Yazar "Pala, Özer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocuklarda parapnömonik efüzyonların değerlendirilmesi(2004) İnan, Mustafa; Balcı, Demet; Öner, Naci; Duran, Rıdvan; Pala, Özer; Okutan, Özlem; Çeltik, CoşkunAmaç: Parapnömonik efüzyon çocukluk çağında hayatı tehdit eden bir durumdur. Bu çalışmanın amacı parapnömonik efüzyonla başvuran çocukların özelliklerini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Ocak 1999-Nisan 2002 tarihleri arasında parapnömonik efüzyon tanısıyla hastaneye yatırılan 34 çocuğun dosya kayıtları incelenerek yaş, cinsiyet, klinik ve laboratuar bulguları, kültür sonuçları, komplikasyonlar ve tedavi yönetimi incelendi. Bulgular: Olguların 19'u erkek (%55.9), 15'i kızdı (%44.1) ve ortalama yaşları 5.2±3.7 (1-14) yıldı. Başvuruda en sık gözlenen klinik bulgular ateş, öksürük ve dispneydi. Torasentez 30 olguya yapılmıştı. Efüzyonun karekteri; 21 olguda (%61.8) eksuda, 9 olguda (%26.5) transuda idi. Bakteriolojik kültürler tüm olguların 11'inde (%32.4) pozitifti ve en sık tespit edilen mikroorganizma Streptococcus pneumoniae (%17.6) idi. Tüm olgulara antibiyotik verildi. Olguların 23'üne (%67.6) toraks tüpü ve intraplevral streptokinaz uygulandı. Olgularda en sık tespit edilen komplikasyon plevral kalınlaşmaydı. Sonuç: Bu çalışma bölgemizde saptanan parapnömonik efüzyonlu olguların özelliklerini yansıtmakta olup, bu hastalığın risk faktörlerinin belirlenmesine yönelik yapılacak çalışmalara ışık tutacaktır.Öğe Çocukların astma etyolojisinde ev tozu akar ve besin allerjilerinin rolü(1998) Başpınar, İhsan; Yazıcıoğlu, Mehtap; Öneş, Ülker; Pala, Özer; Kızıler, UfukÇalışmamızda astmalı çocuklarda en önemli besin allerjenlerinden olan inek sütü vs yumurtanın rolünün araştırılması vs ev tozu akar allerjileri ile karşılaştırılması planlanmıştır. Bu amaçla hasta grubunda Alatop (IMMULITE) FP5 besin tarama testi pozitif olan 50 astımlı çocuk, kontrol grubunda ise aynı yaş grubundaki Alafop FP5 besin testi negatif olan 50 sağlam çocuk incelenmiştir. Tüm olgularda inhalan allerjenler için Alatop testi, inhalan ve besin allerjenleri için deri prik testleri vs inek sütü ve yumurta ile çift kör placebo kontrollü besin provakasyon testleri (BPT) yapılmıştır. Deri testi ile ev tozu akar duyarlılığı 17 olguda (%34) saptanmıştır. İnek sütü ile bir olguda, yumurta ile de bir olguda ekpiryum uzaması ve wheezing şeklinde astmatik semptomlar gözlenmiştir (%4). Sonuç olarak, astmalı çocuklarda süt ve yumurtanın ev tozu akar duyarlılığına göre oldukça düşük oranda etiolojide rol oynadığı çalışmamızda gösterilmiştir.Öğe İntrakranyal tüberkülom ve progresif primer tüberkülozlu bir olgu(2000) Vatansever, Ülfet; Karasalihoğlu, Serap; Acunaş, Betül Ayşe; Çakır, Bilge; Kırçuval, Oktay; Pala, ÖzerÇocukluk çağında, miliyer tüberküloz ile tüberküloz, menenjit birlikteliği sık olmasına karşın, postprimer tüberküloz formu olan kavernöz tüberküloz ve intrakranyal tüberkülom veya tüberküloz menenjit birlikteliği nadirdir. Babası 2 ay önce tüberkülozdan ölen, üç yaşında, erkek hasta, kliniğimize şuur bulanıklığı ile refere edildi. BCG aşısı olmayan ve profilaksi uygulanmayan olgu, yapılan klinik ve laboratuar incelemeleri sonucunda kavernöz tüberküloz ve intrakraniyal tüberkülom tanısı aldı. Bu olgu ile çocuklarda nadir görülen intrakraniyal tüberkülom ve postprimer tüberküloz formu olan kavernöz tüberkülozun birlikteliği literatür eşliğinde tartışıldı.Öğe Neonatal respiratuar sinsitiyal virüs enfeksiyonu(2000) Acunaş, Betül Ayşe; Çeltik, Coşkun; Altıay, Suriye; Şam, Aylin; Karasalihoğlu, Serap; Pala, ÖzerAmaç: Yenidoğan ünitemizde 6 aylık bir sürede izlenen ardarda 10 vakada Respiratuar Sinsitiyal Virüs (RSV) enfeksiyonunun gözlenmesi üzerine, bu hastalığın klinik bulgularını ve etkilerini değerlendirmek Gereç ve Yöntem: Nazofarengeal yıkantı örneklerinde immünfloresan antikor yöntemi ile RSV antijeni aranan 24 vaka klinik, laboratuar özellikleri, morbidite ve mortalite oranları açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: RSV antijen pozitif (n = 10) ve negatif (n = 14) vakaların çoğunluğunu prematüre (RSV pozitif grubun % 80'i, negatif grubun %71'i) ve erkek (%70, %64 sırasıyla) hastalar oluşturuyordu. Ortalama doğum ağırlıkları, semptomların görülme oranı ve ortaya çıkış zamanı, hastanede kalış süreleri her iki grupta benzerdi. RSV antijen pozitif grupta %50 oranında C-Reaktif Protein yüksek bulunduğu halde, negatif grubun tümünde normal düzeydeydi (p=0.006). Vakaların hiçbirinde mortalite gözlenmedi. Klinik seyirde, RSV antijen pozitif vakaların 4'ünde (%40) morbidite gelişmezken, diğer grupta 12 vakada (%86) sorun gözlenmedi (p=0.03). Vakaların bir yıllık izlemlerinde RSV antijen pozitiflerin 5'inde (%50), negatiflerin ise 2'sinde (%14) bronşiolit atağı gözlendi. Sonuç: RSV ile enfekte vakalarda mortalite oranı enfekte olmayanlara benzer ise de morbidite daha sık görülmektedir.Öğe Prematüre retinopatisinde risk faktörleri(1999) Acunaş, Betül; Esgin, Haluk; Vatansever, Ülfet; Altıay, Suriye; Karasalihoğlu, Serap; Pala, ÖzerOcak 1997-Haziran 1998 tarihleri arasında yenidoğan ünitemizde izlenen 36 haftadan küçük 81 prematüre yenidoğan prematüre retinopatisi (ROP) ve ROP gelişimine yol açabilecek risk faktörleri açısından prospektif olarak değerlendirildiğinde 12'sinde (%14.8) değişik evrelerde ROP geliştiği belirlendi. ROP gelişen ve gelişmeyen vakalar arasında cinsiyet dağılımı, gebelik yaşı, çoğul gebelik durumu, birinci ve beşinci dakika Apgar skorları, taktil uyarı gerektiren apne atağı, sepsis, konvülsiyon. enteral beslenmeye başlama günü ve parenteral beslenme süresi açısından fark saptanmazken, doğum ağırlıkları ROP-pozitif grupta, ROP-negatif gruba göre anlamlı derecede düşük bulundu (p=0.005). Gebelik yaşına göre düşük ağırlıklı olma (SGA) oranı, fototerapi alma süresi, kan transfüzyonu sayısı ve miktarı, solunum desteği süresi, hastanede kalım süresi, hipoglisemi oranı ise anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla p=0.03; 0.009; 0.002; 0.03; 0.02; 0.008; 0.04). Hiperoksi açısından gruplar arasında fark saptanmadı. ROP gelişimine katkısı bulunan faktörler arasında yapılan lojistik regresyon analizine göre SGA olmanın dokuz kat [%95 güven aralığı (GA) 2-40], respiratuar distres sendromu varlığının yedi kat (%95 GA 1.5-35.5), canlandırma gerektiren apnenin 6.5 kat (%95 GA 1.1-33.1) ROP gelişimini arıttırdığı, doğum şeklinin sezaryen oluşunun ROP açısından bebeği koruduğu belirlendi (%95 GA 0.48-0.01).Öğe Trakya bölgesinde hastaneye yatan ishalli çocuklarda infeksiyon etkenleri diğer bölgelerden farklılık gösteriyor mu?(2003) Vatansever, Ülfet; Öner, Naci; Otkun, Müşerref; Altıay, Suriye; Karasalihoğlu, Serap; Pala, ÖzerAmaç: Akut gastroenteritler, gelişmekte olan ülkelerde ço-cukluk çağı mortalitesinin en önemli nedenidir. Bu çalışmanın amacı Edirne ve Türkiye'nin diğer bölgelerindeki çocukluk çağı gastroenterit etkenlerinin değerlendirilme-sidir. Yöntem: Trakya Üniversitesi Hastanesi Çocuk Servisi'ne Ocak 1996 ile Aralık 2002 tarihleri arasında akut gastroenterit tanısı ile yatan 222 çocuğun dosyası incelendi. Bu çocuklardaki akut gastroenterit etkenleri diğer bölgelerle karşılaştırmalı olarak tanımlandı. Bulgular: 222 çocuğun 54'ünde rotavirus, 15'inde Shigella, 15'inde Salmonella, 5'inde Entamoeba hystolytica, 5'inde Giardia tespit edilirken, 119 çocukta ishal etkeni belirlenemedi. Ayrıca, son bir yılda 117 çocuk hastanın 9'unda Campylobacter jejuni tespit edildi. Sonuç: Bulgularımız, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çok yaygın olan amebiasis dışında, diğer bölgelerden farklılık göstermiyordu.