Yazar "Uslu, Burcu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Doğrudan veya Dolaylı Beslenme Eğitimi Verilen Çocukların Beslenme Bilgi Düzeylerinin Karşılaştırılması(2019) Özcan, Burcu Ateş; Uslu, Burcu; Ercan, AydanAmaç: Bu araştırma, doğrudan ve dolaylı olarak ilkokul çocuklarına verilen beslenme eğitiminin, beslenme bilgi düzeyineetkisini karşılaştırmak amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür.Bireyler ve Yöntem: Çalışma Okan Koleji İlkokulu’nda 2017-2018 eğitim öğretim döneminde eğitim gören tüm ikinci ve üçüncüsınıf öğrencileriyle (n=70) yürütülmüştür. Çalışma öncesi sınıflar rastgele iki gruba ayrılmıştır: (1) doğrudan beslenmeeğitimi verilen grup (DE: 2A ve 3A sınıfları), (2) dolaylı beslenme eğitimi verilen grup (ÖE: 2B ve 3B sınıfları). Çalışmanınbirinci aşamasında ÖE grubundaki öğretmenlere, bir hafta arayla toplamda iki kez, 70 dakika süren beslenme eğitimleriverilmiştir. Eğitim alan öğretmenler kendi sınıflarında konuyla ilgili derslerde 4 hafta süresince (35 dakika/hafta, toplam140 dakika) sağlıklı beslenme eğitimi vererek dolaylı beslenme eğitimini tamamlamıştır. DE grubundaki öğrencilere ise 4hafta süresince toplam 140 dakika süren beslenme eğitimi araştırmacı tarafından doğrudan verilmiştir. Eğitim öncesindeöğrencilere demografik özelliklerini içeren anket formu, besin tüketim sıklık formu ve beslenme bilgi testi uygulanmıştır.Beslenme eğitimi ile verilen bilgilerin özümsenmesi ve davranışa dönüştürülmesi amacıyla 2 aylık ara sonrası öğrencilerebesin tüketim sıklığı ve beslenme bilgi düzeyi anket formları tekrar uygulanmıştır.Bulgular: Eğitim sonunda, eğitim yöntemi farkı olmaksızın tüm öğrencilerin beslenme bilgi puan ortalamaları artmış olsa dabeslenme bilgileri orta düzeyde kalmıştır. Doğrudan beslenme eğitimi verilen öğrencilerin ortalama beslenme bilgi puanıdüşük düzeyden orta bilgi düzeyine (p<0.05), dolaylı beslenme eğitimi verilen öğrencilerin ise orta düzeyden yüksek bilgidüzeyine yükselmiştir (p<0.05).Sonuç: Beslenme eğitiminde kullanılan her iki eğitim şeklinin de çocukların beslenme bilgi düzeylerini olumlu yöndeetkilediği görülmüştür. Eğitim sonunda, dolaylı verilen eğitimde daha yüksek bilgi düzeyine sahip öğrenci sayısının fazlaolması, başlangıçtaki bilgi düzeylerinin daha yüksek olmasından kaynaklı olabilir.Öğe Hasta Güvenliği Dersinin Hemşirelik Öğrencilerinin Hasta Güvenliği Bilgisi ve Tıbbi Hatalara Karşı Tutumları Üzerine Etkisi: Tanımlayıcı Çalışma(2024) Aksoy, Berna; Gürdoğan, Eylem Paslı; Dirik, Ezgi Kınıcı; Uslu, Burcu; Bilgiç, ŞebnemAmaç: Bu çalışma, hasta güvenliği dersinin hemşirelik öğrenci- lerinin hasta güvenliği bilgisi, yeterliliği ve tıbbi hatalara karşı tutumları üzerindeki etkisini incelemek amac ıyla yapıldı. Gereç ve Yöntemler: Ön-test ve son-test uygulamalı yarı deneysel nitelikteki planlanan bu ça- lışma, bir üniversitenin 2022-2023 e ğitim-öğretim yılı güz döneminde hasta güvenliği dersini ilk kez alan 2. sınıf hemşirelik öğrencileri ile ger- çekleştirildi (n=143). Veriler, ö ğrencilerin sosyodemografik özellikleri ve hasta güvenliğine ilişkin deneyimlerini içeren anket formu, test soru- larından oluşan sınav, “Sağlık Profesyonellerinin Eğitiminde Hasta Gü- venliği Ölçeği (SPEHGÖ)” ve “Tıbbi Hatalarda Tutum Ölçeği (THTÖ)” kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde SPSS 22 paket programı kul- lanılarak tanımlayıcı istatistikler ve Mann-Whitney U testi uyguland ı. Bulgular: Öğrencilere göre hem şirelerin tıbbi hata yapmalar ını etkile- yen faktörler dikkatsizlik (%42), bilgi eksikliği (%32,9), iş yükünün fazla olması (%26,6) idi. Öğrencilerin SPEHGÖ hem sınıf hem de klinik bo- yutunda güvenlik risklerinin yönetimi ve beklenmedik olaylar ı ve nere- deyse hataları tanıma, müdahale etme ve ortaya çıkarma alt boyutlarına ait puan ortalamalarının dönem sonunda arttığı belirlendi (p<0,05). Öğ- rencilerin THTÖ toplam puan ortalamas ının ön-testte 3,99±0,38, iken son-testte 4,00±0,38 oldu ğu bulundu. Dönem sonunda ö ğrencilerin THTÖ “tıbbi hata algısı” ve “tıbbi hata nedenleri” alt boyut puanlarının arttığı, “tıbbi hata yakla şımı” alt boyut puan ının ise azald ığı bulundu (p<0,05). Öğrencilerin hasta güvenli ğine ilişkin bilgilerinin dönem so- nunda istatistiksel olarak anlaml ı şekilde artt ığı belirlendi (p<0,05). Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen bulgular; Hasta güvenli ği dersi ö ğ- rencilerin hasta güvenliği bilgisi, yeterliliği, tıbbi hatalara karşı tutum ve algılarını geliştirmek için yararlı olduğunu gösterdi. Bu nedenle, hemşi- relik müfredatında Hasta güvenliği dersi/eğitimlerine yer verilmesi, kli- nik uygulamalar s ırasında ö ğrencilerin hasta güvenli ği ile ilgili endişelerini ifade etmeleri için hem şirelik eğitimcileri tarafından cesa- retlendirilmesi önerilmektedir.Öğe Relationship Between Health Anxiety and Psychological Resilience Among Nursing Students and Predictors of Psychological Resilience in the Last Period of the COVID-19 Pandemic(Cambridge Univ Press, 2024) Sagkal Midilli, Tulay; Kalkim, Asli; Uslu, BurcuObjective: The study aimed to determine health anxiety and psychological resilience and to investigate the relationship between health anxiety and psychological resilience among nursing students in the last period of the coronavirus disease (COVID-19) pandemic. Methods: This cross-sectional and descriptive study was conducted with 507 students in Turkey. The questionnaires used in the study were a student nurse information form, the Health Anxiety Inventory, and the Resilience Scale for Adults. Results: The mean age of the students was 20.70 +/- 1.77 years. The health anxiety mean score was 36.19 +/- 6.55, and the resilience scale mean score was 117.13 +/- 16.00. There was a weak negative correlation between the students' psychological resilience and their health anxiety (r = -0.207, P < 0.001). Conclusion: Having an extended family and having good relationships with family and friends were the predictors of psychological resilience. Social support and psychological care services under a biopsychosocial model by the management of university or faculty should be implemented for university students in order to preserve their resilience and well-being, to cope with the pandemic.