Yazar "Pelitli, Vuslat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Lattis dejeneresanslı olguların demografik ve oftalmoskopik nitelikleri üzerine inceleme(Trakya Üniversitesi, 1996) Pelitli, Vuslat; Erda, SaitÖZET Çalışmamızda Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği' ne Eylül 1992_Şubat 1996 tarihleri arasmda göz muayenesi için başvuranlar arasından lattice dejeneresans saptanan olgular içinden oküler travma ve cerrahi öyküsü bulunmayan, glokom veya damarsal retina hastalığı tanısı konmamış, ayrıntılı fundus muayenesini engelleyen ortam kesifliği olmayan, iyi dökümante edilmiş 92 olgunun 120 gözü incelenmiştir. Olguların yaşları, cinsleri, kırma kusurları ve yakınmaları belirlendikten sonra; dejeneresansm bilateralitesi, lezyon sayısı ve şekli, lezyonlann kadrana ve ekvatora göre yerleşimleri, lezyonlann ayrıntılı oftalmoskopik göıltoümleri üç ayrı alt grupta değerlendirilerek sonuçlar birbirleri ile karşılaştınlmıştır. Yapılan değerlendirmede, lattis dejeneresansm en sık miyopik gözlerde ortaya çıktığı, miyopisi olan olgularda daha erken yaşlarda miyopisi olmayan olgularda daha sonraki yaşlarda saptandığı, bikteralite oranının %30.4 olduğu ve retina dekolmanı olan olgularda bu oranının arttığı, lezyonlann sıklıkla üst temporal kadrana ve ekvatorun önüne yerleştiği, dekolmana neden olan lezyonlann ekvatora yerleşimlerinin belirgin olduğu,lezyonun en sık görülen oftalmoskopik niteliklerinin pigmentasyon değişiklikleri ve beyaz çizgiler olduğu, artan yaşla birlikte atroflk retina deliği ve retina yırtığı oluşma olasılığının arttığı, vitre likefaksiyonu ve AVD' nin miyopisi olan olgularda daha erken yaşlarda başladığı, retina dekolmanı olan gözlerde lezyon sayısının ve retina yırtığı sıklığının daha fâzla olduğu, lezyonlardaki progresyonun hızlı olmadığı belirlenmiştir. 60Öğe Trabekülektomi sonrası gelişen enkapsüle bleblerin iğneleme yöntemi ile tedavisi(1999) Alimgil, M. Levent; Erda, Sait; Pelitli, Vuslat; Mutlu, ZülfiyeAMAÇ: Bu çalışmanın amacı trabekülektomi cerrahisi sonrasında gelişen enkapsüle bleblerin tedavisinde iğneleme yönteminin etkinliğini araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Kasım 1996-Ocak 1998 tarihleri arasında trabekülektomi yapılan ve postoperatif kontrollerde enkapsüle bleb gelişen 20 olgunun 23 gözü çalışma kapsamına alındı. Bu gözlerin 12'si psödoeksfoliyatif glokom (PEG), 9'u primer açık açılı glokom (PAAG), 1'i neovasküler glokom ve 1'i de psödofakik glokom tanıları ile izlenmekteydi. İğneleme, trabekülektomi sonrası izlemlerinde enkapsüle bleb saptanan ve göz içi basıncı (GİB) medikal tedaviye rağmen 21 mmHg ve üzerinde olan gözlere uygulandı. Çalışma kapsamına alman gözlere ortalama 3.2 ± 2.3 kez iğneleme yapılarak hastalar ortalama 4.7±3.7 ay takip edildi. Gözlerden 9'unda iğneleme sırasında 5-Fluorourasil (5-FU) kullanıldı. İğneleme sonrasında GİB'nin 21 mmHg ve altında olması yöntemin başarı kriteri olarak kabul edildi. BULGULAR: Uygulanan yöntem sonucunda tüm gözlerin %91.3'ü, PEG'lu gözlerin %100'ü PAAG'lu gözlerin %88.9'u başarılı olarak bulundu. 5 -FU kullanılan gözlerin %77.8'inin başarılı olduğu gösterildi. SONUÇ: İğneleme yönteminin enkapsüle bleblerin tedavisinde etkinliği olan bir tedavi seçeneği olduğuna karar verildi.