Yazar "Tuna, Yahya Tuncay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Broyler bitirme rasyonlarına farklı seviyelerde lisin katılmasının broyler performansı ve karkas kalitesi üzerine etkisi(Trakya Üniversitesi, 1992) Tuna, Yahya Tuncay; Şenköylü, NizamettinIV ÖZET Araştırmamızda ' Broyler bitirme rasyönlarına farklı seviyelerde lisin katılmasının performans ve karkas kalitesi üzerine etkisi' incelendi. Çalışmada günlük Arbor Acres civcivleri kullanıldı. Japon yöntemi ile cinsiyet tayini yapılan civcivler erkek ve dişi olarak ayrıldı. 6. 7. ve 8. haftalık dönemde, iki grupta farklı İki lisin seviyesine sahip rasyonların civcivlerde performans ve karkas kalitesi üzerine etkileri araştırıldı. Çalışmada kullanılan 250 adet günlük Arbor Acres civcivi tesadüf parselleri tertibinde 2x2 deney desenine göre gruplandınldı. Çalışma süresince kümes içi sıcaklıkları 350C-18°C arasında tutuldu. Denemenin başlarında 35°C olan kümes içi sıcaklığı daha sonraki haftalarda kademeli olarak 18°C ye indirildi. Çalışma süresince rasyonlann enerji düzeyleri başlatma yemirıde 3112 Metabolik enerji, k.cal/kg. büyütme yeminde 3182 ME, k.cal/kg, bitirme yeminde 3286 ME, k.cal/kg, ham protein düzeyleri ise sırasıyla %23.2 - %19,96 - %18.01 olarak alındı. Bitirme yeminin İlsin seviyeleri %0.85 ve %1.00 olarak belirlendi. Hazırlanan rasyonlarda, buğday, mısır, soya küspesi, balık unu, yağ, kireç taşı, tuz, vitamin ve mineral madde premiksi kullanıldı. Çalışma sonucu elde edilen rakamların analizleri sonucu; canlı ağırlık, canlı ağırlık artışında istatistiksel olarak önemli bir farklılık belirlenemedi(P> 0.05). Yem tüketimi ve yemden yararlanma oranları arasında lisin artışına bağlı olarak önemli bir farklılık bulundu(p< 0.05).8. hafta sonunda yüksek lisinli yem İle beslenen erkek ve dişi grupların canlı ağırlıkları ortalama; 2644 g., kontrol grubu yem ile beslenen erkek ve dişilerin canlı ağırlıkları ise ortalama: 2657 g., olarak bulundu. Bu haftaya ilişkin yemden yaralanma oranları ise yüksek lisinli yem ile beslenen gruplarda ortalama; ^> 2.30, kontrol grubu yem ile beslenen erkek ve dişi gruplarda ise ortalama; % 2.27, olarak bulundu. Karkas öğelerine ilişkin rakamların analizleri sonucu; Karkas ağırlığında, but ağırlığında istatistiksel olarak önemli bir farklılık belirlenemedi(P>0.05). Göğüs ağırlığı, diğer özellikler ve abdominal yağ yüzdesi arasında ise gerek gruplar arasında, gerekse gruplar içinde istatiksel olarak farklılık bulundu(P< 0.05). Araştırma sonunda elde ettiğimiz verilere göre lisin seviyelerinin, broyler performansı ve karkas kalitesi üzerine etkili olduğunu söyleyebiliriz.Öğe Ticari yumurtacılarda yumurtlama zamanının yumurta niteliği üzerine etkisi ve yumurta kabuk ağırlığının bağıntı yardımı ile hesaplanabilirliği konusunda bir araştırma(2001) Aksoy, Tülin; Yılmaz, Muharrem; Tuna, Yahya Tuncay[Abstract Nıt Available]Öğe TİGEM Tahirova Tarım İşletmesinde yetiştirilen siyah alaca süt sığırlarının bazı döl ve süt verim özellikleri bakımından genetik yapısı üzerine araştırmalar(Trakya Üniversitesi, 1997) Tuna, Yahya Tuncay; Soysal, İhsanBu çalışma ile Tahirova Tarım işletmesinde yetiştirilen Siyah Alaca süt sığırlarının ıslah potansiyellerini ortaya koymak için 1978-1995' yılları arasında laktasyonu bulunan 468 inek ve 78 boğaya ait 1504 Laktasyon süt verim kaydı değerlendirilmiştir. Çalışmada bu bilgiler kullanılarak Siyah Alaca sürünün bazı döl verim özellikleri ve süt verim özellikleri ile bu verim özelliklerine ait genetik parametreler (dar anlamda kalıtım derecesi ve tekrarlanma derecesi), tahmin edilmiştir. Ayrıca farklı metodlarla (Sürü Arkadaşlarını Karşılaştırma (SAK), Çağdaşları karşılaştırma (ÇK) ve En îyi Doğrusal Sapmasız Tahmin ( ELUP) Metodları) boğaların ve ineklerin, damızlık değerleri hesaplanarak, sürünün 1978-1995 yılları arasındaki genetik yönelimi tahmin edilmiştir. Elde edilen sonuçlar maddeler halinde aşağıda özetlenmiştir. 1- îlkine Damızlıkta Kullanma Yaşı'na (İDKY) ait genel ortalama 498. 39±11. 51gün (16.6 ay) olarak bulunmuştur, ölçütün kalıtım derecesi 0.7 40±0.142, olarak bulunmuştur. 2- İlkine Buzağılama Yaşı'na (ÎBY) ait genel ortalama 776.72±12.21 gün (25.9 ay) olarak saptanmıştır, ölçütün kalıtım derecesi o. ai9±o. isi, olarak bulunmuştur. 3- Buzağılama Aralığı ( EA) 'na ait, genel ortalama 377. 90±2. 96 gün olarak bulunmuştur. ölçütün kalıtım derecesi0,060±0,045, tekrarlanma derecesi ise o. oisto. oıı olarak saptanmıştır. 4- Servis Periyodu (SP) süresinin genel ortalaması 97.98±2.92 gün olarak bulunmuştur. ölçütün kalıtım derecesi ve tekrarlanma derecesi ise sırasıyla 0, 058±0,045, 0,015±0,011 olarak saptanmıştır. 5- Kuruda Kalma Süresi \ (KKS)'ne ait genel ortalama 70.95±1,01 gün olarak bulunmuştur. 6- Laktasyon Süresi (LS)'ne ait genel ortalama 304.64±1.86 gün olarak hesaplanmıştır. Laktasyon süresinin kalıtım derecesi 0,050±0,037 tekrarlama derecesi ise 0,001±0,009 olarak saptanmıştır. 7- 305 günlük süt verimine ait genel ortalama 6337. 7 4±93. 47 kg olarak bulunmuştur. îlgili ölçütün kalıtımın derecesi ve tekrarlanma derecesi ise sırasıyla, 0,27±0,077, 0,072±0,019 olarak saptanmıştır. Boğaların farklı metotlar ile elde edilmiş damızlık değerleri arasındaki ilişkiyi belirleyen korelasyon katsayılarının -.0088 ile.4429 arasında değiştiği saptanmıştır. Bina göre ELUP metodlarından Model 2 ve ÇK metodu ile belirlenen damızlık değerler arasındaki ilişki önemsiz (P>0. 05) bulunurken, Model 2 ile SAK metodu arasındaki ilişki ise önemli bulunmuştur (P< 0.01). SAK metodu ile ÇK metodu arasındaki ilişki ise negatif yönde saptanmıştır. Boğaların farklı yöntemlerle hesaplanan sıralanmış damızlık değerleri arasındaki ilişkiyi belirleyen spearman sıra farkları korelasyon katsayıları ise -.0.012 ile.8158 arasında 'değiştiği saptanmıştır. IVAraştırmamızda verilerin elde edildiği 1978-1995 yılları arasındaki genetik eğilimin, önce pozitif olduğu sonra da negatif bir değer aldığı saptanmıştır. Damızlık değerlerini hesaplamada kullanılan ELUP modelleri ile SAK yönteminde birden fazla verim kaydı değerlendirilirken, ÇK yöntemi ile sadece ilk laktasyon verimleri kullanılmıştır. Damızlık değer tahmin yöntemlerinin dayandığı varsayımların farklılığı, kullanılan kayıt sayısındaki farklılıklar, söz konusu metodlar arasındaki korelasyon katsayılarının farklı olmasına yol açmıştır. Hı ilişkiler ve metodların uygulama açısından kolaylıklarını dikkate alarak, ÇK ve SAK metotları ile damızlık değer tahmini önerilebilir. Ancak bu iki metod bireylerin akrabalı yetiştirilme katsayılarını dikkate almamaktadır. Bir nedenle, akrabalı yetiştirme katsayısını ve dişilere ait bütün laktasyon kayıtlarını dikkate alan BLUP metodları en uygun metod olarak görülmelidir.