Bozulmuş sol ventrikül sistolik fonksiyonları bulunan ST elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında global longitudinal strain değerinin takip döneminde ikd takılmasını predikte ettirmedeki rolünün araştırılması

dc.contributor.advisorGürdoğan, Muhammet
dc.contributor.authorAkkuş, Ömer Ferudun
dc.date.accessioned2024-06-11T20:52:42Z
dc.date.available2024-06-11T20:52:42Z
dc.date.issued2023
dc.departmentFakülteler, Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionTıpta Uzmanlıken_US
dc.description.abstractReperfüzyon stratejilerinde gelişmelere rağmen ST Segment yükselmeli miyokard infarktüsü geçiren hastalarda sol ventrikül sistolik disfonksiyonu ve buna bağlı gelişen iskemik kalp yetersizliği sık görülen bir klinik patolojidir. Bu çalışmada bozulmuş sol ventrikül sistolik fonksiyonu bulunan (Ejeksiyon fraksiyonu<%35) ve optimal medikal tedavi ile taburcu edilen ST Segment yükselmeli miyokard infarktüsü hastalarının taburculuk sırasında ölçülen sol ventrikül global longitidunal strain değerinin, takip döneminde 90. gündeki ejeksiyon fraksiyonu düşüklüğünü predikte edip etmediğini ve 90 günlük bekleme süresi olmaksızın implante edilen kardiyak defibrilatör implantasyonu için taburculuk sırasında fikir verip vermeyeceğinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi koroner yoğun bakım ünitesine kabul edilen ve ST Segment yükselmeli miyokard infarktüsü kesin tanısı alan 69 hasta ile yapıldı. Ejeksiyon fraksiyonu değeri ejeksiyon fraksiyonu değeri ?% 35 olan 29 hastanın verileri ile ve ejeksiyon fraksiyonu değeri % 36 ve 49 dahil olmak üzere arasındaki 40 hastanın verileri istatistiksel olarak karşılaştırıldı. ST Segment yükselmeli miyokard infarktüsü sonrası ejeksiyon fraksiyonu %35 altı olan hastaların taburculukta global longitidunal strain değeri %-9,55'ten daha yüksek değere sahip ise bu cut –off değer %75 sensivite ve %76,5 spesifite ile takiplerde ejeksiyon fraksiyonu %35 ve üzerine çıkabileceğini istatiksel olarak öngörmektedir (p:0.005). İmplante edilen kardiyak defibrilatör için henüz aday olmayan ancak global longitidunal strain değeri – %9,55 altında saptanan yüksek risk altındaki bu hastalar için giyilebilir implante edilen kardiyak defibrilatör köprüleme tedavisi açısından bir tedavi seçeneği olabilir ve kötü sonlanım engellenebilir.en_US
dc.description.abstractDespite advances in reperfusion strategies, left ventricular systolic dysfunction and subsequent ischemic heart failure are commonly observed clinical pathologies in patients experiencing ST-segment elevation myocardial infarction. This study aimed to investigate whether the left ventricular global longitudinal strain measured at the time of discharge in ST-elevation myocardial infarction ST-segment elevation myocardial infarction patients with impaired left ventricular systolic function (Ejection fraction < 35%), discharged with optimal medical treatment, could predict the decrease in ejection fraction on day 90 and provide insight into the need for implantable cardioverter-defibrillator implantation at discharge without waiting for the 90-day follow-up. The study was conducted with 69 patients diagnosed with ST-segment elevation myocardial infarction admitted to the coronary intensive care unit of Trakya University Faculty of Medicine. The data of 29 patients with an ejection fraction value ? 35% and 40 patients with ejection fraction values between 36% and 49%, inclusive, were statistically compared. For patients with ST-segment elevation myocardial infarction and an ejection fraction below 35% post-event, if the global longitudinal strain value at discharge exceeds -9.55%, this cutoff value statistically predicts an ejection fraction increase to 35% or higher during follow-ups with 75% sensitivity and 76.5% specificity (p: 0.005). For these high-risk patients identified with global longitudinal strain values below - 9.55% but who are not yet candidates for an implantable cardioverter-defibrillator according to guideline recommendations, wearable implantable cardioverter-defibrillator bridging therapy could be considered as a treatment option to prevent adverse outcomes.en_US
dc.identifier.endpage59en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=weFMBHaUra8rsS5wi2bmHNBb9oq79YSkIXHtjLylt1JYd38753iFta44ogZywIvB
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14551/12082
dc.identifier.yoktezid842526en_US
dc.institutionauthorAkkuş, Ömer Ferudun
dc.language.isotren_US
dc.publisherTrakya Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectKardiyolojien_US
dc.subjectCardiologyen_US
dc.titleBozulmuş sol ventrikül sistolik fonksiyonları bulunan ST elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında global longitudinal strain değerinin takip döneminde ikd takılmasını predikte ettirmedeki rolünün araştırılmasıen_US
dc.title.alternativeInvestigation of the role of global longitudinal strain value in predicting icd placement during the follow-up period in patients with imparied left ventricular systolic function in ST- elevation myocardial infarctionen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar