Yazar "Uzunoğlu, Renginar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Gebelik hipertansiyonunda endotel koruyucu gen ifadesinin (gen ürünü proteinlerin ) incelenmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2012) Uzunoğlu, Renginar; Varol, FüsunGebeliğin hipertansiyona nasıl neden olduğu veya durumu nasıl kötüleştirdiği yıllardır yapılan yoğun çalışmalara rağmen hala çözüm beklemektedir. Bu nedenle hipertansif hastalıklar obstetrideki en önemli çözülmemiş problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Preeklampsinin patofizyolojisi net olmadığı gibi ideal bir tarama testi yoktur. Preeklampside bu aşamada birçok biobelirteç araştırma konusu olmuştur. Bu nedenle biobelirteçlerin tanımlanması, erken tanı ve preeklampsi yönetimin daha efektif olması açısından önemlidir. Bizde çalışmamızda; erken ve geç başlangıçlı preeklampsi ayırımında ve şiddeti belirlemede anti anjiogenetik faktörlerden vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1, anti-oksidatif gen ifade ürünü olan hem oksijenaz-1 proteinin ve anti-apoptozis gen ifade ürünü olan Bcl-2 proteininin biobelirteç olarak kullanılacak kadar anlamlı fark oluşturup, oluşturmadığını ve aralarındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Trakya Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum servisine Mayıs 2011 ile Mayıs 2012 tarihleri arasında başvuran 46 hipertansif gebe ve 10 normotansif gebe sırasıyla çalışma ve kontrol grubunu oluşturacak şekilde çalışmaya alındı. Çözülebilir vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1, B hücreli lösemi-2 proteini ve hem oksijenaz-1 düzeyleri kan serumunda ELİSA yöntemi ile ölçüldü. Bulgular hipertansiyonun başlangıç zamanına göre, klinik şiddetine göre, vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1 cutoff değerine ve intrauterin gelişme geriliği olup olmadığına göre değerlendirildi. Erken başlangıçlı hipertansif grupta gestasyonel hipertansiyonun düşük, şiddetli preeeklampsinin yüksek olduğu, gestasyonel hipertansiyon grubunda hem oksijenaz-1 değerinin kontrol grubuna göre yüksek olduğu, intrauterin gelişme geriliği olan ve intrauterin gelişme geriliği olmayan hipertansif grupta da kontrol grubuna göre hem oksijenaz-1 yüksek olduğu, şiddetli preeklampsi grubunda çözülebilir vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1 değerinin kontrol ve gestasyonel hipertansiyon gruplarına göre yüksek olduğu bulundu. Şiddet derecelerine göre B hücreli lösemi-2protein, hem oksijenaz-1 ve vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1 değerleri birbirleri ile karşılaştırıldığında; gestasyonel hipertansiyon ve şiddetli preeklampsi gruplarında; B hücreli lösemi-2 protein değeri ile vasküler endoteliyal büyüme faktör reseptörü-1 değerleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu saptandı. Sonuç olarak preeklampsi şiddeti, aşırı oksidatif stres ve apoptozis ekspresyonun nötralize edilememesi halinde anti angiogenetik faktörlerin artışına bağlı olduğunu tahmin etmemiz yanlış olmaz. Antiangiogenetik faktör olan vasküler endotelyal büyüme faktörü reseprörü-1'in klinik şiddet belirlemede biobelirteç olarak kullanılmasının mümkün olabileceği, hem oksijenaz-1 ve B hücreli lösemi-2 gen ürünü proteinlerinin preeklampsi etiolojisinden çok patogenezde sekonder koruyucu mekanizma olarak arttığı, bundan dolayı biobelirteçten çok tedavi modalitelerinde kullanılması daha uygun olabileceği düşünüldü. Dolayısıyla preeklampsi tedavi yaklaşımında muhtemelen anti-apoptik ve antioksidan olarak bu iki mekanizmaların güçlendirilmesi preeklampsi şiddetlenmesini engelleyebileceği yönünde araştırmalarla güçlendirilmelidir.