Yazar "Güçlü, Hande" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Corneal Endothelial Damages After Abuse of Topical Proparacaine: Case Report(2016) Gürlü, Vuslat Pelitli; Özal, Sadık Altan; Güçlü, Hande36 yaşında erkek hasta sağ gözde ağrı yakınması ile başvurdu. Biomikroskop ile yapılan of- talmolojik muayenede kornea erozyonu, kornea ödemi ve halka şeklinde stromal infiltrasyon gö- rüldü. Sol göz biomikroskopisi normaldi. Hastanın öyküsünden uzun süre proparakain damla kullandığı öğrenildi. Bu öykü ve biomikroskopik bulgular ile hastaya toksik keratopati tanısı kondu. Hastanın kültür antibiogram sonuçları beklenirken topikal antibiyotik ve sikloplejik damla başlandı. Tedavinin dördüncü gününde, korneal epitelizasyonun tamamlanması ve kültür sonuçlarının ne- gatif gelmesiyle tedaviye topikal steroid eklendi. Tıbbi tedavinin tamamlanması ve korneanın şef- faflaşması sonrasında hastanın her iki gözüne de korneal endotel hücre analizi uygulandı. Sağ gözde endotel hücre yoğunluğunda azalma, polimorfizm ve polimegatizm saptandı. Topikal proparakai- nin kötü kullanımının kornea epiteli ve stroması üzerine bilinen yan etkilerine ek olarak kornea en- dotelinde de kalıcı hasara neden olabildiği sonucuna ulaşıldıÖğe Dexamethasone Implant Migration Into Anterior(2022) Akaray, İrfan; Güçlü, Hande; Gürlü, VuslatHere, we reported clinical findings, treatment process and complications in a case with the diagnosis of Irvine-Gass syndrome in which intravitreal dexamethasone implant migrated into anterior chamber. Dexamethasone implant (OZURDEX, Allergan) is a safe, effective and easily applicable treatment method which is widely used in the treatment of macular edema. The implant is injected via intravitreal route under topical anesthesia. The implant may migrate to anterior chamber. A 66-years old patient underwent pars plana vitrectomy plus IOL implantation with scleral fixation for nucleus drop and was diagnosed with Irvine-Gass syndrome during follow-up. The patient was treated with intravitreal dexamethasone implant injection. However, the patient presented with blurred vision 3 weeks after implantation. It was found that the dexamethasone implant migrated to anterior chamber and that there was corneal edema. The implant was removed via surgery. Early diagnosis and timely intervention prevented development of corneal bullous changes in the patient.Öğe Distinguishing Non-Arteritic Ischemic Optic Neuropathy from optic Neuritis with Serum Vitamin B12, Ferritin and Folic Acid Level(2018) Güçlü, Hande; Doğanlar, Zeynep BanuObjectives: The aim of this study was to compare the levels of vitamin B12 (Vit B12), folic acid, serum ferritin, serumiron, and total iron binding capacity (TIBC) in patients with optic neuritis (ON) and non-arteritic ischemic optic neuropathy(NAION). It was hoped to determine whether these simple and inexpensive laboratory measurements are indicativefor making a distinction between ON and NAION.Methods: In this retrospective study, the data of patients who were diagnosed with ON and NAION between September2005 and December 2016 were reviewed. In all, 42 patients with NAION, 70 patients with ON, and 76 membersof a control group, a total of 188, were enrolled in the study. All of the participants underwent a full ophthalmologicalexamination and complete physical examination, including a detailed medical history and blood count and evaluation ofthe biochemical parameters, serum ferritin, Vit B12, folic acid, serum iron, and TIBC.Results: The mean serum ferritin level was 236±458.4 ng/mL for the NAION patients, 32.8±34.6 ng/mL for the ONpatients, and 76.1±84.6 ng/mL for the control group. The mean serum Vit B12 level was 478±306.3 pg/mL for the NAIONpatients, 291.7±136.9 pg/mL for the ON patients, and 417.1±163.4 pg/mL for the control group. The mean serum folicacid level was 11.4±6.3 ng/mL for the NAION patients, 6.6±2.7 ng/mL for the ON patients, and 14.5±5.2 ng/mL for thecontrol group.Conclusion: A higher serum ferritin level was significantly associated with NAION, and lower Vit B12 and folic acid wasassociated with ON patients. Serum ferritin, Vit B12, and folic acid measurements could be a useful method for distinguishingbetween NAION and ON before using complicated and invasive methodsÖğe Diyabetik Retinopatili Hastalarda Sağlıkla İlişkili Yaşam Kalitesini Etkileyen Faktörlerin Değerlendirilmesi(2022) Sakallioglu, Kursad; Akaray, İrfan; Kaya, Sultan; Kaya, Özlem; Köse, Gizem; Garip, Ruveyde; Güçlü, HandeAmaç: Diyabetik retinopati (DRP) hastalarında sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini (SİYK) etkileyen faktörlerin araştırılması. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya tip 2 diyabet nedeniyle DRP açısından takipli 400 hastanın 800 gözü katılmıştır. Hastalar oftalmolojik muayene sonrasında Kısa Form-36 (SF-36) anketini doldurmuştur. SF-36’ya göre fiziksel işlev, fiziksel rol, bedensel ağrı, genel sağlık, canlılık, sosyal işlevsellik, duygusal rol ve ruh sağlığı, fiziksel ve zihinsel bileşen özet ölçümleri hesaplandı. Hastaların demografik özellikleri hasta dosyalarından not edilmiştir. İki bağımsız grubu karşılaştırmak için normal dağılım varsayıldığında bağımsız örneklemlerde T-testi, verilerin normalliği reddedildiğinde Mann-Whitney U testi kullanıldı. İkiden fazla olan bağımsız grupların karşılaştırılmasında Bonferroni veya Tamhane’s T2 düzeltmeli ANOVA testi, sayısal değişkenler arasındaki ilişki Pearson korelasyon testi ile değerlendirildi. Anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Kadınların (p<0,001), diyabet süresi 15 yıldan fazla olanların (bedensel ağrı için p=0,002; diğerleri için p<0,001) SİYK düşük saptandı. Fiziksel ve zihinsel bileşen özet ölçüm değerleri 65 yaşından büyük hastalarda düşüktü (sırasıyla p=0,046, p=0,034). Panretinal fotokogülasyon (PRFK) yapılan ve iskemi saptanan hastalarda SİYK değerleri bedensel ağrı hariç (PRFK için p=0,178; iskemi için p=0,252) anlamlı düşük saptandı (p<0,05). Proliferatif diyabetik retinopati (PDR) hastalarından DRP(-) hastalara doğru SİYK bedensel ağrı hariç anlamlı şekilde yükseldi (p<0,05). Görme keskinliği 20/40’tan az olan hastalarda ruh sağlığı (p=0,335) ve bedensel ağrı (p=0,069) hariç tüm alt grup değerleri düşüktü. Sonuç: Kadın cinsiyetin, 15 yıl ve üzerinde diyabet öyküsünün, kısmen ileri yaşın, daha fazla PRFK yapılmış olan hastaların, retinal iskemisi olan hastaların ve daha düşük görme düzeyine sahip hastaların SİYK’sının düşük olabileceği göz önünde bulundurulması, bu hastaların tedavi yönetiminde daha dikkatli olmamızı sağlayabilirÖğe Evaluation of Macular, Ganglion Cell Complex and Retinal Nerve Fibre Layer Thickness Changes in Preperimetric Glaucomatous Eyes(2022) Sakallıoğlu, Ahmet Kürşad; Gürlü, Vuslat; Garip, Rüveyde; Güçlü, HandePurpose: To investigate macular thickness (MT), ganglion cell complex (GCC), and retinal nerve fiber layer (RNFL) thickness changes in preperimetric glaucoma patients. Materials and Methods: In the present study 105 eyes of 75 patients were investigated. Of these patients, 56 eyes of 45 patients who were diagnosed as preperimetric glaucoma are taken as a study group and 49 eyes of 30 cases without any ocular pathology are taken as the control group. The mean values of central MT, parafoveal MT, perifoveal MT, parafoveal GCC thickness, and perifoveal GCC thickness evaluations using optical coherence tomography (OCT) were compared between the two groups. Peripapillary RNFL measurements; the mean values of the total, superior hemi-central, inferior hemi-central, superior, inferior, nasal, and temporal quadrants, and twelve sectors were compared between the two groups. Results: In the study group, perifoveal GCC thickness was significantly thinner in the superonasal, superotemporal, inferonasal, and inferotemporal quadrants compared to the control group. Peripapillary RNFL thickness was significantly thinner in the study group in total, superior hemi-central, inferior hemi-central, superior, inferior, nasal, temporal, and hour 1,2,3,4,5,7,8,9 quadrants. No significant difference was detected between the two groups in other measurements (p>0.05). Conclusion: However both macular and peripapillary cellular losses have been initiated in cases with preperimetric glaucoma, this loss can not be detected by standard automated perimetry. As a result, perifoveal GCC and peripapillary RNFL measurements by OCT in patients with preperimetric glaucoma are very helpful for diagnosing suspicious cases.Öğe Görsel Semptomlar ile Başvuran Hamileliğin İndüklediği Hipertansiyon, Preeklampsi ve Eklampsi Hastalarında Gelişen Retinopatinin Özellikleri(2017) Güçlü, Hande; Gürlü, Vuslat Pelitli; Altıntaş, Zehra Nihal Dolgun; Şahin, Gözde; Özal, Sadık AltanGörsel semptomlarla başvuran hamileliğin indüklediği hipertansiyon, preeklampsi ve eklampsi olgularındaki retinopatinin klinik yansımalarını, akut ve kronikleşmiş sonuçlarını göstermek amacıyla 17 hastanın 34 gözü retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar yaş, başlangıç ve sonuç görme keskinlikleri, oftalmoskopik bulgular, görme alanı, sistolik, diastolik tansiyonları, göz bulgularının ortaya çıktığı gestasyon haftası açısından incelendi.Öğe Long-Term Results of Traumatic Cataracts in Paediatric Patients(2017) Güçlü, Hande; Özal, Sadık Altan; Pelitli, Vuslat Gürlü; Esgin, HalukAmaç: Pediatrik hastalarda uzun dönem travmatik katarakt sonuçlarını değerlendirmek.Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 1985-2014 yılları arasında travmatik katarakt nedeniyle opere olan ve takip edilen 32 hastanın dosya kayıtları incelenmiştir. Her hasta için takip süresi en az 2 yıldır. Olgular yaş, cinsiyet, travma nedeni, travma ve ilk muayene arasındaki süre, travma ve katarakt gelişimi arasındaki süre, travma ve katarakt cerrahisi arasındaki süre, komplikasyonlar ve stereopsis açısından incelendi.Bulgular 26 (%81.3) olguda katarakt penetran yaralanma sonrası gelişmiştir. Travmatik katarakt penetran yaralanma sonrası 5.7±11 günde (1-53gün), künt travma sonrası 58.4±89 günde (2-210 gün) oluşmuştur. Ortalama travma yaşı 8.8±3.9 yıl, katarakt cerrahisinin yapıldığı yaş 9.9±5.4 yıl olarak bulundu. Penetran travma sonrası cerrahi 197±620 gün, künt travma sonrası 126±205 günde gerçekleştirilmiştir. Ortalama takip süresi 8.5±6.3 yıldı. 19 olguda Titmus, Lang ? ve Lang ?? testlerinde (59.4%) 100-3000 saniye/arc stereopsis mevcuttu.Tartışma: Travmatik katarakt gelişimi penetran travmalı olgularda daha erken dönemde gelişmektedir. Yaralanmanın yeri ve arka segment travması sonuç görme keskinliği ile ilişkili saptandı. Postoperatif görme keskinliği ile stereopsis düzeyi istatistiksel olarak anlamlı derecede ilişkili saptandı.Öğe Preeklampsi Olgusunda Geçici Görme Azlığı ve Persistan Konsantrik Görme Alanı Defekti(2017) Güçlü, Hande; Özal, Sadık Altan; Pelitli, Vuslat Gühlü; Şahin, Gözde; Dolgu, Zehra Nihal; Sayın, Niyazi CenkPreeklampsi gebelerin %3--5'ini etkileyen, gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkan hipertan-- siyon, proteinüri ve son--organ tutulumu ile karakterize olan klinik bir sendromdur. Preeklampside görme azlığı oksipital korteks ya da retina tutulumuna bağlı ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmada, 40 yaşındaki preeklampsi olgusunda doğum sonrası gelişen geçici görme azlığı ile sebat eden kon-- santrik görme alanı defekti sunulmuştur. Doğum sonrası görme azlığı gelişen olgunun görme kes-- kinlikleri bilateral 0,6 düzeyinde idi. Ön segment ve fundus muayenesi doğal olan olgunun görme alanı muayenesinde bilateral konsantrik defekt mevcuttu. Olgunun görsel uyarılmış potansiyel testi bilateral normal sınırlarda idi. Fundus flöresein anjiyografide bilateral koroid iskemisi bulguları saptandı. Olgunun ay sonraki muayenesinde bilateral görme keskinlikleri artmış, ancak konsant-- rik görme alanı defekti sebat etmekte idi.Öğe Refraktif akomodatif ezotropyanın stereopsis düzeyi ve ambliyopi oluşumu üzerine etkileri(Trakya Üniversitesi, 2012) Güçlü, Hande; Gürlü, Vuslat PelitliRefraktif akomodatif ezotropyanın stereopsis düzeyi ve ambliyopi oluşumu üzerine etkilerini araştırdığımız bu çalışmada; Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda takip ve tedavileri yapılan refraktif akomodatif ezotropyalı 70 olgunun verileri retrospektif olarak incelendi.Çalışmaya alınan olguların dosya kayıtlarından demografik verileri, ilk muayene ve kontrol muayenelerine ait bulguları karşılaştırıldı, ayrıca ambliyopi ve stereopsis düzeyi üzerine etkili faktörler araştırıldı.Çalışmaya alınan olgular etkilenen göz açısından değerlendirildiğinde ezotropyanın sağ veya sol gözde oluşu veya alternan oluşu bakımından farklılık olmadığı tespit edildi. Olguların ilk muayenede yaş ortalaması 6,4±4,2 yıl (1-24 yıl), ortalama izlem süresi ise 7,3±4,4 yıl (6 ay-19 yıl) idi. Olguların ilk muayenelerinde ölçülen düzeltmesiz yakın ve uzak kayma miktarları karşılaştırıldığında; yakın kayma miktarının uzak kayma miktarından daha yüksek olduğu saptandı. Ayrıca, olguların kayan gözlerine ait sonuç görme keskinlikleri diğer gözlere göre anlamlı derecede düşük iken, sferik eşdeğer ortalaması kayan gözlerde daha yüksek idi.İlk muayene bulgularıyla son muayene bulgularının karşılaştırılmasında; sağ ve sol gözde son muayenedeki düzeltmeli görme keskinlikleri ve sferik eşdeğer ortalamaları artmış, kayma miktarları azalmış olarak bulundu. İlk ve son muayenede ambliyopi varlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark olup, son muayenede ambliyop olan olgu sayısının azaldığı, ayrıca ilk muayenede olguların %35,3'ünde stereopsis mevcutken, son muayenede olguların %78,6'sında stereopsis olduğu görüldü.Ambliyopisi olan olgularda, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da ilk başvuru yaşı daha büyük, kaymanın başlangıç yaşı daha küçüktü. Ayrıca, ambliyopisi olan ve olmayan olgular arasında sferik eşdeğer ortalaması, düzeltmesiz yakın ve uzak kayma miktarları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.Olguların sonuç binoküler görmeleri değerlendirildiğinde, 55 olguda (%78,6) sinek testi pozitifti. Ayrıca olgulardan 7'sinde (%10,0) stereopsis düzeyinin mükemmel olduğu, 48'inde (%68,6) stereopsis düzeyinin orta olduğu, 15'inde (%21,4) stereopsisin olmadığı tespit edildi.Sonuç olarak; refraktif akomodatif ezotropyalı olgularda stereopsis düzeyi ile ilişkili faktörler değerlendirildiğinde; son muayenede ölçülen görme keskinliği düzeyi, düzeltmesiz yakın kayma miktarı, kayma süresi ve ambliyopi varlığının stereopsis düzeyini etkilediği bulundu. Stereopsis düzeyi ile kaymanın başlangıç yaşı, ilk başvuru yaşı, olguların son muayenelerinde ölçülen sferik eşdeğer ortalamaları, düzeltmesiz uzak kayma miktarı ve anizometropi varlığı arasında anlamlı ilişki yoktu.Öğe Retina Ven Tıkanıklığına Bağlı Makula Ödeminde İntravitreal Deksametazon İmplantın Etkinliği(2016) Özelce, Ramazan; Gürlü, Vuslat; Özal, Sadık Altan; Güçlü, Hande; Esgin, HalukAmaç: Retina ven tıkanıklığına (RVT) bağlı makula ödemi tedavisinde intravitreal deksametazon implantın etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendirmek.Gereç ve Yöntem: Trakya Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 1 Mayıs 2013 ile 1 Eylül 2014 tarihleri arasında RVT'ye bağlı makula ödemi tedavisi için intravitreal deksametazon implant uygulanan 38 hastanın dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi.Bulgular: Olguların 23'ünde retina ven dal tıkanıklığı (RVDT), 15'inde ise retina ven kök tıkanıklığı (RVKT) vardı. Yaş ortalaması 66.47±9.48 olup, 17 erkek (%44.7), 21 kadın (%55.3) olgu mevcuttu. RVDT olgularında enjeksiyon sonrası tüm kontrollerde en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK) enjeksiyon öncesine göre daha iyiydi ve istatistiksel olarak anlamlıydı (pİ0.05). Santral makula kalınlığı (SMK), enjeksiyon sonrası 1. gün, 1. hafta, 1. ay, 2. ay, 3. ay ve 6. ayda enjeksiyon öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede ince bulundu (pİ0.05). RVKT olgularında EİDGK, enjeksiyon sonrası 1. hafta, 1. ay ve 2. ayda enjeksiyon öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede artmış bulundu (pİ0.05). Enjeksiyon sonrası 3. ayda azalan en iyi düzeltilmiş görme keskinliği, 4 ile 6 ay arasında giderek artsa da enjeksiyon öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (pı0.05). Santral makula kalınlığı median değerleri enjeksiyon sonrası 1. günden başlayarak, enjeksiyon sonrası 2. aya kadar azaldı ve kalınlık değişimi enjeksiyon sonrası 1. gün, 1. hafta, 1. ay ve 2. ayda enjeksiyon öncesine göre istatistiksel olarak anlamlıydı (pİ0.05). Göz içi basıncı yükselen olgularda medikal tedavi yeterli olurken, katarakt gelişen bir olguya cerrahi yapıldı.Sonuç: RVT'ye bağlı makula ödemi tedavisinde intravitreal deksametazon implantın etkin ve güvenilir olduğu görülmüştür.