Yazar "Tetik, Selim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A rare cause of acute abdomen; rupture of spleen due to malarial infection(2019) Salt, Ömer; Duyar, Eren; Sayhan, Mustafa Burak; Tetik, SelimAcute abdominal pain is an important part of the emergency department admissions, and although it has many benign etiologies, it can be difficult to diagnose, manage, and may be fatal if it is omitted. Malaria may present with mild symptoms such as fever, myalgia, headache and fatigue and severe symptoms such as seizures, acute renal insufficiency, intravascular hemolysis, shock, etc. If it is complicated, it could be one of the most dangerous diseases of mankind. We would like to report a patient who was diagnosed with pathological splenic rupture due to malarial infection, admitted to the Emergency Department.Öğe Trakya Üniversitesi sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Erişkin Acil Servisinde pulmoner emboli tanısı alan hastaların değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2019) Tetik, Selim; Salt, ÖmerPulmoner emboli (PE) pulmoner arter veya dallarının trombüs ile tıkanması sonucu gelişen, yüksek oranda morbidite ve mortalite ile ilerleyen önemli bir kardiyovasküler hastalıktır. Spesifik bir bulgusu ve laboratuar tanı testi yoktur. Kesin tanı için için en sık bilgisayarlı tomografi toraks anjiografi kullanılmaklatır. Çalışmamızda 01.01.2015-31.12.2017 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Serviste tanı alan ve çalışma kriterlerimize uyan 205 hastanın demografik verileri, klinik bulguları, laboratuar testleri, acil serviste tedavi stratejileri ve mortalite durumlarını geriye dönük olarak inceledik. Bu çalışmada geniş çaplı bir analizin yanında hastalarda emboli şidddeti ve özellikle mortaliteyi etkileyen faktörler araştırıldı, mortalite tahminini daha güçlü şekilde gösterecek yöntemler elde edilmesi amaçlandı. Hastalarımızın %56,5’i kadın olup yaş ortalaması 63.18±18.93 idi. Hastalarn 117 tanesi 65 yaş ve üzeri olup 88 hastanın 65 yaş altı olduğu görüldü. Yüzkırk dokuz hastada en az bir tane kronik hastalık olup en sık olarak kardiyovasküler hastalıklar olduğu görüldü. Tanı öncesi antikoagülan veya antiagregan kullanan 82 hasta mevcut olup yaptığımız istatistksel analizde bu durumun mortaliteyle ciddi olarak ilişkili olduğu görüldü ve literatür araştırmalarında bu ilişkinin daha kapsamlı çalışmalarla araştırmanın faydalı olacağı kanısına varıldı. Tanı aşamasında kullandığımız Wells’ ve revize Geneva skorlamaları ile yaptığımız analizlerde hastanın aldığı puan arttıkça emboli şiddeti ve mortalitenin arttığı görüldü ve bu skorlamalarında mortalite tahmininde kullanılabileceği görülerek daha çok hasta sayısı ile araştırmanın faydalı olduğu tespit edildi. Beklendiği üzere laboratuar parametrelerinden troponin ve laktat artışının mortalite ve emboli şiddeti ile pozitif yönlü anlamlı ilişkisi tespit edilmesinin yanında hastaların total protein ve albümin seviyelerinin düşüklüğünün de mortaliteyi doğrudan arttırdığı tespit edildi. Yaptığımız ROC analizi ile total protein için 6.5gr/dl, albümin için 3.2gr/dl sınır değeri elde edildi ve bu değerlerin altında mortalitenin belirgin olarak arttığı görüldü. Tüm çalışma sonunda yaptığımız istatistiksel analizlerde; vital bulgulardan hipotansiyon ve dakika solunum sayısındaki artış, tanı öncesi diğer hastalıklar için antikoagülan veya anti agregan kullanımın olması, laboratuar testlerinden kan gazında asidoz, laktat ve troponin artışı, total protein ve albümin değerlerinde azalma, d-dimer fibrinojen oranı, protrombin aktivayonu, INR’de artış, Wells’ ve Geneva skorlarındaki alınan puan yükseliği, EKG değişiklikleri ve ekokardiyografi bulgularından EF’de azalma, PAB’nda artış ve sağ ventrikül dilatasyonu varlığı mortalite ile anlamlı derecede ilişkilidir. Bu veriler sonunda mortalite öngörüsü için daha güçlü bir bir tahmin aracı geliştirmek amacıyla yaptığımız logistik regresyon analizinde PESI ile birlikte total protein, üre, protrombin aktivayonu değeri, tanı öncesi antikoagülan kullanımın olması ve ekokardiyografide sağ ventrikül dilatasyon varlığının olması ile oluşturduğumuz modelin çalışmamızdaki hastalarda mortaliteyi tahminde sadece PESi skorlamasına göre anlamlı derecede başarılı olduğu görüldü. Sonuç olarak uygun tedavi geciktikçe çok daha ölümcül seyreden bir hastalık olan pumoner embolinin mortalite açısından erken tahminin yapılarak gerekli tedavinin yapılması oldukça önemlidir. Mortalite tahmini için kullanılan skorlamaların geniş hasta popülasyonu ile geliştirilmeleri gereklidir.