Yazar "Öztürk, Ridade" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe DİN, JUNG VE SİNEMA ÇALIŞMALARI AÇISINDAN, JEKYLL VE NEFS/GÖLGE(2016) Öztürk, RidadeBu çalışmada, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde öyküsü, Rouben Mamoulian'ın 1937 yapımı Dr. Jekyll ve Mr. Hyde filmi üzerinden tartışmaya açılacaktır. Jekyll'ın kendi içinden Hyde olarak yeni bir karakter oluşturması, filmin ana fikridir ve bu fikir insanın içindeki iyilik ve kötülük çatışmasını görünür kılan felsefi bir meseleye işaret etmektedir. Mamoulian, filmde Hyde karakterini aynı zamanda ilkel insan metaforu ile birleştirmekte ve insanın içindeki kötülük potansiyelini, insanın ilkel ihtiyaçlarının bastırılmasının sonuçları üzerinden izleyici ile paylaşmaktadır. Mamoulian'ın bu yorumu insanın manevi yönü ile beşer yönü arasındaki çatışmaya işaret etmektedir ve farklı disiplinlerin ışığı altında yorumlanabilecek bir bakış açısı sunmaktadır. Bu açıdan bu çalışmada, öncelikli olarak filmi oluşturan ve Mamoulian'ın ortaya koymaya çalıştığı fikri destekleyen düşünsel arka plan ve bu arka planın karakterleri nasıl şekillendirdiği ele alınmıştır. Ardından bu düşünsel arka planın sınırları genişletilerek filmin tasavvuf ve psikanaliz açısından okunmasının imkânı araştırılmıştır. Bu açıdan öncelikli olarak tasavvuf açısından, terbiye edilmediği sürece insanın karanlık ve beşeri yönünü temsil eden nefsin, Hyde karakteri ile ilişkisi ve nefsin insanda nasıl bir çatışmaya yol açtığı sorgulanmıştır. Sonraki bölümde insandaki kötülük potansiyelinin Carl Jung tarafından psikanalitik teoride nasıl tanımlandığı ortaya konmuş ve Jekyll/Hyde sunduğu çatışma bu kez Jung'un gölge arketipi açısından incelenmiştirÖğe “Herkesin Kutusu” Christopher Nolan Sinemasında Öznel Bilgi Meselesi(2022) Öztürk, Ridade“Dünyayı olduğu gibi mi algılamaktayız yoksa kendi kişisel tecrübemiz dünyayı algılama biçimimiz üzerinde etkili midir” sorusu felsefi açıdan değer taşıyan bir meseledir. Epistemolojik gerekçelendirme açısından öznel tecrübenin bir bilgi türü olarak kabul edilip edilmeyeceği temel felsefi bir problemlerden birisidir. Christopher Nolan’ın yazıp yönettiği Akıl Defteri (Memento, Christopher Nolan 2000) ve Takip (Following, Christopher Nolan, 1998) filmleri öznel tecrübenin, epistemolojik açıdan dünyayı bilmesi üzerindeki ilişkiye dair bir bakış açısı sunması açısından ele alınabilir. Akıl Defteri filminde hafızası çok kısa olan ve her şeyi unutan, öznel tecrübe ile elde ettiği birikimi sürekli silinen bir karakter karışımıza çıkmaktadır. Öznel tecrübe ile karakterin kendini bilebilme imkânı da tamamen ortadan kalkmış ve Nolan’ın yorumuyla karakter kendi dışındaki dünyaya dair epistemolojik açıdan değer taşıyan hiçbir bilgiye sahip olamaz bir duruma gelmiştir. Takip filminde ise Nolan, bir başkasını tanımak için onun öznel tecrübesinin çok önemli olduğunu ortaya koyar. Filmdeki ana karakterler, başkalarının evlerine girerken onların hayatlarını yaşamaya ve dolayısıyla onların aslında kim olduklarını da anlamaya çalışır. Karakterler, evlerine girdikleri kişilerin öznel tecrübelerinin bir ortağı olabilmek için bu kişilerin herkesten sakladıkları ve bu türde tecrübeleri sembolize eden eşyalara, ulaşmaya çalışırlar. Bu filmde “herkesin bir kutusu” vardır şeklinde özetlenirken bu kutu Wittgenstein’ın kutudaki böcek tartışmasının ve qualia kavramının da bu tartışmanın içine alınmasına olanak sağlar. Çünkü bu kavramlar sadece öznel tecrübenin mahiyetine ilişkin bilgi vermekle kalmaz aynı zamanda bu ilişkinin epistemolojik anlamda nasıl sorgulanacağına dair yeni sorular sorulmasına da olanak sağlar. Bu çalışmada bütün bu arka plan üzerinden Nolan’ın öznel tecrübe ve dolayısıyla öznel bilgi olmadan epistemolojik bilginin mümkün olamayacağı yönündeki bakış açısı ele alınacak ve bu bakış açısının felsefi değeri tartışılacaktır.