Yazar "Karabay, Oğuz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Edirne'de 1994 ve 1995 yıllarında izole edilen Shigella türlerinde antimikrobik direnci(1997) Otkun, Ali Metin; Akata, Filiz; Karabay, Oğuz; Otkun, Tatman Müşerref; Tuğrul, Murat; Dündar, VolkanEnterik patojenlerde çoğul ilaç direnci gelişimi Edirne'de gittikçe artan bir sorundur. Bu çalışmada iki yıllık bir dönem içinde toplanan klinik Shigella izolatlarmın, esas olarak tedavide kullanılan antimikrobiklere karşı in vitro duyarlılıkları çalışılmıştır. Çalışmaya 1 Ocak 1994 - 31 Aralık 1995 tarihleri arasında Edirne'de, tümü sporadik olgulardan izole edilen toplam 70 Shigella izolatı (58 S. flexneri. 10 S: sonnei. and 2 S. bovdii) alınmıştır. Bakteriler standart biyokimyasal testler ve özgül antiserumları ile aglütinas'yon temelinde tanımlanmıştır. Antibiyogramlar NCCLS M2-A5'e göre disk difüzyon yöntemiyle çalışılmıştır. Tüm izolatlar sefuroksim ve siprofloksasine duyarlı bulunmuştur. Çalışma dönemini kapsayan iki yıl içinde, özellikle S. flexneri'de olmak üzere ampisilin direnci % 45'den % 81'e (p = 0.0132), trimetoprim-sulfametoksazol direnci % 39'dan % 73'e (p = 0.0253), yükselmiştir. Edirne'de ampisilin ve trimetoprim-sulfametoksazol, Shigella infeksiyonlarının tedavisinde güvenilirliğini kaybetmiştir. Bölgede şigellozun empirik tedavisi için seçilecek ilaç siprofloksasin olabilir. Başta çocuklar ve gebeler olmak üzere siprofloksasin kullanılmayan olgular için sefuroksimin in vivo yararlılığını değerlendirecek ileri çalışmalara gerek vardır.Öğe Impact of antimicrobial drug restrictions on doctors? behaviors(2016) Karabay, Oğuz; Hoşoğlu, Salih; Güçlü, Ertuğrul; Akalın, Şerife; Altay, Fatma Aybala; Aydın, Emsal; Ceylan, BahadırBackground/aim: Broad-spectrum antibiotics have become available for use only with the approval of infectious disease specialists (IDSs) since 2003 in Turkey. This study aimed to analyze the tendencies of doctors who are not disease specialists (non-IDSs) towards the restriction of antibiotics. Materials and methods: A questionnaire form was prepared, which included a total of 22 questions about the impact of antibiotic restriction (AR) policy, the role of IDSs in the restriction, and the perception of this change in antibiotic consumption. The questionnaire was completed by each participating physician. Results: A total of 1906 specialists from 20 cities in Turkey participated in the study. Of those who participated, 1271 (67.5%) had ≤5 years of occupational experience (junior specialists = JSs) and 942 (49.4%) of them were physicians. Specialists having >5 years of occupational experience in their branch expressed that they followed the antibiotic guidelines more strictly than the JSs (P < 0.05) and 755 of physicians (88%) and 720 of surgeons (84.6%) thought that the AR policy was necessary and useful (P < 0.05). Conclusion: This study indicated that the AR policy was supported by most of the specialists. Physicians supported this restriction policy more so than surgeons did.Öğe Mycobacterium ayrımında kullanılan nitrat indirgeme testi için kristal ayıraçlı bir yöntem önerisi(1997) Karabay, Oğuz; Otkun, Ali Metin; Akata, Filiz; Tuğrul, MuratMvcobacterium türlerinin ayrımında kullanılan nitrat indirgeme testi için kristal toz şeklinde ayıraç kullanan bir yöntem tanımlanmış ve test sonuçları 11 standart Mvcobacterium kökeni ve 88 klinik izolatta sıvı ayıraçlı geleneksel yöntem ile karşılaştırılmıştır. Ayıraç daha önce tanımlanan L-(+)-tartarik asit yerine sitrik asit içermektedir. Tanımlanan yöntemin duyarlılığı % 99, özgüllüğü % 100, pozitif prediktif değeri % 100 ve negatif prediktif değeri % 89 bulunmuştur. Kristal ayıraç oda ısısında en az 10 ay stabiiiiğini korumasının yanı sıra hazırlanmasında ve testin yapılmasındaki basitlik ile daha üstün bulunmuşturÖğe Nozokomiyal gram-negatif bakterilerde genişlemiş spektrumlu ve kromozomal beta- laktamaz sıklığı(1997) Tuğrul, Murat; Akata, Filiz; Dündar, Volkan; Teker, Bahri; Otkun, Metin; Öğütlü, Aziz; Karabay, OğuzYazarların hastanesinde nozokomiyal Gram-negatif bakterilerde genişlemiş spektrumlu ve kromozomal beta-laktamazlara bağlı beta-laktam direnci antibiyorgamdan enzim tipini tahmin etmeyi sağlayacak şekilde özel disk dizilimi ile izlenmektedir. Bu amaçla indüklenebilir beta-laktamazları saptamak için direkt indüksiyon testi, genişlemiş spektrumlu beta-laktamazları saptamak için çift diskli sinerji testi kullanılmaktadır. Hastanedeki infeksiyon kontrol çalışmaları ile 1995 yılı içinde 199 nozokomiyal Gram-negatif bakteri saptanmıştır. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz direnci sadece Klebsiella oneumoniae'de 27 kökenin 12'sinde (% 44) saptanmıştır. Kromozomal beta-laktamazlara bağlı direnç 51 Pseudomonas spp. 'nin 21 'inde (% 41), 23 Enterobacter spp. 'nin beşinde (% 22), dört Citrobacter freundii'nin birinde olmak üzere toplam 27 kökende saptanmıştır. ESBL'nin saptandığı bakteriler, NCCLS kriterlerine göre yapılan disk difüzyon testindeki duyarlılık sonuçlarına bakılmaksızın geniş spektrumlu sefalosporinlere ve aztreonama dirençli bildirilmiş, indüklenebilir beta-laktamaz saptanan bakterilerde geniş spektrumlu sefalosporinlerin kullanımı ile başarısızlık ortaya çıkabileceği konusunda klinisyen uyarılmıştır. Sonuç olarak Gram-negatif bakterilerin antibiyogramında kullanılan 12 tane antibiyotik diskine yedi tane disk daha eklenmesiyle rutinde hem genişlemiş spektrumlu beta laktamaz, hem de indüklenebilir beta-laktamaz varlığı saptanabilmiştir.Öğe Trakya Bölgesi'nde Verem Savaş Dispanserleri'ne kayıtlı olgulardan izole edilen mycobacterium tuberculosis izolatlarında ilaçlara direnç ile ilişkili risk faktörleri(Trakya Üniversitesi, 1997) Karabay, Oğuz; Otkun, MetinÖZET Bu çalışmada Trakya Bölgesi'nde bulunan illerin nüfus yoğunluğuna göre tabakalı örneklemeyle, Verem Savaş Dispanserleri'ne kayıttı olgulardan Ekim 1994 - Mayıs 1997 tarihleri arasında üretilen ve standart biyokimyasal yöntemlerle tanımlanan Mycobacterium tuberculosis izolatlannda NCCLS M24- T standartlarına göre direnç testi yapılmış ve dirençli olgularda risk faktörlerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmaya alınan 214 M.tuberculosis izolatından 105' i (%49) en az bir ilaca, 62'si (%29) birden fazla itaca dirençli bulunmuştur. Daha önce tüberküloz tedavisi alan 96 olgudan elde edilen izolatlann 75'i ( %78.1), tedavi almayan 118 olgudan elde edilen izolatlann 30' u (%25.4) en az bir Maca dirençlidir (p<0.0001). Streptomisine (SM) %29, izoniazide (INH) %27.1, rifampısine (RIF) %21.5 ve ethambutole (EMB) %10.3 toplam direnç saptanmıştır. INH, RIF, SMP, EMB ve INH+RIF'e karşı birincil direnç sırasıyla %15.3, %8.5, %11.0, %3.4 ve %2,5; ikincil direnç %41.7, %37.5, %51.0, %18.8 ve %22"9 olarak saptanmıştır. Tüm ilaçlar için birincil ve ikincil dirençler arasındaki fark anlamlıdır (p<0.01). Yapılan çok yönlü analizde daha önce yapılan tüberküloz tedavisine uyumsuzluk (Exp(B)=15.43, %95 Güven Aralığı [G A] =4. 16-56.70) ve uygunsuz tedavi rejimi (Exp(B)=t0.54, %95 GA=2.66-49.80) direnç gelişimini etkileyen bağımsız risk faktörleri olarak bulunmuştur Sonuç olarak Trakya Bölgesi'nde yüksele direnç hızları nedeniyle: 1) Bölgede saptanan tüm tüberküloz olgularına en az dört birincil ilaçla tedaviye başlanmalı; 2) Tüberküloz olgularında tedavi öncesi kültürleri alınmalı ve direnç testleri yapılarak tedavi düzenlenmeli; 3) Tedavi doğrudan gözlem altında verilmeli," 4) Tüberküloz tedavisi bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılmalı, tedaviyi yapacak hekimlerin eğitimi ve bu eğitimin kontrolü standardize edilmelidir. Bu konuda bilimsel dernekler, Sağlık Bakanlığı ve üniversiteler işbirliği yapmalıdır.Öğe Trakya Bölgesinde antitüberküloz ilaç direnci ve ilişkili risk faktörleri(1999) Karabay, Oğuz; Otkun, Ali Metin; Akata, Filiz; Karlıkaya, Celal; Tuğrul, Murat; Dündar, VolkanBu çalışmada Trakya Bölgesi'nde Verem Savaş Dispanserleri'ne kayıtlı olgulardan izole edilen Mycobacterium tuberculosis izolatlarında NCCLS M24-T standartlarına göre direnç testleri yapılması ve dirençli olgularda risk faktörlerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmaya alınan 214 M. tuberculosis izolatından 105'i (% 49.1) en az bir ilaca, 62'si (% 29.0) birden fazla ilaca dirençli bulunmuştur. Streptomisin (SM)'e % 29.0, izoniazit (INH)'e % 27.1, rifampin (RIF)'e % 21.5, etambutol (EMB)'e % 10.3 toplam direnç saptanmıştır. INH, RIF, SM, EMB ve INH+RIF' e karşı birincil direnç sırasıyla % 15.3, % 8.5, % 11.0, % 3.4 ve % 2.5; ikincil direnç % 41.7, % 37.5, %51.0, % 18.8ve % 22.9 olarak saptanmıştır (tümü için p < 0.05). Aşamalı lojistik regresyon yöntemi ile daha önce uygulanan tüberküloz tedavisine uyumsuzluk (Exp(B)=15.43, % 95 Güven Aralığı [GA95]=4.16-56.70] ve uygunsuz tedavi rejimi [Exp(B)=10.54, GA95=2.66-49.80] direnç gelişimini etkileyen bağımsız risk faktörleri olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, yüksek direnç hızları nedeniyle Trakya Bölgesi'nde antitüberküloz tedavi en az dört birincil ilaçla başlanmalı, önce-sinde kültür alınarak direnç testlerine göre düzenlenmeli, doğrudan gözlem altında verilmeli ve bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılmalı, tedaviyi yapacak hekimlerin eğitimi ve bu eğitimin kontrolü standardize edilmelidir.