Yazar "Yemenici, Serap" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil Serviste Düzenlenen Adli Raporların Değerlendirilmesi(2017) Yemenici, Serap; Sayhan, Mustafa Burak; Salt, Ömer; Yılmaz, AhmetAmaç: Acil servis hekimlerinin, tedavi edici görevlerinin yanı sıra adli hekimlik görevleri de bulunmaktadır. Bu çalışmada hekimler açısından çoğu zaman sıkıntı ve endişeye neden olan adli raporların düzenlenmesindeki hata ve eksikliklerin belirlenmesi, mevcut genelge ve yasalar ile uluslararası standartlar çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Çalışmaya 23 ay süresince üçüncü basamak Erişkin Acil Serviste Acil Tıp Araştırma düzenlenen, adli raporuna ulaşılabilen 18 yaş üzeri 2478 olgu dâhil edildi. Rapolar Olguların kimlik bilgileri, fizik bakı bulguları harici travmatik lezyonların özellikleri, muayene tarihi ve saati, raporun düzenlenme tarihi ve saati, muayene eden doktorun adı ve imzası, teslim alan görevlinin adı ve imzası, lezyonun yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığı ve basit tıbbi müdahale ile iyileşebilme durumu ile solunum havasındaki alkol yoğunluğu ölçüm sonucunun belirtilip belirtilmediği, adli raporlarda uygunsuz olarak kullanılan kısaltmalar ve okunabilirlik açısından değerlendirildi. Bulgular: Raporların tümünde bir ya da daha fazla eksiklik tespit edildi. En yüksek oranda saptanan eksiklikler; hasta yaşı ve baba adı bilgileri idi (sırasıyla % 83,5, % 82,2). Adli raporda bulunması gereken fizik inceleme bulgularından, genel durum (% 96,4) ve bilinç durumunun (% 95,1) raporlarda yüksek oranlarda yer aldığı görülürken, Harici lezyon tarif edilen toplam 1763 olgunun, 812'sinde (%46,1) lezyonların ayrıntılı tanımlamasının yapılmadığı, 1718'inde(% 97,4) ise lezyonların vücut diyagramında işaretlenmediği tespit edildi. Raporların % 7,6' sında yaralanmanın hayati tehlikeye neden olup olmadığı konusunda, % 8,9' unda basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği konusunda görüş belirtilmediği tespit edildi. Sonuç: Adli raporlardaki hata ve eksikliklerin belirlenmesi bu konuya dikkat çekerek, hekimlerin karşılaşabileceği "adli sorumluluğu ihmal" ve "gerçeğe aykırı bilirkişilik" gibi suçlanmaların önlenmesine katkı sağlayacaktır. Bu konuda mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.Öğe Occupational injuries admitted to the Emergency Department(Pakistan Medical Assoc, 2013) Sayhan, Mustafa Burak; Sayhan, Esin Secgin; Yemenici, Serap; Oguz, SerhatObjective: To categorise the characteristics, causes and rates of occupational injuries referred to the Emergency Department of a Turkish hospital. Methods: The cross-sectional study was conducted at a university-based hospital in Edirne, Turkey, from January 1, 2010 to May 1, 2011. Parameters evaluated included: gender, age, occurrence mechanism, injury type, injury localisation, sector, season, day of week, injury hours, the types of health insurance, working experience, educational level and outcome. SPSS 15 was used for statistical analysis. Results: A total of 552 patients sustained occupational injuries. The male-to-female ratio was 11.54:1.The mean age of the patients was 36.03 +/- 11.77 years. The injury rate was the highest in the 18-29 age group (n=418; 75.7%). Most cases occurred in the summers (n=172; 31.2%).The largest number of injuries occurred on weekdays (n=184; 33.3%). Most injuries occurred between 8AM and 4PM (n=343; 62.1%). The construction industry had the highest injury rate (n=222; 40.2%). The most common mechanism of injuries was penetrating sharp-object injury (n=224; 40.6%). The most common type of injury in the general injury group was multiple-type (n=162; 29.4%). Of the total, 379 (71.7%) patients were discharged after treatment in the Emergency Department. Five patients died during the study period. Conclusion: Further studies in the Emergency Department may contribute to the prevention of occupational injuries in the future.Öğe Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne başvuran adli nitelikli olguların ve düzenlenen adli raporların değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Yemenici, Serap; Sayhan, Mustafa BurakBu çalışmada, bölgemizdeki en önemli merkez konumundaki bir üçüncü basamak hastanesi acil servisine başvuran adli nitelikli olguların demografik ve epidemiyolojik özelliklerini ve düzenlenen adli raporlardaki hata ve eksikliklerin belirlenmesini amaçladık. Geriye dönük olarak yapılan bu çalışmaya acil servise 01.01.2012 - 30.11.2013 tarihleri arasında başvuran ve adli rapor düzenlenen hastalardan, kayıtlarına ulaşılan 18 yaş ve üzeri adli nitelikli olgular dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen 2478 adli nitelikli olgunun % 76.7'si erkekti. Yaş ortalaması 36.10 ± 14.63 idi. Adli nitelikli olgular kliniğimize % 10.6 ile en fazla Ağustos ayında, % 67.9''u hafta içi günlerde, 12 00-17 59 saatleri arasında ve yaz mevsimi % 31.1 başvurmuştu. Adli nitelikli olguların % 53'ünün diğer sağlık kuruluşlarından sevk edilerek hastanemize getirildiği belirlendi. Adli nitelikli olguların acil servis başvuruları en sık trafik kazası (% 34.8), zehirlenme (% 14.5) ve yüksekten düşme (% 11.1) nedenli idi. En fazla yaralanmanın olduğu bölge % 39.1 ile ekstremitelerdi. Adli nitelikli olguların 698'ine acil serviste herhangi bir klinikten konsültasyon istenmediği belirlendi. Acile başvuran adli olguların % 44.5'itaburcu edilirken, % 35.8'ü yatırıldı. 131 olgu ise acil serviste ilk müdahalesi sonrası acil operasyona alınmıştı. Düzenlenen adli raporların % 18.6'sı yazı karakteri bakımından okunaklı değildi. Hasta yaşı ve baba adı bilgileri adli raporlarda en fazla saptanan eksik verilerdi (sırasıyla % 83.5, % 82.2). Hekimler, tedavisini üstlendikleri adli nitelikli hastalarının hak kaybına uğramamaları için adli sorumluluklarını yerine getirmelidir. Aksi halde ceza ve tazminat davaları ile karşı karşıya gelebilirler. Bu konuda farkındalığın artırılması için hizmet içi eğitimlerle hekimlerin adli görev ve sorumlulukları vurgulanmalıdır.Öğe The Value of Serum BNP for the Diagnosis of Intracranial Injury in Head Trauma(Elsevier Science Bv, 2012) Kavalci, Cemil; Akdur, Gokhan; Yemenici, Serap; Sayhan, Mustafa BurakObjectives Head injuries are the leading cause of death in persons less than 45 years old. In order to diagnose these patients, cranial computed tomography (CT) is used. Brain natriuretic peptide (BNP) was isolated first from the cerebral ventricles. The aim of this study was to research whether bedside BNP measurement has a place in determining intracranial injury in patients admitted to the emergency department (ED) with head trauma. Methods The study was done prospectively in the ED of the Trakya University Hospital. Patients admitted to the ED because of head injury (100 patients), and a control group (20 healthy volunteers) were enrolled in the study. Mann-Whitney U test was used to compare the binary groups, and Kruskal-Wallis test was used to make multi-group comparison. A p-value of <0.05 was considered to be significant. Results Demographic features of the subjets showed that eighty-one patients (81%) were male, and 19 (19%) were female. The median serum BNP level was 5.00 pg/ml in a total 86 patients in the cranial CT (-) group. The mean serum BNP level in 14 patients of the cranial CT (+) group was 6.15 pg/ml. There was no statistically significant difference between these two groups from the point of serum BNP levels (p>0.05). Conclusions The study showed that serum BNP examination to reveal any intracranial injury in patients with head trauma was poor.Öğe The value of serum BNP for the diagnosis of intracranial injury in head trauma(2012) Kavalcı, Cemil; Akdur, Gökhan; Yemenici, Serap; Sayhan, Mustafa BurakAmaç: Travmalar 1-44 yaş arası insanlarda ölümün en sık nedenidir. Bilgisayarlı Beyin Tomografisi bu hastalarda tanı için kullanılır. Brain Natriüretik Peptit (BNP) serebral ventriküllerden izole edilmiştir. Bu çalışmada acile kafa travması ile başvuran hastalarda kafa içi yaralanmayı belirlemede yatak başı serum BNP seviyelerinin yeri olup/olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde prospektif olarak yapılmıştır. Kafa travması nedeniyle acile gelen 100 hasta çalışmaya alınmıştır. İkili grupları karşılaştırmada Mann-Whitney U, çoklu grupları karşılaştırmada Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. p<0.05 değeri istatistiksel olarak önemli kabul edilmiştir. Bulgular: 81 hasta (%81) erkek, 19 hasta (%19) kadındı. Beyin BT’si negatif olan 86 hastanın ortanca serum BNP düzeyi 5.00 pg/ml idi. Beyin BT’si pozitif olan 14 hastanın ortanca serum BNP düzeyi ise 6.15 pg/ml idi. Yapılan istatistiksel analiz sonucu bu iki grup arasında serum BNP düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Sonuç: Kafa travmalı hastalarda serum BNP düzeylerinin bilgisayarlı beyin tomografisi ile saptanan intrakraniyal hasarı belirlemede etkili olmadığı tespit edilmiştir.