Geç Dönemde Hastanede Gelişen Pnömoni Etkenlerinin Hızlı Moleküler Biyolojik Yöntemlerle Saptanması

dc.contributor.authorUysal, Ahmet
dc.contributor.authorTaşbakan, M. Sezai
dc.contributor.authorAydemir, Şöhret
dc.contributor.authorPullukçu, Hüsnü
dc.contributor.authorÇilli, Feriha
dc.contributor.authorBacakoğlu, Feza
dc.date.accessioned2024-06-12T10:05:41Z
dc.date.available2024-06-12T10:05:41Z
dc.date.issued2021
dc.departmentTrakya Üniversitesien_US
dc.description.abstractGiriş: Hastaneye yatışı takip eden beşinci günden sonra ortaya çıkan geç dönemde hastanede gelişen pnömonilere (HGP) genellikle çok ilaca dirençli bakteriler neden olmaktadır. Etkenlerin geç saptanması, uygun antibiyotiğin zamanında başlanamaması HGP prognozunu olumsuz olarak etkilemektedir. Son yıllarda infeksiyon etkeni mikroorganizmaların hızlı moleküler yöntemlerle kısa sürede izole edilmesi, tedavinin daha erken ve etkin olarak başlanmasını sağlamaktadır. Bu çalışmada, HGP’de etkenlerin hızlı moleküler yöntemlerle saptan-ması ve sonuçların konvansiyonel yöntemlerle karşılaştırılması amaçlanmıştır.Materyal ve Metod: Ocak 2014 ile Ocak 2016 tarihleri arasında göğüs hastalıkları ile anestezi ve reanimasyon yoğun bakım ünitelerinde izlenen ve 2005 yılında yayımlanan ATS-IDSA kriterlerine göre HGP tanısı alan altmış iki hasta çalışmaya alınmıştır. HGP tanısı düşü-nüldüğü anda hastalardan bronkoskopik (BAL, BASP) ve nonbronkoskopik (mini-BAL) yöntemlerle alt solunum yolu örnekleri alınmıştır. Alınan örnekler hem konvansiyonel yöntemler ve hem de hızlı moleküler yöntemlerle bakteriyolojik etkenler açısından incelenmiştir.Bulgular: Hastanede gelişen pnömoni tanısı alan altmış iki hasta (kırk iki erkek, yaş ortalaması 69.7 ± 15.6) alınmıştır. Hastaların %95.2’sinde ek hastalık olup, otuz üç hastaya invaziv mekanik ventilasyon (İMV), 28 hastaya İMV + non-invaziv mekanik ventilasyon (NİV) uygulanmıştır. Konvansiyonel yöntem ile altmış iki hastanın kırkında (%64.5) bakteriyel etken saptanırken, polimeraz zincir reaksiyon (PZR) ile altmış iki hastanın elli yedisinde (%91.9) bakteriyel etken izole edilmiştir. Etken saptanması açısından konvansiyonel yöntem ile PZR yönteminin birbiriyle uyumlu olduğu gözlenmiştir (kappa: 0.797). Ayrıca, PZR ile etken saptanma oranının anlamlı olarak yüksek olduğu görülmüştür (p= 0.0004). Her iki yöntem ile en sık Acinetobacter baumannii saptanmıştır. İzlemde altmış iki hastanın kırk beşinde (%72.6) mortalite izlenmiştir.Sonuç: Geç dönemde ortaya çıkan HGP etkenlerinin saptanmasında konvansiyonel yöntemler ile PZR arasında uyumun iyi olduğu ve PZR ile daha fazla hastada etken saptanabileceği bu çalışmada gösterilmiştir.en_US
dc.identifier.doi10.5578/flora.20219907
dc.identifier.endpage87en_US
dc.identifier.issn1300-932X
dc.identifier.issue1en_US
dc.identifier.startpage78en_US
dc.identifier.trdizinid413687en_US]
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.5578/flora.20219907
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/413687
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14551/13593
dc.identifier.volume26en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofFlora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleGeç Dönemde Hastanede Gelişen Pnömoni Etkenlerinin Hızlı Moleküler Biyolojik Yöntemlerle Saptanmasıen_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar