Derin ven trombozu haslarında yeni nesil oral antikoagülanlar ve warfarının etkinliğinin basit kan parametreleri ile değerlendirilmesi
Özet
Derin ven trombozunun (DVT) temel tedavisi, heparin ve türevleri ile oral antikoagülan
kullanımını kapsamaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar; klasik hemogram
parametrelerinin ve bu parametrelerin oranlarından elde edilen belirteçlerin, kardiyovasküler
ve trombotik bozukluklar üzerinde, teşhis amaçlı kullanılabileceğini veya prognostik olarak
anlamlı olabileceğini göstermektedir. Bu çalışmada, DVT’li hastaların, yeni nesil oral
antikoagülanlar ve warfarin ile tedavisi sırasında; venöz doppler ultrasonografi
görüntülemelerinin ve venöz tromboemboli nüks durumlarının taranarak; hematolojik
parametre ve oranlarının, tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde kullanılması hedeflenmiştir.
Ocak 2013-Mart 2019 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve
Damar Cerrahisi Anabilim Dalı tarafından değerlendirilen, semptomlarının başlamasından
sonraki bir hafta içinde DVT tanısı alarak oral antikoagülan tedavi (apixaban, rivaroxaban,
warfarin) başlanan takipli 109 hasta dosyası, retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların; ilk
verileri, ultrasonografi tanı tarihinden sonraki 1., 3., 6. ve 12. ay takiplerindeki; hematokrit
değerleri (HCT), ortalama trombosit hacimleri (MPV), beyaz kan hücre sayıları (WBC),
nötrofil sayıları (NEU), lenfosit sayıları (LYM), kırmızı hücre dağılım genişliği (RDW),
ortalama korpüsküler hacimleri (MCV), nötrofil-lenfosit oranları (NLR), platelet-lenfosit
oranları (PLR), MPV-lenfosit oranları (MPV/LYMR), MPV-platelet oranları (MPV/PLTR),
aldıkları oral antikoagülan tedavi ile takiplerinde uygulanan doppler ultrasonografi
tetkiklerindeki rekanalizasyon yanıtları ve görülen venöz tromboemboli nüksü arasındaki ilişki
incelenmiştir.
Hastaların 68’i (%63) erkek, 41’i (%37) kadındır. Yaş ortalaması 56,3±16,75 dir. İliofemoral
DVT
41
hastada,
femoro-popliteal
DVT
60
hastada,
distal
DVT
8
hastada
görülmüştür.
7
hastada
venöz
tromboemboli
rekürensi
görülmüştür.
Takip
sonunda,
49
(%44,9)
hastada
tam,
39
(%35,8)
hastada
kısmi
ve
21
(%19,3)
hastada
gecikmiş
rekanalizasyon
yanıtı
gelişmiştir.
RDW’nin;
ilio-femoral grupta kalf grubuna nazaran anlamlı olarak daha yüksek olduğu
saptanmıştır (p=0,046). MCV’nin; DVT+PE grubunda izole DVT grubuna nazaran anlamlı
olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (p=0,016). Rivaroxaban grubunda, warfarin grubuna
nazaran tam rekanalizasyonun daha erken geliştiği (p=0,006); tüm rekanalizasyon gruplarının
takiplerindeki medyan WBC, NEU, NLR parametrelerinin başvuru anındaki değerlerine
nazaran anlamlı olarak düştüğü (tam: p=0,009; p=0,001; p=0,000 kısmi: p=0,001; p=0,001;
p=0,005 gecikmiş: p=0,017; p=0,013; p=0,039) ve kan parametrelerinin ilaç grupları arasında
anlamlı fark göstermediği saptanmıştır. Tam rekanalizasyon grubunda takip medyan WBC ve
NEU parametrelerinin kısmi rekanalizasyon grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır
(p=0,025;p=0,020).
DVT’li hastaların, başvuru anındaki ve takiplerindeki hematolojik parametreler tedavi
sonuçlarına göre farklılık göstermektedir; ancak, uygulanan tedavinin etkinliğinin
değerlendirilmesinde etkin ölçütler değildir. The main treatment of deep vein thrombosis (DVT) includes the use of heparin and its
derivatives and oral anticoagulants. Recent researches show that classical hemogram
parameters and markers obtained from the ratios of these parameters can be used for diagnostic
purposes or can be prognostic in terms of cardiovascular and thrombotic disorders. In this study,
during the treatment of DVT patients with novel oral anticoagulants and warfarin;
hematological parameters and ratios are intended to be used in the evaluation of treatment
effectiveness by scanning venous doppler ultrasonography imaging and venous
thromboembolism recurrence.
Medical records, of the 109 patients which were evaluated between January 2013 and
March 2019 by the Department of Cardiovascular Surgery of Trakya University Faculty of
Medicine and given oral anticoagulant therapy (apixaban, rivaroxaban, warfarin) within a week
after the onset of symptoms, were retrospectively investigated. The data of the patients and
hematocrit values (HCT), mean platelet volumes (MPV), white blood cell counts (WBC),
neutrophil counts (NEU), lymphocyte counts (LYM), red cell distribution width (RDW), mean
corpuscular volumes (MCV), neutrophil- lymphocyte ratios (NLR), platelet-lymphocyte ratios
(PLR), MPV-lymphocyte ratios (MPV / LYMR), MPV-platelet ratios (MPV / PLTR) at the
initial, 1st, 3rd, 6th and 12th-month follow-up after the diagnosis date of ultrasonography were
examined according to recanalization responses in the doppler ultrasonographic examinations
and venous thromboembolism recurrence with oral anticoagulant therapy.
68 (63%) of the patients are male and 41 (37%) are female. The average age is 56.3 ±
16.75. Ilio-femoral DVT in 41 patients, femoropopliteal DVT in 60 patients, and distal DVT in
8 patients were diagnosed. Venous thromboembolism recurrence was observed in 7 patients.
At the end of follow-up, complete recanalization in 49 (44.9%) patients, partial recanalization
in 39 (35.8%) patients and delayed recanalization in 21 (19.3%) patients have developed. RDW
was found to be increased in the ilio-femoral group significantly compared to the calf group
(p=0.046). MCV was found to be increased significantly in the DVT+PE group compared to
the isolated DVT group (p=0.016). Complete recanalization occurs earlier in rivaroxaban group
than in warfarin group (p=0.006). Median WBC, NEU, NLR parameters in the follow-up of all
recanalization groups decreased significantly compared to the time of diagnosis (complete:
p=0.009, p=0.001, p=0.000 partial: p=0.001, p=0.001, p=0,005 delayed: p=0.017, p=0.013,
p=0.039) and it was found that these parameters did not differ between drug groups. In the
complete recanalization group, the median WBC and NEU parameters were higher than the
partial recanalization group (p=0.025, p=0.020).
The hematological parameters of patients with DVT at the time of diagnosis and followup
differ according to the treatment results; however, they are not effective criteria for
evaluating the efficiency of the treatment.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [17]