Yazar "Dumlu, Ahmet Burak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ACUTE AND SOME CHRONIC EFFECTS OF NICKEL IN GAMBUSIA HOLBROOKI(Parlar Scientific Publications (P S P), 2020) Dumlu, Ahmet Burak; Guner, UtkuNickel, which has a wide usage area throughout history, spreads throughout the ecosystem. Although Ni is low in the ecosystem, its usage continues to increase due to human use. Nickel is used in different industrial areas and released into nature from the atmosphere, from underground and above groundwater resources to aquatic ecosystems through erosion. Acute and some chronic toxic effects of Ni on Gambusia holbrooki, mosquito biological control fish, were investigated. Acute toxicity of Ni was determined by the probit analysis method and 96 hour lethal dose test result was 6.811 mg/l for G. holbrooki .During acute and chronic toxicity experiments, some behavioral changes in concentration, water column distribution, clustering and mobility and some physical changes such as blood supply to the gills and blackening of the outer epithelial tissue were observed in test animals.Öğe İğneada Longoz Ormanları sulak alanı havza ve alt havzalarının mikrobiyal kirlilik indikatörlerinin belirlenmesi ve bazı iklim faktörleriyle ilişkilendirilmesi(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Dumlu, Ahmet Burak; Güner, Utkuİğneada Longoz Ormanları'nı besleyen havza ve alt havzaların su kalitesi, bünyesindeki ekosistemlerin ve zengin biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, İğneada Longoz Ormanları'nın su kaynaklarına yönelik koruma ve yönetim çabaları büyük bir hassasiyetle yürütülmelidir. Bu çalışma kapsamında İğneada Longoz Ormanları’nı besleyen havza ve alt havzalarda bölgesel anlamda belirlenmiş 18 kritik noktadan (istasyon) 2021-2022 yıllarında her mevsim olmak üzere toplamda 144 numune alınmıştır. Havza ve alt havzaların mikrobiyolojik kirliliklerinin saptanması amacıyla geleneksel kültür yöntemiyle ulusal ve uluslararası fekal kirlilik indikatörü olarak kabul edilen ve insan sağlığı açısından önemli fakat fekal olmayan toplam koliform bakteri, fekal koliform bakteri, fekal enterokok (streptokok), Clostridium perfringens, Clostridia, Pseudomonas aeruginosa, 37 o C ve 22 o C’de üreyen toplam canlı parametrelerinin analizleri gerçekleştirilmiştir. Su kaynaklarının fizikokimyasal durumu hem numune alımı esnasında hem de laboratuvarda gerçekleştirilen analizler ile saptanmıştır. Elde edilen verilere göre istasyonların, Türkiye’deki mevzuatlar doğrultusunda I ila IV. sınıf aralığında kalite sınıflandırılması gerçekleştirilmiştir. İğneada Longoz Ormanları’nı besleyen su kaynakları üç ana havzada dağılmakta olup, toplam koliform bakteri açısından kalitesi II-III. sınıf (5422-34675 kob/100ml), fekal koliform bakteri açısından ise II-IV. sınıf (173-11688 kob/100ml) aralığındadır. Havzalara ait numunelerin fizikokimyasal kalitesi genel olarak I. sınıf olmakla birlikte, sonbahar-yaz dönemlerinde yer yer suda çözünmüş oksijen ve renk parametreleri açısından kalitesi IV. sınıfa kadar düşmektedir. Geleneksel kültür metodunun yanı sıra, konakçıya özgü Bacteroidales 16S rRNA genlerini tespit etmeye yönelik evrensel olarak BacUni, insan için HF183 ve Bachum, büyükbaş hayvan için ise BacR ve BacCow yöntemleri ile numunelerin moleküler analizleri gerçekleştirilerek fekal kirlilik kaynağının kirletici bazlı dağılımı kantitatif olarak hesaplanmış ve kültür analizi sonuçları ile istatistiki olarak karşılaştırılmıştır. Gerçekleştirilen moleküler analiz sonuçlarına göre belirtilen yöntemlerin tespit frekansları tüm numunelerde BacUni için yüzde 100, HF183 ve Bachum için sırasıyla yüzde 96,5 ve 94,5; BacCow ve BacR için ise yüzde 92,3 ve 88,1’dir. Büyükbaş hayvan kaynaklı Bacteroidales 16S rRNA genlerinin takibinde kullanılan BacCow ve BacR yöntemleri verileri ile mikrobiyolojik kültür analiz sonuçları arasındaki ilişki insan kaynaklı MKT yöntemleri olan HF183 ve Bachum verileri kadar güçlü değildir. Bu durum, İğneada Longoz Ormanları’nı besleyen havza ve alt havzalarda tespit edilen fekal kirliliğin büyük ölçüde insan kaynaklı olduğunu göstermektedir. Araştırma sahasının iklim faktörleri ile mikrobiyolojik parametreler arasında ilişkilerin olduğu ancak bu ilişkilerin genellikle zayıf ila orta düzeyde olduğu görülmektedir. Mevsimsel ortalama sıcaklık ile Clostridia (vejetatif+spor) ve 37 o C'de üreyen toplam canlı sayısı arasında orta ila kuvvetli derecede pozitif bir ilişki belirlenmiştir (Spearman r>0,6; p<0,001). Bununla birlikte fekal grup bakteri verileri ile mevsimsel ortalama sıcaklık arasında zayıf dereceli pozitif bir ilişki tespit edilirken (Spearman r=0,286; p=0,001), mevsimsel toplam yağış miktarı arasında ise zayıf dereceli negatif bir ilişki gözlenmiştir (Spearman r= -0,232; p=0,005). Sonuç olarak her ne İğneada Longoz Ormanlarını besleyen havza ve alt havzaları kapsayan araştırma sahasının 2021-2022 yılları mevsimlere göre ortalama sıcaklık( o C) ve toplam yağış(mm) verileri ile istasyonlardan elde edilen mikrobiyolojik kültür analiz sonuçları arasında %95 güven aralığında korelasyon ilişkisi bulunuyor olsa da fekal bakteri verilerinin dağılımında iklimsel faktörlerin etkisinin kuvvetli olmadığı gözlenmiştir.Öğe Nikelin, Gambusia holbrooki üzerindeki akut ve bazı kronik etkilerinin incelenmesi(Trakya Üniversitesi, 2018) Dumlu, Ahmet Burak; Güner, UtkuBir ağır metal olan nikel; toprakta, suda, havada yaygın olarak bulunan bir elementtir. Birçok endüstriyel alanda kullanılan ve doğaya salınan nikel; atmosferden, yer altı ve yer üstü su kaynaklarından ise erozyon yoluyla sucul ekosistemlere katılmaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde sivrisinekle biyolojik mücadele aracı olarak kullanılan Gambusia holbrooki balığı üzerinde nikel metalinin akut ve bazı kronik toksik etkileri araştırılmıştır. Yapılan 96 saatlik akut toksisite deneyleri sonucunda; nikelin Gambusia holbrooki üzerindeki LC50 değeri probit analiz yöntemi ile hesaplanmış ve 16,811 mg/l olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte; akut ve kronik toksisite deneyleri süresince Gambusia holbrooki bireylerinde konsantrasyona bağlı su sütununda dağılım, kümelenme, hareketlilik gibi bazı davranışsal; solungaçlarda kanlanma ve dış epitel dokuda oluşan kararmalar gibi bazı fiziksel değişiklikler gözlenmiştir.