Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Eralp, Mustafa Onur" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Deneysel olarak oluşturulan böbrek iskemi reperfüzyon sonrası oluşan böbrek hasarına karşı Carnosol'un koruyucu etkisinin incelenmesi
    (Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2013) Eralp, Mustafa Onur; Sayhan, Mustafa Burak
    İskemi dokuya gelen kan akımının azalması veya tamamen durması olarak tanımlanır. Reperfüzyon ise durmuş olan kan akımının tekrar başlamasıdır. İskemi gelişiminin hemen sonrasında hücresel fonksiyon bozukluklarına neden olan enzimatik ve kimyasal bir süreç başlar. Yeniden başlayan akım ile de dokudaki hasarlanma miktarı giderek artar. Çeşitli nedenlerle oluşan iskemi ve reperfüzyona bağlı olan tübülointerstisyel doku hasarlanması sonucu akut böbrek yetmezliği tablosu gelişir. İskemi reperfüzyon hasarlanmasının önemi aydınlatılmaya başlanmasıyla birlikte tedaviye yönelik çalışmalar da hız kazanmıştır. Son yıllarda deneysel iskemi reperfüzyon modeli üzerinde antioksidanların etkileri ile ilgili çalışmaların sayısı da bu kapsamla birlikte giderek artmaktadır. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı'nda planlanan ve Trakya Üniversitesi Deney Hayvanları Araştırma Laboratuarı'nda gerçekleştirilen çalışmamızda daha önce hiç üzerinde çalışılmayan carnosol'un böbrek iskemi reperfüzyon hasarındaki etkileri antioksidan enzim değerleri, ışık mikroskopisi ile incelenmiştir. Bu maddelerin ve uygulanan yöntemlerin etkinliğini karşılaştırmak amaçlanmıştır. Bu çalışmadaki gruplar şu şekilde oluşturuldu: Grup K: Kontrol grubu. Grup D: İskemi-reperfüzyon uygulanan grup. Grup İ: Carnosol uygulanan grup. Grup Dİ: İskemi-reperfüzyon ve carnosol uygulanan grup. Her biri sekiz sıçan içeren dört ayrı çalışma grubu oluşturuldu. 7 gün süreyle standart yem ve su verilen, 7. günün sonunda opere edilerek sağ nefrektomi yapıldıktan sonra sol böbrek pedikülü ortaya konan ancak İskemi/Reperfüzyon yapılmayan grup (kontrol grubu). 7 gün süreyle standart yem ve su verilen, 7. günün sonunda opere edilerek sağ nefrektomi yapıldıktan sonra 60 dakika süre ile sol böbrek pedikülü bağlanan ve 24 saat reperfüze edilen grup (Deney grubu). 7 gün süreyle standart yem ve su verilen, 7. günün sonunda intraperitoneal carnosol verildikten 1 saat sonra opere edilerek sağ nefrektomi yapılan, sadece sol böbrek pedikülü ortaya konan ancak İskemi/Reperfüzyon yapılmayan grup (İlaç grubu). 7 gün süreyle standart yem ve su verilen, 7. günün sonunda intraperitoneal carnosol verildikten 1 saat sonra opere edilerek sağ nefrektomi yapıldıktan sonra 60 dakika süre ile sol böbrek pedikülü bağlanan ve 24 saat reperfüze edilen grup (Deney ilaç grubu). Böbrek dokuları reperfüzyonun 60. dakikasında alındı. Plazma üre, kreatinin, total oksidan ve total antioksidan düzeyleri, böbrek dokusunda total oksidan ve total antioksidan düzeyi ile histopatolojik değişiklikler incelendi. Verilerin istatistiksel analizleri, gruplar arası fark olup olmadığı Kruskal-Wallis testi; iki grup arasındaki farkın anlamlılık derecesi Mann Whitney U Testi ile değerlendirildi. Deney + ilaç grubunda doku ve serum TOS düzeylerinin deney grubuna göre anlamlı bir biçimde azaldığı tespit edilirken, doku TAS düzeylerinin deney grubuna göre anlamlı bir biçimde artığı tespit edildi. Ayrıca Deney grubunda, Deney + ilaç grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede tübüler hasarın oluştuğu tespit edildi. Sonuç olarak; böbrek iskemi reperfüzyon oluşturulan sıçanlarda kullandığımız carnosolun iskemi reperfüzyon hasarını önlemedeki etkinliğinin, biyokimyasal ve histopatolojik değerlendirmeler göz önüne alındığında olumlu olabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler:Carnosol, antioksidan, böbrek iskemi/reperfüzyon
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of Risk Factors and Clinical Characteristics of Elderly Patients with Acute Upper Gastrointestinal Hemorrhage
    (Elsevier Science Bv, 2012) Sayhan, Mustafa Burak; Oguz, Serhat; Umit, Hasan; Sayhan, Esin Secgin; Eralp, Mustafa Onur; Akdur, Gokhan; Kavalci, Cemil
    Objectives Acute upper gastrointestinal hemorrhage (AUGIH) is a life-threatening emergency problem in the elderly population. In this study, we aimed to determine the sociodemographic characteristics, clinical features and the risk factors of the elderly patients presenting to the Emergency Department (ED) with AUGIH. Methods A cross-sectional study was conducted in a university-based hospital. One hundred and ninety-four patients were divided into two groups: Group A (n=128); elderly group (65-79 years) and Group B (n=66); very elderly group (>79 years). Results The mean age was 76.34 +/- 7.91 years. The most frequently presenting symptom was melena (87.1%). Fourteen patients (7.2%) were in shock at the time of bleeding. One hundred and thirty-three patients (68.5%) had a history of rebleeding. Underlying comorbidities were detected in 171 patients (88.1%). There was a significant difference in terms of alcohol abuse and coronary artery disease between the two groups (p=0.038 and p=0.049 respectively). The most frequent endoscopic lesions were peptic ulcer and gastroduodenal erosions in both groups. Conservative medical treatments were applied in most of the patients in both groups, but there were no statistically significant differences in terms of response to conservative medical treatment between the two groups (p=0.892). The overall mortality rate was 11.7% in group A and 19.7% in group B. There were no statistically significant differences in mortality between the two groups (p=0.134). Conclusions Evaluation of risk factors and clinical characteristics of elderly patients with upper gastrointestinal hemorrhage is extremely important. Comorbid diseases and multiple drug use are commonly observed in the elderly patients.

| Trakya Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Edirne, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim