Yazar "Bahar, Elman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asma fidanlıklarında ethiel'in defoliant olarak kullanılması(Trakya Üniversitesi, 1991) Bahar, Elman; Çelik, SalihÖZET Bu araştırma, Cardinal (Kardinal) ve Yapıncak üzüm çeşitlerinin aşılı köklü fidanlarında erken sökümleri gerçekleştirmek için defoliant (yaprak dökücü) olarak kullanılan Ethrel'in (CEPA; 2- Chloroethylphosphonic acid ) beş farklı dozunun (0, 500, 1000, 1500, 2000 ppm ) yaprakların döküm süresi ve oranı üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, elde edilen sonuçlara göre, her iki çeşitte de yaprakların dökülme süresi ve oranı farklı bulunmuştur. Cardinal çeşidine uygulanan tüm dozlar erken fidan sökümü için yeterli yaprak dökülmesini, Yapıncak'a göre daha kısa sürede ve daha yüksek oranda gerçekleştirmiştir. Yapıncak çeşidinde, 500, 1000 ve 1500 ppm'lik dozlar erken söküm için yeterli yaprak dökümünü sağlayamamıştır. Yapıncak üzüm çeşidinin Cardinal çeşidine göre Ethrel'e daha geç ve daha az reaksiyon gösterdiği ve bu nedenle daha geç yaprak döktüğü saptanmıştır. Yaprakların dökülme süresi ve oranı üzerine Ethrel'in etkileri farklılık göstermiştir. Her iki çeşitte 500 ppm'lik Ethrel dozu uzun sürede daha az yaprak dökümünü sağlamasına karşın, 2000 ppm'lik Ethrel dozu daha kısa sürede daha fazla yaprak dökümünü sağlamıştır. 1000 ve 1500 ppm'lik dozlar Cardinal çeşidinde fidan sökümü için yeterli yaprak dökümünü sağlamalarına karşın, Yapıncak çeşidinde yeterli dökümü sağlayamamıştır. Sonuç olarak Cardinal çeşidinde yeterli yaprak dökümünü en erken yaptıran 2000 ve 1500 ppm'lik dozlar önerilebilir. Yapıncak çeşidi için ise sadece 2000 ppm'lik dozun kullanılması uygun görülmektedir.Öğe BAZI ÜZÜM ÇEŞİTLERİNDE (Vitis vinifera L.) İN VİTRO TESTLER YARDIMIYLA POLEN CANLILIĞI VE ÇİMLENME YETENEKLERİNİN İNCELENMESİ(Trakya Üniversitesi, 2004) Korkutal, İlknur; Bahar, Elman; Kök, Demir; Çelik, Salih; Uruç, SelenBu araştırma, 2003 yılı tam çiçeklenme döneminde; 23 adet üzüm çeşidinin (Gamay, Chardonnay, Pinot Noir, Boğazkere, Öküzgözü, Clairette, Cinsaut, Emir, Papaz Karası, Alicante Bouschet, Riesling, Kalecik Karası, Semillon, Trakya İlkeren, Yalova İncisi, Muscat Ottonel, Hafızali, İtalya, Hamburg Misketi, Tekirdağ Çekirdeksizi, 2B-56, Kozak Beyazı ve Cabernet Sauvignon), polen canlılık oranı ve in vitro polen çimlenme gü-cünü belirlemek amacıyla yapılmıştır. En yüksek polen canlılık oranı Trakya İlkeren ve İtalya çeşitlerinde (%100); en düşük ise Chardonnay çeşidinden (%54.8) elde edilmiştir. Polen çimlenme oranlarına bakıldığında Chardonnay (%19.675), Pinot Noir (%23.450) ve Gamay (%30.025) çeşitleri en düşük; Boğazkere (%81.400) ve Clairette (%80.925) çeşitleri ise en yüksek çimlenme oranlarını vermişlerdir. Araştırmada incelenen diğer çeşitler bu değerler arasında çimlenme oranlarına sahip olmuşlardır.Öğe Edirne İli Uzunköprü İlçesi Yeniköy Beldesi Bağcılık Yapısının İncelenmesi(Trakya Üniversitesi, 2009) Korkutal, İlknur; Bahar, Elman; Erkan, Hasan AliBu araştırma 41° 20’ 40. 05’’ kuzey enlemi ile 26° 46’ 11. 76’’ doğu boylamı arasında yer alan Yeniköy beldesinde bağcılık yapısının belirlenmesi amacıyla üreticilerle anket yolu ile elde edilen birincil verilere dayanmaktadır. Araştırma sonucunda bağ parsellerinin genellikle 10 dekardan küçük olduğu, bağların oldukça genç ve tek parselden oluştuğu ayrıca 6-10 yıl önce toplu bir şekilde bağ dikiminin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bağını kurmadan önce toprak analizi yaptıran bağcı oranı yüksek görünmektedir. Yeniköy beldesinde bağcılar yoğun olarak Merlot (%44.62) ve Cabernet Sauvignon (%36.07) çeşitlerini yetiştirmektedir. Üzümlerini şaraplık olarak değerlendiren bağcı oranı %30’ dur. Ayrıca hasat edilen üzümlerden sırasıyla pekmez, şıra ve hardaliye yapılmaktadır. Bağ kurmada en çok aşılı-köklü asma fidanı kullanılmakta olup, fidan fiyatları da pahalı bulunmaktadır. Dikimde sıra arasının genellikle 3m, sıra üzerinin de 1-1.5m aralığında olduğu belirlenmiştir. Bağcıların bağlarında %82.5 oranla Kordon Royat Terbiye Şeklini kullanmakta oldukları ve yöre bağcılığında yeniliklerin takip edildiği ve yeni bağların modern yöntemlerle tesis edildiğini göstermektedir. Bağda uygulanan kültürel işlemlerden toprak işleme ve yabancı ot mücadelesi tamamen mekanizasyondan faydalanılarak yapılmaktadır. Yeniköy beldesi bağlarında en çok Külleme ve Mildiyö hastalıkları, bağ uyuzu ile dürmece zararlıları ve ayrık otu görülmektedir. Şaraplık üzüm verimi ortalama 600kg/da olup, şaraplık üzüm yetiştiren üreticiler verimden çok kaliteye önem vermektedirlerÖğe Farklı Fenolojik Gelişme Aşamalarındaki Su Stresinin Üzüm Tanesinde Büyüme, Gelişme ve Kalite Üzerine Etkileri(Trakya Üniversitesi, 2011) Bahar, Elman; Korkutal, İlknur; Kurt, Caneltürlerin, kurağa dayanıklılık mekanizmasının belirlenmesi ve buna yönelik araştırmalar giderek önem kazanmaktadır. Bitkinin ve toprağın su potansiyeli Scholander Basınç Odası ile belirlenmektedir. Bu ölçümler şafak vakti su potansiyeli (güneş doğmadan 2 saat önce) ve gün ortası (12:00-14:00) olmak üzere iki zamanda yapılır. Aynı zamanda kuraklığın meydana geldiği gelişme aşaması da (çiçeklenme, ben düşme, olgunlaşma, aşırı olgunluk) önemlidir. Şaraplık üzüm çeşitleri yetiştiriciliğinde en uygun sulama stratejisinin belirlenmesi önemli bir sorundur. Bu derlemede su stresinin üzüm tanesinin büyüme, gelişme ve kalitesine etkileri incelenmiştirÖğe Hayward ve Metua kivi (Actinidia deliciosa) çeşitlerinde çiçek morfolojileri ve fenolojilerinin belirlenmesi(2004) Korkutal, Ilknur; Kök, Demir; Bahar, Elman; Sarıkaya, CemBu araştırma, 2003 yılı gelişme periyodunda Tekirdağ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü kivi bahçesinde, Hayward ve Matua çeşitleri kullanılarak yürütülmüştür. Çiçek morfolojileri açısından incelendiğinde her iki çeşitte de çanak yaprak sayısı 5, taç yaprak sayısı 5-6 adettir. Erkek organ sayısı (155.1 adet) ve filament boyu (10.83 mm) Matua'da erkek çeşit olmasından dolayı, yüksektir. Hayward çeşidinde dişi organ eni (7.26 mm) ve boyu (6.95 mm) ile stilus sayısı (36.3 adet) olarak belirlenmiştir. Matua çeşidinde stiluslar dumura uğramıştır. Polen canlılık oranı Matua çeşidinde %96.37 olarak belirlenirken, Hayward çeşidinde canlı polene rastlanmamıştır. Matua çeşidinin polen çimlenme gücü %80.24 olarak saptanmıştır. Matua'da çiçek salkımları yaprak koltuklarında tekli, üçlü ve beşli meydana gelirken; Hayward çeşidinde çiçeklerin yaprak koltuklarında tekli ya da ikili olarak meydana gçldiği belirlenmiştir. Ayrıca, Matua çeşidinin çiçeklenme periyodunun 14 gün, Hayward çeşidinin ise 7 gün sürdüğü ve tam çiçeklenme tarihinin 10 Haziran 2003 olduğu tespit edilmiştir.Öğe Hidroponik yöntemlerle aşılı köklü asma fidanı üretimi(Trakya Üniversitesi, 1996) Bahar, Elman; Çelik, SalihIV ÖZET Doktora Tezi HİDROPONİK YÖNTEMLERLE AŞILI KÖKLÜ ASMA FİDANI ÜRETİMİ Hazırlayan: Elman BAHAR TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TEKİRDA? ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ Araştırma Görevlisi TRAKYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Danışman: Prof. Dr. Salih ÇELİK 1996, Sayfa: 232 Jüri: Prof. Dr. Salih ÇELİK Prof. Dr. Yılmaz FİDAN Prof. Dr. Hasan ÇELİK Bu araştırma Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi'nde Bahçe Bitkileri Bölümü'ne ait araştırma alanında kurulan hidroponik sistemde ve Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün fidanlık koşullarında 1993-1994 yıllarında hidroponik kültürde fidan üretim imkanlarını araştırmak ve fidanlara dikim ortam ve sıklıklarının etkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Denemede bitkisel meteryal olarak ülkemizin standart üzüm çeşitlerinden Alphonse Lavallee, Cardinal ve Yapıncak'tan alınan kalemler ile Kober 5BB, 1103P ve S04 Amerikan asma anaçlarından alınan çelikler kullanılmıştır. Hidroponik sistemde; aralarında 1 m mesafe bulunan genişlikleri 55 cm, derinlikleri 30-45 cm ve uzunlukları 15 m olan tabanları beton, yanları ahşap, içleri polietilenle izole edilmiş 4 adet kanal, toplama ve besleme tankı olmak üzere iki adet tank, boru ve bağlantı elemanları, sirkülasyon pompası, ısıtıcılar, kumanda sistemi ve mistleme ünitesi kullanılmıştır. Köklendirme ortamı olarak besin çözeltisi ve tarım perlitikullanılmış ve besin çözeltisi, 25 °C sıcaklıkta olacak şekilde 1/2 saat aralıkla sisteme sürekli verilmiştir. Aşılı çelikler hidroponik sistemde her iki ortama da 10x10 cm ve 10x5 cm aralık ve mesafelerle dikilmiş ve paraleli (kontrol) fidanlık koşullarında 120x10 cm sıklıkla kurulmuştur. Çalışma sonucunda; hidroponik sistemde köklendirme ortamı olarak kullanılan perlit ortamından olumlu sonuçlar alınmasına karşın, besin çözeltisi ortamından her iki yılda da olumlu sonuç alınamamıştır. Hidroponik sistemde perlit ortamındaki 10x10 cm'lik dikim sıklığında fidanların gelişmeleri, köklenme ve kök gelişimleri, sürgünlerin gelişme ve odunlaşmaları, sürgünlerde karbonhidrat birikimleri, randıman ve birinci sınıf fidan randımanları, fidanlık koşullarında üretilenlere göre daha iyi sonuçlar vermiştir. Anahtar Kelimeler: Hidroponik kültür.fidanlık, aşılı asma fidanı, perlit, besin çözeltisi, dikim sıklığıÖğe Türkiye Bağcılığının Son Yıllardaki Gelişiminde Görülen Başlıca Sorunlar ve Çözüm Önerileri(Trakya Üniversitesi, 2006) Bahar, Elman; Korkutal, İlknur; Kök, DemirBu makalede son yıllarda bağcılıkta karşılaşılan bazı problemler irdelenmiş ve bunların çözümüne yönelik öneriler getirilmiştir. Son yıllarda üzümün (özellikle şaraplık bazı çeşitlerin) değer fiyatını bulması ve üzümün getirisinin diğer tarım ürünlerine oranla daha iyi olması bağcılığa olan ilgiyi artırmıştır. Bu durum sektör dışındaki girişimcilerin dikkatini çekmiş ve onları bağ kurma yönünde yatırımlara teşvik etmiştir. Bağcıların bir kısmı örgütlenerek şarap üretimine yönelirken şarap sanayicilerinin çoğunluğu da bağ kurmaya önem vermiş, yeni girişimciler ise her ikisini birlikte kurarak entegre tesisler oluşturmaya başlamışlardır. Bağcılığın ve şarapçılığın entegre olması önemli ve yararlı bir gelişmedir, ancak bazı sorunları da yanında getirmektedir. 2004 yılı verilerine göre ilk yatırım masrafı 2.500-3.500YTL/da arasında (ilk 3 yıl) değişmektedir. Görülen odur ki, bağ kurma oldukça yüksek bir mali külfet getirmektedir. Bu nedenle bağın tesisinde ve sonrasında dramatik hatalara düşülmemelidir. Yeniden yapılanma sürecinde olan ve önümüzdeki 40-45 yıllık süreci etkileyecek olan bağcılık yatırımlarında yapılacak en ufak hatanın milli servetimizde önemli kayıplara yol açacağı göz ardı edilmemelidir.Öğe Türkiye' de doğal olarak yetişen yabani asmanın (V. vinifera spp: silvestris) tanımlanması ve üretimde kullanabilme olanaklarının araştırılması(2004) Kök, Demir; Çelik, Salih; Bahar, ElmanBu araştırmada, ülkemizin Karadeniz, Marmara ve Akdeniz Bölgelerinin ormanlık alanlarında doğal olarak yetişen yabani asmanın (Vitis vinifera silvestris) tanımlanması ve kültürel amaçlarla bağcılıkta kullanılması esas alınmıştır. Bu amaçla üç bölgeden alınana yabani asma çelikleri köklendirilerek .bunlardan elde edilen asmaların ampelografîleri yapılmış ve anaç olarak kullanılabilme özellikleri üzerinde durulmuştur. Bu amaçla seçilen üzüm çeşitleri, silvestris'ten shnan çeliklere omega aşısı ile aşılanmıştır. Aşı tutma oranlan genellikle % 65'in üzerinde bulunmuş ve yapılan kontrollerde herhangi bir hastalık belirtisi görülmemiştir.- Karadeniz Bölgesinden elde edilen materyallerde çiçek yapısı erselik olmasına karşın, Akdeniz ve Marmara Bölgesinden elde edilen yabani asmada dişi organın stilusu tam gelişmemiştir. Bununla birlikte her iki çiçek yapısında da tane tutumu gerçekleşmiştir.