Yazar "Aybek, Serdar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Apollonia Ad Rhyndacum and the Sanctuary of Apollo in Mysia, Northwestern Turkey(Trakya Üniversitesi, 2007) Aybek, SerdarThe article describes one of the results of archaeological survey, which is carried out since 2000, at Apollonia ad Rhyndacum in Mysia. The topic found on the preliminary survey on that site and following article published at 2004Öğe Metropolis terrakottaları hakkında incelemeler(Trakya Üniversitesi, 2011) Aybek, SerdarMakalede İzmir İli Torbalı ilçesi sınırlarında İonia bölgesindeki Metropolis antik kenti terrakotta örneklerinin tümü genel olarak tanıtılmıştır. Terrakottalar ışığında Metropolisrdeki tanrılar dünyasına, sosyal ve kültürel yaşantıya dair sonuçlar çıkarılmaya çalışılmıştır. Eserlerin buluntu yerlerine göre dağılımı ve buluntu alanının tanımlamasındaki işlevleri üzerinde durulmuş, ayrıca Metropolis'de bir üretim yeri olup olmadığı sorununa değinilmiştir. Genel olarak Helenistik ve Roma Dönemine ait olan eserler, kentin parlak günler yaşadığı M.Ö. 2.-I. yüzyıl ile M.S. 2.-3. yüzyıl sürecine tarihlendirilmiştir. Özellikle Ana tanrıça figürlerinin oluşturduğu gruba dayanarak Metropolis dışındaki mağaranın kült işlevi üzerinde durulmuştur.Öğe Mosaic Researches at Amisos, 1996(Uludag Univ, Mosaic Res Ctr, 2012) Aybek, Serdar; Oz, Ali Kazim[Abstract Not Available]Öğe Thrak atlı figürünün ikonografik gelişimi(Trakya Üniversitesi, 1999) Aybek, Serdar; Ertuğrul, ÖzkanÖZET "Trakya Bölgesi Thrak Süvarisi Figürünün İkonografik Gelişimi" konulu tez bu sahada yeterli araştırmanın yapılmamış oması ve Trakyada çokça bulunan Atlı stelleri ve süvari figürlü arkeolojik eserlerin bir tasnifinin olmaması nedeniyle başlamış ve tamamlanmıştır. Araştırma süresi içinde literatür taraması ağırlıklı bir yol izlenmiştir. Bunun yanında gerek müzelerde gerekse yüzeyde varolan eserleri tespit etmek amacıyla sık sık geziler yapılmıştır. Sonuçta Trakya bölgesinin ve "Atlı figürünün" genel bir değerlendirilmesi ve haklarındaki bilgilerin tasnifi sağlanmıştır. Eskiçağda değişik genişliği olan Trakya ülkesine ve halkına Thrake denilmiştir. Ion lehçesindeki en eski şekline Homeros'un İlias destanında rastlanmakta olup buradaki Thrace Troialıiarın müttefikidir. Coğrafi bakımdan komşu bir ülke olduğundan çok sık bahsi geçmektedir. Odysselada ise bu isim Threkendes olarak geçmektedir. Antik Çağda Trakya, kuzeyde Balkan Dağları,batıda, Rodop'ları batıdan çeviren Kesta- Karasu vadisi,doğuda Emine burnu ile İstanbul Boğazı arasında Karadeniz,güneyde de Marmara ve Ege kıyılan ile sınırlanıyordu. Thraklar Hind-Avrupa kökenli bir halktı. Yazılı dit verilerinin çok az oiması sebebiyle diileri hakkında çok fazla bilgi edinmenin mümkün olmadığı Thraklar'dan kalan özel isimler,yer adları,tanrı adları ve çok kısa bir metin Oniarı dilinin Satem grubuna girdiğini ve İilirce ile birlikte Slav ve Baltoslav dilleriyle ilişkide bulunduğunu göstermektedir. Thrak adı verilen kavim birtakım kabilelerden oluşmaktadır. Su kabileler geleneklerini ve teşkilatlarını uzun süre korumuşlar ve Thraklarm birkaç durum hariç olmak üzere sağlam bir devlet kurmalarına engel olmuşlardır. Bunların isimlerini aralarında büyük kronolojik farklar bulunan Yunan ve Latin tarihi ve coğrafi kitabeleri sayesinde öğreniyoruz. Bazen zamanla bir kabilenin eski ismini bırakıp yeni bir isim aldığı görülüyor. Bazen ise Besler ve Odrysler gibi büyük kabilelerde olduğu üzere eski coğrafyacılar bu kabilelerin farklı gruplarını aslından ayırmak için çeşitli isimier kullanmışlardır. Bazen de bu coğrafyacılar birtakım kabilelerin isimlerini bulamamışlar ve "Dağ Thrakları", "Kraisız Thraklar', "Kılıç Taşıyan Thraklar" gibi isimler uydurmuşlardır. Oturdukları bölge ve şehirlere dayanarak bazı coğrafi adlar vermişlerdir. Örneğin Orbelos'da oturan Thraklar "Orbeüoi" olarak gösterilmişlerdir. Trakya Bölgesinde yoğun olarak görülen Thrak Atlısı stellerinde yer alan atlı figürünün altında bir tanrı veya heros (kahraman) düşüncesi yatmaktadır. Başka bir deyişie buradaki atlı bir halk tanrısı, yerel bir tanrı olarak görülmektedir. Bu tanrı kompleks karakterli veya çok fonksiyonludur. Kültü son derece karışıktır. Her şeye hakim bir tanrıkavramı yaratılmış bir nevi tek tanrı inancı oluşturulmuştur. Heros kültü ise aslında bir mezarın korunması düşüncesiyle ortaya çıkmıştır. Tanrı ile Heros'un farkı Grek inananda ;tanrılar insanları gündüz, kahramanlar ise geceleri korurdu. Bu sebeple insanlar tanrılara sabahlan ibadet eder, adaklarda bulunurlar, kahramanlara ise bu işlem akşamları gün batarken yapılırdı. Kendilerini korumasız hisseden bu kimseler geceleri düşünceleriyle daha başbaşa kalır, korkuya kapılırlardı. İşte bu korku hissiyle insanlar kahraman kültüne dört elle sarılmışlar adaklar yapmışlar ölülerini korumak üzere mezar stellerini tasvirieri ile süslemişlerdir. Thrak süvari tasvirierindeki kompozisyon genellikle sağ yöne doğru ilerleyen bir atlı ile stelin sağ köşesinde bir sunaktan ve onun arka planında yılan sarılı bir ağaçtan ibarettir. Dört nala koşan veya ilerleyen süvarinin yanında kendisi ile at başı giden bir (veya birkaç) köpeğin, sonra bu köpeğe saldıran veya koşan bir domuz ya da başka bir av hayvanının örneğin tavşan veya aslanın da tasvirlerde sıkça kullanıldığı dikkat çeker. Anahtar Keiimeier: 1- At 2- Süvari 3- Altar 4- Seuthes 5- Odrys