Yazar "Okyay, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Elektif vasküler cerrahi sonrası mortalite: Konuşmadığımız gerçekler(2014) Chouseın-Hüseyin, Serchat-Serhat; Yüksel, Volkan; Halıcı, Ümit; Sağıroğlu, Gönül; Gürkan, Selami; Gür, Özcan; Okyay, AhmetAmaç: Periferik arter hastalığı ilerleyici ve tıkayıcı nitelikte sistemik bir hastalıktır ve cerrahi sonrasında 30 günlük mortalite oranı %2-8,5 arasında değişmektir. Bu çalışmamızda, kliniğimizdeki elektif vasküler cerrahi sonrası mortalite nedenlerini araştırmayı hedefledik.Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde Ocak 2006 ile Aralık 2012 tarihleri arasında periferik arter hastalığı nedeniyle elektif vasküler cerrahi uygulanan toplam 864 hasta çalışmaya dahil edildi. On sekiz yaşın altındaki bireyler, acil müdahale edilen hastalar ve travma nedeniyle vasküler cerrahi uygulanan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların preoperatif demografik özellikleri, operatif risk faktörleri, eşlik eden komorbid sistemik hastalıkları ile, yapılan operasyonlar, postoperatif yoğun bakımda kalış süreleri ve mortaliteye sebep olan faktörler incelenip değerlendirildi.Bulgular: Opere edilen 864 hastanın 20sinde (%2,3) mortalite gelişti. Mortalite gözlenen 20 hastanın 19u erkek (%95), 1i kadın (%5) idi. Hastaların tamamı elektif şartlarda genel anestezi altında opere edilmişti. Mortalite sebeplerinin; hastaların 7sinde (%35) kardiyak nedenlere (düşük kardiyak debi sendromu, aritmi, postoperatif miyokard enfarktüsü), 3ünde (%15) multipl organ yetmezliğine, 3ünde (%15) akciğer nedenlerine (pnömoni, ventilatörden ayrılamama), 3ünde (%15) gastrointestinal sistem komplikasyonlarına (mezenter iskemi, gastrointestinal kanama), 1inde (%5) sepsise, 1inde (%5) dissemine intravasküler koagülasyona (DİK), 1inde (%5) nörolojik problemlere (postoperatif serebrovasküler olay) ve 1inde (%5) peroperatif gelişen malign hipertermiye bağlı olduğu görüldü.Sonuç: Elektif vasküler cerrahi uygulanacak hastalarda preoperatif iyi bir kardiyak ve diğer sistemlere ait değerlendirmenin yapılması ileri derecede önem arz etmekte olup, alınacak tedbirler ile özellikle kardiyovasküler risk faktörlerini en aza indirerek, mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde azaltılabileceği kanaatindeyiz.Öğe Emergency surgical treatment of a ruptured abdominal aortic aneurysm: a 10-year experience in diagnosis and treatment(Baycinar Medical Publ-Baycinar Tibbi Yayincilik, 2014) Halici, Umit; Yuksel, Volkan; Huseyin, Serhat; Okyay, Ahmet; Canbaz, Suat; Sunar, HasanBackground: This study aims to report the results of emergency operations of ruptured abdominal aortic aneurysm. Methods: Between February 2001 and February 2011, 20 patients (1 female, 19 males; mean age 64.9 +/- 9.4 years; range 50 to 77 years) who were admitted to the emergency department and underwent emergency operation for ruptured abdominal aort aneurysm were retrospectively analyzed. Combined left thoracotomy + median laparotomy was performed in one patient (5%), while median laparotomy alone was performed in others. Aaortic cross clamping was applied following heparinization. In patients in whom aortic cross clamping was not suitable (n=3), proximal bleeding control was performed through occlusion by endoclamping with a Foley catheter. Aneurysmectomy + aortobifemoral bypass was performed in six patients (30%), aneurysmectomy + aortobiiliac bypass in 10 (50%), aneursymectomy + abdominal aortic graft interposition in two (10%), explorative laparotomy in one (5%), and thoracic + abdominal exploration in one (5%). Polytetrafluoroethylene (PTFE) pant graft (80%) and Dacron tube graft (10%) were used as graft materials during surgery. Results: In the early postoperative period, ischemic colitis developed in one patient (5%), prolonged entubation (>72 hours) in four (20%), wound infection in one (5%), arrhythmia in two (10%), and disseminated intravascular coagulation in one (%5). The mean duration of intensive care unit and hospital stay were 3.8 +/- 2.1 days and 8.5 +/- 3.4 days, respectively. Total mortality was seen in four patients (20%). Conclusion: We believe that early diagnosis of a ruptured abdominal aort aneurysm and endoclamping with a Foley catheter or an intraaortic balloon occlusion in patients who are ineligible for aortic cross clamping may increase the success of an emergency operation.Öğe Emergency surgical treatment of ruptured abdominal aortic aneurysm: a 10-year experience in diagnosis and treatment Response(Baycinar Medical Publ-Baycinar Tibbi Yayincilik, 2014) Halici, Umit; Yuksel, Volkan; Huseyin, Serhat; Okyay, Ahmet; Canbaz, Suet; Sunar, Hasan[Abstract Not Available]Öğe Hafif mitral yetmezliği olan olguların koroner baypas cerrahisi sonrasında orta dönem takiplerinde sol kalp ve mitral kapak yapısındaki değişikliklerin değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Okyay, Ahmet; Yüksel, VolkanBu çalışmada hafif mitral yetmezliği olan olguların koroner baypas cerrahisi sonrasında orta dönem takiplerinde sol kalp ve mitral kapak yapısındaki değişiklikler araştırıldı. İzole koroner arter baypas greftleme operasyonu uygulanan 35 hasta ameliyat sonrası poliklinik kontrolüne çağrıldı ve hastalara fizik muayene ve aynı uygulayıcı tarafından transtorasik ekokardiyografi uygulandı ve ameliyat öncesi dönem bulguları ile karşılaştırıldı. Kategorik veriler sayı ve yüzde olarak, operasyon öncesi ve sonrası ekokardiyografik ölçüm ortalamaları eşleştirilmiş örneklem T testi ile değerlendirilirken p<0,05 anlamlı kabul edildi.Hastaların fonksiyonel kapasitelerinde anlamlı derecede artış olduğu, Newyork Heart Association fonksiyonel sınıfında bir alt sınıfta geçtikleri görüldü. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda, sol ventrikül diyastol sonu volüm miktarında ve sol atriyum çapında anlamlı derecede artış gerçekleşmediği, ortalama sol ventrikül sistol sonu volüm miktarında azalma olup istatistik testler ile anlam kazanmadığı saptandı. Sol ventrikül diyastol sonu çapı ile sol ventrikül sistol sonu çapında anlamlı derecede artış gerçekleştiği görüldü. Koroner arter baypas greftleme operasyonu ile eş zamanlı mitral kapak cerrahisi uygulanmayan bu hasta grubunda hastaların yaşam kalitelerinin artmış olduğu ve orta dönem takiplerde mitral kapak yetmezlik derecelerinin anlamlı derecede ilerlemediği saptandı.Çalışmamızda hafif mitral yetersizliğe sahip koroner arter baypas greftleme operasyonu uygulanan hasta grubunda orta dönem takiplerinde prognozun iyi olduğu ve mitral kapak cerrahisinden uzak durulup operasyon ile ilişkili ve operasyon sonrası takip sürecinde antikoagülasyon ile ilişkili komplikasyonların önüne geçilip uzun dönemde prognozun iyileştirilebileceği kanaatindeyiz.Öğe İntrakaval Kılavuz Telin Endovasküler Yolla Çıkarılması(2015) Okyay, Ahmet; Yüksel, Volkan; Chouseın-Hüseyin, Serchat-Serhat; İşcan, Şahin; Canbaz, SuatKardiyovasküler girişimsel işlemlerdeki artışla beraber, karşılaşılan vasküler komplikasyonlarda da artış olmuştur. Hemodiyaliz kateteri takılması esnasında vena kava içinde kalan kılavuz telin, translüminal çıkarılması olgusu sunuyoruz. Femoral venden çift lümenli geçici hemodiyaliz kateteri lokal anestezi altında takıldı. Bu esnada kullanılan kılavuz telin vena kava inferior lümeninde kaldığı fark edildi. Bu kılavuz tel perkütan teknikle komplikasyonsuz çıkarıldı.Öğe Management of pericardial effusion by subxiphoidal pericardiostomy in adults(Baycinar Medical Publ-Baycinar Tibbi Yayincilik, 2012) Yuksel, Volkan; Huseyin, Serhat; Okyay, Ahmet; Gurkan, Selami Cem; Gur, Ozcan; Canbaz, Suat; Duran, EnverBackground: We aimed to assess the effectiveness of subxiphoid pericardiostomies in the treatment of patients with pericardial effusion (PE) and to discuss the etiology for this patient population. Methods: Between January 2004 and January 2011, 148 patients (77 males, 71 females; mean age 60.1 +/- 12.3 years; range 34 to 89 years;) who underwent a subxiphoid pericardiostomy and tube drainage due to a diagnosis of PE were retrospectively analyzed. Results: Echocardiography classified PE as severe in 36 patients, moderate in 68, and mild in 44. The main causes of PE were uremia and malignancy along with idiopathic and undefined tuberculous and non-tuberculous pericarditis. A perioperative myocardial injury requiring a sternotomy occurred in two patients. A histopathological examination contributed to the diagnosis in 84.3% of the patients with malignancy. The overall 30-day mortality rate was 7% (n=11). Pericardial constriction requiring a pericardiectomy developed in two patients. Conclusion: Pericardial effusion can be an effective and quick method for managing adults with subxiphoid pericardiostomy.Öğe Periferik Arter Hastalığının Kaçınılmaz Sonu: Ekstremite Amputasyonları(2014) Chouseın-Hüseyin, Serchat-Serhat; Yüksel, Volkan; Halıcı, Ümit; Okyay, Ahmet; Canbaz, Suat; Ege, Turan; Sunar, HasanAmaç: Ekstremite amputasyonları, seviye farkı gözetmeksizin bireyin ekonomik ve psikososyal yaşamını önemli derecede etkileyen bir durumdur. Amputasyona en sık periferik damar hastalıkları ve travmaya bağlı olarak gerek duyulmaktadır. Kliniğimizde periferik damar hastalığına bağlı alt ekstremite amputasyonu uygulanan vakaları incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2003-Ocak 2014 tarihleri arasında opere edilen 853 hastaya damar operasyonu yapıldı. Bu hastaların 95'ine (%11,1) amputasyon işlemi uygulandı. Hastaların periferik arter hastalığı ile sigara, diyabet ve ek sistemik özelliklerine bakıldı. Amputasyon seviyeleri demarkasyon hattının belirginleşmesi sonucu belirlendi. Bulgular: Hastaların %94,7'si (n=90) erkek, %5.3'ü (n=5) kadın olup, yaş ortalaması 66±8,1 yıl (erkeklerde 66,2±8,2, kadınlarda 62,8±4,7) idi. Hastaların %23,3'ünün (n=22) ayak bileği ve distaline, %35,7'sinin (n=34) diz altına ve %41'inin (n=39) dizüstüne amputasyon işlemi uygulandı. Hastaların ortalama hastane yatış süreleri 11,9±5,8 gün idi. Toplamda 3 hastada (%3,2) amputasyon sonrası kardiovasküler nedenlere bağlı mortalite gelişti. Güdük nekrozu gelişen 4 hastaya (%4,2) re-amputasyon işlemi uygulandı. Sonuç: Gelişen ameliyat teknikleri, kullanılan yeni greftler ve endovasküler girişimlere rağmen, özellikle periferik arter hastalıklarında amputasyonlar hala ciddiyetini korumaktadır. Travma ve iskemik durumlarda revaskülarizasyon sonrası gelişebilecek iskemi reperfüzyon hasarı ile hayatı tehdit edebilecek durumların da ortaya çı- kabileceği unutulmamalıdır. Amputasyonların uygun zamanlama ve endikasyonlar dahilinde yapıldığında, çoğu zaman hayat kurtarıcı olduğu genel kabul görmüş bir gerçektirÖğe A rare cause in etiology of left atrial mass: metastatic testicular germ cell tumor(Termedia Publishing House Ltd, 2016) Huseyin, Serhat; Yuksel, Volkan; Okyay, Ahmet; Hacibekiroglu, Ilhan; Tastekin, Ebru; Yilmaztepe, Mustafa; Taylan, GokayAlthough intracardiac metastasis of germ cell tumors is rare, it can be localized in the right or left heart by disseminating spread and give their cardiac symptoms depending on the location of metastatic mass. We present a 38-year-old male patient with a preliminary diagnosis of testicular tumor who was followed by the medical oncology clinic with cerebrovascular event and heart failure symptoms.Öğe Rüptüre abdominal aort anevrizmasının acil cerrahi tedavisi: Tanı ve tedavide 10 yıllık deneyim(2014) Halıcı, Ümit; Yüksel, Volkan; Chouseın-Hüseyin, Serchat-Serhat; Okyay, Ahmet; Canbaz, Suat; Sunar, HasanAmaç: Bu çalışmada, rüptüre abdominal aort anevrizmasında gerçekleştirilen acil ameliyatlara ilişkin sonuçlar bildirildi.Çalışmaplanı:Şubat 2001 - Şubat 2011 tarihleri arasında acil servise başvuran ve rüptüre abdominal aort anevrizması nedeni ile acil ameliyata alınan 20 hasta (1 kadın, 19 erkek, ort. yaş 64.9±9.4 yıl; dağılım 50-77 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların birine (%5) kombine sol torakotomi + median laparotomi yapılırken, diğerlerine sadece median laporotomi yapıldı. Heparinizasyon sonrasında aorta kros klemp uygulandı. Kros klemp uygulanamayan hastalarda (n=3) endoklemp olarak Foley sonda ile oklüzyon sağlanmak suretiyle proksimal kanama kontrolü yapıldı. Hastaların altısına (%30) anevrizmektomi + aortobifemoral baypas, 10'una (%50) anevrizmektomi + aortobiiliyak baypas, ikisine (%10) anevrizmektomi + abdominal aorta greft interpozisyonu, birine (%5) eksploratif laparatomi ve birine (%5) toraks + batın eksplorasyonu yapıldı. Ameliyatta kullanılan greft materyalleri politetrafloretilen (PTFE) pantolon greft (%80) ve Dacron tüp greft (%10) idi.Bul gu lar: Ameliyat sonrası erken dönemde bir hastada (%5) iskemik kolit, dört hastada (%20) uzamış entübasyon (>72 saat), bir hastada (%5) yara yeri enfeksiyonu, iki hastada (%10) aritmi ve bir hastada (%5) dissemine intravasküler koagülasyon gözlendi. Hastaların yoğun bakım ünitesinde ve hastanede kalış süreleri sırasıyla, 3.8±2.1 gün ve 8.5±3.4 gün olarak saptandı. Toplam dört hastada (%20) mortalite gözlendi.So nuç: Rüptüre abdominal aort anevrizması varlığının erken tanısının ve aorta kros klemp için uygun olmayan hastalarda Foley sonda ile endoklemp veya intraaortik balon oklüzyonu uygulamasının acil ameliyatın başarısını artırabileceğini düşünmekteyiz.