Mesleki ve Sosyal Bilimler Dergisi

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 17 / 17
  • Öğe
    Doğal Hammaddeli Yapı Elemanı Kesitlerinin Gürültü Denetimi Açısından Değerlendirilmeleri Üzerine Bir Araştırma
    (Trakya Üniversitesi, 2023) Süleymanoğlu, Bekir
    Bir ürün ortaya konurken üretim, kullanım ve geri dönüşüm süreçlerinin tamamında en faydalı yöntemler izlenir. Yapı tekniklerinde de çağdaş ve sürdürülebilir alternatifler her geçen gün çoğalmaktadır. Bu çalışma en doğa dostu yapı elemanları olan doğal hammaddeli yapı elemanlarının gürültü denetimine katkısı hakkında olup üretici ve kullanıcıların ihtiyaç duydukları yeni bilgiler sunmayı amaçlamaktadır. Yapıda kullanılmasını sağlayan en temel içeriği olan kil sayesinde toprak, çeşitli fiziksel şekillerde ve farklı malzemeler içeren çeşitli karışımlarla yapı malzemesi olarak kullanılabilmektedir. Dolayısıyla bu yapı malzemelerinin akustik niceliklerinin gözlemlenmesi ve diğer doğal yapı malzemelerinin nicelikleriyle karşılaştırılması en başarılı yöntem olacaktır.Toprak hammaddeli yapı ürünleri literatürde dahi az sayıda çeşide sahipmiş gibi görünse de aslında birçok çeşitle karşımıza çıkmaktadır. Bunların şekilleri ve içeriklerindeki katkı malzemelerinin oranları değiştirilerek sonsuz sayıda ürün elde etmek mümkündür. Bu sebeple ürünlerin yanı sıra içerik olarak kullanılabilen malzemelerin de akustik nitelikleri bu çalışmada gösterilmektedir. Toprak ve diğer katkı malzemeleri karışım haline getirilip kurutularak veya priz aldırılarak ürünleştirilmekte olup tuğla, panel ve benzeri şekillerde kullanılmaktadır. Ayrıca bu ürünlerle cidarlar oluşturulup katmanlar arsında farklı malzemeler de kullanılmaktadır. Bu çalışmada doğal hammaddelerle oluşturulabilecek yapı malzemesi çeşitlerinin gürültü yutum değerleri hakkında öngörüde bulunma adına araştırmalar yapılmaktadır.
  • Öğe
    DİJİTAL BÖLÜNMENİN SAĞLIK HİZMETLERİ KULLANIMI ÜZERİNE ETKİSİ
    (Trakya Üniversitesi, 2022) Kuh, Zeynep; Erdem, Ramazan
    Teknolojik gelişmelerin hızla artması, bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT)’nin kullanımını hayatın her alanına yaymış bulunmaktadır. Birçok hizmetin dijital ortama taşınması ile çeşitli farklılıklardan kaynaklı her birey eşit şekilde bu teknolojik imkânlardan yararlanamamaktadır. Bu çalışmada dijital bölünmenin sağlık hizmetleri kullanımı üzerine etkisi incelenmektedir. Türkiye’de dijital bölünmeyi ele alan çalışmalar mevcuttur. Ancak dijital bölünmeyi sağlık hizmetleri açısından ele alan çalışmaya rastlanamamıştır. Bu çerçevede çalışmanın amacı, dijital bölünmenin sağlık hizmetleri kullanımı üzerinde bir etkisinin olup olmadığının tespit edilmesidir. Dijital bölünmenin bireylerin sağlık hizmeti kullanımı üzerindeki etkisini inceleyen bu çalışma, Batı Akdeniz bölgesinde yaşayan toplamda 450 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Anket üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Soysal (2017), Aksoy (2018), Günbatar (2014) ve Kutluca ve diğerleri (2010) tarafından geliştirilen ölçeklerin detaylı bir incelemesi yapıldıktan sonra oluşturulan soru havuzundan seçilen 39 maddeden oluşmaktadır. İkinci ve üçüncü bölüm detaylı bir literatür taraması yapıldıktan sonra araştırmacı tarafından oluşturulmuştur. Bu üç bölüme ilişkin maddeler 5’li likert ölçeği ile değerlendirilmiştir. Veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS 16.0) programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Dijital bölünmenin bireylerin sağlık hizmeti kullanımı üzerindeki etkisi çoklu regresyon analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak genel BİT kullanımının sağlık hizmetleri kullanımı üzerinde bir etkisinin olduğu sonucuna varılabilmektedir.
  • Öğe
    ABD’nin Kırgızistan’daki Vakıfları
    (Trakya Üniversitesi, 2019) Küçük, Kayahan
    1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla yeni ortaya çıkan devletlerin ekonomik yapısında bir takım büyük değişiklikler yaşanmıştır. Ülke ekonomisi geçiş aşamasında olduğu varsayılmaktadır ve ekonomik sorunlar da varlığını korumaktadır. Her yıl bütçe açığını yaşayan ve sermaye kıtlığını çeken Kırgız ekonomisi, varlığını sürdürmek için dışarıdan mali destek almak zorundadır. Ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlayabilmek için yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır.Bu çalışmada, Kırgızistan'daki doğrudan yabancı sermaye yatırımları ele alınmış ve Amerika Birleşik Devletleri eliyle Kırgızistan’da yatırım yapan ve yardımda bulunan vakıflar ve bu vakıfların çalışma alanları değerlendirilmiştir. Ayrıca Kırgızistan'da doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının tarihsel gelişimi, mevcut durumu, sektörel dağılımı, geldiği ülkeye göre dağılımı araştırılmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    MESLEK YÜKSEKOKULLARINDAKİ UYGULAMA DERSLERİNİN YETERLİLİĞİNE İLİŞKİN ÖĞRETİM ELEMANLARININ GÖRÜŞLERİ
    (Trakya Üniversitesi, 2023) Akalın, Deniz
    Bu araştırma Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine bağlı merkez ve ilçelerde bulunan meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim elemanları üzerinde yapılmıştır. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine bağlı meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim elemanlarına daha önceki bilimsel araştırmalarda kullanılmış benzer ölçeklerden yararlanılarak oluşturulmuş 5’li likert tipi anket soruları yöneltilmiştir. Ankette meslek yüksekokullarda görev yapan öğretim elemanlarının uygulama dersleri ile ilgili görüş ve düşünceleri ölçülmeye çalışılmıştır. Anket iki kısımdan oluşmuştur. Birinci kısım demografik bilgileri içeren sorulardan oluşmaktadır. İkinci kısım ise 5’li likert tipi sorulardan oluşmaktadır. Araştırma sonuçları SPSS 22.0 paket programında analiz edilerek değerlendirilmiştir. Genel olarak ölçek sorularına verilen cevaplarda öğretim elemanlarının uygulama derslerinin yeterliliği ile ilgili görüşlerinin olumlu olduğu görülmüştür. Öğretim elemanları uygulama dersleri için Kahramanmaraş ilinin yeterli olduğunu fakat yüksekokullar ile ilgili sektör arasındaki iletişimin olmamasından dolayı uygulama derslerini yapacak kurum veya kuruluş bulamadıklarını ifade etmişlerdir. Öğretim elemanları meslek yüksekokullarının uygulama dersi için labaratuvar ve atölyelerin yeterli olduğunu fakat atölye ve labaratuvarlardaki araç gerecin teknoloji ile uyumlu olmadığını düşünmüşlerdir. Meslek yüksekokullardaki öğretim elemanı sayısının yeterli olduğunu fakat niteliksel olarak öğretim elemanlarının yetersiz olduklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca öğretim elemanları, ülkemizde mesleki eğitimden sorumlu olan kurumların mesleki eğitime gereken önemi vermediklerini kurumların bu konuda yetersiz olduklarını düşünmüşlerdir.
  • Öğe
    MODERN VE GELENEKSEL YERLEŞİM BÖLGELERİNDE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: ‘EDİRNE KALEİÇİ VE ŞÜKRÜ PAŞA MAHALLELERİ ÖRNEĞİ’
    (Trakya Üniversitesi, 2022) Erdoğan Süleymanoğlu, Merve
    Kalite, zamansal geçitte bütün konu ve kişiler için ele alınabilecek çok boyutlu bir değerlendirme kriteridir. Standartlaşmış bazı kalite göstergelerinin yanı sıra bu kavram, öznel bir çerçevede değerlendirilmeli, değişen koşullara ve beklentilere göre sınır kapsamı özelleştirilmelidir. Yaşam alanları tarihi arka planlarıyla birlikte düşünüldüğünde geleneksel ve modern karakterdeki yerleşimler ortaya çıkmaktadır. Tarihi katmanlaşma ile çevrenin fiziksel dokusu, konut özellikleri, ev-sokak ilişkisi, gün içi turist hareketliliği, tarih bilinci ve süreç içinde gelişen farklı fonksiyonel yönelimler, çevresel memnuniyet koşulları ile güçlü bir ilişki içerisindedir. Artan konut ihtiyacı ile birlikte gelişen kent çeperlerinin yaşam alanı olarak tercih edilmesindeki en büyük sebeplerden biri teknoloji ve gelişen koşullarla birlikte artan memnuniyet düzeyidir. Edirne, merkezindeki farklılıklarıyla bütünleşmiş çok katmanlı bir kent olmakla birlikte, yaşam kalitesinin geleneksel ve modern yerleşim alanlarındaki kıyaslamasının yapılabilmesi açısından dikkat çekicidir. Çalışma kapsamında Edirne’nin ilk yerleşim bölgesi olan Kaleiçi ile kent çeperlerinin genişlemesi ve yaşam alanlarının tarihi merkezden uzaklaşmasıyla sonradan gelişen Gölet bölgesi kentsel yaşam kalitesi bakımından kıyaslanmıştır.
  • Öğe
    SAĞLIK HİZMETLERİ AÇISINDAN ÖLÜM TURİZMİ
    (Trakya Üniversitesi, 2021) Erdem, Ramazan; Fettahoğlu, Rabia
    Seyahat etmenin özelliklerini içinde barındıran ölüm turizmi, bir turistin yaşamına son verme isteğini gerçekleştirmekte ve sağlık hizmetlerine yansıyan yönüyle dikkat çekmektedir. İnsanlar hayatlarına son vermeyi acılarının son bulması, kendi zihinlerindeki ölüm anının gerçekleşmesi adına planlamakta ve ölüm turizmi hizmetinden yararlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı literatürde oldukça tartışılan ölüm turizminin kavramsal çerçevesini sağlık hizmetleri açısından ele almak ve ölüm turizminin kendine has özelliklerine vurgu yaparak diğer turizm türlerinden ayrımını yapmaktır. Bir diğer önemli husus ise hangi ülkelerde yasal olup olmadığı noktasında bilgi vermektir. Sonuç olarak ölüm turizminin, insan hayatının bir kazanç kaynağına dönüşmemesinin sakıncaları açışından yasal olup/olmaması tartışmalarının ilerleyen zamanlarda da devam edebileceği öngörülmektedir. Öyle ki hastanın acı içerisinde geçirdiği son anlardan ticari kazanç elde etme durumu etik, hukuki ve tıbbi anlamda sorunların cereyan etmesine neden olmaya devam edecektir. Nihayetinde insana temel bir hak olarak sunulan sağlık hizmetlerinin temel özellikleriyle çelişen yapısı bağlamında konu tartışılmalıdır.
  • Öğe
    Teknolojik Girişimcilerde Demografik Değişkenlerin Kişilik Özellikleri, Risk Alma Etmenleri ve Yenilikçilik Üzerindeki Etkileri
    (Trakya Üniversitesi, 2022) Akkuş, Yasin; Çalıyurt, Kıymet
    Ekonomik büyümenin aktörleri değerlendirildiğinde girişimcilerin kritik bir rol oynadığı görülmektedir. Ancak her girişimci grubunun ekonomik büyümeye katkısı aynı olmamaktadır. Daha yüksek katma değerli ürünler ve/veya hizmetler geliştiren ve üreten girişimcilerin ekonomik büyümeye daha fazla katkı yaptığını söylemek yerinde olacaktır. Katma değeri yüksek ürün ve/veya hizmetler üreten girişimciler ise daha çok “teknolojik girişimci” olarak gruplandırılmaktadır. Teknolojik girişimciliğin en önemli bileşeni hatta bir anlamda çekirdek bileşeni ise yenilikçiliktir. Risk alma etmenlerinin de girişimcinin iş kurması ve yenilik yapmasında etkisi bulunmaktadır. Ayrıca girişimcinin kişilik özelliklerinin de tüm süreçlerde etkisinin olduğu görülmektedir. Bu araştırma ile Türkiye’deki Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde şirket kurmuş veya şube açmış girişimcilerin yenilikçiliklerinin, kişilik özelliklerinin, risk algısı etmenlerinin, demografik özellikleri açısından incelenmesi ve profillerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda yaş ile sosyal risk alma etmeni, akademik personel olma ile finansal risk alma etmeni, cinsiyet ile dışa dönüklük, akademik personel olma ile finansal risk alma arasında bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    HATIRATLAR IŞIĞINDA BALKAN SAVAŞLARINDA EDİRNE’NİN İŞGALİ
    (Trakya Üniversitesi, 2022) Hürriyet Akkuş, Narbeyaz
    Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ arasındaki ittifak, Osmanlı’nın Balkanlar’dakitopraklarına göz dikmiş ve Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştır. 93 Harbi ile büyük bir yıkımyaşamış ve Trablusgarp savaşı ile yorulmuş Osmanlı ordusu I. Balkan Savaşına hazırlıksız vegüçsüz olarak yakalanmıştır. Çoğunluğu eğitimsiz, deneyimsiz ve disiplinsiz redifbirliklerinden oluşan Osmanlı askeri gücü, Edirne Kalesini zorlu şartlarda savunmasına rağmenteslim olmak zorunda kalmıştır. Bu kuşatma ve işgal günlerinde Edirne’de görevli olan sivil veaskeri memurlar kendi gözlemlerini anlatan günlükler tutmuştur. Bu çalışma ile Edirne’ninkuşatılması ve işgali ağırlıkla hatıratlar üzerinde incelenmiştir. Böylece Edirne’nin kuşatma veişgal döneminde maruz kaldığı zorluklar ve Bulgar mezalimine dair anlatı ve hikâyelerin tarihikaynaklar ışığında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Hatıratlar ile karşılaştırıldığında; sözlüolarak aktarılan olayların bir kısmının birebir yaşandığı, bir kısmının değiştirilerek aktarıldığıve bir kısmının ise söylenceden öteye geçemediği görülmüştür.
  • Öğe
    MEDİKAL TURİZMDE ARACI KURUMLARIN ROLÜ
    (Trakya Üniversitesi, 2022) Özer, Elif; Yılmaz, Necla
    Son yıllarda hızla gelişen medikal turizm, kişinin tıbbi tedavi almak amacıyla kendi ülkesinden farklı bir ülkeye seyahat etmesidir. Sağlığın küreselleşmesi, teknoloji, ulaşım, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi medikal turizmin hızla ilerlemesine öncülük etmiştir. Bu ilerlemeyle birlikte medikal turizm alanında hizmet veren ülkeler hasta tercihini olumlu etkileyecek faktörlerin geliştirilmesine, yurt dışından hasta çekmeye veya tatile gelen turistlere sağlık hizmeti sunmaya önem vermişlerdir. Bu noktada son yıllarda önemi artan kritik unsur aracı kurumlardır. Aracı kurumlar tıbbi tedavi almak isteyen kişilerle sağlık kuruluşları arasında köprü görevi görmektedir. Tıbbi tedavi almak isteyen kişilere tedavi hizmetlerinin yanı sıra turizm ve seyahat hizmetleri de sunmaktadır. İnternet teknolojilerinin gelişmesi, kişilerin daha kısa sürede daha kaliteli tedavi arayışları, sağlık kuruluşu arayışında karar vermenin zor olması, aracı kurumların ince ayrıntısına kadar tedavi ve seyahat planı hazırlaması ve aracı kurumların tek bir maliyet ortaya koyarak daha hesaplı olması aracı kurumların medikal turizmdeki önemini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla medikal turizmde aracı kurumların önemi göz ardı edilmemelidir. Bu kapsamda bu çalışmada medikal turizm ve medikal turizmdeki aracı kurumların rolü ele alınmıştır.
  • Öğe
    Meslek Yüksekokullarında Çeviri Eğitimi: Uygulanan Müfredat ve Yöntemlerin Değerlendirilmesi
    (Trakya Üniversitesi, 2018) Karavin Yüce, Harika
    Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çeviri sektörü hızla büyümekte ve çeşitlenmektedir.Üniversiteler gerek dört yıllık gerekse iki yıllık çeviri eğitim programlarıyla çevirmenadayları yetiştirip, bu sektöre istihdam sağlamayı amaçlamaktadırlar. Bu çalışmada meslekyüksekokullarında iki yıl boyunca “Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik” adı altında verilençeviri eğitim programlarının müfredatları incelenip, müfredatların Çevirmen Ulusal MeslekStandardında belirtilen yeterliliklere uygunluğu sorunsallaştırılmıştır. Buna ilaveten,Türkiye’de iki yıllık çeviri eğitimi veren meslek yüksekokullarındaki eğitmenlerin çevirieğitimi sırasında karşılaştıkları ortak sorunlara yer verilip, müfredat hazırlama, ders kitabıseçimi, belirli çeviri öğretim yöntem ve stratejileri izleme gibi konularda çözüm önerilerindebulunulmuştur
  • Öğe
    ABD ve AB Arasındaki Güvenlik Politikası: İş Birliğinden Çatışmaya Doğru
    (Trakya Üniversitesi, 2019) Karademir, Tugay
    Soğuk Savaş’ tan beri Avrupa’ nın güvenliği ABD çıkarları için yaşamsal bir öneme sahip olmuştur. Truman Doktrini ve Marshall Planı yardımlarıyla başlayan destek süreci Sovyetler Birliği’ ne karşı NATO’ nun kurulması ile üst seviyeye ulaşmıştır. Soğuk Savaş’ ın sonu ile Transatlantik İlişkiler’ de yeni bir döneme girilmiştir. Ortak düşmanın ortadan kalkması ittifakta iş birliğinin ve amaçların sorgulanmasına neden olmuştur. 2000’li yıllarda artan terör olayları sonrasında hem ABD’ nin teröre karşı savaşında tek taraflı hareket etmesi, hem de 2016 Kasım’ da Donald Trump’ ın başkan seçilmesi ve politikaları müttefiklikte tartışılır hale gelmiştir. Bu çalışmada Transatlantik İlişkilerde meydan okumalar analiz edilmiş ve AB’ nin savunma alanında kendi ordusunu kurma girişimleri açıklanmıştır.
  • Öğe
    İbn-i Haldun’un Düşüncesi ve Uluslararası İlişkiler
    (Trakya Üniversitesi, 2018) Yusofi, Sayed Hanan
    1332 yılında Tunus’ta doğan İbn-i Haldun, sırasıyla Fas, Mağrip, Endülüs, Dımışk ve bazı Afrika’daki küçük devletlerinde yaşamış ve 1406 yılında Mısır’da vefat etmiştir. O hayatının değişik dönemlerinde birçok devlet adamının yanında çeşitli makamlarda bulunmuştur. Târîhu’l-İber adlı kitabın giriş kısmını oluşturan iki ciltlik mukaddimesi sayesinde İbn-i Haldun dünya çapında ünlü bir siyasetçi, sosyolog, tarihçi, felsefeci ve şair olarak tanınmıştır.İbn-i Haldun mukaddimesinde devletin kurulması ve ayakta kalması için hayatı öneme sahip olan asabiyet, insanların bireysel hayattan toplumsal hayata geçişi olarak tanımladığı ve uygarlık veya medenileşme olarak kabul edilen İlmi Ümran ve devletin oluşumu, büyümesi, zayıflaması gibi önemli konulardan bahsetmektedir. Asabiyet ve ümranı devletin oluşumuna giden süreç olarak kabul etmekle birlikte, ilmi Ümran’ın kurucusu olarak da kendisini kabul etmektedir. Ona göre, ümran kavramı ve ilmini ilk kullanan kişi kendisidir. İbn-i Haldun’un sosyal bilimlere sağladığı en önemli katkı ise, tarih yazım anlayışındaki eleştirel tarih yaklaşımı olmuştur. Ona göre tarih, neden-sonuç, tarafsızlık, akılcılık ve kaynak eleştirmesi ilkeleri esaslarına göre yazılmalıdır. Bu düşünürün düşünceleri uluslararası ilişkiler teorileri kapsamında realist düşünceye yakınlık göstermektedir.
  • Öğe
    Hizmet İçi Eğitim Kavramı Üzerine Bir Analiz
    (Trakya Üniversitesi, 2018) Çelikel, Hülya
    İster kamu isterse özel sektörün başarısını etkileyen en önemli unsurların başında insan gücü gelmektedir. Nitelikli ve kabiliyetli çalışanlara sahip olan işletmeler başarıyı rakip işletmelere göre daha kolay yakalayabilmektedir. Hizmet içi eğitimi zorunlu kılan nedenlerin başında, çalışanların bilgi ve becerilerini artırabilmeleri, teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmeleri mesleklerinde kariyer yapabilmeleri, mesleki alanda gelişebilmeleri gelmektedir. Yetişmiş insan gücünün sürekliliğinin sağlanabilmesi açısından hizmet içi eğitim önemli bir yer almaktadır. Bu çalışmada öncelikle hizmet içi eğitim kavramının ne olduğu sorusuna yanıt aranacaktır. Ardından kavramın süreçleri ve eğitim ile olan bağı incelenecektir. Son bölümde ise hizmet içi eğitim kavramı ve somut çıktılarının neler olduğu analiz edilecektir
  • Öğe
    Karluklar Üzerine Bir İnceleme
    (Trakya Üniversitesi, 2019) Bilgili, Cihan
    Türk Tarih Kurumunca basılmış olan “İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri” eserinde klasik İslam kaynaklarında Türkler ve Türk ülkelerinden bahsedilmektedir. Tercümesi verilen bu değerli kaynaklar içinde pek çok Türk boyu, şehirleri ve ülkeleri tasvir edilmiştir. Bu eserlerde dikkat edilecek en önemli noktalardan biri bahsedilen Türklerin Müslüman olmadığıdır. Dolayısıyla İslamiyet’in henüz yerleşmediği Türk ülkelerindeki kâfir Türkler hakkındaki kaynakların çoğu kendilerinden sonra yazılan kaynaklara örnek teşkil etmiş ve erken dönemde edinilmiş bu bilgilerin üzerine de çok fazla yeni bilgi eklenmemiştir. Kaynakların elealındığı dönemin etkin unsurlarından biri olan “Karluk” adı ise bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çalışmanın konusu da bahsedilen coğrafyadaki Karluk varlığı, siyasi tarih içindeki konumu ve bölgeye olan etkisinin İslami kaynaklar yoluyla tartışılmasıdır. Çalışmanın amacı Karluk adının bahsedildiği noktaları birleştirerek bir bütün oluşturabilmektir. Karluk adının incelenmesi, siyasi ve sosyal yapıya dair bilgilerin tek başlık altında toplanması amaçlanmıştır. İlk bölümde, kaynaklardaki Karluk adının bahsedildiği noktaların kaynak isimlerine göre sınıflandırması yapılacaktır. İkinci bölümde, elde edilen bilgiler değerlendirilerek yardımcı kaynaklar eşliğinde bir Karluk haritası oluşturulacaktır. Üçüncü bölüm ise sonuç ve değerlendirme kısmı olacaktır.
  • Öğe
    3. Dünya: Devlet, Toplum ve İktisat Temelinde Mukayeseli Bir Analiz
    (Trakya Üniversitesi, 2018) Asal, Uğur Yasin
    Bu çalışmada Eric Hobsbawm’ın “Kısa 20. Yüzyıl 1914-1991 Aşırılıklar Çağı” eserinde yer alan Üçüncü Dünya ve Oral Sander’in “Siyasi Tarih” eserinde yer alan Çok Merkezliliğe Geçiş: Bağlantısızlık ve Bağlantısızlar, Latin Amerika bölümleri karşılaştırmalı bir analiz ile ele alınmıştır. Her iki yazarın Üçüncü Dünya kavramını açıklamakta kullandığı örnekler üzerinden konunun kavramsal yönü ön plana çıkartılmaya çalışılmıştır. Bu yönüyle kavramın nesnel bir ifadesinin sunulması yerine, tarihsel izlekler içerisinde her iki yaklaşımda ayrışan ve benzeşen yönleri ön plana çıkartılmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Enerji Kaynakları Çatışmasının Ortasında Güney Çin Denizi
    (Trakya Üniversitesi, 2019) Genç, Aslıhan
    Güney Çin Denizi Asya ve Güneydoğu Asya kıtaları arasında yer almaktadır. 2.Dünya Savaşı sonrası, bölge ülkeler arasında Güney Çin Denizi ile ilgili kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sorunları meydana gelmeye başlamıştır. Bu alan coğrafi olarak dünya ticaretinin üçte birini oluştururken, hidrokarbon kaynakları açısından da önemli bir konumda yer almakta olup, tahminen 190 trilyon metreküp doğalgaz ve 11 milyar varil petrol barındırmaktadır. Günümüzde artan enerji ihtiyacı ile bu alan, hem bölge ülkelerin hem de bölge dışı devletleri, enerji kaynakları zenginliği açısından dikkatini çekmektedir. Çalışmamızda Güney Çin Denizi’nde 2. Dünya Savaşı sonrası süregelmiş olan sorunları incelenmektedir. Bölgede çakışan egemenlik iddialarının temel nedeninin 21. Yüzyılda küreselleşen dünyada, artan enerji ihtiyacı sonucu olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Levant Düğümü ve Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliği
    (Trakya Üniversitesi, 2018) Dündar, Tuğçe
    Levant bölgesi tarihî boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve coğrafi konumu ile önem arz eden bir bölge olmuştur. Bölgenin ticaret geçmişinin en az dört bin yıllık olduğu bilinmekle beraber günümüzde enerji arzı konusunda büyük kaynaklara ev sahipliği yapmaktadır. Bu çalışma Doğu Akdeniz bölgesindeki doğal kaynakların önemini bölge ülkeleri, AB, ABD ve Rusya açısından analiz etmeyi amaçlamıştır. Çalışma iki konu üzerine yoğunlaşmaktadır. Bunlardan biri bölgede bulunan doğal gaz kaynaklarının AB için değeri ve alternatif kaynak olması açısından önemidir. Diğer konu ise Türkiye’nin bölgede jeopolitik konumu ve enerji nakil hatlarının üzerinde bulunmasından mütevellit bölge siyasetindeki yerinin yorumlanmasıdır. Çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde genel bir özet verilmiş olmakla birlikte ikinci bölümde bölgenin enerji potansiyelini ve bölge devletleri analiz edilmiştir. Üçüncü bölümde münhasır ekonomik bölge tartışmaları ve ülkelerin bu tartışmaya yaklaşımları yer almaktadır. Dördüncü bölümde AB, ABD ve Rusya için bölgenin önemi açıklanmıştır. Sonuç bölümünde ise bölgedeki enerji varlığının bölgeye etkisi ve olası tehditler anlatılmıştır.