Yazar "Uzunca, İlkay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Intrakranyal ve ekstrakranyal ateroskleroza bağlı iskemik serebrovasküler hastalık (SVH) geçiren hastaların risk faktörleri açısından karşılaştırılması(2004) Kerimoğlu, Mahmut; Uzunca, İlkay; Utku, Ufuk; Asil, TalipAmaç: Bu çalışmanın amacı ekstrakranyal ve intrakranyal ateroskleroza bağlı iskemik SVH geçiren hastaların başlıca risk faktörleri açısından farklılıklarını incelemektir. Hastalar ve Metod: Bu çalışmaya l Mart 2001-28 Şubat 2002 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji kliniğine başvuran ve ilk kez iskemik SVH geçiren hastalar arasından Manyetik Rezonans Anjiografi (MRA) ile intrakranyal stenoz saptanan 16 hasta alındı. Hastaların tamamında karotis doppler ile ekstrakranyal ateroskleroz ve ekokardiografi (EKO) ile kardioemboli kaynağı olmadığı gösterildi. Aynı yaş ve cinsiyette karotis doppler veya DSA ile ekstrakranyal ateroskleroz saptanmış, MRA ve Transkranyal Doppler ile intrakranyal stenozu olmadığı gösterilmiş 16 hasta ile başlıca risk faktörleri açısından karşılaştırma yapıldı. Sonuçlar: Çalışmamızda ilk kez SVH geçiren hastalardanintrakranyal stenoz saptanan 16 hastadan 9'unda MCA anadalda, 2'sinde intrakranyal ICA'da ve 4'ünde baziler arterde, birinde ise vertebral arterin intrakranyal parçasında stenoz veya oklüzyon saptandı. Diabetes Mellitus, hipertansiyon, hiperkolesterolemi, ve sigara açısından intrakranyal ve ekstrakranyal aterosklerozlu hastalar arasında anlamlı bir fark bulunamazken iskemik kalp hastalığı (1KH) geçirme oranı ekstrakranyal aterosklerozlu hastalarda istatiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksekti. Tartışma: intrakranyal stenoz iskemik SVH etyolojisi araştırılırken gözden kaçırılmaması gereken çok da nadir görülmeyen bir durumdur. IKH geçirmiş olmanın servikal ateroskleroz için intraktrakranyal stenoza göre daha belirgin bir risk faktörü olduğu görülmüştür.Öğe İskemik ve hemorajik stroklarda mekanik ventilatör kullanımı: Endikasyon ve prognoz(2002) Uzunca, İlkay; Ekuklu, Galip; Balcı, Kemal; Utku, Ufuk; Turgut, NildaStroklu hastalarda yoğun bakım ünitelerinin kurulması ve tedavide invaziv yöntemlerin kullanılması (dekompresyon, tromboliz vb.) ile mortalite giderek azalsa da mekanik ventilator kullanılan hastalarda prognoz hala oldukça kötüdür. Bu çalışmada, kliniğimizde strok tanısı ile yatırılarak izlenen, mekanik ventilator gereksinimi olan hastaların klinik, radyolojik özellikleri ve prognozları incelenmiştir. Çalışmamızda Aralık 1999-Haziran 2001 tarihleri arasında strok yoğun bakım ünitemizde yatan ve mekanik ventilator kullanılan iskemik ve hemorajik stroklu hastalar yaş, cinsiyet, Glasgow Koma Skala Skoru (GKS), strok tipi (iskemik, hemorajik), lezyon lokalizasyonu (iskemik stroklu hastalar için karotis sistemi ve vertebrobaziler sistem, hemorajik stroklu hastalar için supra ve infratentoriyal), entübasyon nedeni (nörolojik, nöroloji dışı nedenler), entübasyon zamanı, entübe kalış süresi, prognoz özelliklerine göre incelenmiştir. Terapötik hiperventilasyon için entübe edilen hastalar çalışmaya alınmamıştır. 157 hemorajik ve 639'u iskemik olmak üzere 796 strok hastasında yapılan çalışmada toplam 49 hastada mekanik ventilator kullanılmıştır. Hemorajik stroklu hastalar içerisinde mekanik ventilasyon ihtiyacı olan hastaların oranı % 10.82 (n=17), iskemik stroklu hastalar içerisinde ise %5.008 (n=32) olarak tespit edilmiştir. Hastalarımızın 37'si (%75.5) nörolojik, 12'si (%24.5) nörolojik kötüleşme dışı sebeplerle entübe edilmiştir. Serimizde mortalite oranı %97 olarak bulunmuştur. Hastaların entübasyon zamanı strok gelişiminden 117.2 ±166.5 saat sonra ve mekanik ventilatörde kalış süreleri ortalama 47.8±103.9 saat olarak saptanmıştır. Mekanik ventilator kullanılan stroklu hastalarda prognoz kötü ve mortalite yüksektir. Serimizde mortalite oranı %97 olarak bulunmuş olup bu oran daha önceki çalışmalarla benzerdir. Mekanik ventilator kullanılan hemorajik stroklu hastaların oranı iskemik stroklu hastalarla kıyaslandığında yaklaşık olarak iki kat daha yüksek bulunmuştur.Öğe Semptomatik intrakranyal ve ekstrakranyal arter stenozlu hastalarda transkranyal doppler sonografi ile serebrovasküler reaktivitenin değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi, 2005) Uzunca, İlkay; Asil, TalipÖZET İskemik inme, tüm inmelerin yaklaşık %60-80'ini oluşturur ve bunların yarısının etyolojisi geniş arter aterotrombozuna bağlıdır. Bu hastalarda serebral hemodinamik durumun saptanması ve zaman içinde değişiminin izlenmesi hastaların uzun dönemdeki klinik sonuçlarına bir gösterge olabilir. Bizim çalışmamızın amacı orta serebral arter ve internal karotid arter stenozlu hastalarda vazomotor reaktivitenin zaman içinde değişimini araştırmak ve iki grup arasında karşılaştırmaktır. Aynı zamanda inme başlangıcından sonra değerlendirilen vazomotor reaktivitenin hastaların uzun dönem prognozlarına etkili olup olmadığını incelemektir. Kliniğimize başvuran iskemik inmeli hastalardan, etyolojiye yönelik incelemeler sonucu ekstrakranyal stenoz tanısı konan 23 hasta ve intrakranyal stenoz tanısı konan 18 hasta olmak üzere toplam 41 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların başvuru anındaki inme klinikleri, risk faktörleri, başvuru kan şekerleri ve kan basınçları, infarkt lokalizasyonları, stenotik veya oklüde damarlarının sayısı ve lokalizasyonları kaydedildi. Hastalarda serebral hemodinamik durumu değerlendirmek amacıyla, akut dönemde ve altıncı ayda transkranyal Doppler sonografi ile asetozolamid testi yapıldı. Başlangıç ve altıncı ayda bulunan vazomotor reaktivite değerleri ve vazomotor reaktivitenin zaman içinde değişimi orta serebral arter ve internal karotid arter stenozlu hastalardan oluşan iki grup arasında karşılaştırıldı. Altıncı ayda Barthel İndeksi hesaplanarak risk faktörlerinin, inme kliniğinin ve vazomotor reaktivitenin yaşam kalitesindeki düzelmeye etkisinin olup olmadığı araştırıldı. 53Akut dönemde stenoza ipsilateral hemisferde intrakranyal stenozlu hastalarda ekstrakranyal stenozlu hastalara göre anlamlı olarak yüksek vazomotor reaktivite saptandı (p=0.013). Başlangıca göre altıncı ayda stenoza ipsilateral hemisferde ekstrakranyal stenozlu hastaların vazomotor reaktivitesinde intrakranyal stenozlu hastalara göre anlamlı düzelme gözlendi (p=0.01). Hastalardan akut dönemde stenoza ipsilateral hemisferden elde edilen vazomotor reaktivite ile 6. ay Barthel indeksi arasında pozitif korelasyon saptandı (p=0.007, r=0.434). Ayrıca hastaların başvuru esnasındaki Glasgow koma skoru ve Skandinavian strok skala skorları ile altıncı ay Barthel İndeksi arasında da pozitif korelasyon olduğu görüldü ancak yaş ile altıncı ay Barthel İndeksi arasında ise negatif korelasyon saptandı (sırasıyla; p=0.006 r=0.443, p=0.000 r=0.550, p=0.48, r=-0.327). Sonuçlarımız geniş arter aterotrombozlu hastalarda transkranyal Doppler ile vazomotor reaktivitenin değerlendirilmesinin hastaların uzun dönem klinik sonuçlarını belirlemede prediktif bir değer olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Vazomotor reaktivite, Transkranyal Doppler ultrasonografi, Geniş arter aterotrombozu 54