Myokard infarktüslü hastalarda total sialik asidin diagnostik önemi

dc.contributor.authorKılıçlı, Gülseven
dc.contributor.authorGülen, Şendoğan
dc.contributor.authorGökmen, Süer Selma
dc.contributor.authorÖzçelik, Fatih
dc.contributor.authorBirsin, Atilla
dc.date.accessioned2024-06-12T10:18:51Z
dc.date.available2024-06-12T10:18:51Z
dc.date.issued2000
dc.departmentTrakya Üniversitesien_US
dc.description.abstractSialik asid (N-asetil neuraminik asid) memelilerde yaygın olarak bulunan açillenmiş bir neuraminik asid türevi olup, genellikle glikoprotein ve glikolipidlerin karbonhidrat zincirlerinin indirgen olmayan ucunda terminal olarak yer alır. Serum total sialik asidin kardiovasküler bir risk faktörü olduğu ve yükselmiş düzeylerin artmış kardiovasküler mortalite ve serebrovasküler hastalıkla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı myokard infarktüsünün başlamasından 24 saat sonra (1.gün), 48 saat sonra (2.gün) ve 72 saat sonra(3.gün) serum total sialik asid düzeylerindeki ve myokard hücresindeki hasarın göstergesi olan laktat dehidrogenaz, kreatin kinaz ve aspartat aminotransferaz enzim düzeylerindeki değişimi inceleyerek sialik asid ölçümünün myokard infarktüsünün teşhisinde alternatif bir moleküler marker olarak kullanılıp kullanılamayacağını irdelemektir. Myokard infarktüslü hastaların periferal kan örnekleri infarktüsün l.günü, 2.günü ve 3.günü Kardiyoloji Anabilim Dalı'ndan sağlandı. Total sialik asid Warren tarafından tanımlanan tiyobarbitürik asid metodu ile, laktat dehidrogenaz,kreatin kinaz ve aspartat aminotransferaz enzimatik olarak tayin edildi. Hasta grubundaki 1, 2. ve 3. güne ait serum total sialik asid ve enzim düzeyleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Ayrıca infarktüsün 1, 2. ve 3. günlerine ait serum total sialik asid düzeyleri incelendiğinde infarktüsün l.gününe göre 2.gününde, 2.gününe göre ise 3. gününde bu artışın daha fazla olduğu saptandı. Laktat dehidrogenaz düzeylerinde de l. güne oranla infarktüsün 2. ve 3. günlerinde anlamlı bir yükselme vardı, ancak 2. ve 3. günlerdeki laktat dehidrogenaz düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamadı. Kreatin kinaz düzeyleri ise infarktüsün 2.gününe göre 3.gününde anlamlı bir düşme gösterdi, ancak 3. gündeki kreatin kinaz düzeyleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında yine de daha yüksekti. Sonuç olarak myokard infarktüsünün ilk üç gününde serum total sialik asid düzeylerinde gittikçe artan bir yükselme olduğunu ve serum total sialik asid ölçümünün myokard infarktüsünün teşhisinde alternatif bir moleküler marker olarak kullanılabileceğini söyleyebiliriz.en_US
dc.identifier.endpage65en_US
dc.identifier.issn1303-829X
dc.identifier.issn1303-829X
dc.identifier.issue2en_US
dc.identifier.startpage59en_US
dc.identifier.trdizinid12236en_US]
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/12236
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14551/15801
dc.identifier.volume25en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofTürk Biyokimya Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleMyokard infarktüslü hastalarda total sialik asidin diagnostik önemien_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar