Yazar "Vatansever, Binay" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Küçük Resim
    Öğe
    Bir yaş altı sağlıklı çocuklarda alfa fetoprotein düzeyleri
    (Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2012) Vatansever, Binay; Vatansever Özbek, Ülfet
    Alfa-fetoprotein, fetal bir serum proteinidir. Çocukluk çağında önemli bir tümör belirteci olan alfa-fetoproteinin gebelikte, yenidoğanlarda ve süt çocukluğu döneminde patoloji olmaksızın yükselebildiği de vurgulanmaktadır. Çoğu kez alfa-fetoproteinin normal olarak mı, yoksa patolojik olarak mı yükseldiği konusunda çelişkiye düşülmekte ve ileri görüntüleme yöntemleri gibi pahalı ayırıcı tanı yöntemlerine başvurulmaktadır. Bir yaş altı dönemde alfa-fetoprotein değerlerinin normal aralığı iyi dökümante edilebilirse bu değerler aşıldığında patolojik durumun tanımlanması daha kolay olacaktır. Bu çalışmanın amacı bir yaş altı sağlıklı çocuklarda serum alfa-fetoprotein düzeylerinin yaşa göre normal değer aralıklarının belirlenmesidir. Kan örnekleri sağlıklı yenidoğan ve süt çocuklarından alındı. Süt çocukluğu dönemi: 1-2 ay, 3-6 ay, 7-9 ay ve 10-12 ay olarak gruplandırıldı. İstatistiksel olarak her dönemden 30 olgu rastgele olarak çalışmaya alındı ve cinsiyet dağılımının eşit olmasına dikkat edildi. Yüzelli olgu (75 erkek, 75 kız) değerlendirildi. Serum alfa-fetoprotein düzeyleri katı fazlı-iki yönlü kemilüminesan immünometrik tanısal yöntemi kullanılarak çalışıldı. Ortalama serum alfa-fetoprotein düzeyleri, yenidoğan döneminde 2-7 gün arasında 40609±17903 (8998-54000) ng/ml, 8-28 gün arasında 2140±2833 (65-10675) ng/ml, süt çocukluğu döneminde 2-3 ay arasında 600±700 (20-2711) ng/ml, 4-6 ay arasında 60±44 (5-202) ng/ml, 7-9 ay arasında 49±102 (4-480) ng/ml ve 10-12 ay arasında 16±7 (3-57) ng/ml olarak saptandı. Yaş arttıkça ortalama serum alfa-fetoprotein düzeylerinin azaldığı görüldü. Cinsiyetler arasında anlamlı fark saptanmadı. Sonuç olarak merkezimizde takip edilen sağlıklı yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde serum alfa-fetoprotein normal sınırlarının geniş bir aralıkta olduğu görüldü. Bir yaş altı çocuklarda serum alfa-fetoprotein düzeylerini yükselten tümör ve tümör dışı nedenler araştırılırken sağlıklı çocuklardan elde ettiğimiz minimum ve maksimum değerlerin de gözönünde bulundurulması uygundur. Anahtar Kelimeler: Alfa-fetoprotein, normal sınır, yenidoğan, süt çocuğu
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    A Rare Cause of Epilepsy: Two Cases of Dyke-Davidoff-Masson Syndrome
    (Galenos Yayincilik, 2009) Guzel, Ahmet; Gezgin, Tuba; Unlu, Ercument; Vatansever, Binay; Karasalihoglu, Serap
    Dyke-Davidoff-Masson syndrome (DDMS) is clinical characterized by epilepsy, contralateral hemiplegia, hemiparesia, difficulty in learning, mental retardation, cerebral hemiatrophy, in nevroimaging, unilateral calvarial thickening, enlargement of paranasel sinus and increased of aeration in radiologic imaging. Cogenital disorders, infections, vascular diseases, trauma, tumor, ischemic and hemorrmagic reasons have been implicated in the etiology in this report, we discussed as a reason of resistant epilepsy in a10 myear old female and 2 month old male patient with DDMS that has been found comparatively rarerly.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tularemia as a result of outdoor activities for children in the countryside
    (Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2012) Gurcan, Saban; Saracoglu, Gamze Varol; Karadenizli, Aynur; Ozkayin, Emine Nese; Ozturk, Semsi Zafer; Cicek, Cemal; Vatansever, Binay
    Aim: To investigate the features of a new tularemia outbreak that occurred in the Thrace region. Materials and methods: The research team visited the village after the identification of the index case. Serum and throat samples were taken from 41 villagers who were examined, and environmental samples were taken in order to identify the source of the outbreak. Culture, serology, and molecular methods were used to search for Francisella tularensis in these samples. Results: A total of 8 children were diagnosed with tularemia. The adults and all of the other children were seronegative for tularemia. All of the patients had a history of swimming in a pool filled with water from a local stream, and contact with stream water was calculated to increase the risk of developing the disease 9.3-fold. Polymerase chain reaction analysis was positive in a lymph node aspirate of the index case and in the home tap water of 3 patients as well as in the spring water and stream water in the village. Francisella tularensis could not be isolated from any culture of samples. Interestingly, the waterborne tularemia outbreak affected only children. Conclusion: Although tularemia has been not reported from Tekirdag Province for 74 years, the disease reemerged in the region due to the removal of hygienic measures. These clues may signify that the agent had maintained its presence in the region for many years.