Yazar "Yel, Mesih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Koroner anjiyografi yapılan kadınlarda koroner arter hastalığı yaygınlığı ile osteoporoz yaygınlığı arasındaki ilişki(2010) Yel, Mesih;Bu çalışma osteoporoz ile koroner arter hastalığı yaygınlığı arasında ilişki varlığını araştırmıştır. Çalışmaya koroner anjiyografi yapılan 88 kadın (yaş 58.5 ± 11.2 yıl) hasta alındı. Çalışmaya alınan hastaların koroner arter hastalığı yaygınlığı; tutulan koroner arter sayısı, Syntax ve Gensini skorlamalarına göre değerlendirildi. Hastalar; normal, nonkritik koroner arter hastalığı + tek damar hastalığı, iki damar hastalığı, üç damar ve üstü damar hastalığı olarak dört gruba ayrıldı. Ayrıca kemik dansitometre analizinde T skoruna göre hastalar; normal kemik mineral yoğunluğu, osteopenik ve osteoporotik olmak üzere üç gruba ayrıldı. Univaryant analizde koroner arter tutulum sıklığı ile; yaş (p=0.0001), dört ve üstü doğum sayısı (p=0.0001), insülin direnci (p=0.0001), insülin düzeyleri (p=0.0001) ve osteoporoz (p=0.0001) arasında bağlantı mevcuttu. Multivaryant analiz sonucunda ise osteoporoz ve insülin direnci ile koroner arter hastalığı arasında bir bağlantı saptandı. Osteoporoz, koroner arter hastalığı varlığını 0.32 kat (p=0.003) ve insülin direnci 2.3 kat (p=0.007) arttırmaktaydı. İnsülin direnci ile Syntax (r=0.5, p=0.0001) ve Gensini (r=0.52, p=0.0001) skorları arasında pozitif bir ilişki vardı. Aynı zamanda osteoprotegerin düzeyi ile Syntax (r=0.22, p=0.042) ve Gensini skorları (r=0.21, p=0.046) arasında da pozitif bir ilişki saptandı. Osteopeni ve osteoporoz varlığını göstermede ise yaş ve Syntax skoru etkili bulundu. Yaş hastaların osteopeni ve osteoporoz riskini 1.12 kat (p=0.006) ve Syntax skoru ise 1.33 kat (p=0.006) arttırmakta idi. Sonuçta olarak bu çalışma halen primer bir kadın hastalığı olarak görülmeyen koroner arter hastalığı ile ileri yaş kadınların en önemli sağlık sorunlarında biri olan osteoporoz arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bundan dolayı, osteoporoz tanısı konan kadınların koroner arter hastalığı konusunda daha yakından izlenmeleri ve önlenebilir koroner arter hastalığı risk faktörlerinin bu hastalarda daha radikal tedavi edilmesi gerekmektedir.Öğe The relation between the levels of osteoprotegerin and the degree of coronary artery disease in patients with acute coronary syndrome and stable angina pectoris(Via Medica, 2014) Aksu, Feyza; Ozcelik, Fatih; Kunduracilar, Hakan; Barutcu, Ahmet; Yel, Mesih; Umit, Elif Gulsum; Altun, ArmaganBackground: Osteoprotegerin (OPG), an inhibitor of osteoclastogenesis, has recently been under the spotlight in studies regarding the pathophysiology of atherosclerosis. Aim: To evaluate the value of serum OPG in the diagnosis and severity in patients with stable angina pectoris (SA) and unstable angina pectoris/non ST elevation myocardial infarction. Methods: This study involved 160 patients, SA (n = 65), acute coronary syndrome (NSTE-ACS; n = 65), and a control group (n = 30). Blood samples were collected in the first hour, after 24 hours and on the fifth day. The prevalence of coronary artery atherosclerotic lesions was determined using the Gensini scoring system. Results: A statistically significant difference was observed in the first hour OPG levels between the control group and both the SA and NSTE-ACS group (p < 0.001). When the cut-off value was determined as 247.71 pg/mL, the sensitivity and specificity of the first hour OPG levels indicating coronary artery disease were 91.54% and 46.67%, respectively, while the positive predictive value was 88.1% and the negative predictive value was 56%. No correlations were observed between the first, 24th hour and the fifth day OPG levels and the Gensini scores. No relation was denoted between the OPG levels and number of diseased coronary arteries. Conclusions: In our study, serum OPG level seemed to be unrelated to the severity or the degree of coronary artery disease in patients with SA and unstable angina pectoris/non ST elevation myocardial infarction. OPG may only be accepted as an indicator of coronary artherosclerosis.Öğe Reverse McConnell sign in a patient with acute pulmonary embolism(2010) Tatlı, Ersan; Aktöz, Meryem; Yel, Mesih; Önal, Barış; Altun, ArmağanPulmoner embolinin tanısı için birçok ekokardiyografik parametre bulunmaktadır. Bu parametreler arasında, sağ ventrikül apikal kasılması normalken sağ ventrikül serbest duvar hareketinde hipokinezi olması “McConnell bulgusu” olarak tanımlanmaktadır. Biz sağ ventrikül apeksi ve serbest duvarının reversibl akinezisine yol açan akut pulmoner embolili bir olgu sunduk ve bu bulguyu “ters McConnell işareti” olarak yorumladık.Öğe Right coronary artery aneurysm: Possible relation with obesity?(Elsevier Ireland Ltd, 2008) Tatli, Ersan; Buyuklu, Mutlu; Onal, Baris; Yel, Mesih; Kurum, TurhanAneurysms of the coronary arteries are uncommon occurrences that usually develop secondary to atherosclerosis and are often asymptomatic. We present a 57-year-old male patient who presented with the diagnosis of an inferior wall acute myocardial infarction with a large aneurysm of the right coronary artery and with morbid obesity. To the best of our knowledge, a relationship between body mass index and coronary artery aneurysm has not been reported in the literature so far. We speculated that there is a relationship between coronary artery aneurysm and body mass index. (C) 2007 Published by Elsevier Ireland Ltd.