Yazar "Tuncer, Beyti" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocukların suprakondiler humerus kırıklarında komplikasyonların değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2010) Tuncer, Beyti; Sarıdoğan, KenanAnatomik özellikler ve önemli nörovasküler yapıların dirsek çevresinden geçiyor olması, suprakondiler humerus kırıklarında yüksek komplikasyon oranlarına yol açmaktadır. Çalışmanın amacı; komplikasyonlu olguların özelliklerini ortaya koymak, ilk tedavi yöntemlerinin etkinliklerini retrospektif olarak değerlendirmektir. 216 çocuk hastadan komplikasyonların görüldüğü, 7'si kız (% 18,4), 38'i erkek (% 81,6) çocuğu, yaş aralığı 1-14 (ortalama 8,17 yaş), ortalama takip süresi 33,5 ay (6-192 ay) olan 45 olgu retrospektif olarak incelendi. 29 olguda (% 46,8) nörolojik defisit, 17 olguda (% 27,4) geç başvuruya bağlı ileri dercede şişlik, hatalı kaynama ya da redüksiyon güçlüğü, 5 olguda (% 8) açısal deformite (kubitus varus), 3 olguda (% 4,8) redüksiyon kaybı ya da yetersiz redüksiyon, 2 olguda (% 3,2) vasküler komplikasyonlar, 2 olguda (% 3,2) açık kırık, 2 olguda (% 3,2) yüzeyel enfeksiyon, 1 olguda (% 1,6) miyozitis ossifikans, 1 olguda (% 1,6) kompartman sendromu riski nedeniyle önkola yapılan fasyatomi olduğunu gördük. En sık görülen nörolojik komplikasyon, ulnar sinir yaralanmasıydı (% 52,3). Bunların üçü iatrojenik yaralanma idi. Nörolojik defisitli olguların tamamı, ortalama 9,4 haftada tam olarak iyileşmişti. Brakial arterin kırık fragmanları arasına interpoze olduğu iki olguda da distal parça posterolaterale deplase idi. Komplikasyonlu olgularda uyguladığımız açık redüksiyon-internal fiksasyon ile kapalı redüksiyon-perkutan çivileme yöntemleri arasında ve de geç başvuran olgularla travma sonrası ilk 24 saatte ameliyat edilenler arasında tedavi sonuçları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p > 0,05). Özet olarak; bu çalışmada en fazla görülen nörolojik komplikasyon, literatürden farklı olarak, ulnar sinir yaralanmasıdır. Komplikasyonlu olgularda açık redüksiyon-internal fiksasyon yöntemi daha çok gerekli olmuştur. Geç başvuran olgularda, gecikmiş operatif tedavinin komplikasyon oranını arttıran bir faktör olmadığı görülmüştür.Öğe Reliability of ultrasonographic measurements in suspected patients of developmental dysplasia of the hip and correlation with the acetabular index(Medknow Publications, 2011) Copuroglu, Cem; Ozcan, Mert; Aykac, Bilal; Tuncer, Beyti; Saridogan, KenanBackground: Ultrasonography is accepted as a useful imaging modality in the early detection of developmental dysplasia of the hip (DDH). Early detection and early treatment of DDH prevents hip dislocation and related physical, social, economic, and psychological problems. The purpose of this study was to evaluate the reliability of ultrasonographic and roentgenographic measurements measured by seven different observers. Materials and Methods: The alpha angles of 66 hips in 33 patients were measured using the Graf method by seven different observers. Acetabular index degrees on plane roentgenograms were measured in order to assess the correlation between the ultrasonographic alpha angle and the radiographic acetabular index, which both show the bony acetabular depth, retrospectively. Results: The interclass correlation coefficient, measuring the interobserver reliability, was high and statistically significant for the ultrasonographic measurements. There was a negative correlation between the alpha angle and the acetabular index. Conclusions: Ultrasonography, when applied properly, is a reliable technique between different observers, in the diagnosis and follow up of DDH. When assessed concomitantly with the roentgenographic measurements, the results are reliable and statistically meaningful.Öğe Simultaneous occurrence of acute posterior shoulder dislocation and posterior shoulder-fracture dislocation after epileptic seizure(Medknow Publications & Media Pvt Ltd, 2009) Copuroglu, Cem; Aykac, Bilal; Tuncer, Beyti; Ozcan, Mert; Yalniz, Erol[Abstract Not Available]