Yazar "Ünver, Seher" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ameliyat Sonrası Dönemde Solunum Egzersizi Günlüğü Kullanımının Düzenli Spirometre Kullanımına Etkisi: Randomize Kontrollü Çalışma(2020) Ünver, Seher; Yılmaz, MesudeAmaç: Ameliyat sonrası dönemde solunum egzersizi günlüğükullanımının, hastaların düzenli spirometre kullanımına etkisinibelirlemektir.Gereç ve Yöntem: Araştırma, randomize kontrollü olarak Mayıs2017-Ekim 2018 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin genelcerrahi servisinde yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini, genelanestezi altında açık abdominal cerrahi geçiren 80 hastaoluşturmuştur (çalışma grubu=44, kontrol grubu=36). Verilerintoplanmasında “birey tanılama formu” ve “solunum egzersizigünlüğü” kullanılmıştır. Her iki gruptaki hastalar araştırmacıtarafından ameliyat öncesi gün odalarında ziyaret edilmiş vespirometre ile solunum egzersizi yapma konusundabilgilendirilmiştir. Çalışma grubundaki hastalara yaptıklarıegzersizleri üç gün boyunca solunum egzersizi günlüğüne, kontrolgrubundaki hastalara ise boş bir kağıda not etmeleri istenmiştir.Verilerin analizinde; frekans, ortalama, standart sapma, Mann-Whitney U testi ve ki-kare testleri kullanılmıştır. Araştırmanınraporlandırılması “Çalışmaların Raporlanmasında BirleştirilmişStandartlar” kılavuzuna göre yapılmıştır.Bulgular: Egzersizin her üç gününde de solunum egzersizi günlüğükullanan hastaların kullanmayan hastalara göre istatistiksel olarakanlamlı derecede daha düzenli spirometre kullandıklarısaptanmıştır (p<0.001).Sonuç: Cerrahi kliniklerinde solunum egzersizlerinin takipedilebilmesini ve spirometrenin düzenli kullanımını sağlayaraketkinliğinin arttırılmasını sağlamak amacıyla solunum egzersizigünlüklerinin oluşturulması ve spirometre kullanımı ile birliktehastalara bu günlüklerin verilmesi önerilmektedir.Öğe Basınç Yaralarına İlişkin Kavram Analizi(2014) Ünver, Seher; Yıldırım, Meltem; Akyolcu, Neriman; Kanan, NevinSağlık alanında kullanılmakta olan bazı tıbbi terimlerin yabancı dilden alıntı olduğu ya da doğru olmayan Türkçe karşılığında kullanıldığı görülmektedir. Bu terimlerden birkaçı da basınç yaralarını tanımlamak amacıyla kullanılan terimlere aittir. Bu derlemede "basınç yaraları" için bugüne kadar kullanılagelen kavramların kelime anlamları irdelenmiş ve Türkçe'ye uygun tek tip kavramın kullanılması konusunda yol gösterici olmak amaçlanmıştır.Öğe Bir Grup Hemşirelik Öğrencisinin Mesleğe Yönelik İmaj Algısı(2017) Fındık, Ümmü Yıldız; Semerci, Remziye; Avcıbaşı, İlker Murat; Ünver, Seher; Özkan, Zeynep KızılcıkAmaç: Mesleğin ayrılmaz bir parçası olan imaj görünen ve gözlenebilen tüm ifade ve izlenimlerin, karşı tarafta oluşturduğu algılanma biçimi olarak ifade edilmektedir. Bu tanımlayıcı çalışmanın amacı; hemşirelik öğrencilerinin mesleğe yönelik imaj algılarını belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma Mart 2016 tarihinde sağlık bilimleri fakültesi hemşirelik bölümünde okuyan gönüllü öğrencilerin (n=360, %63,1) katılımı ile gerçekleştirildi. Verilerin toplanmasında "Öğrenci Tanıtım Formu" ve "Hemşirelik Mesleğine Yönelik İmaj" ölçeği kullanıldı. Veriler SPSS 20.0 paket programında analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %87,8'inin kadın olduğu ve yaş ortalamasının 20,63±1,58 yıl olduğu saptandı. Hemşirelik öğrencilerinin hemşirelik mesleğine yönelik imaj ölçeği puan ortalamasının 142,2±10,4 olduğu saptandı. Ölçeğin alt ölçek boyutları incelendiğinde; mesleki nitelik alt boyutundan 45,40±4,73, çalışma koşulları alt boyutundan 31,09±3,64, cinsiyet alt boyutundan 27,73±4,39, eğitim alt boyutundan 19,14±2,86, statü alt boyutundan 13,36±5,40 ve dış görünüm alt boyutundan 11,46±3,97 puan aldıkları belirlendi. Alt ölçek boyutları ile yaş, sınıf ve sağlık meslek lisesi mezunu olma durumu değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin hemşirelik mesleğine yönelik orta düzeyde imaj algısına sahip oldukları saptandı. Hemşirelik imajını geliştirebilmek adına öğrencilerin mesleğe bakış açıları değerlendirilmeli ve mesleki imajın önemi hakkında farkındalıklarının artırılması sağlanmalıdır. Öğrenci hemşirelerin meslekte profesyonel davranmalarını ve sürekli eğitim ile mesleki donanımlarını artırmalarını önermekteyiz.Öğe CERRAHİ BİRİMLERDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN ETİK DUYARLILIKLARININ BELİRLENMESİ(2017) Temiz, Zeynep; Öztürk, Didem; Ünver, Seher; Tohumat, Ş. Gözde; Akyolcu, Neriman; Kanan, Nevin; Nur, FethiyeAmaç: Cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin etik ikilemlere karşı duyarlılık düzeylerinin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı türde yapılan bu araştırma, 22 Aralık 2013-15 Ocak 2014 tarihleri arasında çalışmaya katılmayı kabul eden 90 hemşire ile yürütüldü. Veriler, bireysel özellikler formu ile Ahlaki Duyarlılık Anketi kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler ile Mann Whitney U ve Kruskal-Wallis testi kullanıldı. Bulgular: Cerrahi hemşirelerinin Ahlaki Duyarlılık Anketi toplam puan ortalamasının 89.77±19.43 olduğu; otonomi alt boyut puan ortalamasının 18.35±5.51, çatışma alt boyut puan ortalamasının 13.96±2.97, yarar sağlama alt boyut puan ortalamasının 12.92±3.95, uygulama alt boyut puan ortalamasının 12.34±3.94, bütüncül yaklaşım alt boyut puan ortalamasının 12.00±4.88 ve oryantasyon alt boyut puan ortalamasının 8.13±3.88 olduğu saptandı. Hemşirelerin çalışma süreleri ile bütüncül yaklaşım ve oryantasyon alt boyut puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu saptandı (p<0.05). Mesleki derneklere üye olma durumu ile Ahlaki Duyarlılık Anketi toplam ve alt boyut puan ortalamaları karşılaştırıldığında; otonomi, bütüncül yaklaşım ve oryantasyon alt boyut puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu bulundu (p<0.05). Sonuç: Cerrahi birimlerinde çalışan hemşirelerin orta düzey etik duyarlılığa sahip olduğu saptandı. Hemşirelerin etik sorunları tanıma ve çözüm sağlamada mezuniyet öncesi eğitim programlarının güçlendirilmesi, mezuniyet sonrası sürekli eğitim programlarının ise hemşirelerin yaş grupları ve deneyim süresi göz önüne alınarak planlanması, önerilebilir.Öğe Cerrahi Girişim Sürecinde Çocuk Hastaya Yaklaşım Approach to Pediatric Patients during Surgical Interventions(2013) Ünver, Seher; Yıldırım, MeltemÇocuklarda cerrahi süreç, kendileri ve aileleri için genelde hoş olmayan ve zor deneyimleri içermektedir. Bu süreçteki çocuk, anksiyete ve stresi oldukça yoğun yaşar. Diğer taraftan çocuk hastalar, ameliyat sürecine doğrudan etki eden oldukça karmaşık konuma sahiptir. Çünkü çocuk hastanın bakımı sadece rutin cerrahi bakım prosedürünü ve ameliyathanedeki hasta bakımını içermez. Bunların yanı sıra, çocuk hava yolunu, anatomi ve fizyolojisini, çocuk gelişimini bilmeyi, çocuk ile ailenin bakımını üstlenebilmeyi gerektirir. Bu derleme, cerrahide çocuk hastalara ilişkin göz önünde bulundurulması gereken farklılıkları ve ameliyat süresince dikkate alınması gereken bakımları sunmak amacıyla hazırlanmıştır. (Güncel Pediatri 2013; 11: 128-33)Öğe Cerrahi hastalarında ameliyat öncesi uyku kalitesinin ameliyat sonrası konfor düzeyine etkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Arabacıoğlu, Dilara Nur; Ünver, SeherKesitsel ve tanımlayıcı tipte yürütülen bu çalışma, cerrahi girişim geçirmesi planlanan hastaların ameliyat öncesi uyku kalitesinin ameliyat sonrası konfor düzeyine etkisini değerlendirmek amacıyla yapıldı. 29.08.2019-12.11.2019 tarihleri arasında Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nin Genel Cerrahi, Kulak Burun Boğaz, Ortopedi ve Beyin Cerrahisi kliniklerinde yatmakta olan ve cerrahi girişim geçirmesi planlanan 153 hastada yürütüldü. Verilerin toplanması amacıyla ameliyat öncesi sabahı hasta tanıtım formu dolduruldu ve ameliyattan önceki gece uyku durumunu değerlendiren uyku ölçeği uygulandı. Ameliyattan sonra ilk 24 saatte konforlarını değerlendiren konfor ölçeği uygulandı. Verilerin toplanmasında hasta tanıtım formu, Richards Campbell Uyku Ölçeği ve Perianestezi Konfor Ölçeği kullanıldı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Kolmogrov Smirnov testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis analizi, Bonferroni yöntemi, korelasyon analizi ve regresyon analizi kullanıldı. Anlamlılık sınırı p<0,05 olarak değerlendirildi. Çalışmaya katılan hastaların Richards Campbell Uyku Ölçeği toplam puan ortalamaları ile Perianestezi Konfor Ölçeği toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde zayıf-orta düzeyde bir ilişkinin olduğu belirlendi (r=0,406; p=0,000). Çalışmaya katılan hastaların uyku kalitesinin konfor düzeyi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olduğu ve değişimin %16,5’ini açıkladığı belirlendi (Düzeltilmiş R2=0,165; p=0,000). Cerrahi kliniklerinde yatan hastaların ameliyat öncesi uyku kalitesinin yüksek olması, hastaların ameliyat sonrası konfor düzeylerinin yüksek olmasına katkı sağladığı görüldü. 47 Hastaların cerrahi girişim sonrasında konfor düzeylerini arttırmak amacıyla cerrahi girişim öncesi uyku kalitesini arttırmaya yönelik girişimlerin yapılmasını önermekteyiz.Öğe Doğru Sözcüklerden Doğru Bakıma: Hemşireler Arasında "Basınç Yarası" Teriminin Kullanılma Durumu(2016) Ünver, Seher; Yıldırım, Meltem; Akyolcu, Neriman; Kanan, NevinAmaç: Çalışmanın amacı, hemşirelerin basınç yaraları için kullanmakta oldukları kavramlara ilişkin var olan durumun değerlendirilmesidir.Yöntem: Çalışma, tanımlayıcı özellikte olup 29 Nisan-30 Mayıs 2013 tarihleri arasında çeşitli alanlarda çalışan 166 gönüllü hemşirede 13 sorudan oluşan online anket yöntemi kullanılarak gönüllülük sorusuna "evet" cevabı verenler üzerinde gerçekleştirildi. Demografik sorular, hemşirelerin sosyo-demografik durumlarını tanımlama amacıyla toplandı. Kapalı uçlu sorular, katılımcıların basınç yarası terimini kullanma durumunu belirlemeye yönelikti. Çoktan seçmeli sorular ise, terimin hemşireler arasında ve çalıştıkları hastanedeki formlarda kullanım durumunu tespit etmek amacıyla soruldu. Verilerin analizi, SPSS 19.0 paket programında tanımlayıcı istatistikler kullanılarak yapıldı.Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 27.71±5.65 idi. Hemşirelerin 117'si (%70.4) lisans ve önlisans mezunu iken, n=35'i (%21.1) lisansüstü mezunu idi. Ayrıca %45.1'i (n=75) özel hastane, %28.3'ü (n=47) devlet hastanesi ve % 26.5'i (n=44) üniversite ve eğitim - araştırma hastanesinde çalışıyordu. Doksan beş hemşirenin (%57.2), basınçla oluşan yaraları tanımlamada "bası yarası" terimini, %56.6'sının (n=94) "dekübitus" ve %48.2'sinin (n=80) ise "yatak yarası" terimini kullandığı tespit edildi. Hemşirelerin %51.2'sinin (n=85) internette bu tür yaralara ilişkin arama yaparken "bası yarası" terimini kullandığı belirlendi.Sonuç: Basıncın yol açtığı doku bütünlüğündeki bozulmayı tanımlamada ortak terimin kullanılması, formlarda standardizasyon sağlanması ve Türk Dili'ne uygun olmasının sağlanması amacıyla "basınç yaralanması" teriminin kullanılması uygun olacaktır.Öğe The Effect of Discharge Information Calendar on Healthy Lifestyle Behaviors of Patients After Coronary Artery Bypass Graft Surgery(2021) Afacan, Merve; Ünver, SeherIntroduction: To evaluate the effect of discharge information calendar on healthy lifestyle behaviors (HLB) of patients who underwent coronary artery bypass graft (CABG) surgery. Patients and Methods: This randomized controlled study was carried out on 68 patients (experimental group= 33; control group= 35) who underwent CABG surgery between November 10, 2017 and October 10, 2018. Data were collected from the patient information form and HLB Scale-II. The patients were visited by the researcher one day before their discharge and verbal information was given about the HLB. Discharge information calendar that is designed as a desktop calendar and includes 14 main headings on HLB was used to inform the patients in the experimental group. HLB of the patients were evaluated at the day before discharge, 2nd and 6th weeks following discharge. Results: The mean scale scores obtained from the 2nd and 6th weeks of the experimental group were significantly higher compared with the control group (p< 0.001). Conclusion: The information provided using discharge information calendar to the patients after CABG surgery are effective in gaining HLB for the patients. It is recommended to use visual and written materials (such as the discharging information calendar) to inform patients and help patients to remember the information during the post-discharge period.Öğe EVALUATION OF THE REASONS FOR CANCELLATIONS OF SURGICAL AMONG ORTHOPEDIC PATIENTS(Trakya Üniversitesi, 2022) Kızılcık Özkan, Zeynep; Ünver, Seher; Dığın, Figen; Yıldız Fındık, ÜmmüAim: The cancellation of surgery is defined as the failure to carry out the surgery planned for a patient on the day the procedure is listed on the surgical schedule. Cancellation rates are high in orthopedic surgeries. This study aims to identify of the reasons for scheduled orthopedic surgery cancellations. Method: This was a descriptive study that was conducted between December 2016 and May 2017 with 76 patients who were hospitalized in an orthopedic clinic of a university hospital and whose surgery was canceled. Data were collected using a patient identification form. Data were analyzed using Statistical Package for the Social Sciences 20.0. Results: Of the patients, 82.9% had learned about the cancellation of their surgery from the surgeon. It was determined that 28.9% of the surgery cancellations of the patients stemmed from the were not enough beds in the intensive care unit for postoperative care, 28.9% stemmed from an increase in the number of patients scheduled for surgery due to emergencies (28.9%). The avoidable reasons for cancellation were 55.3%. Of the participants, 85.5% were upset that their surgery had been canceled. Conclusion: This study demonstrated that most of elective orthopedic surgery cancellation causes were stemmed from hospital administration. It might be recommended that the reasons for cancellations are investigated, produce strategies to eliminate avoidable causes and the needed regulations/revisions are made.Öğe HASTA YAKINLARININ HASTANIN DÜŞMESİNİ ÖNLEMEDEKİ ETKİSİ(2017) Özkan, Zeynep Kızılcık; Ünver, Seher; Dığın, FigenBu çalışma, hasta yakınlarının hastalarının düşmesini önlemek üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla şerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma, Trakya Üniversitesi Saşlık Araştırma ve Uyşulama Merkezi şenel cerrahi bölümünde yatan hastaların yakınlarının katılımıyla Nisan-Mayıs 2015 tarihleri arasında şerçekleştirildi. Veriler, çalışmaya katılmaya şönüllü olan 59 hasta yakınından elde edildi. Anket formu, literatürden yararlanılarak araştırmacılar tarafından hazırlandı ve uyşulandı. Toplanan veriler SPSS 20,0 paket proşramı ile frekans ve yüzde kullanılarak analiz edildi. Hasta yakınlarının %47,5’i hasta düşmelerini önlemek adına alınabilecek önlemler hakkında bilşilendirilmiş olmasına raşmen bazı basit uyşulamalar (yardımcı araç kullanımını destekleme) konusunda şerekli özeni şöstermedişi belirlenmiştir. Hasta yakınlarının hasta düşmelerini enşellemek adına alınan önlemler hakkında yeterli bilşi sahibi olmadıkları ve çabalarının orta düzeyde olduşu saptandı. Hemşirelerin hasta eşitiminde şörev ve sorumlulukları hizmet içi eşitimlerle vurşulanması önerilmektedir.Öğe Hastaların Ameliyat Sonrası Kompresyon Çorabı Kullanma Durumlarının Değerlendirilmesi(2016) Özkan, Zeynep Kızılcık; Fındık, Ümmü Yıldız; Ünver, SeherAmaç: Bu çalışmanın amacı, ameliyat sonrası hastaların kompresyon çorabı kullanımını değerlendirmektir.Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma, bir üniversite hastanesinin genel cerrahi bölümü hastalarının katılımıyla 15 Kasım-15 Aralık 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Veriler, çalışmaya katılmaya gönüllü olan 75 hastadan elde edildi. Anket formu, literatürden yararlanılarak araştırmacılar tarafından hazırlandı ve uygulandı. Toplanan veriler SPSS 19.0 paket programı ile frekans ve yüzde kullanılarak analiz edildi.Bulgular: Hastaların kompresyon çorabı kullanımına ilişkin en çok yardımsız giyememe, terletme gibi problemlerden rahatsızlık duyduğu saptandı. Katılımcıların %60'ı kompresyon çorabının kullanımı hakkında bilgilendirilmiş olmasına rağmen kompresyon çorabının kullanımında yanlış uygulamaların (gece giyme vb.) yapıldığı belirlendi.Sonuç: Katılımcıların kompresyon çorabı kullanımı hakkında yeterli bilgi almadıkları ve uygulamada da yanlışlıklar yaptıkları saptandı. Hastaların sıklıkla kullandıkları kompresyon çorabının kullanımına ilişkin bilgilendirmenin hekim ve hemşirelerce detaylı yapılmasına önem verilmelidirÖğe Hemşirelerin Ağrılı Yüz İfadelerini Değerlendirme Becerilerinin Klinik Deneyimleri ile İlişkisi(2014) Yıldırım, Meltem; Ünver, Seher; Kanan, Nevin; Akyolcu, NerimanAmaç: Bu araştırma; hemşirelerin ağrılı yüz ifadelerini değerlendirme becerilerinin klinik deneyimleri ile ilişkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirildi.Yöntem: Bir sosyal paylaşım web sitesine üye olan hemşirelere araştırmanın amacı açıklandı ve katılımları istendi. Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı düzende gerçekleştirilen çalışma 126 hemşire ile gerçekleştirildi. Verilerin toplanmasında online anket sistemi kullanıldı. Veri toplama formu; hemşirelerin demografi k bilgilerini ve klinik deneyimlerini sorgulayan 15 sorudan oluştu. Ardından, internette "pain patient" anahtar kelimesi ile yapılan aramada bulunan 12 fotoğraf hemşirelere gösterilerek fotoğrafta gördüğü bireyin ağrısını 0-10 arasında puanlanan Sayısal Ağrı Şiddeti Skalası'nı kullanarak tahmin etmeleri istendi. Veriler tanımlayıcı istatistiksel analizler, Mann Whitney U, Kruskal Wallis testi ve Speraman's Korelasyon Analizi ile değerlendirildi.Bulgular: Bayan hemşirelerin, erkek hemşirelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek ağrı puanı verdiği (p<0.05); hemşirelerin, ağrısı olduğunu söyleyen hastaya inanma sıklıkları arttıkça, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek ağrı puanları verdiği (p<0.05); hastaların ağrı davranışlarını abarttığını düşünen hemşirelerin, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşük ağrı puanları verdiği (p<0.05) saptandı.Sonuç: Hemşirelerin ağrı davranışlarını algılama biçimlerinin, cinsiyet ve ağrı ile ilgili inançlarından etkilendiği söylenebilir. Bu nedenle; davranış bilimlerine dayandırılarak planlanmış, ağrısı olan hasta ile iletişimde empatik eğilimi ve terapötik iletişimi geliştirmeyi amaçlayan hizmet içi eğitimlerinin yapılması yararlı olabilir.Öğe Hemşirelik Bölümünde Okuyan Erkek Öğrencilerin Sosyal Çevrelerinde Yaşadıkları Sorunlar(2016) Ünver, Seher; Avcıbaşı, İlker M.; Özkan, Zeynep K.; Motör, DenizAraştırma, hemşirelik bölümünde eğitim görmekte olan erkek öğrencilerin, sosyal yaşamlarında yaşadıkları sorunlara yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla kesitsel nitelikte yapılmış olup, örneklemini çalışmaya katılmaya gönüllü 31 (%56.6) erkek öğrenci oluşturmuştur. Hemşireliğin toplumda kadın mesleği görülmesi, kıskançlık, aynı bölümdeki kız öğrencilerle iletişimin yetersiz olması, soğuk esprilere mazur kalınması, hasta ve hasta yakınları tarafından beceriksizlik önyargısı ve cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle dışlanılması gibi sorunlar yaşadıkları saptanmıştır. Erkek öğrencilerin en çok sorun yaşadıkları alanın klinikler olduğu, öğretim elemanları/gözetmenleri tarafından öğrencilerin klinikte desteklenmesi, hasta ve yakınlarına geleceğin hemşirelik mesleğini icra edecek bireylerin arasında bu öğrencilerin de yer alacağı yönünde bilgilendirmelerin yapılması önemlidir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Acil Serviste Adli Vakaları Gözlemleme Durumu(2018) Özkan, Zeynep Kızılcık; Ünver, Seher; Pelin, Meryem; Fındık, Ümmü YıldızAmaç: Çalışmanın amacı acil servise uygulamaya çıkan hemşireliköğrencilerinin adli olgu gözlemleme durumlarını belirlemektir.Yöntem: Bu çalışmada 2014-2015 eğitim yılı bahar döneminde 60hemşirelik öğrencisine ait ‘’acil servis gözlem raporları’’ incelen-miştir. İstatistiksel analizler frekans ve yüzde kullanılarak yapılmış-tır.Bulgular: Öğrencilerin acil servis uygulamaları sırasında 49 öğren-cinin adli vaka ile karşılaştığı, öğrencilerin %60’ının trafik kazala-rını, %41.6’sının karbon monoksit zehirlemelerini adli vaka olarakdeğerlendirdiği belirlendi. Öğrencilerin adli vaka ile karşılaşma du-rumunda hemşirelerin %53.3’ünün polise haber verdiğini, %41.6’sı-nın durumu adli vaka olarak işaretlediğini gözlemlediği saptandı.Sonuç:Hemşirelik müfredatında adli hemşireliğe ilişkin ders bu-lunmamasına rağmen öğrencilerin adli kapsamda değerlendirilenvakalara ilişkin acil serviste gözlem yaptıkları belirlendi. Lisanseğitiminde adli hemşireliğe yer verilerek öğrencilerin bilgilerininartırılması ve acil servislerde adli hemşirelerin daha fazla görevlen-dirilmesine fırsat tanınması ile öğrencilerin gözlem yetenekleriningeliştirilebileceğini öngörmekteyiz.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Ameliyat Sonrası Ağrı Yönetimine İlişkin Girişimlerinin Değerlendirilmesi(2016) Ünver, Seher; Özkan, Zeynep Kızılcık; Avcıbaşı, İlker Murat; Dığın, Figen BabacanAmaç: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin ameliyat sonrası ağrı yönetimine ilişkin girişimlerini belirlemek amacıyla yapıldı.Yöntem: Çalışmada Eylül 2014-Ocak 2015 tarihleri arasını kapsayan ikinci dönem klinik uygulama süreci içerisindeki 73 hemşirelik bakım planı incelendi. Öğrenciler bu tarihler arasında Edirne'deki üniversite hastanesinin genel cerrahi servisinde ayda altı gün olmak üzere klinik uygulamada bulundu. Veriler, uygulama süresince öğrenciler tarafından tamamlanan hemşirelik bakım planları aracılığıyla toplandı.Bulgular: Öğrencilerin %61.6'sının bakım planında ağrı tanısı koyduğu saptandı. Ağrı yönetiminde öğrencilerin %55.5'i farmakolojik ve farmakolojik olmayan yöntemleri birlikte kullanmaktaydı. Farmakolojik yöntemi kullanan 34 öğrencinin %29.4'ünün hastasında ilacın etkisini ve %8.8'i ilacın yan etkisini gözlemlediği belirlendi. Farmakolojik olmayan yöntemi seçen öğrencilerin hepsinin hastasının rahat bir pozisyonda yatmasını sağladığı ve %55.5'inin hastasına televizyon seyrettirerek ve kitap okutarak dikkatini dağıtmaya çalıştığı saptandı.Sonuç: Çalışma sonucunda, öğrenci hemşirelerin ameliyat sonrası ağrı yönetiminde farmakolojik ve farmakolojik olmayan yöntemleri birlikte kullandıkları, farmakolojik yöntem ile ağrı kontrolünü sağlayan öğrencilerin ise uyguladıkları ağrı kesicinin etki ve yan etkilerinin değerlendirmesini yetersiz yaptıkları belirlendi. Bu doğrultuda öğrencilere, ağrı ve ağrının farmakolojik kontrolü içerisinde, ağrı kesicilerin yan etkilerine yönelik olarak da cerrahi hastasının ameliyat sonrası dönemde takip edilmesinin öneminin vurgulanması önerilmektedirÖğe Hemşirelik Öğrencilerinin Ebola Virüs Hastalığı Hakkındaki Bilgi Düzeyleri(2016) Özkan, Zeynep Kızılcık; Ünver, Seher; Avcıbaşı, İlker M.Amaç: Bu çalışma lisans eğitimi alan hemşirelik öğrencilerininEbola virüs hastalığı hakkındaki bilgi düzeylerini belirlemekamacıylaplanlandı.Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma hemşirelikbölümü öğrencilerinin (n=390) katılımıyla 15-30 Kasım 2014tarihleri arasında gerçekleştirildi. Anket formu, 'TürkiyeCumhuriyeti Sağlık Bakanlığı 'nın ve 'Hastalık Kontrol ve ÖnlemeMerkezi'nin kamu bilgilendirme broşürü ile literatürdeki benzeraraştırmalar baz alınarak araştırmacılar tarafından hazırlandı veuygulandı.Bulgular: Öğrencilerin %93,1'i (n=363) Ebola virüs hastalığıhakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını belirtmişlerdir: Ebolavirüs hastalığından korunmada en sık tercih edilen yöntemin su vesabunla elyıkamak olduğu saptanmıştırSonuç: Öğrencilerin sıklıkla yararlandıkları kaynaklarda vederslerde hastalıkla ilgili bilgiye daha fazla yer verilmesiönerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Klinik Uygulama Öncesi ve Sonrası Nazal, El ve CepTelefonlarındaki Staphylococcus aureus Kolonizasyon Durumunun Karşılaştırılması(2021) Yılmaz, Mesude; Ünver, Seher; Kunduracılar, HakanAmaç: Bu araştırmada, klinik uygulamaya çıkan hemşirelik öğrencilerinin nazal, el ve cep telefonlarındaki Staphylococcusaureus (S. aureus) kolonizasyon durumunun belirlenmesi ve klinik uygulama öncesi ve sonrası kolonizasyon durumlarınınkarşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç Yöntem: Yarı deneysel ve kesitsel nitelikte bir araştırmadır. Araştırmaya aynı hastanenin kliniklerinde uygulamayaçıkmaları ve aktif olarak bakım ve tedavilere katılıyor olmaları nedeniyle ikinci sınıf öğrencileri dahil edildi. Verilerintoplanmasında; öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerini belirlemek amacıyla “veri toplama formu” kullanıldı. Öğrencilerinnazal, el ve cep telefonlarındaki S. aureus kolonizasyon durumunu belirlenmek amacıyla “kültür alma işlemleri” ve“mikrobiyolojik incelemeler” uygulandı. Verilerin analizinde McNemar testi kullanıldı. Araştırmada gereken etik ve kurumizni alındı. Araştırmaya katılmaya gönüllü olan öğrencilerden yazılı izinleri alındı. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 19.8±1.6, %75.5’inin kadın olduğu, %64.2’sinin yurttakaldığı ve %52.3’ünün dahiliye kliniklerinde uygulamaya çıktığı belirlendi. Öğrencilerin klinik uygulama öncesi vesonrasında nazal, el ve cep telefonlarındaki S. aureus kolonizasyon durumları incelendiğinde, klinik uygulama öncesindeöğrencilerin %14.6’sında nazal, %0.7’sinde el ve %0.7’sinde cep telefonlarında S. aureus kolonizasyonunun olduğu, klinik uygulama sonrasında nazal kolonizasyon oranının %17.9’e yükseldiği, el kolonizasyonunun olmadığı ve cep telefonukolonizasyon oranının değişmediği belirlendi. Klinik uygulama öncesi ve sonrasında kolonizasyon durumları açısındanyapılan istatistiksel karşılaştırmada anlamlı bir farkın olmadığı belirlendi (p?0.05). Sonuç: Araştırmada, hemşirelik öğrencilerinin klinik uygulama öncesi nazal S. aureus kolonizasyon oranının uygulamasonrasında arttığı, el ve cep telefonlarındaki kolonizasyon oranlarında anlamlı bir değişimin olmadığı belirlendi.Öğe Karpal tünel sendromlu hastalarda ağrı kontrolünde kullanılan yöntemlerin değerlendirilmesi(2016) Özkan, Zeynep Kızılcık; Ünver, Seher; Başar, AyşeAmaç: Bu çalışma karpal tünel sendromu tanısı koyulan hastaların yaşadıkları ağrının şiddetini ölçmek ve ağrı ile baş etmede kullandıkları yöntemlere ilişkin bilgileri saptamak amacıyla planlandı.Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu çalışma bir üniversite hastanesinin nöroloji polikliniğinde karpal tünel sendromu tanısı koyulan hastaların (n=99) katılımı ile Ağustos 2014-Aralık 2015 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Veri toplamada "Hasta tanıtım formu" ''Visual analog skala'' ve "Ağrı yönetim envanteri" kullanıldı.Bulgular: Hastaların %64.6'sı ağrı deneyimlemekteydi. Ağrı kontrolünde en çok reçeteli ilaç kullanımı, masaj ve egzersizin kullanıldığı belirlenirken, en yararlı yöntemlerin sırasıyla egzersiz yapmak, masaj yapmak ve reçeteli ağrı kesici ilaç kullanmak olduğu saptandı.Sonuç: Karpal tünel sendromlu hastaların ağrıyı azaltmada yararlandığı yöntemlerin saptanması ile bu yöntemlerin diğer hastaların kullanımına sunulması ve sağlık bakım uygulayıcılarının farmakolojik olmayan yöntemlerle hastaları desteklemesi önerilmektedir.Öğe Kolonoskopi yapılan hastalarda retrospektif analizle yetersiz bağırsak hazırlığı nedeniyle tamamlanamayan kolonoskopi işlemlerinin sıklığının belirlenmesi(2016) Özkan, Zeynep Kızılcık; Ünver, Seher; Fındık, Ümmü Yıldız; Fidan, Şükriye; Albayrak, DoğanGiriş ve Amaç: Kolonoskopi işleminin başarısında bağırsak hazırlığının yeterliliği çok önemlidir. Bağırsak hazırlığının yetersiz olması kolonosko- pinin başarısını olumsuz etkilemektedir ve işlemin tekrarlanmasına sebep olmaktadır. Tekrarlanan kolonoskopiler hastaların yeniden bağırsak hazırlığı sürecine maruz kalmasına ve hastanenin mali yükünün ve hastane persone- linin iş yükünün artmasına ve hastanın invaziv bir işlem olan kolonoskopi sürecinde anksiyete yaşamasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; 2015 yılında kolonoskopi yapılan hastalarda retrospektif analizle yetersiz bağırsak hazırlığı nedeniyle tamamlanamayan kolonoskopi işlemlerinin sık- lığını belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çeşitli endikasyonlar ile 01.01.2015- 31.12.2015 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin genel cerrahi polik- liniği endoskopi ünitesinde kolonoskopi yapılan 320 hastanın kolonoskopi raporu incelendi. Veriler SPSS programında frekans ve yüzde kullanarak ve t testten yararlanılarak analiz edildi. Bulgular: Hastalarda yetersiz bağırsak hazırlığı nedeniyle tamamlanamayan kolonoskopi veya rektosigmoidoskopi oranı %14 bulundu. Bağırsak hazırlığının 45 yaş üstü grupta daha yetersiz olduğu ve yaş gruplarına göre bu farkın istatistiksel açıdan anlamlı olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç: Sağlık personeli; hastaların bağırsak hazırlığında yeterli düzeye ulaşabilmeleri için hastalara önerilen diyet, oral laksatifler ve lavmanları etkin bir şekilde uygulamaları konusunda detaylı bilgilendirme yapmalıdır. Sonuç olarak, hastaların bağırsak hazırlığı sürecinde yaşadığı problemlerin ve hastaların bağırsak hazırlığına uyum sağlayamamalarının nedenlerinin araştırılması önemli bir belirteç olacaktır.Öğe Low Back Pain Management Methods Used by the Patients After Lumbar Disc Herniation Surgery(2020) Ünver, SeherObjective: Lumbar disc herniation is a common condition that occurs within a disc and low backpain is the most frequently seen symptom. In this study, it was aimed to evaluate the use andhelpfulness of the methods practiced by patients to manage low back pain after lumbar discherniation surgery.Methods: This study was carried out with 99 voluntary patients who were hospitalized in theneurosurgery department of a university hospital in Turkey, between April 18, 2016 and December14, 2017. Data were collected using a Personal Information Form, Pain Management Inventory,and Visual Analog Scale.Results: The mean low back pain severity score of the patients was 6.41±2.08. To relieve low backpain, the most used pain management method and the first method identified by the patients asmost helpful in relieving pain was taking prescribed medication.Conclusion: Study findings suggest that patients who suffer low back pain after lumbar discherniation surgery used prescription medicine and find it helpful. Because ongoing pain medicationmay mask the symptoms of lumber disc herniation progression, it is important that nurseswho work at neurosurgery department should provide sufficient information for the patientsabout the pain management after surgery.