Yazar "Soysüren, Seyit İbrahim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Abdominal ve vajinal cerrahi sonrası üriner disfonksiyonların değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2011) Soysüren, Seyit İbrahim; Balkanlı Kaplan, PetekYapılan histerektomi operasyonlarının %90'ından fazlası benign hastalıklara bağlıdır ve bunların da 2/3'ü sadece menstrüel bozukluklardan dolayıdır. Radikal histerektominin uzun dönem üriner ve seksüel disfonksiyona yol açabilen pelvik otonomik sinir hasarına neden olduğu yayınlanırken; benign sebeplerle yapılan basit histerektominin üriner fonksiyonlar üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar ise çelişkilidir. Bu prospektif çalışmada farklı endikasyonlarla yapılan çeşitli histerektomi tiplerinin üriner fonksiyonlar üzerine olan etkilerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışmamıza, Ocak 2010-Temmuz 2011 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden, benign nedenlerle basit abdominal histerektomi uygulanan 20 hasta, uterin prolapsus nedeniyle vajinal histerektomi uygulanan 15 hasta, jinekolojik bir kanser (over ve endometrium kanseri) nedeniyle pelvik lenf nodu disseksiyonunun da dâhil olduğu basit abdominal histerektomi uygulanan 15 hasta ve serviks kanseri nedeniyle pelvik lenf disseksiyonunun da dahil olduğu radikal histerektomi uygulanan 13 hasta olmak üzere toplam 63 hasta alındı. Tüm olgular operasyon öncesi ve postoperatif dönemin 3-6. ayları arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı bünyesinde bulunan Ürojinekoloji ünitesinde ürojinekolojik testler ve anketler kullanılarak değerlendirildi. Çalışmamızda semptom anketlerine göre hastalar değerlendirildiğinde, vajinal histerektomi uygulanan hastalarda operasyon sonrasında stres semptomlarında ve radikal histerektomi sonrasında ise irritatif semptomlarda artış saptanmıştır. Hastaların yaşam kaliteleri değerlendirildiğinde sadece radikal histerektomi uygulananlarda operasyon sonrası hayat kalitesi azalmış, diğer hastalarda ise iyileşme saptanmıştır. Fizik muayene bulguları ve objektif testlerle tespit edilen stres inkontinans sıklığının operasyon sonrası basit abdominal histerektomi uygulanan hastalarda azalmış olduğu, vajinal histerektomi uygulananlarda ise artış gösterdiği tespit edilmiştir. Üroflovmetrik inceleme sonuçlarında görülmüştür ki hangi tip histerektomi yapılırsa yapılsın ve buna pelvik lenf nodu disseksiyonu ilave edilsin veya edilmesin işeme akım hızları, sürelerinde operasyon sonrası operasyon öncesine göre bir değişim göstermemektedir. Radikal histerektomi uygulanan hastalarda işeme paterninde obstrüktif işemenin tüm hastalarda ortaya çıktığı görülmüştür. İşeme sonrası kalan rezidü idrar miktarı ise radikal histerektomi grubunda artmış olduğu, özellikle vajinal histerektomi grubunda istatistiksel anlamlı olmak üzere diğer gruplarda azalmış olduğu görülmüştür. Sonuç olarak histerektomi sonrası üriner inkontinans şikâyetlerinin operasyon sonrası objektif olarak yorumlanabilmesi için histerektomi planlanan tüm hastaların üriner semptomlar açısından detaylı anamnezleri alınmalı ve gerekirse ürodinamik değerlendirme yapılmalıdır. Anahtar kelimeler: Basit abdominal histerektomi, vajinal histerektomi, radikal histerektomi, üriner disfonksiyon, üroflovmetri.