Yazar "Altun, Gürcan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 1991-1995 yılları arasında İstanbul'da görülen evsiz insan ölümleri(Trakya Üniversitesi, 1997) Altun, Gürcan; Yılmaz, AhmetEvsizlik dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, ülkemiz için de ulusal bir sorundur. Evsizliğin nedenleri toplum farklılıklarına göre bazı değişiklikler göstermektedir. Evsiz insanlar arasında saptanan ölüm oranlarının genel nüfustan çok daha fazla olarak bulunması; "evsizlik yolun sonu mu?" sorusunu akla getirmektedir. Bu çalışmada, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda 1991-1995 yıllan arasında otopsisi yapılmış 126 evsiz insana ait; adli tahkikat evrakları, olay yeri keşif tutanakları ve otopsi raporları çeşitli yönlerden incelenerek retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Bulgularımızın özeti şöyledir: İstanbul'daki evsiz insanların en yoğun olarak bulunduğu semtler Beyoğlu ve Aksaray'dır. Evsiz insanların büyük bir kısmı kimlik belgesi taşımamaktadır. Genellikle yaşadıkları yerler dış etkenlere açık ve korumasızdır. Dörtte üçünün cesedi açık bir ortamda bulunmuştur Evsiz insanlar arasında erkekler çoğunluktadır. Ölümler en sık 31-50 yaş grubunda gözlenmiş, havaların soğuk olduğu Ekim-Nisan döneminde yığılım saptanmıştır. Evsiz insanların genel vücut hijyenleri kötüdür. Ölümlerin büyük bir kısmı doğal nedenlere, en sık solunum sistemi patolojisine (infeksiyon dahil) bağlı olarak saptanmıştır. En sık gözlenen ölüm nedeni infeksiyon hastalıklarına bağlıdır. Evsiz insanlar arasında pnömoni ve tüberküloza bağlı ölümler yaygındır. Ölümlerin beşte biri alkol ile ilişkilidir. Alkol ile evsiz insanlarda saptanan zorlamalı ölümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. 39Ülkemiz için evsizliğin tanımı en kısa zamanda yapılmalı, evsiz insanlar arasında yaygın olarak gözlenen önlenebilir ölümleri azaltmak amacıyla girişimlerde bulunulmalıdır. 40Öğe CİNSEL SUÇ MAĞDURLARININ MUAYENELERİNDEETİK YAKLAŞIMLAR VE HUKUKİ SONUÇLARI(2019) Altun, Gürcan; Özçelik, Ziynet; Karaca, DenizCinsel suç mağdurları, mahkemeler ya da savcılıklar tarafından “suça ilişkin kanıt elde etmek amacıyla” muayene edilmeleri için hekimleregönderilebilirler. Bu olgularla karşılaşan hekimler, muayene öncesinde, mağdurları yapılacak muayenenin amacı, muayenenin nasılyapılacağı ve muayene sonucunda elde edilecek bulguların sağlayacağı hukuki yarar konusunda aydınlatmalıdır. Muayene mağdurunaydınlatılmış onamı alındıktan sonra yapılmalıdır. Hekimler, diğer hastalarda olduğu gibi, bu olguların muayenelerinde de mesleki etikkurallarına uymakla yükümlüdür. Hekim, bir insan olarak hastasının haklarına sahip çıktığında hukuki soruşturmalarla yüz yüze gelebilir.Ancak, hekimlik değerleri ile insan hakları hukukunun örtüştüğü iyi hekimlik uygulamaları hiçbir biçimde suç oluşturmaz. Bu yazıda,hekimlerin yargılanıp beraat ettiği iki olgu üzerinden, cinsel suç mağdurlarının muayeneleri sırasında hekimlerin mesleki tutumlarının nasılolması gerektiği tartışılmıştır.Öğe Kesici-delici alet yaralanmasına bağlı ölümler(2000) Altun, Gürcan; Azmak, Derya; Yılmaz, AhmetBu çalışmada, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi (T.Ü.T.F.) Adli Tıp Anabilim Dalı'nca 1984-1997 yılları arasında otopsileri yapılan kesici-delici alet (KDA) yaralanmasına bağlı 32 ölüm olgusu araştırılmıştır. Çalışma grubu tüm adli otopsilerin % 8.2'sini oluşturmaktadır. Olguların yaş ortalaması 37.6 yıl olup, 31'i (% 96.8) erkektir. Olguların tümünde orijin cinayet olarak belirlenmiştir. Olguların % 31'inde bir adet KDA yarası saptanmıştır. KDA yaralarının en sık % 37.1'lik bir oranla göğüs bölgesinde olduğu görülmüştür. En sık yaralanan organın kalp olduğu saptanmıştır. İki olgu KDA yaralanmasının geç komplikasyonları sonucunda ölmüştür.Öğe Künt toraks travmasına bağlı aort rüptürü: Bir olgu sunumu(1998) Altun, Gürcan; Yılmaz, Ahmet; Azmak, DeryaKunt toraks travmalarında, aortta travmatik rüptür meydana gelebilir. İncelenen olgu, araç içi trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle hastanemize getirilmiş; yaklaşık sekiz saat sonra nazogastrik sonda takılması sırasında ölmüştür. Otopside, kafa travması bulgularına ek olarak, boyun ve mediasten yumuşak dokularında yaygın kanama, her iki göğüs boşluğunda toplam 1700 cc serbest kan, aortta subklavian arterin 2.5 cm altında, tam ayrılma tarzında rüptür, sol femur diafizinde parçalı kırık ve etrafında hematom bulunduğu belirlendi. Bu olgu ışığında, kunt toraks travmalarında aort yaralanmalarının da oluşabileceğine dikkat çekilmiştir.Öğe Standardized Post-mortem Forensic Examination Form(2021) Polat, Mustafa Önder; Meriç, Çağdaş; Altun, GürcanIn deaths considered not to arise from natural causes, the physician participating in the forensic death examination is asked to determinethe possible time of death by evaluating the injuries on the body and post-mortem findings that have emerged on the corpse, and to give anopinion about the most likely cause of death. These examinations, which should primarily be performed by a forensic medicine specialist, arealso conducted by physicians working in primary health care. In this study, we have aimed to develop a standardized form that we think will bea guide to provide convenience to physicians participating in forensic death examination.While creating the post-mortem forensic examination form presented in this study, the general forensic examination reporting formrecommended to be used in today’s daily medical practice was taken as the sample. The form consisted of sections related to “determinantsof medical identity”, “post-mortem findings”, “injury-related lesions”, “probable cause of death according to findings in the examination” and“decision made”. Body diagrams were added to mark the locations of the lesions on the corpse.Certain standardization is achieved in the reports issued by the physician in forensic cases with the preparation of general forensic examinationreporting forms. However, there is no standardized form used for forensic post-mortem examination in our country. As the time between postmortem examination and forensic autopsy increases, post-mortem findings on the corpse may change. Therefore, the findings observed duringforensic post-mortem examinations should be accurately defined and recorded. Lacks or mistakes made during this process may cause criticalproblems in the functioning of the justice system.We anticipate that the deficiencies in the post-mortem forensic examination process can be reduced by using this form, which has been shapedinto a conformation suitable for the needs of physicians participating in a post-mortem examination.Öğe Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine başvuran adli olguların özellikleri(1997) Altun, Gürcan; Azmak, Derya; Yılmaz, Ahmet; Yılmaz, GözdeTrakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi (TÜTFH) Acil Servisine Eylül 1992-Eylül 1995 tarihleri arasında başvu¬ran adli olgu sayısı 2802'dir. Bu olguların % 78'i (n:2196) er¬kek, % 22'si (n:606) kadın olup, olguların yaş ortalaması 30.52 (±1515)'dir. Adli olgu başvurularının Haziran-Ağustos döneminde yoğunlaştığı (% 35.9) görülmüştür. 102 olgu hastaneye ölü duhul ederkeş, 32 olgu ise acil¬de tedavisi sürerken ölmüştür. Adli olay türlerinin başında 1762 olgu (% 62.9) ile trafik kazaları gelmektedir, bunu 282 olgu (% 10.1) ile müessir fiiller ve 175 olgu (% 6.2) ile basit düşme ve yüksekten düşmeler izlemektedir. Travmatik lezyonlar, 853 olguda (% 33) birden fazla be¬den bölgesini ilgilendirmekte iken, 785 olguda (% 29) ise baş-boyun yaralanmaları şeklindedir. 1817 olgunun (% 67) teşhis ve tedavisi acil serviste yapı¬lırken, 883 olgu (% 33) ise ilgili kliniklere yatırılarak tedavi edilmiştir. ' Adli ve tıbbi belgelerin incelenmesi sonucunda 433 ol¬gunun (% 1(D) alkollü olduğu saptanmış, 1362 olguda (% 50) ise kişilerin alkol durumu ile ilgili herhangi bir bilgiye rast¬lanılmamıştır. Benzer şekilde, 432 olguda (% 16) kişilerin hayatını tehlikeye maruz kılacak nitelikte lezyonlar mevcut iken, 519 olguda (% 19) ise tıbbi belge ve kayıtlardaki ye¬tersizlik ve eksikler nedeniyle retrospektif bir değerlendirme yapılamamıştır. Bu çalışmanın amacı; 3 yıllık süre içerisinde T Ü.T.F.H. acil servisine başvuran adli olguların epidemiyolojik özellik¬leri ile acil serviste tutulan tıbbi belge ve kayıtlardaki eksik¬likleri ortaya koymaktır.Öğe Yaşayan olgularda kesici-delici alet yaralanmaları(2000) Altun, Gürcan; Azmak, Derya; Yılmaz, AhmetTrakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi (TÜTFH) acil servisine Eylül 1992-Eylül 1995 tarihleri arasında kesici-delici alet yaralanması sonucu başvuran olgu sayısı 128'dir ve tüm adli olguların % 4.8'ini oluşturmaktadır. Olguların 122'si (% 95.3) erkektir. Yaş ortalaması 29.6 yıldır. Olgu sayısında yıllar içinde artış saptanmıştır. Olguların Temmuz-Eylül döneminde yoğunlaştığı (% 39.8) gözlenmiştir. Olguların 50'sinin (% 39) alkollü olduğu, 45'inde (% 35.2) saptanan lezyonların şahsın hayatını tehlikeye maruz kılacak nitelikte olduğu bulunmuştur. En sık birden fazla beden bölgesinde yaralanma saptanırken (% 28.1), bunu ekstremite (% 23.4) ve göğüs bölgesi (% 21.9) yaralanmaları izlemektedir.