Yazar "Dağdeviren, Nezih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ailesel faktörler depresyonda ne kadar etkili?(2005) Dağdeviren, Nezih; Set, Turan; Can, Eneç Fatma Nur; Aydemir, İlkay; Aktürk, ZekeriyaAmaç: Depresyon, prevalansının %5-25 arasında olduğu bildirilen, yaygın bir hastalıktır. Depresif bireylerin aile işlevlerinde bir bozukluk olabildiği gösterilmişse de hangi ailesel faktörlerin daha önemli olduğu tam olarak analiz edilmemiştir. Ailesel faktörlerin depresyon gelişiminde etkili olduğu varsayımından hareketle çeşitli bireysel ve ailesel faktörlerin depresyonun oluşumuna etkilerini araştır¬mak amaçlanmıştır. Yöntem: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Polikliniği'nde depresyon tanısı ile izlenmiş 78 hastadan ulaşılabilen 45 kişiden katılmayı kabul eden 28'i ve aynı polikliniğin veritabanından rastgele seçilen 250 kişiden 166'sı çalışmaya alındı. Katılımcıların hepsine Beck Depresyon Envanteri uygulandı. Kontrol amaçlı çağ¬rılan hastalardan 36'sının daha önce depresyon geçirdiği, 10 kişi¬nin de depresyon ölçeği puanının 18 ve üzerinde olduğu saptandı. Depresyon geçirmiş veya geçirmekte olan 74 hasta çalışma grubunu, Beck Depresyon puanı 17 ve altında olan 120 kişi ise kontrol grubunu oluşturdu. Katılımcılara 25 sorudan oluşan ve aile yapılarını, sosyo-ekonomik düzeylerini, demografik özelliklerini sorgulayan bir anket uygulandı. Sonuçlar Ki-kare testi ile değerlendirildi. Bulgular: Katılımcıların 169'u kadın (%87.1), 25'i erkek, yaş ortalaması 46.0 ± 13.35 yıldı. Ailede depresyon öyküsü çalışma grubunda %38.8, kontrol grubunda ise %15.2 olarak saptandı (p<0.05). Birinci çocuk olma ve cinsiyetin birinci çocuğu olma durumu kontrol grubunda çalışma grubuna oranla anlamlı derecede fazlaydı (p<0.05). Sonuç: Çalışmamızda, ailede depresyon öyküsü olması depresyona eğilimi arttırırken, birinci çocuk olmak ve cinsiyetin birinci çocuğu olmak depresyon açısından koruyucu etkiye sahip olduğu görülmüştür. Hastalar değerlendirilirken bu konu da dikkate alınmalıdır. Bu durum, toplumumuzun sosyal yapısına bağlanabileceği gibi aileler tarafından ilk göz ağrısı yaklaşımı ile çocuğa verilen statü, sorumluluk ve bunların getirdiği yetki ile çocukların özgüven duygusunun daha yüksek seviyede olmasından da kaynaklanabilir.Öğe Birinci basamak için Beck Depresyon Tarama Ölçeği'nin Türkçe çeviriminin geçerlik ve güvenirliği(2005) Dağdeviren, Nezih; Türe, Mevlüt; Aktürk, Zekeriya; Tuğlu, CengizAmaç: Türkiye'deki yaygınlığı %10-20 arasında olduğu bildirilen depresyon, önemli bir sağlık sorunudur. Tanı ve tedavi rehberleri birinci basamakta depresyona yönelik tarama testlerinin kullanılmasını Önermektedir Beck Depression Inventory for Primary Care (Birinci Basamak için Beck Depresyon Ölçeği) (BDÖ-BB) bu amaçla kullanılan uluslararası kabul görmüş bir ölçektir. Bu çalışmanın amacı Beck ve arkadaşları tarafından geliştirilen BDÖ-BB'yı Türkçe'ye uyarlamaktır. Yöntem: BDÖ-BB Türkçe'ye çevrildi ve 20 birinci basamak hastasında denendi. Bu ilk bulgulardan sonra ölçekte değişiklikler yapıldı ve aile hekimliği polikliniğine başvuran 49 ardışık hastaya uygulandı. "İlgi kaybı" maddesinin kaldırılmasıyla Cronbach alfa katsayısının 0.69'dan 0.75'e yükseldiğinin saptanması üzerine bu madde tekrar değerlendirildi ve Türk toplumu için daha anlaşılabilir olacak şekilde değiştirildi. Değiştirilmiş ölçek tekrar aile hekimliği polikliniğine başvuran 50 ardışık hastaya uygulandı. Bulgular: Katılımcıların ortalama yaşı 38 (%9B güven aralığı 42.B - 62.5) idi. 18'i erkek, 32'si kadındı. Ölçeğin Cronbach alfa iç güvenilirlik katsayısı, Spearman-Brown katsayısı ve Guttman Split-Half katsayısı sırasıyla 0.85, 0.86 ve 0 82 olarak hesaplandı. Bütün katılımcıların ve DSM-IV ölçütlerine göre depresyon tanısı alanların ortanca (%25 - %75 persantil) BDÖ-BB puanı sırasıyla 3 (1-7) ve 11 (7-13) idi. Ölçeği doldurmak için gereken medyan süre 7 dakika olarak hesaplandı. Sonuç: Türkçe BDÖ-BB'nın, kısa sürede uygulanabilen güvenilir bir Ölçek olduğu saptandı. BDÖ-BB'nin Türkiye'de birinci basamak hastalarının depresyon açısından taranmasında kullanılmasını öneriyoruz.Öğe The effect of health status, nutrition, and some other factors on low school performance using induction technique(2006) Türe, Mevlüt; Aktürk, Zekeriya; Ömürlü, İmran Kurt; Dağdeviren, NezihAmaç: Bu çalışmada Lojistik Regresyon (LR) ve Chi-squared Automatic Interaction Detection (CHAID) yöntemleri kullanılarak bazı faktörlerin (beslenme, sağlık göstergeleri, riskli davranışlar, kişilik özellikleri, aile göstergeleri, vb.) okul başarısı üzerindeki etkileri araştırıldı. Çalışma Planı: Çalışma örneklemi, 2003 yılında Edirne’de okuyan 12150 öğrenciden oluşan çalışma evreninden, tabakalı örneklemeyle rasgele seçilen 873 ortaokul ve lise öğrencisinden oluşturuldu. Bulgular: Duyarlılık, doğruluk ve özgüllük oranları CHAID için sırasıyla %61.19, %67.70 ve %74.25; LR için sırasıyla %50.00, %64.29 ve %75.69 bulundu. Babanın eğitim düzeyi CHAID yönteminde en önemli faktör olarak bulundu. Aynı yöntemle, sigara kullanımı, ev ödevi için ayrılan süre ve beslenme faktörleri, başarısızlığı tahmin eden diğer önemli faktörler olarak saptandı. Sonuç: Sınıflandırma ağacı algoritması, okul başarısının kontrolü için risk analizi ve hedef belirlemede kullanılabilir bir yöntemdir. Bu çalışmanın sonuçları, ortaokul ve lise öğrencilerinin eğitimiyle ilgili kişilere bir kılavuz olarak katkıda bulunabilir.