Yazar "Arda, Sezer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The association of triple-marker test results with adverse pregnancy outcomes in low-risk pregnancies with healthy newborns(Springer Heidelberg, 2008) Sayam, N. Cenk; Canda, M. Tunc; Ahmet, Newze; Arda, Sezer; Suet, Necdet; Varol, Fuesun G.Objective This study was designed to investigate the relationship between the second trimester maternal serum markers and adverse pregnancy outcomes in healthy newborns. Materials and methods A total of 749 women who delivered in our institution with complete follow up and second-trimester triple marker test data available were included in the study. Women with multiple pregnancies, chronic diseases, diabetes mellitus, obesity, smokers and infants with chromosomal and congenital abnormalities were excluded. Maternal serum alpha-fetoprotein (AFP), human chorionic gonadotropin (HCG) and unconjugated estriol (uE(3)) values were investigated in our cohort who developed preeclampsia (n = 28), gestational diabetes (GM) (n = 69), preterm labor-birth (n = 100), oligohydramnios n = 37) and macrosomia (n = 59) by using receiver operating characteristic (ROC) curve analysis, with chi-square and Pearson's correlation tests. Results Women with uE(3) <= 1.26 MoM (P = 0.001, AUC = 0.666), HCG > 1.04 MoM (P = 0.032, AUC = 0.599) or AFP <= 0.69 MoM (P = 0.049, AUC = 0.600) values significantly developed oligohydramnios. Also, macrosomic infants were observed in women who had HCG values > 0.86 MoM (P = 0.047, AUC = 0.578). Patients with HCG > 1.04 MoM (P = 0.04, AUC = 0.565) and uE(3) <= 0.88 MoM (P = 0.049, AUC = 0.571) developed GDM. HCG levels, 2.5 or, 3 MoM were significantly associated with the development of oligohydramnios [P = 0.005; OR = 4 (95% CI: 1.7-9.7)], [P = 0.008; OR = 4.9 (95% CI: 1.7-13.7)], respectively. When women with adverse (n = 237) and normal (n = 512) outcomes were compared there were significant differences in maternal serum AFP (1.40 +/- 0.84 vs. 1.23 +/- 0.75 MoM, P = 0.006) and uE(3) values (1.38 +/- 1.42 vs. 1.45 +/- 0.98 MoM, P = 0.001). Conclusions Serum estriol, AFP or HCG values in triple test results may be associated with development of oligohydramnios, gestational diabetes and macrosomia in women with healthy and normal appearing fetuses.Öğe The effects of ritodrine and magnesium sulfate on maternal and fetal Doppler blood flow patterns in women with preterm labor(Elsevier Science Bv, 2010) Sayin, N. Cenk; Arda, Sezer; Varol, Fusun G.; Sut, NecdetObjective: To determine the effects of ritodrine and magnesium sulfate on maternal-fetal blood flows. Study design: A total of 85 pregnant women between 26th and 36th weeks with preterm labor, and 83 healthy pregnant women were included. Patients in the study group were randomly assigned to receive either ritodrine (with the addition of verapamil) (n = 46) or magnesium sulfate (n = 39). Blood flow examinations on the umbilical artery (UA), middle cerebral artery (MCA), bilateral uterine arteries (Ut.A) and ductus venosus (DV) were performed before and 48 h after initiating therapy. Results: UA pulsatility index (PI) significantly differed in women receiving tocolysis compared to controls after 48 h. DV PI increased in women receiving MgSO(4), whereas it decreased in the ritodrine and control groups. Ut.A values did not significantly change after 48 h in the groups. In women between the 26th and 32nd weeks, UA, MCA and DV PI did not significantly change after 48 h in the three groups. However, in women between the 32nd and 36th weeks UA and MCA PI significantly differed in the treatment groups compared to controls after 48 h. DV PI increased in women receiving MgSO4, whereas it decreased in the ritodrine and control groups. Conclusions: MgSO4 and ritodrine affect blood flow patterns after 48 h in some maternal-fetal vessels. These effects on blood flow are particularly significant in women between 32nd and 36th weeks. The effects of both drugs on fetal and maternal Doppler flows seem similar, except the increased resistance to flow in DV in women receiving MgSO4. Crown Copyright (c) 2010 Published by Elsevier Ireland Ltd. All rights reserved.Öğe Preterm eylem tedavisinde kullanılan tokolitik ilaçların fetal ve maternal kan akımlarına etkileri(2007) Arda, Sezer; Sayın, N.CenkErken doğum, gelişmiş ülkelerdeki yenidoğan hastalık ve ölümlerinin en önemli nedenidir. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında tamamlanan araştırmamızın amacı erken doğum eylemindeki kadınlarda tokolitik ilaçların maternal ve fetal kan akımı üzerindeki etkilerini belirlemekti. Eylül 2006 ile Ağustos 2007 tarihleri arasında başvuran, 26. ve 36. gebelik haftaları arasındaki gebelerden, erken doğum eylemi teşhisi konmuş 85 hamile kadın çalışma grubu ve gestasyonel yaşı ve pariteleri eşleştirilmiş 84 sağlıklı hamile kadın kontrol grubu olarak çalışmamıza dâhil edildi. Çalışma grubundaki hastalara uygulanacak tokoliz randomize olarak ritodrine (n=46) veya magnezyum sülfat (n=39) almak üzere belirlendi. Çalışma grubundaki 28. ile 34. gebelik haftaları arasında olan hastalara fetal akciğer gelişimini hızlandırmak için kortikosteroid tedavisi uygulandı. Umbilikal, orta serebral, her iki taraf uterin arterleri ve duktus venozus üzerindeki Doppler kan akımı incelemeleri tedavinin başlamasından önce ve 48 saat ve sonra gerçekleştirildi. Umbilikal arter pulsatilite indeksi, rezistivite indeksi ve orta serebral arter rezistivite indeksi değerleri tokolitik tedavi uygulanan kadınlarda kontrol grubundakilere kıyasla 48 saat sonra önemli ölçüde farklılaştı. 48 saat sonra ölçülen orta serebral arter pulsatilite indeksi değerleri kontrol grubunda ritodrine alanlara göre önemli ölçüde düştü fakat bu fark MgS04 ile yoktu. Duktus venozus pulsatilite indeksi ve rezistivite indeksi ölçümleri ritodrine ve kontrol gruplarında düşerken magnesyum sülfat tokolizi alan kadınlarda arttı. Uterin arter Doppler değerleri 48 saat sonra önemli ölçüde üç grupta da değişmedi. Alt grup analizlerinde 26. ve 32. gebelik haftaları arasındaki kadınların Umbilikal arter pulsatilite indeksi ve rezistivite indeksi, orta serebral arter pulsatilite indeksi, Duktus venozus pulsatilite indeksi ve rezistivite indeksi ölçümlerindeki değerler üç grubunda 48 saat sonra yapılan incelemelerinde önemli ölçüde değişmedi. Ancak 32. ve 36. gebelik haftaları arasındaki kadınların 48 saat sonra Umbilikal arter ve orta serebral arter pulsatilite indeksi ve rezistivite indeksi değerleri kontrol grubundakilere kıyasla tokoliz tedavisi alan kadınlarda önemli ölçüde farklılaştı. Duktus venozus pulsatilite indeksi ve rezistivite indeksi ölçümlerindeki değerler ritodrine ve kontrol gruplarında düşerken magnesyum sülfat tokolizi alan kadınlarda arttı. Uterin arter Doppler değerlerinde 48 saat sonra üç grup arasında da istatistiksel manada önemli ölçüde farklılıklar gözlenmedi. Sonuç olarak, magnesyum sülfat ve ritodrine tokolizinin erken doğum eylemindeki kadınlarda tedavinin başlangıcından 48 saat sonra bazı maternal ve fetal damarların kan akımı paternlerine etki edebileceğini bulduk. Ritodrine ve magnesyum sülfatın bu etkisi 32. ve 36. gebelik haftaları arasındaki hamile kadınlarda bilhassa gözlendi fakat 26. ve 32. gebelik haftaları arasındakiler için aynı etkinin olduğu söylenemez. Bu iki ilacın da fetal ve maternal Doppler akımı üzerindeki etkileri magnesyum sülfat tokolizi alan kadınlarda gözlenen duktus venozusdeki akım direncinde olan artışın dışında benzer gözükmektedir. Anahtarlar kelimeler: Preterm eylem, tokoliz, ritodrine, magnesyum sülfat, DopplerÖğe Spontan ve tedavi ile oluşan ikiz gebeliklerde perinatal ve neonatal sonuçların karşılaştırılması(2005) Acunaş, Betül; Ömürlü, İmran Kurt; Vatansever, Ülfet; Arda, Sezer; Sayın, N. Cenk; Varol, Füsun G.Amaç: İkiz gebeliği spontan oluşan ve yardımla üreme teknikleri (YÜT) kullanılarak oluşan hastaların perinatal ve neonatal sonuçlarını karşılaştırmaktır. Çalışmanın Yapıldığı Yer: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Edirne. Materyal - Metod: Ocak 1999-Haziran 2004 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilip doğumları kliniğimizde gerçekleştiren diamniotik ikiz gebeler retrospektif olarak tarandı. Spontan ikiz gebeler (n=42) Grup 1, YÜT ile olu¬şan ikiz gebeler (n=27) Grup 2'yi oluşturdu. Araştırılan olumsuz perinatal veya neonatal sonuçlardan herhangi birinin ikiz eşlerinden herhangi birinde saptanması durumunda problemin var olduğu kabul edildi. Ayrıca aynı değişkenler için gruplarda monokoryonik ve dikoryonik olanlar ayrılarak tekrar analizler gerçekleştirildi. Sonuçların incelenmesinde Student-t, Mann-Whitney U ve Ki-kare testleri kullanıldı. Bulgular: Grup 1 'de preterm eylem epizodu geçirme oranı (p=0.046), baş çevresi değeri (p=0.009) ve umblikal kord kalsiyum düzeyleri (p=0.015) Grup 2'deki değerlerden yüksek olduğu bulundu. Birinci grubun monokoryonik ikizleriyle Grup 2'nin monokoryonik ikizleri karşılaştırılınca umblikal kord kalsiyum ve magnezyum düzeyleri Grup 1 'de anlamlı olarak yüksek iken, fetal ağırlık anlamlı olarak düşük saptandı (1503 + 738.8 vs. 2026.7 + 541.1 gr, p=0.011). Grup l'deki dikoryonik gebelerin doğum haftası (32.3 + 3.49 vs. 31.24 + 4.13 hafta, p=0.026); doğum ağır¬lıkları (2210 + 449.5 vs. 1803.2 + 566.9 gr, p< 0.001), boy¬ları (44.82 + 3.61 vs. 41.79 + 5.3 cm, p= 0.005) ve baş çevresi değerleri [32 (21-36) vs. 30.1 (22-36) cm, p=0.002] Grup 2'dekilerden anlamlı olarak fazlaydı Sonuçlar: Spontan ve YÜT kullanılarak oluşan diamniotik ikiz gebeliklerin perinatal ve neonatal sonuçları benzerdir. Diğer yandan, mono- ve dikoryonik ikiz gebeler incelendiğinde doğum ağırlıklarının ve bazı neonatal para¬metrelerin farklı olması plasentasyonun önemini vurgulamaktadır.