Yazar "Şengül, Ersin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diffusion Weighted Magnetic Resonance Imaging for the Characterization of Solitary Pulmonary Lesions(2015) Çakır, Çağlayan; Gençhellaç, Hakan; Temizöz, Osman; Polat, Ahmet; Şengül, Ersin; Duygulu, GökhanBackground: We evaluated the differential diagnosis of solitary pulmonary lesions on magnetic resonance imaging.Aims: To investigate the value of diffusion weighted imaging on the differential diagnosis of solitary pul-monary lesions.Study Design: Randomized prospective study.Methods: This prospective study included 48 solitary pulmonary nodules and masses (18 benign, 30 ma-lignant). Single shot echo planar spin echo diffusion weighted imaging (DWI) was performed with two b factors (0 and 1000 s/mm2). Apparent diffusion coeffi-cients (ADCs) were calculated. On diffusion weighted (DW) trace images, the signal intensities (SI) of the le-sions were visually compared to the SI of the thoracic spinal cord using a 5-point scale: 1: hypointense, 2: moderately hypointense, 3: isointense, 4: moderately hyperintense, 5: significantly hyperintense. For the quantitative evaluation, the lesion to thoracic spinal signal intensity ratios and the ADCs of the lesions were compared between groups.Results: On visual evaluation, taking the density of the spinal cord as a reference, most benign lesions were found to be hypointense, while most of the malignant lesions were evaluated as hyperintense on DWI with a b factor of 1000 s/mm2. In contrast, on T2 weighted images, it was seen that the distinction of malignant lesions from benign lesions was not statistically significant. The ADCs of the malignant lesions were significantly lower than those of benign lesions (mean ADC was 2.02×10-3 mm2/s for malignant lesions, and 1.195×10-3±0.3 mm2/s for benign lesions). Setting the cut-off value at 1.5×10-3, ADC had a sensitivity of 86.7% and a specificity of 88.9% for the differentiation of benign lesions from malignant lesions.Conclusion: DWI may aid in the differential diagnosis of solitary pulmonary lesions. (ClinicalTrials.gov Iden-tifier: NCT02482181)Öğe Karaciğer solid lezyonlarının malign-benign ayırımında difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin tanıya katkısının değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2011) Şengül, Ersin; Gençhellaç, HakanBu çalışmada karaciğerde kullanımına dair sınırlı sayıda veri bulunan difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin karaciğer solid lezyonlarında benign-malign ayırımında yararlılığını radyolojik ve bir kısmı histopatolojik tanılı 74 olguda toplamda 37 benign ve 92 malign lezyon üzerinden retrospektif olarak değerlendirmeye çalıştık. Düşük b değerinde (b=50) lezyon görünürlüğü T2AS sekanslara göre daha yüksek bulunmuş olup özellikle nefrojenik sistemik fibrozis riski nedeniyle kontrast madde verilemeyecek hastalarda rutin görüntülemede kullanımı yararlıdır. Ancak kantitatif olarak görünen difüzyon değerlerinin ölçümleri ile lezyon karakterize etmede (benign-malign ayırımında) başarılı bulunmamıştır. Yüksek b değerinde (b=500 ve b=1000) ise lezyon görünürlüğü ve görüntü kalitesi özellikle b=1000 de düşük izlenmekle birlikte lezyon karakterizasyonunda başarılı bulunmuştur: hemanjiom-malign lezyon, metastaz-primer malign karaciğer lezyonlarını ayırt etmede özellikle b=1000 değerinde daha başarılı olak üzere yüksek sensitivite ve spesifite ile yararlıdır. Benign hepatosellüler lezyonlar (fokal nodüler hiperplazi, adenom) ile malign lezyonlarının görünen difüzyon değerleri arasında bir çok çalışmad örtüşme saptansa da bizim çalışmamızda benign-malign ayırımının ötesinde metastaz-primer karaciğer malign lezyonları arasında dahi görünen difüzyon değerlerinde istatistiksel anlamlı fark saptanması gibi nedenlerle DAG nin halen benign hepatosellüler lezyonlar ve malign lezyonların ayırt edilmesinde ciddi bir potansiyeli olduğunu düşündürmektedir. Bu konuda yüksek b=500 değerinin daha üzerinde (b=1000 gibi) difüzyon ağırlıklı görüntüleme ile daha çok veri elde edilmesi gerekmektedir. Nefrojenik sistemik fibrozis riski veya diğer nedenlerle kontrast madde verilemeyecek hastalar başta olmak üzere tüm karaciğere yönelik manyetik rezoans tetkiklerinde özellikle tedavi öncesi malignitelerin ilk tanısında başta olmak üzere, intravenöz kontrast uygulamasına gerek olmadan lezyon karakterizasyonuna yardımcı olması için yüksek b değerlerinde (özellikle b=1000'de), lezyon saptama açısından da düşük b değerinde difüzyon ağırlıklı görüntülemeler rutin konvansiyonel sekanslara eklenmelidir.