Yazar "Mammedov, Rüstem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Chest wall distant metastases of thyroid carcinoma(2009) Karamustafaoğlu, Yekta Altemur; Yörük, Taner; Angın, Güngör; Tarladaçalışır, Taner; Mammedov, RüstemAmaç: Tiroid bezi kanseri endokrin sistem kanserleri içinde en sık görülen maligniteler olmasına rağmen, tiroid kanserinin yıllık sıklığı bölgeden bölgeye önemli ölçüde, 100 000'de 2-4 arasında değişmektedir. Bu çalışmanın amacı, tiroid bezin kanserinden kaynaklanan göğüs duvarı metastazı olan hastaların klinik karekteristiklerini incelemektir. Hastalar ve Yöntemler: Aralık 2000 - Kasım 2007 tarihleri arasında, dört hastaya tiroid kanserinin göğüs duvarına metastazı tanısı konuldu. Olguların biri erkek (%25), üçü kadın (%75), ortalama yaşları 58 (dağılım 47-70) idi. Tüm hastalar göğüs duvarında ağrı ve şişlik ile başvurdular. Tüm hastalarda tümör ile birlikte göğüs duvarı rezeksiyonu uygulandı. Olguların klinik özellikleri retrospektif olarak analiz edildi. Göğüs duvarına metastaz bir olguda medüller tiroid karsinomu ve üç olguda ise papiller tiroid karsinomu nedeniyleydi. Göğüs duvarı metastazları iki olguda senkron iken iki olguda metakron metastazdı. Göğüs duvarı rezeksiyonundan sonra oluşan geniş defektler iki olguda çevre dokuların yardımı ile kapatılırken iki olguda politetrafloretilen (PTFE) greft ile kapatıldı. Medüller tiroid kanserli olgu hariç, diğer üç olguda cerrahi tedavinin devamında radyoiyot ablasyon tedavisi uygulandı. Bulgular: İki papiller tiroid kanseri olgusu beşinci ve 36. aylarda, medüller tiroid kanseri olan bir hasta 24. ayda tiroid kanserinin uzak metastazı nedeni ile öldü. Bir hasta ise cerrahiden sonra beşinci yılında halen sağ ve sağlıklıdır. Sonuç: Differansiye tiroid kanserlerinde (papiller ve foliküler) uzak metastazların kaldırılması sağkalımın uzaması ve hayat kalitesinin artırılması nedeniyle önerilmektedir.Öğe Mini aksiller torakotomi ile primer spontan pnömotoraks tedavisinin sonuçları(2011) Yörük, Yener; Mammedov, Rüstem; Kuzucuoğlu, Mustafa; Karamustafaoğlu, Yekta Altemur; Yanık, FazlıAmaç Pnömotoraks sık bir klinik durum olarak bilinir. Mini aksiler torakotomi mükemmel sonuçlarla birlikte kolay apikal wedge rezeksiyon ve plörektomiye olanak vermesi nedeni ile pnömotorakslarda majör endikasyondur. Burada biz pnömotoraksta aksiller torakotomi deneyimimizi anlattık. Gereç ve Yöntemler Kliniğimizde 1996-2008 yılları arasında 56 olguya spontan primer pnömotoraks tanısı ile mini aksiler torakotomi uygulandı. Olgulardan 54’ ü erkek (%96.5), ikisi kadın (%3.5) ve ortalama yaşları 28.2 (17-43) idi. Yirmidokuz olgu (%51.7) sağ pnömotoraks, 27 olgu (48.3%) sol pnömotorakstı. Bulgular Biz 33 olguya (%59) wedge rezeksiyon ve apikal plörektomi, 23 olguya (%41) bül ligasyonu ve apikal plörektomi uyguladık. Dört olguda morbidite gelişti, mortalite görülmedi. Ortalama hastanede kalış süresi 4.5 gün (3-8) idi. Onüç yıllık izlem süresince nüks görülmedi. Sonuç Mini aksiler torakotomi ile, hastanede kalış süresi kısa, ağrı daha az, kozmetik sonuçlar kabul edilebilirdi ve nüks yoktu. Mini aksiler torakotomi spontan primer pnömotorakslar da cerrahi gerektiği zaman hasta için mükemmel sonuçları nedeni ile iyi bir seçimdir.Öğe Penetran travmalı olgularda 13 yıllık deneyimimiz(2009) Karamustafaoğlu, Yekta Altemur; Yavaşman, İlkay; Kuzucuoğlu, Mustafa; Mammedov, Rüstem; Yörük, YenerAmaç: Toraks travmalarının tüm travmalar içindeki oranı %25-30'dur. Bunun %70'i künt, %30'u penetran travmalardır. Bu çalışmada son 13 yıldaki penetran toraks travmalı olgularımızı, klinik deneyimlerimizi sunduk ve literatür eşliğinde irdeledik. Hastalar ve Yöntemler: Kliniğimizde, Ocak 1995 - Haziran 2008 tarihleri arasında penetran toraks travması tanısı ile yatırılarak tedavi edilen 200 hasta (184 erkek (%92), 16 kadın (%8); ort. yaş 27.4; dağılım 11-80) retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Penetran travmaların en sık nedeni kesici delici alet yaralanması 153 (%76.5) ve ateşli silah yaralanması 47 (%23.5) idi. 174 hastada (%87) intraplevral patoloji, dokuz hastada ekstratorasik organ yaralanması mevcuttu. Hastaların 173'ü (%86.5) tüp torakostomi, 27'si (%13.5) diğer konservatif yöntemlerle tedavi edildi. Otuz dokuz (%19.5) hastaya torakotomi uygulandı. Morbidite %7.5 (15 olgu) mortalite, %0.5 (bir olgu) olarak gerçekleşti. Sonuç: Penetran toraks travmalarının acil torakotomi gerektirenleri hariç, büyük çoğunluğu tüp torakostomi veya konservatif yöntemlerle tedavi edilebilir. Eşlik eden intratorasik organ yaralanmaları mortalite ve mobiditeyi artıran nedenlerdir; multidisipliner hızlı ve iyi değerlendirme gerektirir.Öğe Transaksiller tek port yaklaşımıyla gerçekleştirilen videotorakoskopik sempatektomi(2011) Yörük, Yener; Mammedov, Rüstem; Karamustafaoğlu, Yekta Altemur; Tarladaçalışır, Taner; Kuzucuoğlu, MustafaAmaç: Bu prospektif çalışmada avuç içi veya koltuk altı terlemesi olan bir ardışık hasta dizisinde transaksiller tek port yaklaşımıyla gerçekleştirilen sempatektominin sonuçları ve önemi değerlendirildi. Çalışma planı: Haziran 2007 - Haziran 2009 tarihleri arasında, kliniğimize avuç içi veya koltuk altı aşırı terlemesi ile başvuran toplam 28 hastaya (14 erkek, 14 kadın; ort. yaş 23.4 yıl; dağılım 13-36 yıl) kliniğimizde tek porttan video yardımlı torakoskopik T2-T4 gangliyonu sempatik zincir elektrokoterizasyonu uygulandı. Bu olguların 14'ünde (%50) avuç içi ve koltuk altı, 14'ünde (%50) ise sadece avuç içi terlemesi vardı.Bulgular: Cerrahi komplikasyon minimal idi ve sadece bir hastada plevral efüzyon gelişti. Ölen hasta olmadı. Tüm hastalarda avuç içi ve koltuk altı terlemesinde iyileşme görüldü.Sonuç: T2-T4 sempatik sinirlerin tek porttan videotorakoskopik elektroelektrokoterizasyonu hiperhidrozisli hastalarda en iyi sonuçlarla birlikte mükemmel kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar vermektedir.