Yazar "Gökmen, Selma Süer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut myokard enfarktüsünde eritrosit arjinaz aktivitesinin önemi(2006) Gökmen, Selma Süer; Yıldız, Reyhan; Özçelik, Fatih; Aktaş, Zihni; Gülen, ŞendoğanArjinaz (L-Arjinin amidinohidrolaz; EC 3.5.3.1) memelilerin karaciğerinde amonyağın detoksifikasyonundan sorumlu üre döngüsünün son enzimidir. Karaciğer dışı memeli dokularında arjinazın hücrelere glutamik asid, prolin ve poliaminlerin biyosentezinde önemli bir metabolit olan ornitini sağladığı bilinir. Bu çalışmanın amacı; akut myokard infarktüslü hastalarda infarktüsten 24 saat, 48 saat ve 10 gün sonra eritrosit arjinaz aktivitesinde bir değişim olup olmadığını myokard hücre hasarının belirteçleri olan serum aspartat aminotransferaz (AST), laktat dehidrojenaz (LDH) ve kreatin kinaz-MB (CK-MB) aktiviteleri ile birlikte incelemektir. Çalışmaya akut myokard infarktüsü teşhisi konulmuş 49 hasta ve 35 sağlıklı birey dahil edildi. Arjinaz aktivitesi Geyer ve Dabich metodu kullanılarak, AST, LDH ve CK-MB aktiviteleri ise otoanalizörde ticari kit ile ölçüldü. Bulgularımız, akut myokard infarktüslü hastaların hem eritrosit arjinaz hem de kardiyak belirteç enzim aktivitelerinin infarktüsün ilk gününde yükseldiğini, ikinci günde kontrol grubuna göre yine yüksek olmakla birlikte ilk güne göre bir düşme gösterdiğini ve 10.günde ise LDH dışında tümünün kontrol seviyelerine indiğini göstermiştir. İnfarktüsten 24 saat, 48 saat ve 10 gün sonra eritrosit arjinaz aktivitesindeki değişimin izlenmesinin myokard infarktüsü tanısı koymada faydalı olabileceğini düşünüyoruz.Öğe Benin ve Melanom Dışı Malin Deri Tümörlü Hastalarda Serum Total ve Lipide Bağli Siyalik Asit Düzeyleri(2007) Kazezoğlu, Cemal; Gökmen, Selma Süer; Sunar, Bendigar; Aygıt, A. Cemal; Çakır, BeyhanSiyalik asit içeren oligosakkaridlerin kanser hücreleri ve endotelyal hücreler arasındaki adezyonda önemli bir rol oynadığı ve tümör hücrelerinin metastaz yeteneğinin hücre yüzeyinin siyalillenmesi ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada, benin ve melanom dışı malin deri tümörlü hastaların, serum total ve lipide bağlı siyalik asit düzeylerinde bir değişiklik olup olmadığı incelenerek, kanserde serum total ve lipide bağlı siyalik asit düzeylerinin klinik olarak rolü değerlendirilmiştir. Çalışmaya yaş ortalaması 50.78 ± 12.46 olan melanom dışı malin deri tümörlü 16’sı erkek 27 hasta; yaş ortalaması 48.59 ± 16.23 olan, benin deri tümörlü 17’si erkek 39 hasta dahil edildi. Serum total siyalik asit düzeyi Warren’in tiyobarbitürik asit yöntemi kullanılarak, lipide bağlı siyalik asit düzeyi ise Katopodis’in rezorsinol yöntemi kullanılarak ölçüldü. Sonuçların analizi için Student t ve Z testi kullanıldı. Serum total ve lipide bağlı siyalik asit düzeyleri, melanom dışı malin deri tümörlü hastalarda sırasıyla 65.95 ± 7.30 mg/dl ve 16.70 ± 3.80 mg/dl; benin deri tümörlü hastalarda sırasıyla 63.01 ± 11.89 mg/dl ve 15.77 ± 2.44 mg/dl bulundu. Melanom dışı malin deri tümörlü hastalar ile benin deri tümörlü hastalar arasında total ve lipide bağlı siyalik asit düzeyleri bakımından fark yoktu. Lipide bağlı siyalik asit yüzdeleri melanom dışı malin deri tümörlü grupta % 25.3, benin deri tümörlü grupta % 25 olarak bulundu. Yüzde lipide bağlı siyalik asit değerleri bakımından gruplar arasında fark bulunamadı. Metastaz potansiyeli bulunmayan melanom dışı malin deri tümörlü hastalar ile benin deri tümörlü hastalar arasında serum total veya lipide bağlı siyalik asit düzeyleri bakımından bir fark olmadığı bulgusu, siyalik asitlerin metastaz sürecinde önemli rol oynadığını gösteren çalışmaları desteklemektedir.Öğe Caffeine Increases Apolipoprotein A-1 and Paraoxonase-1 but not Paraoxonase-3 Protein Levels in Human-Derived Liver (HepG2) Cells(2017) Özgün, Gülben Sayılan; Özgün, Eray; Tabakçıoğlu, Kıymet; Gökmen, Selma Süer; Eskiocak, Sevgi; Çakır, ErolBackground: Apolipoprotein A-1, paraoxonase-1 and paraoxonase-3 are antioxidant and anti-atherosclerotic structural high-density lipoprotein proteins that are mainly synthesized by the liver. No study has ever been performed to specifically examine the effects of caffeine on paraoxonase enzymes and on liver apolipoprotein A-1 protein levels. Aims: To investigate the dose-dependent effects of caffeine on liver apolipoprotein A-1, paraoxonase-1 and paraoxonase-3 protein levels. Study Design: In vitro experimental study. Methods: HepG2 cells were incubated with 0 (control), 10, 50 and 200 ?M of caffeine for 24 hours. Cell viability was evaluated by 3-(4,5-Dimethyl-2-thiazolyl)-2,5- diphenyl-2H-tetrazolium bromide assay. ApolipoproteinA-1, paraoxonase-1 and paraoxonase-3 protein levels were measured by western blotting. Results: We observed a significant increase on apolipoprotein A-1 and paraoxonase-1 protein levels in the cells incubated with 50 µM of caffeine and a significant increase on paraoxonase-1 protein level in the cells incubated with 200 µM of caffeine. Conclusion: Our study showed that caffeine does not change paraoxonase-3 protein level, but the higher doses used in our study do cause an increase in both apolipoprotein A-1 and paraoxonase-1 protein levels in liver cellsÖğe Deneysel kolitte L-karnitinin serum paraoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktivitelerine ve oksidatif duruma etkisi(2013) Özgün, Eray; Gökmen, Selma Süer; Yalçın, Ömer; Eskiocak, Sevgi; Özgün, Gülben SayılanAmaç: Oksidatif stres inflamatuvar barsak hastalıklarının patogenezinde önemli rol oynar. Bu çalışmada, antioksidan L-karnitinin deneysel kolitte, kolonda da sentez edilen paraoksonaz 1 enzim aktivitelerine ve oksidatif duruma etkisini inceledik.Gereç ve Yöntem: Wistar albino dişi sıçanlar kontrol, kolit, ön tedavi ve tedavi olmak üzere rastgele dört gruba ayrıldı. Kolit oluşturmak için kolit, tedavi ve ön tedavi gruplarına tek doz 1 mL asetik asit (%4) intrarektal olarak uygulandı. Ön tedavi grubuna kolit oluşturulmadan 1 saat önce, tedavi grubuna ise kolit oluşturulduktan 24 saat sonra 500 mg/kg L-karnitin tek doz halinde intraperitoneal olarak verildi. Tüm gruplar intrarektal uygulamadan 48 saat sonra sakrifiye edildi. Kolit varlığı histopatolojik olarak gösterildi. Serumda paraoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktiviteleri, total oksidan ve antioksidan durum, malondialdehit ve total sialik asit ölçüldü. Oksidatif stres indeksi formülden hesaplandı.Bulgular: Asetik asitle kolit oluşturulan grupta serum malondialdehit, total sialik asit, total oksidan durum ve oksidatif stres indeksi anlamlı olarak artarken, paraoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktiviteleri ve total antioksidan durum anlamlı olarak azaldı. L-Karnitin malondialdehit, total sialik asit, total oksidan durum ve oksidatif stres indeksinde anlamlı bir azalmaya yol açarken, sadece tedavi grubunun serum arilesteraz ve laktonaz aktivitelerinde anlamlı bir artışa yol açtı.Sonuç: Asetik asitle oluşturulan deneysel kolitte L-karnitin, arilesteraz ve laktonaz aktivitelerini arttırıcı, oksidatif stresi azaltıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle L-karnitin, inflamatuvar barsak hastalıklarının tedavisinde yararlı olabilirÖğe Diyabetik Sıçanlarda Taurinin Paraoksonaz, Arilesteraz ve Laktonaz Aktivitelerine Etkileri(2016) Süt, Necdet; Akıncı, Mehmet; Gökmen, Selma Süer; Eskiocak, Sevgi; Özgün, Eray; Özgün, Gülben SayılanAmaç: Bu çalışmanın amacı streptozotosin ile oluşturulan deneysel diyabette taurinin plazmaparaoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktivitelerine etkisini araştırmaktır.Materyal ve Metod: Vücut ağırlıkları 204±11 g olan otuz altı adet Sprague-Dawley cinsi dişi sıçan,kontrol, taurin, diyabet ve diyabet+taurin olmak üzere rastgele ve eşit sayıda dört gruba ayrıldı. Diyabetoluşturmak için diyabet grubuna ve diyabet+taurin grubuna streptozotosin (40 mg/kg) intraperitonealolarak enjekte edildi. Taurin (%1), taurin grubu ve diyabet+taurin grubunun içme suyuna 21 günboyunca eklendi. Plazma paraoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktiviteleri, malondialdehit ve HDLkolesterol düzeyleri ölçüldü.Bulgular: Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında diyabet grubunda plazma paraoksonaz, arilesteraz velaktonaz aktiviteleri ve HDL kolesterol düzeyleri anlamlı olarak azalırken malondialdehit düzeylerianlamlı olarak arttı. Taurin tedavisi, streptozotosin ile diyabet oluşturulan sıçanlarda plazmaparaoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktivitelerinde anlamlı bir artışa ve plazma malondialdehitdüzeylerinde anlamlı bir azalmaya yol açtı.Sonuç: Çalışmamız taurinin, streptozotosin ile deneysel diyabet oluşturulan sıçanlarda plazmaparaoksonaz, arilesteraz ve laktonaz aktivitelerini arttırıcı etkiye sahip olduğunu gösterdi. Taurin,diyabetin aterosklerotik komplikasyonlarının önlenmesinde yararlı olabilir.Öğe Effect of palmitate-induced steatosis on paraoxonase-1 and paraoxonase-3 enzymes in human-derived liver (HepG2) cells(2019) Eskiocak, Sevgi; Özgün, Eray; Özgün, Gülben Sayılan; Tabakçıoğlu, Kıymet; Gökmen, Selma SüerAim: Palmitate is one of the most abundant fatty acid in both liver of healthy individuals and in patients with non-alcoholic fatty liver disease. Palmitate-induced steatosis in HepG2 cells is an in vitro non-alcoholic fatty liver disease model to investigate acute harmful effects of fat overaccumulation in the liver. Non-alcoholic fatty liver disease is strongly associated with atherosclerosis. Paraoxonase-1 and paraoxonase-3 are anti-atherosclerotic enzymes which are bound to high density lipoprotein in circulation and they are primarily synthesized by liver. There is no study that investigated the effect of palmitate-induced steatosis on paraoxonase-1 and paraoxonase-3 enzymes. The aim of present study was to investigate the effect of palmitate-induced steatosis on paraoxonase-1 and paraoxonase-3 enzymes in HepG2 cells. Methods: To induce steatosis, cells were incubated with 0.4, 0.7 and 1 mM palmitate for 24 hours. Cell viability was evaluated by 3-(4,5-Dimethyl-2-thiazolyl)-2,5-diphenyl-2H-tetrazolium bromide assay. Cells were stained with oil red O and triglyceride levels were measured. Paraoxonase-1 and paraoxonase-3 protein levels were measured by western blotting, their mRNA expression were measured by quantitative PCR and arylesterase activity was measured spectrophotometrically. Results: All palmitate concentrations caused a significant increase on paraoxonase-1 mRNA levels. Palmitate concentrations did not cause a significant change on paraoxonase-1 and paraoxonase-3 protein levels, paraoxonase-3 mRNA levels and arylesterase activities. Conclusion: Our study showed that palmitate-induced steatosis up-regulates paraoxonase-1 mRNA, has no effect on paraoxonase-1 and paraoxonase-3 protein levels, paraoxonase-3 mRNA and arylesterase activity in HepG2 cells.Öğe Küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda serum total ve lipide bağlı siyalik asidin marker olarak önemi(2007) Gökmen, Selma Süer; Kazezoğlu, Cemal; Tabakoğlu, Erhan; Altıay, Gündeniz; Güngör, Özgül; Türe, MevlütAmaç: Küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda serum total siyalik asit (TSA) ve lipide bağlı siyalik asit (LSA) düzeyleri incelendi ve hastaları sağlıklı bireylerden ve birbirinden ayırmada bu parametrelerin marker olarak rolü irdelendi. Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya henüz hiç kemoterapi ve/veya radyoterapi almamış 102 küçük hücreli dışı ve 57 küçük hücreli akciğer kanserli toplam 159 erkek hasta ve 35 sağlıklı erkek gönüllü dahil edildi. Serum TSA analizinde Warren yöntemi, LSA analizinde Katopodis yöntemi kullanıldı. Bulgular: Küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastaların serum TSA ve LSA düzeyleri sağlıklılara göre anlamlı olarak yüksekti (p<0.001), ancak bu iki hasta grubu arasında bu açıdan anlamlı farklılık bulunmadı. ROC (Receiver operating characteristic) analizinde, küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastaları sağlıklılardan ayırmada TSA'nın özgüllüğünün, LSA'nın ise duyarlılığının daha iyi olduğu görüldü. Öte yandan, küçük hücreli akciğer kanserli hastaları sağlıklılardan ayırmada LSA'nın daha duyarlı olduğu saptandı. Sonuç: Serum total ve lipide bağlı siyalik asit, küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastaları sağlıklılardan ayırmada biyokimyasal marker olarak önemli rol oynayabilir.Öğe Melatoninin Deneysel Miyokart Infarktüsünde Serum Paraoksonaz ve Laktonaza Etkisi(2018) Özgün, Eray; Özgün, Gülben Sayılan; Usta, Ufuk; Eskiocak, Sevgi; Gökmen, Selma SüerAmaç: Melatoninin isoproterenol ile oluşturulan miyokart infarktüsünde paraoksonaz ve laktonazaktivitelerine etkisini incelemektir.Materyal ve Metod: Sıçanlar kontrol, melatonin, ISO ve ISO+melatonin olmak üzere dört gruba ayrıldı.Melatonin ve ISO gruplarına 7 gün boyunca intraperitoneal olarak melatonin enjekte edildi. ISO veISO+melatonin gruplarına 6. ve 7. günlerde intraperitoneal olarak isoproterenol enjekte edildi. Hergruptan birer sıçan son isoproterenol enjeksiyonundan sonra 15 gün daha yaşatılarak kalp dokularıhistopatolojik olarak incelendi. Diğer tüm sıçanlar 8. günde sakrifiye edilerek serum troponin I vemalondialdehit düzeyleri, total oksidan ve antioksidan durum, paraoksonaz ve laktonaz aktiviteleriölçüldü. Oksidatif stres indeksi formülden hesaplandı.Bulgular: Deneysel miyokart infarktüsü serum troponin I düzeylerinin artışı ile kanıtlandı, fibrotikalanların varlığını gösteren histopatolojik inceleme ile de desteklendi. İsoproterenol ile oluşturulanmiyokart infarktüsünde, malondialdehit, total oksidan durum ve oksidatif stres indeksi anlamlı olarakartarken, total antioksidan durum, paraoksonaz ve laktonaz aktiviteleri anlamlı olarak azaldı. Melatonin,isoproterenol ile oluşturulan miyokart infarktüsünde, serum malondialdehit, total oksidan durum veoksidatif stres indeksini anlamlı olarak azalttı ve paraoksonaz ve laktonaz aktivitelerini anlamlı olarakarttırdı. Sağlıklı sıçanlarda melatonin serum laktonaz aktivitesini artırdı.Sonuç: Melatonin, isoproterenol ile oluşturulan miyokart infarktüsünde serum paraoksonaz ve laktonazaktivitelerinde gözlenen azalmayı önler.