Yazar "Aktaş, Ranan Gülhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Beyaz sıçanlara farklı farmasotik form ve kombinasyonlarda verilen Siklosporin-A'nın böbrek korteksi üzerine etkilerinin ışık ve elektron mikroskopik düzeylerde incelenmesi(Trakya Üniversitesi, 1998) Aktaş, Ranan Gülhan; Uygun, Müberra50 ÖZET Siklosporin-A; T hücrelerinin aracılık ettiği immun reaksiyonlar üzerine spesifik etkisi nedeniyle, organ transplantasyonlarında ve diğer immun sistem hastalıklarında kullanılan güçlü bir immunsupressif ajandır. İlacın en önemli yan etkilerinden birisi nefrotoksisitesidir. Bu çalışmada; farklı form ve kombinasyonlarda uygulanan Siklosporin-A'nın böbrek korteksi üzerine etkilerinin ışık ve elektron mikroskopik düzeyde karşılaştırılması amaçlandı. Sprague-Dawley cinsi 23 dişi rat, 4 deney grubuna bölündü: I. grup kontrol olarak ayrılırken, II. gruba ilacın oral, IH. gruba intravenöz, IV. gruba ise intravenöz formuyla birlikte prednizolon 2,5 ay süre ile verildi. Alman renal korteks biyopsi materyalleri, ışık ve elektron mikroskopik gözlemler için işlemlendirildi. Tüm deney gruplarında öncelikle arteriol ve kapilerler ile birlikte proksimal tübüllerin etkilendiği, ardından diğer tübüler yapı ve Malpighi cisimciklerinde morfolojik değişikliklerin ortaya çıktığı görüldü. Tübülde; düz endoplazmik retikulumda dilatasyon, mitokondrilerde şişme ve kristalarında silinme, çok sayıda ve farklı büyüklüklerde lizozomlar, vakuolizasyon, hücreler arası açılmalar ve bazal membranlarda kalınlaşma gözlendi. Malpighi cisimciklerinde glomerül bazal membranı kalınlaşmış ve içerisinde elektron yoğun madde birikmişti; endotel hücrelerinde ve podositlerde dejeneratif değişikliklere, mesangial sahada artışa ve yer yer madde birikimine rastlanıyordu. Bu değişiklik alanları infiltrasyon bölgeleri olarak başlayıp, ardından aktif epitelyal hücrelerin çoğalması ve yeni tübüler yapıların oluşumu ile proliferasyon sahalarına dönüşüyordu.51 Tüm bu değişiklikler, intravenöz formun verildiği grupta; oral formun verildiği gruba oranla daha belirgindi. Tedaviye steroidin eklenmesi ile; bu yapısal değişikliklere daha seyrek rastlandığı gibi, değişiklik bölgelerinin sayı ve çaplan da azalmış idi. n. ve IH. grupta medulla-korteks bölgesinde yer alan infiltrasyon ve proliferasyon alanları; IV. grupta korteksin orta bölgelerine doğru kaymıştı. Bu nedenle; hastalığa bağlı olarak, uzun süreli ve düşük doz tedavilerde ilacın oral formunun tercih edilmesi, veya intravenöz formun kullanılması gerektiği durumlarda tedaviye steroid eklenmesinin; Siklosporin-A'nın böbrek korteksi üzerine oluşturacağı hasarı azaltacağı kanısındayız.Öğe The effects of long term-low dose cyclosporin-a treatment on muscles and tendons: An experimental study(2009) Yazgan, Ömer; Altaner, Şemsi; Aktaş, Ranan Gülhan; Aktaş, ŞerefAz sayıdaki çalışmada, siklosporin-A (CsA) içeren immünsüpresif tedavi alan hastalarda kas ve/veya tendon patolojileri görüldüğü bildirilmiştir. Çalışmamızda, (i) CsA ile düşük doz ve uzun süreli tedavinin ardından mikroskobik düzeyde çizgili kas dokusu ve tendonlarda değişiklik olup olmadığı ve (ii) tedaviye CsA?nın çözücüsü Cremophor-EL ya da steroid eklenmesinin ek bir değişiklik oluşturup oluşturmadığı araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEM 230-300 gr ağırlığında, dişi ve erişkin 24 adet Sprague-Dawley cinsi sıçan, rastgele dört gruba ayrıldı. Grup 1 kontrol olarak ayrılırken, diğer üç gruba 2,5 ay süre ile CsA (4 mg/kg/gün) periton içine verildi. Grup 2?ye CsA?nın oral formu, Grup 3?e CsA?nın Cremophor-EL içeren intravenöz (İV) formu verildi. Grup 4?e ise CsA?nın İV formu ile birlikte prednizolon (1 mg/kg/gün) uygulandı. Aşil tendonları ve triseps kaslarından hazırlanan doku örnekleri ışık mikroskobunda incelendi. BULGULAR Tüm deney gruplarında kaslarda lokal dejenerasyon, bağ dokusu artışı, mononükleer hücre sayısında artış gözlendi. Tendonlarda herhangi bir değişiklik yoktu. SONUÇ Çalışma, uzun süreli ve düşük dozda CsA kullanımı sonucu kas dokusunda morfolojik değişiklikler olmuştur. Tendonlarda herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. Cremophor-EL veya steroidlere bağlı olabilecek ek bir değişiklik belirlenememiştir. CsA nedeni ile oluşmuş bu değişikliklere, travma ya da cerrahi girişim sonrası kaslarda oluşabilecek hasarın eklenmesi ile çok daha dramatik bir tablo oluşabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu sonucu destekleyen birkaç olgu sunumu vardır.Öğe Liver cancer stem cells(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Aktaş, Ranan GülhanRecent studies have shown that many tumour are containing small population of stem cell-like cells, in other words, cancer stem cells. The rapid development of the cancer stem cell field has allowed the scientists and the clinicians to focus on another challenge, which targets cancer stem cells for new therapeutic strategies. Studies showed that novel therapeutic approaches on the selective targeting of cancer stem cells might be extremely successful for prevention of invasion, metastasis, and the relapses of tumors. Liver cancer is the 5th most common cancer type. It has also been reported as the 3 rd most common cause of cancer related death. Recently, progression of hepatocellular carcinoma is thought to be driven by cancer stem cells. There are tremendous efforts to clarify the features of liver cancer stem cells, to identify them within other tumor cells, and finally to develop the new therapeutic models that target those cells. This review summarizes the features of liver cancer stem cells, and its importance for therapeutic approaches