Ovulasyon indüksiyonu ve intrauterin inseminasyon yapılan olgularda başarıyı etkileyen faktörlerin retrospektif değerlendirilmesi
dc.contributor.advisor | Yüce, Mehmet Ali | |
dc.contributor.author | Alicik, Mehmet | |
dc.date.accessioned | 2014-06-14T17:30:14Z | |
dc.date.available | 2014-06-14T17:30:14Z | |
dc.date.issued | 2010 | |
dc.department | Fakülteler, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description | Tıpta Uzmanlık Tezi | tr |
dc.description.abstract | Biz çalışmamızda Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfertilite polikliniğinde uygulanan ovulasyon indüksiyonu ve intrauterin inseminasyon sikluslarını retrospektif olarak inceleyip gebelik elde edilen olgularla, gebelik elde edilemeyen olgular arasındaki klinik ve laboratuar parametreleri açısından farklılıkları tespit etmeyi amaçladık. 1 Ocak 2004 31 Mayıs 2009 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnfertilite Polikliniği'nde ovulasyon indüksiyonu ve intrauterin inseminasyon programına alınan 175 çiftin 334 ovulasyon siklusu retospektif olarak incelendi. Çalışmaya alınan 175 hastanın 334 siklusu sonrası uygulanan 304 intrauterin inseminasyon sonucunda 32 klinik gebelik elde edildiği ve hasta başına gebelik oranının %18,2; siklus başına gebelik oranının %10,5 olduğu belirlendi. Hastaların karakteristik özelliklerinden hasta yaşının, hastanın eşinin yaşının, infertilite süresinin, menstrüasyonun üçüncü günü folikül stimule edici hormon değerinin, Kruger Strict değerinin, dominant folikül sayısının, intrauterin inseminasyon öncesi insemine edilen yıkanmış total motil sperm sayısının klinik gebelik elde edilemeyen hastalarla klinik gebelik elde edilen hastalar arasındaki farkları her siklus için ayrı ayrı araştırıldı ve bu değerler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sonuç olarak, intrauterin inseminasyon infertilitenin tedavisinde kabul edilebilir başarı oranına sahip uygun olgularda denenmesi gereken bir yöntemdir. Bizim çalışmamızda klinik gebelik elde edilemeyen hastalarla klinik gebelik elde edilen hastalar arasındaki faktörler açısından fark bulunmamıştır. Değerlendirdiğimiz olgu sayısının nisbeten düşük olması göz önüne alınarak kesin sonuçlar için büyük hasta popülasyonlu randomize prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Ovulasyon indüksiyonu, intrauterin inseminasyon, dominant folikül. | en_US |
dc.description.abstract | Abstract | en_US |
dc.description.abstract | We aimed to examine the cases which have been implemented ovulation induction and intrauterine insemination cycles retrospectively and to determine clinical and laboratory parameters among the ones who could acquire pregnancy and the ones who could not. Three hundred thirty four ovulation induction cycles of 175 pairs who were participated to ovulation induction and intrauterine insemination study at Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine in Trakya University between 1 January 2004 ? 31 May 2009. As a consequence of 304 intrauterine insemination after 334 cycles among 175 patients who were participated in the study, 32 clinical pregnancies were obtained and pregnancy rate per patient was %18,2 and pregnancy rate per cycle was %10,5. Among their characteristic features, patient ages, ages of their husbands, infertility durations, follicle-stimulating hormone levels on 3rd menstruation day, Kruger Strict values, number of dominant follicles, total washed motile sperm numbers before intrauterine insemination, differences between the patients who could acquire pregnancy clinically and ones who could not were examined for each cycle and no significant differences were determined. Intrauterine insemination is a method which should be attempted in appropriate cases that have an acceptable success rate. In our study, in terms of factors, there was no difference among patients who could acquire pregnancy clinically and ones who could not. We suppose that there is a need for randomized clinical trials in larger populations to get ultimate results considering the number of cases we have evaluated. Key words: Ovulation induction, intrauterine insemination, dominant follicle. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.14551/1094 | |
dc.identifier.yoktezid | 272888 | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Kadın Hastalıkları ve Doğum | en_US |
dc.subject | Obstetrics and Gynecology | en_US |
dc.subject | Teknoloji | en_US |
dc.subject | Tıp Bilimleri | en_US |
dc.subject | Cerrahi | en_US |
dc.subject | Teknoloji | en_US |
dc.subject | Ovulasyon | en_US |
dc.subject | Ovulation Induction | en_US |
dc.title | Ovulasyon indüksiyonu ve intrauterin inseminasyon yapılan olgularda başarıyı etkileyen faktörlerin retrospektif değerlendirilmesi | en_US |
dc.title.alternative | Retrospective evaluation of the factors effecting cases which have been implemented ovulation induction and intrauterine insemination | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |
dc.type.description | No: 0057703 | en_US |