Yazar "Özdemir, Özlem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Pulmoner Hipertansiyon ve Hemşirelik Bakımı(2019) Ünsar, Serap; Özdemir, Özlem; Bulut, Ecehan YeniciPulmoner hipertansiyon vasküler değişiklikler ile karakterize ilerleyici bir hastalıktır. Pulmoner arterlerin proliferasyonuve vazokonstriksiyonu sağ kalp yetersizliğine ve ölüme yol açmaktadır. Hastalar genellikle başlangıçta nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk ve ödem gibi semptomlar deneyimlerken geç dönemlerinde senkop, presenkop görülebilmektedir. Busemptomlar diğer kardiyopulmoner hastalıkları taklit etmekte ve pulmoner hipertansiyonlu hastalarda tanı koymadagecikme olmaktadır. Pulmoner hipertansiyon kronik bir hastalık olup, günlük yaşamı sınırlamakta ve hastalar yaşamkalitesini azaltan birçok semptomla karşı karşıya kalmaktadır. Mevcut tüm medikal tedavi ve bakım karmaşık olupbüyük oranda palyatiftir. Tedavinin ve bakımın amacı; morbidite ve mortaliteyi azaltmak, semptomları ve fonksiyoneldurumu iyileştirmektir. Pulmoner hipertansiyon vakalarında hastaneye sık yatışlar olmaktadır. Hemşireler; pulmonerhipertansiyon açısından yüksek risk taşıyan hasta gruplarını bilmelidir. Hemşireler pulmoner hipertansiyonda hasta vehasta yakınlarının eğitiminde, hasta bakımında, medikal tedavinin uygulanmasında, semptom yönetiminde ve hastatakibinde önemli rollere sahiptir. Bu makale pulmoner hipertansiyonun etiyolojisi, sınıflandırılması, patofizyolojisi, tedavi ve bakımını sunmak amacıyla yazıldı.Öğe Roy adaptasyon modeline göre hemodiyaliz hastalarına verilen eğitimin sıvı yöntemi, semptom kontrolü ve yaşam kalitesine etkisi(Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Özdemir, Özlem; Ünsar, SerapBu araştırma; Roy Adaptasyon Modeline göre hemodiyaliz hastalarına verilen eğitimin sıvı yönetimi, semptom kontrolü ve yaşam kalitesine etkisini değerlendirmek amacıyla yapıldı. Araştırma 9 Aralık 2019 ile 12 Ekim 2020 tarihleri arasında 107 hasta (53 deney, 54 kontrol) ile randomize kontrolü bir çalışma olarak gerçekleştirildi. Verilerin toplanmasında ‘‘Hasta Tanıtım Formu’’, ‘‘Hemodiyaliz Hastalarında Sıvı Kontrol Ölçeği’’(HHSKÖ), ‘‘Diyaliz Semptom İndeksi’(DSİ), ‘‘Nottingham Sağlık Profili’’(NHP) kullanıldı. Deney ve kontrol grubundaki hastalar ile 0. ay, 1. ve 3.ay da görüşmeler yapılarak formlar dolduruldu. Deney grubundaki hastalara Roy Adaptasyon Modeline dayalı eğitim verilerek eğitim kitapçığı dağıtıldı. Veriler NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 programı ile tanımlayıcı istatiksel yöntemler, Student-t testi, Mann Witney U testi, Pearson Ki-Kare testi, FisherFreeman- Halton Exact testi, Repeated Measures testi, Bonferroni testi, Spearman’s korelasyon analizi ve Pearson Korelasyon analizi kulanılarak değerlendirildi. Anlamlılık en az p<0,05 olarak kabul edildi. Eğitim verilen deney grubunda Hemodiyaliz Hastaları Sıvı Kontrol Ölçeği bilgi alt boyutu (0. ay,1.ay ve 3.ay) (sırasıyla p<0,05; p<0,01; p<0,01), davranış alt boyutu (1.ay, 3. ay),(p<0,01) tutum alt boyutu (1.ay, 3.ay) (p<0,01) ve toplam ölçek puan ortalamaları (1.ay,3.ay) (p<0,01) kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı düzeyde arttı. Eğitim sonrasında hastaların sıvı kontrolünün arttığı bulundu. Eğitim verilen deney grubunun Nottingham Sağlık Profili ölçeği enerji alt boyutu (1.ay)(p<0,05), ağrı alt boyutu (1ay, 3.ay) (sırasıyla p<0,05; p<0,01), duygusal reaksiyonlar alt boyutu (1.ay) (p<0,05), uyku alt boyutu (3.ay) (p<0,01), sosyal izolasyon alt boyutu (1.ay),(p<0,01), fiziksel hareket alt boyutu (3.ay) (p<0,05) ve toplam ölçek puan ortalamaları (1.ay,3.ay), (p<0,01) kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı düzeyde azaldı. Eğitim sonrasında hastaların yaşam kalitesinin iyileştiği belirlendi. Eğitim verilen deney grubunun Diyaliz Semptom İndeksi toplam puan ortalaması (1.ay, 3.ay) (p<0,01) kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı olarak azaldığı, hastaların semptomlardan daha az etkilendiği bulundu. Deney grubunun interdiyalik kilo (1.ay) (p<0,01), ultrafiltasyon (UF) miktarı (1.ay) (p<0,05), ödem (1. ay,3.ay) (p<0,01), diyaliz öncesi diyastolik kan basıncı (3.ay) (p<0,05) kontrol grubuna göre istatiksel olarak azalırken, diyaliz öncesi, sonrası kilo, kuru ağırlık, diyaliz sonrası diyastolik kan basıncı, diyaliz öncesi sonrası sistolik kan basıncında (p>0,05) istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Eğitim verilen deney grubundaki hastaların kontrol grubuna göre albümin ve potasyum seviyelerinin arttığı diğer laboratuvar parametrelerinde ise istatiksel olarak anlamlı bir değişiklik olmadığı saptandı (p>0,05). Sonuç olarak; Roy Adaptasyon Modeline göre verilen eğitimin hemodiyaliz hastalarının sıvı kontrolüne uyumunu, yaşam kalitesini ve semptom kontrolünü iyileştirdiği belirlendi. Roy adaptasyon Modeline dayalı eğitimin hemodiyaliz hemşireleri tarafından hastalarda sistematik olarak kullanımı önerilmektedir.