Yazar "Varol, Gamze" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN MEZUNİYET SONRASINA YÖNELİK MESLEKİ KAYGILARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER(2020) Temel, Münire; Çelikkalp, Ülfiye; Bilgiç, Şebnem; Varol, GamzeAmaç: Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin mesleki kaygılarını ve mesleki kaygıları etkileyen faktörleri belirlemekamacıyla yapıldı.Yöntem: Araştırma Şubat-Nisan 2017 tarihlerinde bir devlet üniversitesi sağlık yüksekokulunda yürütüldü. Veriler hemşirelikbölümünde okuyan 230 öğrenciden toplandı. Veri toplamada öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri, mesleği tercih etmeve sürdürme isteği ve mesleki kaygılara yönelik soruları içeren anket formu kullanıldı.Bulgular: Öğrencilerin en fazla kaygılı olduğu ilk üç konu mesleğine bağlı bir hastalığa yakalanmak (%77), toplumdamesleğine yönelik saygının yeterli olmaması (%77) ve lisans mezunu olmayan hemşirelerle aynı statüde değerlendirilmekti(%74). Öğrencilerin en az kaygı duyduğu konular ise istediği kurumda iş bulamamak (%6.5), bakım verdiği bireylerle (%3)ve sağlık ekibiyle (%4.3) etkin iletişim kuramamaktı. Kadın öğrencilerde, hemşireliği isteyerek seçmeyen öğrencilerde vemezuniyet sonrası hemşire olarak çalışmak istemeyen öğrencilerde bazı mesleki kaygılar daha fazlaydı.Sonuç: Öğrencilerin çalışan güvenliği ve mesleki statü başta olmak üzere mesleklerine yönelik çeşitli kaygılarıbulunmaktadır. Bu sonuçlara dayalı olarak öncelikle öğrencilerin klinik eğitimleri kapsamında iş güvenliği önlemlerininarttırılması gerekmektedir. Öğrencilerin eğitim hayatları süresince hemşireliği sevmeleri ve benimsemelerine de önemverilmelidir. Ayrıca hemşireliğin profesyonel bir meslek olarak kabul görmesi ve saygınlığının artması yönünde hemşirelerin,hemşirelik okullarının ve hemşirelik hizmeti veren kurumların iyi örnekler sunmalarına, birlik olarak hareket etmelerineihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların hemşirelik okullarının eğitim planlamalarına yol göstereceği veöğrencilerin çalışma hayatına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olacağı düşünülmektedir.Öğe İntraserebral hematom genişlemesini etkileyen olası faktörler(2002) Çelik, Yahya; Balcı, Kemal; Utku, Ufuk; Varol, GamzeSpontan intraserebral kanamalı hastalarda hematom genişlemesi nörolojik kötüleşmenin önemli bir nedenidir. Hematom genişlemesini etkileyen faktörlerin belirlenmesi yüksek riskli hastaların daha yakından takibini sağlayacaktır. Bu çalışmada genişleme gösteren spontan intraserebral hematomlu hastaların klinik, laboratuvar ve radyolojik özellikleri incelenmiştir. Bu çalışma Eylül 1999 ve Haziran 2001 tarihleri arasında prospektif olarak planlanmıştır. Hastalar hematom genişlemesi olup olmamasına göre gruplandırıldı. Hematom boyutları AXBXC/2 formülüne göre hesaplandı. İlk BT çekimindeki hacim V1, kontrol BT hacmi V2 olmak üzere iki BT arasındaki hacim oranı (V2/V1) 1.5'den büyükse veya iki hacim arasında 10 cm3'den fazla fark varsa hematom genişlemesi olarak kabul edildi. 21 hastanın beşinde hematom genişlemesi tespit edildi. Hematom genişlemesi olan hasta grubunda yüksek üre, kreatinin, kan şekeri, düşük fibrinojen seviyesi, bilinç bozukluğu ve lökositoz varlığı istatistiksel olarak anlamlı bulundu.Öğe Ortak besin kaynaklı bir Salmonella enteritidis salgını(2001) Tansel, Özlem; Ekuklu, Galip; Otkun, Ali Metin; Otkun, Tatman Müşerref; Akata, Filiz; Özkan, Erkal; Varol, GamzeBu çalışma Edime yakınlarında konuşlanmış askeri bir taburun yalnızca bir bölüğünde görülen ve Salmonella enteritidis'in neden olduğu besin kaynaklı bir salgının epidemiyolojisini tanımlamak amacıyla düzenlenmiştir. Salgın Centers for Disease Control and Prevention (CDC) standart sürveyans formuyla incelenmiştir. Yenen yemekler ve olgular arasındaki ilişki Fisher kesin ki-kare testiyle incelenmiş, olgu-kontrol çalışmasıyla Odds oranları hesaplanmıştır. Salgın bölükteki 168 askerin 60'ını etkilemiş, bunların 16'sı hastaneye yatırılmıştır. Hastaneye yatırılan 13 ve yemeği hazırlayan üç kişinin dışkısında S. enteritidis üretilmiştir. İzolatların tümü çalışılan antibiyotiklere duyarlı olup aynı plazmit profiline sahiptirler. En yüksek atak hızı % 55.7 ile 24 saat önce yenen omlette saptanmıştır (p<0.001). Olgu-kontrol çalışmasına göre de omlet en riskli yemektir (Odds oranı=7.881; %95 güven aralığı=3.676-16.898). Yemekler dökülmüş olduğundan örnek alınamamıştır. Hastaneye yatırılan tüm olgular iyileşmiş ve üç hafta sonra yapılan kontrol dışkı örneklerinde etken saptanmamıştır. Mikrobiyolojik olarak salgının kesin kaynağı gösterilememişse de epidemiyolojik kanıtlar kaynağın omlet olduğunu düşündürmektedir.Öğe The Smartphone Addiction Levels and the Association With Communication Skills in Nursing and Medical School Students(Lippincott Williams & Wilkins, 2020) Celikkalp, Ulfiye; Bilgic, Sebnem; Temel, Munire; Varol, GamzeBackground The use of smartphones among young people is quite common. However, smartphones are associated with negative effects when used excessively. It has been reported that smartphone use may adversely affect learning in the classroom, cause safety issues, and negatively affect interpersonal communications. Purpose The aims of this study were to determine the level of smartphone addiction among nursing and medical school students and to examine the effect of smartphone addiction level on communication skills. Methods This cross-sectional study was conducted with medical school and nursing students at a public university (502 participants). Data were collected using a personal information form, the Smartphone Addiction Scale-Short Version (SAS-SV), and the Communication Skills Assessment Scale. Results All of the participants in the study owned smartphones. Most (70.9%) were female, and 58.2% were in the nursing program. The participants used smartphones for a mean time of 5.07 +/- 3.32 hours a day, primarily for messaging. The mean total SAS-SV score for the participants was 31.89 +/- 9.90, and a significant difference in SAS-SV mean scores was found with regard to the variables of department, gender, daily smartphone use duration, academic success, status regarding smartphone use in the classroom, participation in sports, easy communication with patients and relatives, preferred mode of communication, health problems tied to phone use, and injury status (p < .05). In addition, a positive weak-to-moderate relationship was found between SAS-SV mean scores and the variables of daily smartphone use duration and years of smartphone use, whereas a negative weak relationship was found between SAS-SV mean scores and Communication Skills Assessment Scale scores. Daily smartphone use duration was found to be the most important predictor of smartphone addiction. Conclusions/Implications for Practice Higher SAS-SV scores have a negative impact on interpersonal communication and social life and reduce learning efficacy in students. Therefore, students and lecturers should be better informed regarding the benefits and risks of smartphone use in education, with precautions provided against excessive and needless use.Öğe Tularemia re-emerging in European part of Turkey after 60 years(Natl Inst Infectious Diseases, 2006) Gurcan, Saban; Eskiocak, Muzaffer; Varol, Gamze; Uzun, Cem; Tatman-Otkun, Muserref; Sakru, Nermin; Karadenizli, AynurThe aim of this study was to investigate a tularemia outbreak in the Thrace region of Turkey. The outbreak occurred in Demirkoy village of Edirne, in 2005. Of 400 villagers, 266 were examined and their sera were taken. Throat swabs and lymph node aspirates were cultured. Specific antibodies in patients and domestic animals were screened by a microagglutination test. PCR assays and cultures of the samples of patients, animal tissues, and water sources were performed,. along with active surveillance to identify risk factors. Seven out of 10 cases were diagnosed as oropharyngeal form; the remaining three patients were asymptomatic. The cultures for tularemia were negative; however, PCR assays were positive in one lymph node aspirate and in water from one spring. Some animals had the specific antibody at low levels. Increased rodent population in the vicinity, exposure to wild rabbits, and drinking from one of the springs were identified as risk factors with the risk ratios (and 95% confidence interval) of 10.5 (10.3-10.7), 6.5 (5.43-7.57), and 2.1 (1.1-2.5), respectively. Therapeutic and preventive measures were taken. When tularemia cases have been detected in a region even a few decades earlier, tularemia should be considered in the differential diagnosis of patients.