Yazar "Dindar, İlknur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Edirne ili Uzunköprü ilçesi lise öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve etkileyen etmenler(Sağlık Bilimleri, 2020) Cengiz, Fatih; Dindar, İlknurAraştırma, Edirne ili Uzunköprü ilçesindeki liselerde öğrenim gören öğrencilerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve bu davranışları etkileyebilecek etmenlerin saptanması amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu çalışmanın örneklemini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Uzunköprü ilçesindeki liselerde okuyan öğrencilerden 361 öğrenci oluşturdu (N=2348). Çalışmanın verileri 32 sorudan oluşan ‘’Bilgi Formu’’ ve ‘’Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği II’’ ile toplandı. Veriler SPSS (versiyon 22. SPSS Inc.) programıyla ortalama, standart sapma ve frekanstan oluşan tanımlayıcı istatistikler, bağımsız gruplarda t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), post hoc Tukey HSD, ki-kare testi kullanılarak değerlendirildi. Anlamlılık düzeyi olarak p<0,05 alındı. Öğrencilerin %42.9’u erkek, yaş ortalaması 16.11±1.22 (14-19 yaş aralığı) idi. SYBDÖ II toplam puan ortalaması 128.32±21.18, alt boyut puan ortalamalarından sağlık sorumluluğu 19.55±4.83, fiziksel aktivite 17.94±4.95, beslenme 20.08±3.93, manevi gelişim 26.03±5.68, kişiler arası ilişkiler 24.98±4.35, stres yönetimi 19.72±4.02 olarak bulundu. Öğrencilerden erkek olanların, liseye kayıt olmadan önce en uzun süre ilçede yaşayanların, sosyal güvencesi olanların, ekonomik durumunun iyi olduğunu belirtenlerin, babaları serbest meslekte çalışanların, algılanan sağlık durumunu iyi olarak değerlendirenlerin, kronik hastalığı olanların, uyku sorunu olmayanların, dinlenmeye özel zaman ayıranların, hobiye sahip olanların, günlük 6-8 saat arasında uyuyanların, düzenli egzersiz yapanların, düzenli beslendiğini ifade edenlerin, düzenli sağlık kontrolü yaptıranların SYBDÖ II puan ortalamalarının daha yüksek olduğu saptandı (p<0,05). En yüksek puan ortalaması manevi gelişim alt boyutunda, en düşük puan ortalaması fiziksel aktivite alt boyutunda saptandı. Sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum için ergenlerin gelişimleri izlenmeli ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları desteklenmelidir.Öğe Edirne merkezinde 7-11 yaş grubu ilkokul çocuklarında hipertansiyon görülme sıklığı ve ilgili etmenler(Trakya Üniversitesi, 1993) Dindar, İlknur; Saltık, AhmetSUMMARY This study was carried out in the children between the ages 7-11 in Edirne' s central primary schools in Spring 1991 to find out the hy pertension prevalence and some related factors. For this purpose, 968 children (497 boys + 471 girls) -10 % of the entire group- were investigated and the dependent variables such as SBP and BBP were measured together with the independent variables such as the frequ ency of taking the children to doctors, the present height, weight, sex, the illnesses the children had in the past, family structure, the number of family members and the birth order of the child. The SBP and DBP values and the information gathered from the investiga tions were compared to the information taken from the families by making them fill in the forms. Analysis of Variance (ANOVA) and simple correlation and regression were applied among the parameters which could be related with each other. The information taken from the evaluation of the questionna ires which had been filled in by the parents and the data about the children's BP values were tried to be explained. Moreover,, the fa milies, having a child with hypertension were referred to health centers so that advanced examinations and treatment could be done. According to the data of our study, 3.7 % of the group have hyper tension (overall hypertension prevalence rate). Hypertension preva lence rate is 3.8 % for boys and 4.0 % for girls. Hypertension pre valence rates by age are like the followings : 7 age, 4.6 %; 8 age, 4.5 %; 9 age, 2.7 %; 10 age, 4.4 %; 11 age, 3.3 %. 80In fact, BP presents a natural physiological increase with the age. Isolated prevalence rates for high SBP and high DBP are 2.9 % and when obese children were excluded the rate of overall prevalence decreases into 2.8 %. Heavy hypertension prevalence is 6.2 %o when considered BP values exceeding 95th percentile. Meaningful relations couldn't be set between the rate of hyperten sion in children and the education, occupation of the parent and their being or not the natives of the region. Relatively high pre valence rates have been occured in the first and the 3rd and later children when compared to the interim children. However the low so cial living standarts of the family, frequent upper respiratory in fections in the personal history and a poor oral hygiene are risk factors for childhood hypertension. 88.9 % of the children with high SBP and 100.0 % of the children suffering from high DBP are among the ones those are taken to doctors when they get sick. In our study, no child had got a diagnosis of hypertension before hand whom we made the diagnosis first. This severe condition cle arly proves that, early diagnosis is very crucial for the entire society. All these results show that even in a city like Edirne, which is relatively more developed in comparison with the rest of the country, in addition to basic health care; social, cultural and economical improvements must be done and it must also be emphasized that community health can't be maintained by only biological and medical measurements. 81Öğe Gebelik Dönemlerine Göre Gebelerin Doğum ve Postpartum Döneme İlişkin Endişeleri(2018) Küçükkaya, Burcu; Dindar, İlknur; Erçel, Özge; Yılmaz, EsraAmaç: Gebelik, kadınlarda psikolojik, biyolojik ve duygusal değişimlerin meydana geldiği bir evredir. Gebeler,doğum eyleminde ve postpartum süreçte oluşabilecek olasıkötü bir durumun meydana geleceğini yoğun bir şekildehissedilmesine neden olan bir endişe duymaktadır. Buçalışmada, gebelik dönemlerine göre gebelerin doğum vepostpartum döneme ilişkin endişelerini incelemek amaçlanmıştır.Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki çalışma bir üniversite hastanesinin kadın hastalıkları ve doğum polikliniğiile doğum servisine Ocak-Mart 2017 tarihlerinde başvuran(n=273) gebe bireylerle yürütüldü. Araştırma verileri‘’Anket Formu’’ ve “Doğum ve Doğum Sonrası Dönemeİlişkin Endişeler Ölçeği” (DDSEÖ) ile toplanmıştır.Bulgular: Gebelik dönemlerinin 1. trimesterinde olangebelerin “Doğum ve Doğum Sonrası Döneme İlişkinEndişeler Ölçeği” toplam puan ortalamasının 4,2±2,8, 2.trimesterinde 4,9±3,0 ve 3. trimesterinde 6,1±2,0 olduğu vearadaki farkın istatistiksel olarak anlamlı ve yüksek olduğubulunmuştur (p<0,001). Gebelik dönemlerinin tümündeyaş azaldıkça DDSEÖ puan ortalamasının arttığı istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0,001). 1. trimester ve 2. trimester gebelik dönemi ile ve primipar olangebelerin, aynı gebelik döneminde ve multipar olan gebelere kıyasla DDSEÖ puan ortalamalarının istatistikselolarak anlamlı ve yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,001).Sonuç: Gebelik dönemlerine göre gebelerin endişe düzeylerinin genel olarak orta derecede olduğu ve 3. trimestergebelerde 1. ve 2. trimestera göre DDSEÖ puan ortalamalarının daha yüksek olduğu bulundu.Öğe İstanbul ili güngören ilçesindeki liselerde eğitim gören öğrencilerin eleştirel düşünme düzeyleri(Sağlık Bilimleri, 2020) Güven, Mehmet; Dindar, İlknurTanımlayıcı ve kesitsel tipte olan bu araştırmanın amacı, İstanbul ili Güngören ilçesindeki liselerde eğitim gören öğrencilerin eleştirel düşünme düzeylerini, etkileyen etmenleri belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul ili Güngören ilçesinde 2018-2019 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde 11 lisede eğitim gören 10730 öğrenciden okullara, sınıflara ve cinsiyete göre tabakalı örnekleme yöntemi ve rastgele sayılar tablosu kullanılarak gönüllü 1157 öğrenci dahil edildi. Araştırmada lise öğrencilerinin eleştirel düşünme düzeyini ölçmek için Facione, Facione ve Giancarlo tarafından geliştirilmiş olan Califonia Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği’nin Türkçe versiyonu kullanıldı. Bununla birlikte araştırmacı tarafından geliştirilen Veri Toplama Formu kullanıldı. Araştırmada eleştirel düşünme eğilim ölçeğinin güvenirliği ölçek alt boyutları için hesaplanan Cronbach’s alpha güvenirlilik katsayısı 0.98 bulunmuş olup, verilerin analizinde bağımsız örneklem t testi, tek taraflı ANOVA testi, post hoc ikili karşılaştırma testleri kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi olarak p<0.05 kabul edildi. Araştırmaya katılan öğrencilerin %57.7’sinin kadın, %42.2’sinin erkek olduğu, %46.7’sinin Mesleki ve Teknik Lise’de eğitim gördüğü, %36.3’ünün anne eğitim düzeyinin ilköğretim mezunu olduğu, %30.6’sının baba eğitim düzeyinin lise mezunu olduğu, %72.1’inin sosyo-ekonomik durumunun orta düzey olarak tanımladığı, %42.3’ünün tercih ettiği alanın sayısal olduğu, %59.4’ünün herhangi bir kültürel etkinliğe katılmadığı saptandı. Araştırmada; Anadolu Lisesi öğrencilerinin, sosyo-ekonomik durumu iyi öğrencilerin, eğitim düzeyi yüksek ebeveyne sahip, sayısal alanı tercih eden ve kültürel etkinliklere katılan öğrencilerin eleştirel düşünme düzeyi yüksek bulundu (p<0.05). Araştırmanın sonucuna göre; farklı türde liselerde eğitim gören öğrencilerin ilgi yeteneklerine göre becerilerinin geliştirilmesi, kültürel ve bilimsel etkinliklere ağırlık verilmesi önerilebilir.Öğe Lise öğrencilerinin kendilerini değerlendirme durumları ve etkileyen etmenler(2005) Akbaş, Selin; Özen, Menşure; Dindar, İlknur; Türkmen, AyşeBu araştırmada Edirne merkezindeki liselerde okuyan gençlerin, kendilerini başka insanlarla kıyasladığında nasıl değerlendirdiği ve bu durumu etkileyen etmenlerin neler olduğunu araştırılmak amaçlanmıştır.Araştırmanın evrenini Edirne Merkez Liselerinde okuyan 7847 öğrenci oluşturdu. Çalışma, tabakalı örnekleme yöntemiyle seçilen 786 öğrenci üzerinde yapıldı. Araştırmada, öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerini sorgulayan Bilgi Formu ve Sosyal Karşılaştırma Ölçeği (SKÖ) kullanıldı. Sosyal Karşılaştırma Ölçeği’nin bu araştırmada Cronbach’s alpha değeri 0.85 bulundu. Veriler, bilgisayarda SPSS 10.0 paket programı kullanılarak sayı, yüzdelik, ortalama (standart sapma), student-t testi , varyans analizi (ANOVA, Kruskal Wallis) ve Tukey testi ile değerlendirildi.Araştırmada, lise öğrencilerinin ebeveyn eğitim düzeyi düştükçe, ekonomik durumları ve kişilerarası ilişkileri bozuldukça, sağlıklı yaşam aktivitelerini günlük yaşamlarına entegrasyonda sorunlar yaşadıkça kendilerini başkaları ile karşılaştırırken olumsuz değerlendirdikleri bulundu (p<0.05).