Yazar "Yöndem, Haydar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Psoriasisli hastalarda interlökin 36 ekspresyonunun değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2021) Yöndem, Haydar; Sarıkaya Solak, SezgiPsoriasis vulgaris ve palmoplantar püstüloz klinik ve patofizyolojik olarak birbirinden ayrılan farklı psoriasis tipleridir. Psoriasis vulgaris, güncel psoriasis tedavilerine genel olarak palmoplantar püstülozdan daha iyi yanıt vermektedir. Palmoplantar püstüloz, hastalarda avuç içi ve ayak tabanında eritemli, skuamlı, püstüler ağrılı lezyonlarla seyrettiği için hastaların günlük aktivitelerini yapmalarında zorluğa sebep olmakta ve hastaların hayat kalitesini olumsuz etkilemektedir. Çalışmamızın amacı psoriasis vulgaris, palmoplantar püstüloz hastaları ile sağlıklı kontrol gruplarında interlökin-36 alfa, interlökin-36 gama ve interlökin-36 reseptör antagonisti gen ekspresyonlarının değerlendirilmesidir. Çalışmaya Trakya Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Polikliniği’ne başvuran, klinik ve/veya histopatolojik olarak tanı konmuş 15 psoriasis vulgaris, 17 palmoplantar püstüloz hastaları ve 13 sağlıklı kontrol grubu olarak toplamda 45 erişkin gönüllü dahil edildi. Hasta ve sağlıklı gönüllülerin demografik ve klinik özellikleri (yaş, cinsiyet, hastalık tipi ve süresi, hastalığın başlangıç yaşı, vücut kitle indeksi, hastalık şiddet skorları) kaydedildi. Hastaların lezyonlarının en yoğun olduğu alandan ve sağlıklı kontrollerin palmar bölgelerinden deri biyopsileri alındı. Alınan biyopsi örneklerinde ters transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu yöntemi kullanılarak interlökin-36 alfa, interlökin-36 gama ve interlökin-36 reseptör antagonisti gen ekspresyonları düzeyleri ölçüldü. Analizler neticesinde palmoplantar püstülozlu hasta grubunda interlökin-36 alfa gen ekspresyon düzeyi sağlıklı kontrollere göre istatistiki olarak anlamlı derecede yüksek saptandı. Çalışmamızın sonuçları, palmoplantar püstüloz patogenezinde interlökin-36 alfanın önemli bir sitokin olabileceğini göstermektedir ve gelecekte palmoplantar püstülozlu hastalarda yeni tedavi seçenekleri geliştirilmesine katkıda bulunabilir.