Yazar "Uslu, Burak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diffusion tensor imaging and diffusion-weighted imaging on axillary lymph node status in breast cancer patients(Turkish Soc Radiology, 2022) Kurt, Nazmi; Kurt, Busem Binboga; Gulsaran, Ugur; Uslu, Burak; Celik, Ahmet Onur; Sut, Necdet; Tastekin, EbruPURPOSE This article will examine the usefulness of diffusion tensor imaging (DTI) and diffusion-weighted imaging (DWI) on the assessment of axillary lymph nodes (ALN) of breast cancer patients. METHODS Axillary lymph nodes in 66 breast cancer patients were examined by DTI and DWI, and the largest lymph node with increased cortical thickness in axilla was selected. Morphological features, apparent diffusion coefficient (ADC), volume anisotropy, and fractional anisotropy values were measured by using a special software. Imaging findings and histopathological results were recorded. RESULTS Metastatic ALN were detected in 43 (65.1%) patients. Cortical thickness of the metastatic ALN was significantly higher than the non-metastatic ALNs (P <.001), and the long-axis-to-shortaxis ratio was significantly lower in metastatic ALNs (P <.001). There was a statistically significant difference between the ALN status and fatty hilum presence (P <.001). Apparent diffusion coefficient values of metastatic ALNs were statistically lower than those of non-metastatic ALNs (P <.001) using a cutoff value of 1.26 x 10(-3) mm(2)/s for b=500 ADC and 1.21 x 10(-3) mm(2)/s for b = 800 ADC which had 97.7% sensitivity and 91.3% specificity. Fractional anisotropy and volume anisotropy values were significantly different between both groups. A cutoff value of 0.47 for b-500 fractional anisotropy had 83.7% sensitivity, 69.6% specificity 69.6% positive predictive value, and 83.7% negative predictive value. A cutoff value of 0.33 for b = 500 volume anisotropy had 76.7% sensitivity, 78.3% specificity, 86.8% positive predictive value, and 64.3% negative predictive value. CONCLUSION Apparent diffusion coefficient value of metastatic ALNs was found to be significantly lower than those of non-metastatic ALN, and DTI metrics of metastatic ALN were found to be significantly higher than those of non-metastatic ALN. Overall, ADC had a better diagnostic performance than morphological features, fractional anisotropy, and volume anisotropy. Diffusion tensor imagingderived diffusion metrics may be used to complement breast magnetic resonance imaging in the future after further standardization of the imaging parameters.Öğe Koaksiyel teknik ile yapılan transtorasik akciğer biyopsilerinde otolog kan yaması yönteminin etkinliğinin değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2021) Uslu, Burak; Kula, OsmanBu çalışmada koaksiyel teknik ile yapılan perkütan transtorasik akciğer biyopsilerinde otolog kan yaması yönteminin etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Retrospektif olarak gerçekleştirilen çalışmamıza, etik kurul onamı alınmış ve hastanemizde Girişimsel Radyoloji biriminde perkütan koaksiyel teknik ile transtorasik akciğer biyopsisi yapılan 240 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların sistemimizdeki biyopsi planlama ve takip görüntüleri üzerinden lezyon ve akciğer parankim özellikleri, pnömotoraks ve diğer komplikasyonları değerlendirilmiştir. İstatistiksel analiz sonucunda otolog kan yaması yönteminin koaksiyel teknik ile yapılan transtorasik akciğer biyopsilerinde pnömotoraks oranlarında anlamlı ölçüde düşüş sağladığı bulunmuştur (p<0.001). Plevral tabanlı olmayan lezyonlarda yapılan biyopsilerde pnömotoraks sıklığı daha yüksek bulunmuş olup plevral uzaklık arttıkça pnömotoraks riskinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun sonucunda plevral tabanlı olan ve olmayan lezyonlarda yapılan biyopsilerde ayrı ayrı değerlendirilen otolog kan yaması yöntemi etkinliğinin plevral tabanlı olmayan lezyonlarda pnömotoraks oranını anlamlı oranda azalttığı bulunmuştur (p=0,003). Pnömotoraks artışı açısından kan yaması yapılan grup ile yapılmayan grubu karşılaştırdığımızda pnömotoraks artışı saptanan olgu oranı kan yaması yapılan grupta anlamlı olarak daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır (p<0.001). Koaksiyel teknik ile yapılan transtorasik akciğer biyopsilerinin tanısal doğruluğu arttırdığı bilinmektedir. Ayrıca tek girişle birden fazla doku parçası elde olunarak histopatolojik çalışmanın yanı sıra son dönemde önemi giderek artan moleküler ve genetik analizler için daha fazla doku parçası örneklenebilmektedir. Sonuç olarak otolog kan yaması yöntemi kullanılarak koaksiyel teknik ile bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılan perkütan transtorasik akciğer biyopsilerinde daha fazla doku materyali elde edilebilirken aynı zamanda en sık komplikasyon olan pnömotoraks riskinin azaltılması da sağlanacağından bu yöntemin kullanımının artacağını düşünmekteyiz.Öğe Local Recurrence of Metatarsal Aneurysmal Bone Cyst after Percutaneous Sclerotherapy(Galenos Publ House, 2022) Gunay, Burak; Ustabasioglu, Fethi Emre; Ciftdemir, Mert; Uslu, Burak; Usta, Ufuk[Abstract Not Available]Öğe The Role of Superb Microvascular Imaging and Shear Wave Elastography in the Prediction of Hemorrhage Complications After Renal Parenchyma Biopsy(Lippincott Williams & Wilkins, 2023) Gunay, Burak; Uslu, Burak; Celik, Ahmet Onur; Korkmaz, Selcuk; Ustabasioglu, Fethi Emre; Solak, Serdar; Kula, OsmanObjectives: The aim of study was to evaluate the diagnostic utility of the renal parenchyma elasticity with the shear wave elastography (SWE) and microvascularization with the superb microvascular imaging (SMI) technique before kidney biopsy and to predict the complication of hemorrhage before kidney biopsy.Methods: A total of 75 patients were included in the prospective study. Before the biopsy, vascularity features of the kidney parenchyma in the area to be biopsied were assessed by SMI and parenchymal stiffness by SWE and were examined by 2 independent radiologists.Results: A statistically significant difference was found in the SMI and SWE values between the groups with and without hematoma and hematuria when compared with the Student t test and Mann-Whitney U test (P < 0.05). The SWE hardness cutoff value, which maximizes the prediction of the development of hematuria, was found to be 18.40 kPa, and the sensitivity and specificity values were 84.4% and 62.8%, respectively. In SMI vascularity index values, the cutoff value was found to be 0.247410800 kPa, and sensitivity and specificity values were 81.3% and 83.7%, respectively. The cutoff value of the SMI vascularity index values that maximized the prediction of hematoma development was 0.297009650, and the sensitivity and specificity values were 87% and 87%, respectively.Conclusions: We believe that evaluating and standardizing the microvascularization and elasticity of the kidney parenchyma before a percutaneous kidney biopsy will be potentially useful as a guiding method in the prediction of postbiopsy hemorrhage development.