Yazar "Arda, Hayati" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Conservation status and current distribution of endemic and extinction-prone bellevalia edirnensis özhatay & mathew (asparagaceae)(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013) Aytaç, Ayhan; Çolak, Adnan; Arda, Hayati; Güler, Necmettin; Dayan, SergunBu çalışmada, endemik ve tehlike altında olan Bellevalia edirnensis’in mevcut yayılışı, popülasyonlarının son durumu ve habitatını tehdit eden unsurlar araştırılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda CR kategorisindeki türün habitatında bü-yük problemler (aşırı otlatma, tarımsal faaliyetler, yapılaşma, su ve toprak kirliliği) olduğu gözlenmiştir. Bu problemlere in situ ve ex situ çözüm önerileri sunulmuş ve tartışılmıştır. En kısa sürede etkili bir koruma stratejisi oluşturulmadığı takdirde bu türün yakın zamanda doğada yok olacağı gerçeği öne sürülmüştür.Öğe Effects of Imazamox Applications on Stem Anatomy in Sunflower (Helianthus annuus L.) Cultivars(2020) Alyürük, Gülçin; Arda, HayatiThe aim of this study was to examine the effects of different doses of imazamox, an imidazolinone (IMI) group herbicide commonlyused in sunflower agriculture, on the stem anatomical structure of sunflower cultivars. In this study, four different sunflowercultivars were used as SN:8 which is unresisting to IMI and resistant groups to IMI which are SN:9, SN:10 and SN:14. Seedlingscoming to 4-6 leaf stage were applied with 3 different doses of herbicides (1 dose (3.125 ml/l), 2 doses (6.25 ml/l) and 3 doses(9.375 ml/l). When the cross sections of stem samples taken 7 days after the herbicide application were examined under lightmicroscope, decreases in epiderma cell sizes due to dose increase, increases and decreases in collenchymavlayer thicknesses andcell lines, decreases in cortex parenchyma layer thicknesses, sclerenchymal layer thicknesses and significant increases anddecreases were observed between the groups and doses in trachea cells. According to these data, it can be concluded that boththe effects of herbicide dose changes and anatomical changes in stem sections can be used to determine resistant cultivars .Öğe In vitro conservation of critically endangered Dianthus ingoldbyi turrill under slow growth conditions(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016) Arda, Hayati; Dayan, Sergun; Kartal, Çiler; Güler, NecmettinThis study was performed in order to micropropagate the critically endangered Balkan endemic Dianthus ingoldbyi and to investigate the anatomical and morphological characteristic of shoots following the slowing down of the growth of in vitro shoots under cold and dark conditions. For this purpose, axillary buds isolated from aseptic seedlings were cultured on Murashige and Skoog (MS) medium including 1mg/L Benzylaminopurine (BAP) and 0.3mg/L Naphthaleneacetic acid (NAA) and a regeneration ratio of 84.8% was obtained. The number of shoots per explant was 5.9 after 30 days from culture initial and the mean shoot length was 3.6cm. These shoots were transferred to MS medium including 0.5mg/L NAA and stored at 4 oC in a refrigerator in total darkness for 1-6 months without subculturing. 58% of shoots survived after 6 months of cold storage conditions. Growth of shoots was significantly slowed down and there was no anatomical or morphological deformation at the end of the experimental period. Shoots transferred to normal conditions from cold storage developed better than the control group. Well rooted plants were acclimatized to outdoor conditions with a survival rate of 48%. In conclusion, the cold storage technique used in this study is suggested as an effective method for in vitro conservation of the critically endangered D. ingoldbyi.Öğe In vitro CONSERVATION OF CRITICALLY ENDANGERED Dianthus ingoldbyi Turrill UNDER SLOW GROWTH CONDITIONS(2016) Güler, Necmettin; Kartal, Çiler; Arda, Hayati; Dayan, SergunBu çalışma kritik biçimde tehlike altındaki Balkan endemiği Dianthus ingoldbyi'nin mikroçoğaltımı ve düşük sıcaklık ve karanlık koşullar altında in vitro sürgünlerin büyümesinin yavaşlatılmasını takiben sürgünlerin anatomik ve morfolojik karakterlerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, aseptik fidelerden elde edilen aksillar tomurcuklar 1mg/L Benzilaminopürin (BAP) ve 0,3mg/L Naftalen asetik asit (NAA) içeren Murashige and Skoog (MS) besi yerinde kültüre alınarak %84,8 oranında rejenerasyon elde edilmiştir. Kültürün 30. gününde eksplant başına sürgün oranı 5,9 iken ortalama sürgün uzunluğu 3,6cm olmuştur. Bu sürgünler 0,5mg/L NAA içeren MS besi yerine aktarılarak buzdolabında sürekli karanlık koşullarda ve 4oC sıcaklıkta alt kültüre almaksızın 1-6 ay süresince depolanmıştır. Soğukta depolamanın 6. ayı sonunda sürgünlerin %58'i hayatta kalmıştır. Deneylerin sonunda hayatta kalan sürgünlerin büyümesinin anlamlı düzeyde yavaşladığı, anatomik ve morfolojik açıdan herhangi bir deformasyonun bulunmadığı tespit edilmiştir. Soğukta depolamadan normal koşullara aktarılan sürgünler kontrol grubundan daha iyi gelişmişlerdir. İyice köklenen fidelerin %48'i başarılı biçimde dış koşullara şaşırtılmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada kullanılan soğukta depolama tekniğinin kritik tehlikedeki D. ingoldbyi'nin in vitro korunmasında etkili bir metot olduğu öne sürülmektedir.Öğe Normal ve anormal karakterli dokularda flow sitometri yardımıyla hücre siklusu analizi ve elde edilen bulguların sitolojik açıdan değerlendirmesi(Trakya Üniversitesi, 1997) Arda, Hayati; Algüneş, ÇetinÖZET Bu araştırmada 1991-1994 yılları arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'na gelen meme kanseri şüpheli hastalardan alınan aynı kişiye ait; normal karakterli doku hücre populasyonu ile anormal karakterli doku şüpheli hücre populasyonları önce sitolojik olarak sonra da flow sitometri yöntemi kullanılarak bu metodun diğer tanı yöntemleriyle uyumluluğu karşılaştırılmış ve ayrıca flow sitometri yöntemi kullanılarak hücre gruplarının DNA indeksleri Ve hücre siklusu fazlarındaki değişimlerin klinik tanıda kullanımını ve kanser oluşumundaki olaylarla ilişkisi incelenmiştir. Normal karakterli hücre grubu ile anormal karakterli hücre gruplarına ait hücre populasyonlarının flow sitometri tekniği ile incelenmesi sonucunda, DNA indeksleri açısından yapılan karşılaştırmada anormal grup hücre populasyonunda normal gruba göre anlamlı bir artış gözlenmiştir. Hücre sikluslarının flow sitometrik analizinde; G1+G0 ortalaması açısından anormal grupta normal gruba göre anlamlı bir azalış, S ortalamalarında anormal grupta normal gruba göre anlamlı bir artış ve G2+M ortalamalarında da anormal grupta normal gruba göre anlamlı bir artış gözlenmiştir. Ancak bu ortalamalardan sapma gösteren örnekler görülmüştür. Çalışma sonucunda flow sitometri tekniği ile yapılan değerlendirmelerde DNA indeksi değerleri açısından ve hücre siklusu analizlerinde elde edilen ortalamalarda istatiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmesine rağmen, ortalamalara uymayan değerlere sahip örneklerinde bulunması bu yöntemin klinik tanıda tek başına kullanımının henüz yeterli derecede güvenilir olmadığı, bu güvenilirliğin arttırılabilmesi için flow sitometri çalışmalarının değerlendirilmesinde bir standartazyonun sağlanması ve ayrıca diğer yöntemler ile pekiştirilmesi gerekliliği görülmüştür. Ayrıca normal ve anormal gruplar arasında G1+Go hücre oranı değişiminde G0 hücrelerinin rolünün saptanması gerektiği kanısına varılmıştır.. Anahtar Kelimeler : FCM, DNA indeksi, Hücre siklusu, Meme Kanseri, Tümör biyolojisi.Öğe Physiological and Genetic Effects of Imazamox Treatment on Imidazolinone-Sensitive and Resistant Sunflower Hybrids(Springer International Publishing Ag, 2020) Arda, Hayati; Kaya, Armagan; Alyuruk, GulcinUse of herbicides is one of the most preferred options for crop protection against weeds. Imazamox is an imidazolinone (IMI)-group herbicide, and even low concentrations of imazamox might exhibit high biological activities on soil and plants. Therefore, in contrast to the conventional types of sunflowers that are sensitive to IMI-group herbicides, sunflowers that are resistive to IMI-group herbicides were also developed in recent years. In this study, the effect of imazamox on some physiological and genetic parameters of two types of sunflowers that are sensitive and resistant to IMI-group herbicides is comparatively investigated. For this purpose, three concentrations of imazamox (0.82, 1.64 and 2.45 mM, respectively) were applied on the two types of sunflower (i.e. SN:8 as IMI-sensitive type and SN:9 as IMI-resistant type, respectively). In addition, the physiological and molecular effects of IMI on antioxidant enzymes (such as superoxide dismutase (SOD), catalase, glutathione S-transferase (GST)), heat shock proteins (such as HSP26, HSP60, HSP70), phenolic contents (coumaric acid, caffeic acid, ferulic acid), phytohormone levels (indole-3-acetic acid, jasmonic acid (JA), salicylic acid (SA)) and accumulation of pesticides in the leaf tissue of sunflowers were analysed by qRT-PCR and LC MS/MS analysis. In this study, the pesticide concentration of resistant-type SN9 was significantly greater than that of SN8 with the application of 1.64-2.45 mM of imazamox, and the total pesticide amounts were 1.6 and 1.8 times significantly higher in leaf tissues, respectively. This pesticide accumulation led to an imbalance in the phytohormone and phenolic levels, increased levels of unfolded or misfolded proteins, and selective reduction of the GST, SA and JA levels in the two types of sunflowers. However, SN9 significantly responded to the pesticide accumulation via the overexpression of mitochondrial chaperone HSP60 (16.15-fold) and stress-specific HSP70 (54.46-fold), as well as higher SOD expression and SA and JA levels. In particular, by the application of high-dose IMI, our data revealed strong protein chaperone response, a high level of SOD expression, and finally the crosstalk of SA and JA, and these physiological and molecular phenomena can be indicative of pesticide-induced stress in SN9. The study suggested that high-concentration imazamox treatment induces some physiological and genetic changes at the phytotoxic level on not only IMI sensitive type but also resistant type.Öğe Stress-induced miRNAs isolated from wheat have a unique therapeutic potential in ultraviolet-stressed human keratinocyte cells(Springer Heidelberg, 2022) Arda, Hayati; Doganlar, OguzhanIncreasing evidence supports the existence of cross-kingdom gene regulation. However, the therapeutic potential of stress-specific plant miRNAs and their role in UV-related pathologies in human tissue remain largely unexplored. The aim of this study was to investigate the therapeutic potential and mechanisms of action of stress-induced miRNA cocktails (SI-WmiRs) from Einkorn wheat (Triticum monococcum L.) on human keratinocyte (HaCaT) cells exposed to a high dose of UV-B radiation. We used a biofactory approach and irradiated wheatgrass with UV-C for 240 min to obtain the specific SI-WmiRs that wheat produces to recover from UV stress. We followed the plant with molecular and biochemical analyses and extracted our SI-WmiRs at the most appropriate time (0 h and 6 h after UV-C application). Then, we applied the SI-WmiR cocktail to HaCaT cells exposed to high-dose of UV-B radiation. Our results show that UV-B radiation induced lipid peroxidation and DNA damage, as demonstrated by increased malondialdehyde (MDA) levels and changes in the RAPD band profile, respectively. UV stress also impaired IL6/JAK2/STAT3 signalling and activated the inflammatory mediators IL6 and TNF-alpha in HaCaT cells, leading to significant induction of apoptotic cell death. We found that SI-WmiR transfection prevents lipid peroxidation and oxidative stress-related DNA damage by increasing antioxidant (CuZn-SOD, Mn-SOD) and DNA repair (EXO1, SMUG1 and XRCC3) gene expression. In addition, SI-WmiRs regulated IL6/JAK2/STAT3 signalling by reducing JAK2 and STAT3 gene expression and phosphorylated protein levels compared to the control treatments. Moreover, SI-WmiRs inhibited pro-apoptotic BAX, Caspase 3 and Caspase 8 gene expression and protein levels to prevent apoptosis of UV-stressed HaCaT cells. Our results demonstrate that stress-induced wheat miRNAs produced using a biofactory approach have strong potential as a novel and effective alternative therapy for UV stress-related skin damage.