Yazar "Memiş, Çağdaş Öykü" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Edirne ili merkezindeki lise öğrencilerinde obsesif-kompulsif bozukluğun epidemiyolojisi(2010) Abay, Ercan; Pulular, Aykan; Memiş, Çağdaş Öykü; Süt, NecdetAmaç: Edirne ili merkezindeki lise öğrencileri arasında obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) yaygınlığını araştırmak, OKB’nin sosyodemografik özelliklerini ve OKB belirtilerinin sıklığını saptamak. Yöntem: Çalışma, Edirne ili merkezindeki liselerde eğitim görmekte olan 1., 2. ve 3. sınıf öğrencileriyle yapıldı. Örneklem büyüklüğünü hesaplamada, toplumda OKB görülme yaygınlığı %3 olarak alındı ve il genelindeki 8037 öğrenciden, OKB yaygınlığını saptamak için, tolerans değeri %0.6 ve %95 güvenle 3107 öğrencinin seçilmesinin yeterli olduğu saptandı. Örneklem, il genelindeki liselerden cinsiyet ve öğrenci sayılarına göre yapılandırılarak tabakalı örnekleme yöntemiyle seçildi. İlki, katılımcının kendisinin dolduracağı sosyodemografik veri formu ve Maudsley Obsesif-Kompulsif Soru Listesi (MOKSL), ikincisi, görüşmeci aracılığıyla doldurulacak CIDI (Composite International Diagnostic Interview) OKB ölçeği ve CIDI’nin depresif bozukluk ve yaygın anksiyete bozukluğu olmak üzere toplam iki alt ölçeği de çalışmamıza dahil edildi. Biyoistatistik uzmanı yardımı ile yapılan çalışmada, normal dağılım kuramından hareketle MOKSL’den 25 ve üstü puan alan 117 öğrenci bir üst değerlendirmeye alındı. Böylece, önceden OKB açısından değerlendirmeyi hak eden öğrenciler belirlendi. Sonraki aşama olan CIDI ölçeği ile OKB’nin yanı sıra yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) ve majör depresyon (MD) eş tanıları da incelendi. Bulgular: Toplam kırk kişiye OKB tanısı konmuş, OKB’nin nokta yaygınlığı %1.4 olarak bulunmuştur. Vakaların sosyodemografik özellikleri yönünden yapılan karşılaştırmada, vaka grubuyla, toplam 2856 öğrenciden MOKSL’den 25 ve üstü puan alan 117 kişi dışında kalan öğrencilerin eşit aralıklara bölünmesiyle elde edilen kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. En sık, bulaşma obsesyonu (%40) ve kontrol kompulsiyonu (%22.5) saptanmış, majör depresyon eş tanısı %47.5, yaygın anksiyete bozukluğu eş tanısı %5 oranında bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızda sosyodemografik özellikler literatürden farklı bulunmuştur ve bulgular kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemiştir. Ergenlik dönemi, diğer yaş dönemlerinden farklı özellikler taşıyan, hassas bir dönemdir. Bu nedenle, bu yaş grubuyla çalışmanın güçlükleri çalışmamızda da gözlemlenmiştir. Psikiyatrinin tüm toplumda, özellikle ergenlik döneminde daha iyi anlaşılması için daha fazla bilgilendirici çalışmanın yapılması gerektiği öne sürülebilir.Öğe Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinde sosyal anksiyete bozukluğu ve belirtileri ile tükenmişlik düzeylerinin değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Memiş, Çağdaş Öykü; Abay, ErcanTükenmişlik "iş yerindeki, kişiler arası kronik strese yanıt olarak gelişen psikolojik bir sendrom" olarak tanımlanabilir. Çalışmamızda, öğrencilerin hangi durumlarda sosyal anksiyete ve kaçınma yaşadıkları, tükenmişlik ve sosyal anksiyete düzeylerinin öğrencilerin bulunduğu sınıftan ve sosyodemografik değişkenlerden etkilenip etkilenmediği, ayrıca sosyal anksiyete düzeyleriyle tükenmişlik düzeyleri arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Kesitsel tanımlayıcı desende tasarlanmış ve evrenini Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu 839 tıp öğrencisinden 731'ine (%87.1) ulaşılarak, araştırmacıların hazırladığı sosyodemografik veri formu, tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi için Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve katılımcıların sosyal anksiyete düzeylerini belirlemek için de Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği uygulandı. Verilerin istatistiksel analizinde t testi, Mann-Whitney-U testi, Kruskal Wallis testi, Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmamızda yaş, cinsiyet, anne çalışma durumu, gelir, ders çalışma süresi ile tükenmişlik boyutları arasında; cinsiyet, yaş, gelir, ikamet durumu, doğum yeri, anne veya baba eğitimi, anne çalışma durumu, kardeş sayısı ile sosyal anksiyete arasında anlamlı ilişki vardı. Klinik eğitimin yoğun olduğu yıllarda ve intörnlerde duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı algıları anlamlı bir şekilde artıyor, soysal anksiyete ise anlamı bir şekilde düşüyordu (p<0.001 ve p<0.01 arası). Öğrencilerin yarısından fazlası grup önünde konuşmaktan kaygı duyuyordu, %85.3'ü tıp fakültesi öğrencisi olduğu için mutluydu, ancak her üç öğrenciden biri (%33.5) daha önce tıp fakültesini bırakmayı düşünmüştü. Sosyal anksiyete ile kişisel başarı algısı arasında anlamlı (p<0.001), negatif korelasyon (r=-0.350), toplam tükenmişlik, duygusal tükenme ve duyarsızlaşmayla anlamlı (p<0.001 ve p<0.01 arası), pozitif korelasyon (sırasıyla r=0.254, r=0.199, r=0.106) mevcuttu.Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, anksiyete, tıp öğrencisi, Maslach tükenmişlik ölçeği, Liebowitz sosyal anksiyete ölçeği