Yazar "Kurtoğlu, Dilek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ankilozan spondilit ve multipl sklerozun beraber görüldüğü bir olgu(2009) Taştekin, Nurettin; Uzunca, Kaan; Çelik, Yahya; Kurtoğlu, DilekMultipl skleroz ve ankilozan spondilit etiyolojilerinde genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı iki otoimmun hastalıktır. Multipl sklerozun başta tiroid hastalıkları ve pernisyöz anemi olmak üzere çeşitli otoimmun hastalıklarla birlikte görüldüğü, çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Ayrıca romatoid artrit, lupus gibi başka romatizmal hastalıkların eşlik ettiği multipl skleroz olguları da bildirilmiştir. Bu otoimmun ve romatizmal hastalıkların yanı sıra hem multipl skleroz, hem de ankilozan spondilit tanısı alan olgu sunumlarına literatürde rastlanmaktadır. Bu olgu sunumunda, hem multipl skleroz hem de ankilozan spondilit tanısı olan 39 yaşındaki erkek hasta sunulmuştur. Bu olgu ışığı altında ankilozan spondilit ve multipl skleroz birlikteliğinin etyolojisi ve tedavi yaklaşımları tartışılmıştırÖğe Bifosfonat tedavisi altındaki hastalarda paratiroid hormon düzeyindeki değişimin DXA ile ilişkisi(2006) Özdemir, Ferda; Kabayel, Demirbağ Derya; Esen, Esra; Kurtoğlu, DilekAmaç: Çalışmada osteoporoz (OP) polikliniğimizde postmenopozal ve senil osteoporoz tanısı alarak tedavi edilen hastalarda gelişen paratiroid hormon (PTH) düzeyindeki değişimin, dual enerji X-ray absorbsiyometre (DXA) ile saptanan T skorları ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Ayrıca hastaların giyim şekli ve değerlendirme yapılan mevsime göre PTH düzeylerinin farklı olup olmadığı değerlendirildi.Hastalar ve Yöntem: Çalışmamızda retrospektif olarak; 1625 hastanın taraması sonucu, bifosfonat grubu antirezorptif tedaviyle beraber kalsiyum ve D vitamini alan hastalar seçildi. Bu hastaların tedavi öncesi PTH değerlerinin normal düzeyde olması ve PTH yükselişine neden olabilecek sistemik hastalık olmaması şartı arandı. Hastaların demografik özellikleri, başlangıç ve bir yıl sonraki PTH değerleri ve DXA ile lomber omurga ve kalçadan elde edilen T skorları kaydedildi. Tedavi sonrası birinci yıl değerlendirmelerinde PTH düzeyleri yükselmiş bulunan 47 hasta birinci grup, PTH düzeyleri normal devam eden 52 hasta ise ikinci grup olarak alındı. İki grubun birinci yıl sonundaki T skorları karşılaştırıldı.Bulgular: Tedavi öncesi dönemde her iki grubun PTH düzeyleri ve T skorları arasında fark bulunmadı. Her iki grubun başlangıç ve tedaviden bir yıl sonraki DXA değerlendirmeleri karşılaştırıldığında, iki grupta da istatistiksel anlamlı düzeyde fark olduğu saptandı (p<0.05). Gruplar birbirleriyle karşılaştırıldığında ise bir yıl sonraki DXA değerleri arasında fark saptanmadı.Sonuç: Çalışmamızın sonucunda, tedavi altındaki OP'lu hastalarda gelişen PTH düzeyi yükselişinin DXA değerlerine etkisinin olmadığı sonucuna varıldı. Bu durumun OP'lu hastalarda düzenli tedavinin koruyucu etkisine bağlı olabileceği düşünüldü.