Renal parankimal hastalıkta vezikoüreteral reflü araştırması

dc.contributor.advisorŞen, Saniye
dc.contributor.authorCura, Tayfun
dc.date.accessioned2024-06-11T20:52:36Z
dc.date.available2024-06-11T20:52:36Z
dc.date.issued1997
dc.departmentFakülteler, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.descriptionTıpta Uzmanlıken_US
dc.description.abstractSONUÇ - ÖZET Temmuz 1996 - temmuz 1997 arasında, Trakya Üniversitesi Nefroloji Kliniğine başvuran renal parankimal ve/veya fonksiyonel bozukluğu olan hastalar incelemeye alınarak, etyolojik dağılımı araştırılmıştır.Ayrıntılı anamnez, laboratuvar ve radyolojik incelemelerle tanısal değerlendirme yapılmıştır.Ön tanısal dağılımı yapılan hastalarda ileri teknolojik incelemelerden yararlanılarak, RN araştırılmıştır.Reflü araştırmasının invaziv olması nedeniyle, nefropatiye yolaçabilen hastalığı olanlar dışındaki, 121 hastada reflü araştırılmıştır. Çalışmamızda, ön tanısal değerlendirmede 121 hastanın 2' inde VUR belirlendiği halde, yapılan özel reflü araştırmaları sonucu bu sayının 25 'e yükseldiğini gözledik.Renal parankimal hastalık etyolojik sıralamasında, 3. sırayı RN'nin alması önemliydi. Bunların 5'inde reflüye yol açabileceği bilinen BPH, l'inde prostat Ca, l'inde mesane Ca saptanması oldukça ilginçti. Diğer 18 hastada VUR saptandı.Bu hastaların 17'sinde primer VUR'a yol açan VUK yetersizliği, l'inde konjenital posterior üretra darlığı saptandı. İlginç olan ayrıntılı anamnez alındığında, çoğunun erken çocukluk döneminde değişik şekilde ve öncelikle VUR düşündürebilecek anamnezleri veriyor olmasıydı. Erken tanı konması durumunda, alınacak medikal ve cerrahi önlemlerle, nefropatinin önlenebileceği veya geciktirilebileceği gerçeği ile, ülkemizde VUR ve RN'nin yüksek olabileceğine ve etyolojik araştırmada mutlaka hatırlanması gerektiğine ilgi çekmek istedik. Ülkemizde ilk kez yetişkinde yapılan çalışmamızda, VUR'nün bu denli yüksek oluşu, çocukluk çağındaki VUR' un daha da önemli olduğunu düşündürmüştür. Vezikoüreteral reflünün saptanması için ilk koşul, üriner ve renal yakınma ile başvuran hastalarda, bulguların dikkatli incelenmesi ve değerlendirilmesidir.Özellikle aydınlatılamayan bulgu ve belirtilerde, öncelikle VUR'nün akla getirilmesi ve hastaların bu yönde incelenmesi durumunda, erken tanının konması sağlanacaktır. VUR' nün erken tanısı, RN'nin önlenmesini, en azından oluşmasının gecikmesini sağlayacaktır.Bunun içinde erken evrede, özellikle yenidoğan ve çocukluk döneminde, VUR'nün saptanması önemlidir. 49en_US
dc.description.abstract[Abstract Not Available]en_US
dc.identifier.endpage57en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14551/11989
dc.identifier.yoktezid58715en_US
dc.institutionauthorCura, Tayfun
dc.language.isotren_US
dc.publisherTrakya Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectEndokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıen_US
dc.subjectEndocrinology and Metabolic Diseases ; Ürolojien_US
dc.titleRenal parankimal hastalıkta vezikoüreteral reflü araştırmasıen_US
dc.title.alternativeInvestigation of vesicoureteral reflux in renal parenchymal diseaseen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar