Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Sözlü Kültür ve Âşık Veysel(Trakya Üniversitesi, 2015) Dağtaşoğlu, Ahmet Emre; Edebiyatı, HalkBu çalışmada Âşık Veysel ve şiirleri sözlü kültür çerçevesinde ele alınıp incelenmiştir. Bu amaçla önce sözlü kültürün temel özellikleri “hafıza”, “şiir” ve “müzik” bağlamında tartışılmış, buna bağlı olarak sözlü kültürün zihinsel işleyişe etkisi “eleştiri” kavramı üzerinden gösterilmeye çalışılmıştır. Ardından Âşık Veysel’in içinde yetiştiği kültürel ortam hakkında bilgiler verilmiş ve bu ortamın sözlü kültürle olan bağlantısına dikkat çekilmiştir. Bir sonraki bölümde ise Âşık Veysel hakkında sözlü kültürün temel özellikleri göz önünde bulundurularak kimi tespitler yapılmış ve Türkiye’de Âşık Veysel hakkında yapılan çalışmalar eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Son olarak da bu makalede ortaya koyulan çerçeveye dayanılarak Âşık Veysel’le ilgili birçok önyargı ve yanlış anlamanın kolaylıkla düzeltilebileceği ileri sürülmüştürÖğe RABBI YOSEF ben EFRAYIM KARO: A RABBI JEWISH IN OTTOMAN EDIRNE(Trakya Üniversitesi, 2020) Işık, HalimSerhad, pâyitaht, Osmanlı, Selimiye, Balkanlar, Trakya, Rumeli isimleri ile anılan Edirne vilâyeti, Ege denizi, Bulgaristan, Yunanistan, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale illeriyle çevrili coğrafyası, jeopolitik ve stratejik konumu yanında dinlerin tarihinde, barındırdığı azınlık kültürlerine ev sahibi özelliği ile çok yönlü karakter taşımaktadır.Makalemizde ele aldığımız konu, döneminde İstanbul ve Bursa ile Osmanlı vilâyet tarihinin en önemli şehirlerinden biri olmuş kimliğini bütün safhalarında kültür, ilim, dinler ve sanat merkezi olma vasfıyla yansıtmış, bunu sadece İslâm adına değil İspanya ve Portekiz’den sürgün edilmiş Yahudilere de yaşatmış Edirne’nin, bu kültür havzasında önemli yeri olan Yahudi din âlimi Yosef ben Efraim Karo’nun Edirne’deki hâtıraları ve eseri üzerine oluşmaktadır.Bizans dönemi ve Sultan II. Bayezid’ın hükümdarlığı zamanında Edirne’ye yerleşen, ticaret faaliyetleri ile zenginleşen ve şehir hayatına dâhil olan Yahudiler, Osmanlı Devleti’nin diğer azınlıklara tanıdığı haklara sahip olmuşlardır. Öyle ki Yahudiler kendi ibadetlerini özgürce yapabilmiş, kutsal kitap araştırmaları ve helâl gıda çalışmalarında bulunmuş ve ayrıca on dört havra inşa etmişlerdir.Yahudi din âlimi Yosef Karo, Osmanlıların yükselme devri olan XVI. asırda bu Devlete sığınıp yeni başlangıçlar için fırsatlar yakalayan Yahudiler adına “altın çağ”ın en önemli figürlerinden biri olarak bilinirÖğe Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Bela ve Musibetler Karşısında İnsanın Durumu ve Manevi Değerlerin Önemi(Trakya Üniversitesi, 2020) Müftüoğlu, MehmetKorku, açlık, hastalık, mal ve can kaybı gibi insan hayatını olumsuz etkileyen, Kur’ân’da farklı çeşitlerine işaret edilen bela ve musibetler bir imtihan vesilesidir. Bela ve musibetler sebebiyle hayatındaki ani değişmelere karşı uyum sağlama ve başa çıkma becerisini kaybeden insan, içinde bulunduğu bu olumsuz durumdan kurtulmak ve tekrar normal hayata dönebilmek için manevi bir destek arayışı içerisine girmektedir. Bu kapsamda gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de özellikle hasta ve hasta yakınları için ilgili kurumlar tarafından manevi destek hizmetleri verilmeye başlamıştır. Zira manevi destek hizmetlerinin bela ve musibetlerle karşı karşıya gelen insanların hüzünlü gönüllerini ferahlattığına inanılmaktadır. Bela ve musibetlerle karşı karşıya gelen bireyler dini başa çıkma yöntemlerine başvurabildiği gibi, farklı başa çıkma stratejileri de kullanabilmektedir. Bu çalışmada Kur’ân-ı Kerîm’e göre bela ve musibetlerin çeşitleri ve musibetlerle başa çıkmada insanın durumu ve manevi değerlerin önemi ele alınmıştır.Öğe Osmanlı İlim, Düşünce ve Sanat Dünyasında Balkanlar 07-09 Mayıs 2014 Edirne(Trakya Üniversitesi, 2018) Yılmaz, Mustafa NecipBalkanlar,tarihî süreç içerisinde milletimiz için hep çok önemli bir yer olmuştur.Osmanlı Devleti, bir cihan devleti olma yolunda hâkimiyetini öncelikle Balkanlar’dasağlamlaştırmış ve buradan aldığı güçle etkisini yaygınlaştırmıştır. Devletinyıkılma süreci de Balkanlar’daki başarısızlıkların ardından gelmiştir. Buyüzden günümüzde de geçerliliğini koruyan “İstanbul’un güvenliği Balkanlar’danbaşlar.” sözü tarih boyunca bir strateji olarak benimsenmiştir. Uzunsayılabilecek bir süre Balkanlar’da hâkimiyetini sürdüren Osmanlı Devleti döneminde,bölgede ilim, kültür ve düşünce alanlarında çok önemli şair, sanatkâr, devlet vefikir adamları yetişmiştir.