Yazar "Bilgiç, Şebnem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hasta Güvenliği Dersinin Hemşirelik Öğrencilerinin Hasta Güvenliği Bilgisi ve Tıbbi Hatalara Karşı Tutumları Üzerine Etkisi: Tanımlayıcı Çalışma(2024) Aksoy, Berna; Gürdoğan, Eylem Paslı; Dirik, Ezgi Kınıcı; Uslu, Burcu; Bilgiç, ŞebnemAmaç: Bu çalışma, hasta güvenliği dersinin hemşirelik öğrenci- lerinin hasta güvenliği bilgisi, yeterliliği ve tıbbi hatalara karşı tutumları üzerindeki etkisini incelemek amac ıyla yapıldı. Gereç ve Yöntemler: Ön-test ve son-test uygulamalı yarı deneysel nitelikteki planlanan bu ça- lışma, bir üniversitenin 2022-2023 e ğitim-öğretim yılı güz döneminde hasta güvenliği dersini ilk kez alan 2. sınıf hemşirelik öğrencileri ile ger- çekleştirildi (n=143). Veriler, ö ğrencilerin sosyodemografik özellikleri ve hasta güvenliğine ilişkin deneyimlerini içeren anket formu, test soru- larından oluşan sınav, “Sağlık Profesyonellerinin Eğitiminde Hasta Gü- venliği Ölçeği (SPEHGÖ)” ve “Tıbbi Hatalarda Tutum Ölçeği (THTÖ)” kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde SPSS 22 paket programı kul- lanılarak tanımlayıcı istatistikler ve Mann-Whitney U testi uyguland ı. Bulgular: Öğrencilere göre hem şirelerin tıbbi hata yapmalar ını etkile- yen faktörler dikkatsizlik (%42), bilgi eksikliği (%32,9), iş yükünün fazla olması (%26,6) idi. Öğrencilerin SPEHGÖ hem sınıf hem de klinik bo- yutunda güvenlik risklerinin yönetimi ve beklenmedik olaylar ı ve nere- deyse hataları tanıma, müdahale etme ve ortaya çıkarma alt boyutlarına ait puan ortalamalarının dönem sonunda arttığı belirlendi (p<0,05). Öğ- rencilerin THTÖ toplam puan ortalamas ının ön-testte 3,99±0,38, iken son-testte 4,00±0,38 oldu ğu bulundu. Dönem sonunda ö ğrencilerin THTÖ “tıbbi hata algısı” ve “tıbbi hata nedenleri” alt boyut puanlarının arttığı, “tıbbi hata yakla şımı” alt boyut puan ının ise azald ığı bulundu (p<0,05). Öğrencilerin hasta güvenli ğine ilişkin bilgilerinin dönem so- nunda istatistiksel olarak anlaml ı şekilde artt ığı belirlendi (p<0,05). Sonuç: Bu çalışmadan elde edilen bulgular; Hasta güvenli ği dersi ö ğ- rencilerin hasta güvenliği bilgisi, yeterliliği, tıbbi hatalara karşı tutum ve algılarını geliştirmek için yararlı olduğunu gösterdi. Bu nedenle, hemşi- relik müfredatında Hasta güvenliği dersi/eğitimlerine yer verilmesi, kli- nik uygulamalar s ırasında ö ğrencilerin hasta güvenli ği ile ilgili endişelerini ifade etmeleri için hem şirelik eğitimcileri tarafından cesa- retlendirilmesi önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Kültürlerarası Duyarlılık ve Etnik Merkezcilik Düzeyleri(2019) Bilgiç, Şebnem; Şahin, İdilAmaç: Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin kültürlerarasıduyarlılık ve etnik merkezcilik düzeylerini, etkileyenfaktörleri belirlemek amacıyla planlandı.Materyal-Metot: Tanımlayıcı tipteki araştırma birüniversitenin hemşirelik bölümünde gerçekleştirildi.Araştırmada Kişisel Bilgi Formu, Kültürlerarası DuyarlılıkÖlçeği (KDÖ) ve Etnik Merkezcilik Ölçeği (EMÖ) kullanıldı.Araştırma Ocak-Mart 2018 tarihlerinde araştırmaya katılmayıkabul eden 460 hemşirelik öğrencisi ile yürütüldü.Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması20,56±1,62 olup, öğrencilerin %86,3’ü kadın idi.Öğrencilerin %72,4’ü hemşireliği isteyerek seçtiğini, %51,5’ibaşka kültürlerle bir arada olmayı istediğini, %54,1’i başkakültürlerde arkadaşı olduğunu belirtti. Öğrencilerin KDÖpuan ortalaması 76,67±7,27 ve EMÖ puan ortalaması ise55,40±6,68 idi. Öğrencilerin cinsiyet, başka kültürlerle birarada olmayı isteme ve başka kültürlerden arkadaşı olmadurumuna göre KDÖ ve EMÖ puanları arasında anlamlı farkbulundu. Ayrıca öğrencilerin KDÖ ve EMÖ puanları arasındanegatif yönde anlamlı ilişki belirlendi.Sonuç: Öğrencilerin kültürlerarası duyarlılık düzeylerininortalamanın üzerinde ve etnik merkezcilik düzeylerinin iseortalamanın altında olduğu saptandı. KDÖ puan ortalamasıkadın öğrencilerde, başka kültürlerle bir arada olmayıisteyen, başka kültürlerden arkadaşı olan öğrencilerde dahayüksek idi. EMÖ puan ortalaması ise erkek öğrencilerde,başka kültürlerle bir arada olmayı istemeyen, başkakültürlerden arkadaşı olmayan öğrencilerde daha yüksekidi. Öğrencilerin kültürlerarası duyarlılıkları arttıkça etnikmerkezcilik düzeylerinin azaldığı belirlendi. Sağlık ekibininbir üyesi olacak hemşirelik öğrencilerinin henüz öğrencilikdönemlerinde kültürler arası duyarlılık düzeylerinindesteklenmesi önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Meslek Seçiminde Etkili Faktörler(2018) Temel, Münire; Bilgiç, Şebnem; Çelikkalp, ÜlfiyeBu çalışma hemşirelik bölümü öğrencilerinin meslek seçimini etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı tiptekiçalışma Namık Kemal Üniversitesi’nde öğrenim gören 208 hemşirelik öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Veriler öğrenci tanıtım formu veHemşirelikte Meslek Seçimi Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Öğrencilerin %83.2’si kadındır. Öğrencilerin %69.7’si hemşireliği kendi isteğiile seçtiğini, % 10.6’sı mesleğini değiştirmek istediğini bildirmiştir. Öğrencilerin meslek seçimi ölçeği mesleki uygunluk alt ölçeği puanortalaması 62.91±16.23, yaşamsal nedenler alt ölçeği puan ortalaması 45.17 ± 17.10 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin ölçek maddelerindenaldıkları puanlar değerlendirildiğinde en yüksek puan ortalaması 84,03±18,39 ile ‘Her zaman insanlara yardım etmek istemişimdir’ifadesi, en düşük puan ortalaması ise 20.19±24.92 ile ‘Hemşirelik dışında yapabileceğim başka iş yok’ ifadesidir. Öğrencilerin ailedebakıma muhtaç birey varlığına, kendi isteğiyle hemşireliği seçmesine, iyi hemşire olacağına inanmasına, hemşire olmaktan mutlu olmasınave mesleği sürdürme niyetine göre mesleki uygunluk alt ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Ayrıcaöğrencilerin hemşireliğin maddi gelirini yeterli görme durumuna göre yaşamsal nedenler alt ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı farkbulunmuştur (p<0.05). Araştırma sonuçları öğrencilerin hemşirelik tercihinde hem mesleki uygunluk hem de yaşam koşullarının etkiliolduğunu göstermiştir. Bununla birlikte mesleki uygunluğun yaşamsal nedenlere göre daha öncelikli olduğu söylenebilir.Öğe HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN MEZUNİYET SONRASINA YÖNELİK MESLEKİ KAYGILARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER(2020) Temel, Münire; Çelikkalp, Ülfiye; Bilgiç, Şebnem; Varol, GamzeAmaç: Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin mesleki kaygılarını ve mesleki kaygıları etkileyen faktörleri belirlemekamacıyla yapıldı.Yöntem: Araştırma Şubat-Nisan 2017 tarihlerinde bir devlet üniversitesi sağlık yüksekokulunda yürütüldü. Veriler hemşirelikbölümünde okuyan 230 öğrenciden toplandı. Veri toplamada öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri, mesleği tercih etmeve sürdürme isteği ve mesleki kaygılara yönelik soruları içeren anket formu kullanıldı.Bulgular: Öğrencilerin en fazla kaygılı olduğu ilk üç konu mesleğine bağlı bir hastalığa yakalanmak (%77), toplumdamesleğine yönelik saygının yeterli olmaması (%77) ve lisans mezunu olmayan hemşirelerle aynı statüde değerlendirilmekti(%74). Öğrencilerin en az kaygı duyduğu konular ise istediği kurumda iş bulamamak (%6.5), bakım verdiği bireylerle (%3)ve sağlık ekibiyle (%4.3) etkin iletişim kuramamaktı. Kadın öğrencilerde, hemşireliği isteyerek seçmeyen öğrencilerde vemezuniyet sonrası hemşire olarak çalışmak istemeyen öğrencilerde bazı mesleki kaygılar daha fazlaydı.Sonuç: Öğrencilerin çalışan güvenliği ve mesleki statü başta olmak üzere mesleklerine yönelik çeşitli kaygılarıbulunmaktadır. Bu sonuçlara dayalı olarak öncelikle öğrencilerin klinik eğitimleri kapsamında iş güvenliği önlemlerininarttırılması gerekmektedir. Öğrencilerin eğitim hayatları süresince hemşireliği sevmeleri ve benimsemelerine de önemverilmelidir. Ayrıca hemşireliğin profesyonel bir meslek olarak kabul görmesi ve saygınlığının artması yönünde hemşirelerin,hemşirelik okullarının ve hemşirelik hizmeti veren kurumların iyi örnekler sunmalarına, birlik olarak hareket etmelerineihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların hemşirelik okullarının eğitim planlamalarına yol göstereceği veöğrencilerin çalışma hayatına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olacağı düşünülmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Öğrenilmiş Güçlülük, Öz Yeterlilik ve Umut Düzeylerinin Değerlendirilmesi: Tekirdağ Örneği(2017) Bilgiç, Şebnem; Temel, Münire; Çelikkalp, ÜlfiyeAMAÇ: Çalışma hemşirelik öğrencilerinin öğrenilmiş güçlülük, öz yeterlilik ve umut düzeylerini, etkileyen faktörleri ve birbirleriyleolan ilişkisini ortaya koymak amacıyla planlandı.YÖNTEM: Araştırma, tanımlayıcı tipte olup, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde bir devlet üniversitesinin hemşirelikbölümünde okuyan 353 öğrenci ile gerçekleştirildi. Veriler, "Genel Bilgi Formu, Rosenbaum Öğrenilmiş Güçlülük Ölçeği (RÖGÖ),Genellenmiş Özyetkinlik Beklentisi Ölçeği (GÖBÖ) ve Sürekli Umut Ölçeği (SUÖ)" kullanılarak toplandı. Araştırma verileri, tanımlayıcıve karşılaştırmalı analizler kullanılarak değerlendirildi. Ölçekler arası ilişki korelasyon analizi ile belirlendi.BULGULAR: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,87±1,88 idi. Öğrencilerin RÖGÖ puan ortalaması 126,44±16,50, GÖBÖ puan ortalaması28,58±5,79 ve SUÖ puan ortalaması ise 25,21±3,27 idi. Travmatik bir olay yaşadığını belirten öğrencilerin RÖGÖ, GÖBÖve SUÖ puan ortalamaları diğer öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,05). Ailesinde şiddetli kavga, tartışmayaşamadığını belirten öğrencilerin RÖGÖ ve GÖBÖ puan ortalamaları diğer öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek bulundu(p<0,05). Ölçekler arasındaki ilişki incelendiğinde SUÖ ile RÖGÖ ve GÖBÖ arasında pozitif yönde orta düzeyde, RÖGÖ ve GÖBÖarasında ise pozitif yönde zayıf düzeyde ilişki saptandı.SONUÇ: Çalışmanın sonucunda, hemşirelik öğrencilerinin travmatik olaylar ve aile içi şiddetli kavga ve tartışma deneyimlemelerininözyeterlilik, umut ve öğrenilmiş güçlülük üzerinde önemli etkisi olduğu görüldü. Öğrencilerin öğrenilmiş güçlülük düzeyleri arttıkça umut ve özyeterliliklerinin de arttığı anlaşıldı.Öğe Y Kuşağı Hemşirelik Öğrencileri İçin Mobil Telefonun Anlamı: Nitel Bir Araştırma(2017) Özcanan, Akif; Bilgiç, Şebnem; Altay, ZehraBu araştırmanın amacı, Y kuşağı hemşirelik öğrencilerinin yaşantılarında mobil telefonlara yükledikleri anlamı belirlemektir. Nitel araştırma desenindeki araştırma bir devlet üniversitesinin sağlık yüksekokulu hemşirelik bölümünde gerçekleştirildi. 2016-2017 eğitim-öğretim yılı güz döneminde öğrenim gören ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan 20 öğrenci ile yürütüldü. Veriler, araştırmacılar tarafından araştırmanın amacı doğrultusunda oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu ile yüz yüze görüşülerek 15-30 dakikada toplandı. Veriler nitel veri analizi yöntemine göre analiz edildi. Araştırmanın sonucunda, Y kuşağı hemşirelik öğrencileri için mobil telefonun anlamını ifade eden bağımlılık, bütünleşme, bilgilenme, sosyalleşme/eğlence ve özgürlük başlığı altında olumlu ve olumsuz beş ayrı ortak tema ortaya çıkarıldı. Katılımcıların aynı anda hem olumlu hem de olumsuz temalara sahip olduğu da gözlendi. Ayrıca katılımcıların çoğunluğunun mobil telefon bağımlısı olduklarını ifade ettikleri de saptandı. Değişen teknolojiyle beraber bu teknolojiden en iyi yararlanan gençlerin mobil telefonları çok farklı amaçlarla kullandıkları görülmektedir. Bu araştırma Y kuşağı hemşirelik öğrencilerinin mobil telefonları eğitim ve araştırmalarında sıkça kullanmalarının yanı sıra bağımlılık boyutunda kullanımlarının olduğunu da göstermektedir. Teknoloji kullanımı konusunda öğrencilerin bilinçlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir