Yazar "Özdemir, Çiğdem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of cytological alterations in normal-appearing oral mucosal epithelia of smokers and non-smokers via AgNOR counts and nuclear morphometry(2008) Usta, Ufuk; Berberoğlu, Ufuk; Helvacı, Ercüment; Altaner, Şemsi; Süt, Necdet; Özdemir, ÇiğdemAmaç: Sigara içen ve içmeyen kişilerde normal oral mukozaya ait epitel hücrelerindeki proliferatif aktivite AgNOR boyama tekniği ve nükleer morfometri ile değerlendirildi. Hastalar ve Yöntemler: Yaymalar 50-70 yaş arasında sigara içen ve içmeyen, 40’ar hastanın normal görünümlü ağız taban mukozasından elde edildi. İyi tespit edilmiş nükleuslu ilk 50 skuamöz epitel hücresinde AgNOR’lar sayıldı ve bilgisayarlı görüntü analizi ile nükleer alanlar hesaplandı. Bulgular: İstatistiksel olarak sigara içmeyen grupta nukleus başına düşen ortalama AgNOR sayısı (3.47± 0.30) sigara içenlerden daha azdı (4.22±0.39, p<0.001). Ayrıca sigara içenlere ait hücre çekirdeklerinin alan ortalamaları (94.32±10.08) içmeyenlerden daha yüksek bulundu (87±9.4, p<0.05). Beş taneden fazla AgNOR’a sahip olan nukleusların ortalama sayısı sigara içmeyen ve içenlerde sırasıyla %14.6 ve %36.8 olarak bulundu. Sonuç: Bulgularımız sigara içiminin oral proliferatif lezyonların oluşmasında önemli bir risk faktörü olduğunu ve bu lezyonların taranması için oral eksfolyatif sitolojinin tercih edilebilecek bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Glomus tumor of the stomach(2007) Usta, Ufuk; Özyılmaz, Filiz; Özdemir, Çiğdem; Hüseyinova, Gülara; Sezer, Atakan YavuzAltmış dört yaşında erkek hasta masif üst gastrointestinal sistem kanaması ile acil servise başvurdu. Distal gastrektomi uygulanan hastada ameliyat sırasında antral bölge küçük kurvaturda submukozal yerleşimli, 2.4 cm çapında, iyi sınırlı bir kitle palpe edildi. Kitlenin histopatolojik incelemesinde, düzensiz dallanan, ince duvarlı damarların arasında yuvalanmalar, kordonlar ve tabakalar oluşturan berrak sitoplazmalı uniform tümör hücreleri görüldü. İmmünohistokimyasal olarak vimentin ve SMA ile pozitif; sitokeratin, CD34, sinaptofizin, kromogranin A, NSE, CD117 (C-kit) ve S-100 protein ile negatif sonuç elde edildi. Elektron mikroskopik olarak berrak sitoplazmalı, kaba kromatinli yuvarlak nukleusa sahip hücrelerinin damar yapıları etrafı nda gruplar oluşturdukları görüldü. Klinik bulgular, makroskopik görünüm, tümör paterni, immünohistokimyasal ve elektron mikroskopik bulgular glomus tümörü ile uyumlu bulundu.Öğe Helicobacter pylori gastriti ve nonspesifik gastritlerde erken intestinal metaplazideki hücresel değişikliklerin CDX2 ile gösterilmesi ve bulguların histokimyasal yöntemlerle karşılaştırılması(2007) Özdemir, Çiğdem; Altaner, Şemsiİntestinal metaplazi inflamasyon, atrofi, metaplazi, displazi ve kanser döngüsünde bir basamak olarak yerini almıştır. Metaplazi vücudun bir çok bölgesinde çeşitli nedenlerle oluşan koruyucu bir mekanizmadır. Fakat beklenmeyen bir yerde beklenmeyen bir değişimin olması farklı sonuçlara neden olmakta ve bu yeni oluşan durum her yönden daha az sağlam olmakta ve değişimlere daha açık olmaktadır. İntestinal metaplazi mekanizmasını, tetikleyen nedenler her zaman araştırma konusu olmuştur. Toplumda %50 gibi yüksek oranda görülen H. Pylori gastritinin intestinal metaplazinin gelişiminde rolü olup olmadığı ve hangi mekanizmalarla bunu yaptığı çoğu zaman merak edilmiştir. Bu amaçla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'ında 2000-2006 yılları arasındaki hem antrum hem de korpus bölgesinden alınan mide endoskopik biyopsilerine sahip gastrik kanser, peptik ülseri olmayan, H. Pylori için hiçbir tedavi almayan, dispeptik yakınmaları olan 85 hasta seçildi. Bu vakalar histopatolojik parametreler açısından, histokimyasal belirleyiciler (Alcian Blue Ph2,5 Periodic Acid Schiff, Alcian Blue Ph0,5 Periodic Acid Schiff), immünohistokimyasal belirleyiciler (CDX2, MUC2, MUC5AC) uygulanarak retrospektif olarak yeniden değerlendirildi. Sydney Update sisteme göre tekrar değerlendirilen vakaların tanısında değişiklik olmadı. Yaş ortalaması 47,4±17,8, 44(%51,8)'i erkek, 41(%48,2 )'si kadındı. Antrum biyopsilerinin %41,2'de korpus biyopsilerinin ise %49,4' H. Pylori varlığı tespit edildi. Antrumda 23 (%27,1) vakada İM, korpusta 13(%15,3) vakada İM tespit edildi. Tesbit edilen İM'nin tamamı komplet tip İM idi. MUC2 ile hem antrum hem de korpusda izlenen İM'nin tamamı pozitif olarak reaksiyon verdi (p=0.000). MUC2'nin intestinal epitele duyarlık ve seçiciliği %100 olarak bulundu. Bu nedenle MUC2'nin intestinal epitelin tanısında kullanılabilecek önemli bir belirteç olduğu saptandı. CDX2'nin İM'de antrumda %87, korpusta %92.3 oranında nükleer olarak eksprese edildiği gösterildi (p=0.000). MUC5AC intestinal epitel oluştuğu zaman intestinal epitelden salgılanmamaktadır. İM'de korpusta %100, antrumda ise %78.3 salgılanmadığı tesbit edildi (p=0.000). İnflamasyon, aktivite ve H. Pylori varlığında CDX2'nin sitoplazmik pozitifliği tespit edildi. Helicobacter Pylori varlığında CDX2'nin sitoplazmik ekspresyonu antrumda (%74.3), korpusta (%76.2) olarak tespit edildi ki H. Pylori'nin yaptığı inflamasyon CDX2'nin sitoplazmik salınımını uyarmakta olduğu saptanmıştır (p=0.000). Sitoplazmada oluşan bu genin ürünleri intestinal epitel oluştuğu zaman nükleusa kaymaktadır. İntestinal metaplazi mide kanserine giden süreçte bir basamaktır. Normalde intestinal kanal boyunca intestinal epitelin oluşumu, gelişimi ve düzenlenmesinde CDX2 bir orkestra şefi gibi rol almaktadır. İnflamasyonda ve H. Pylori varlığında CDX2'nin sitoplazmada var olması intestinal metaplazinin oluşmaya başlamasının bir bulgusudur. Bu bulgu intestinal epitelin genetik sürecini açıklamakta önemli adımdır. Bir genin ve ürünlerinin normalde olduğu yer dışında herhangi bir yerde bulunması o genin normal yerinde iken olduğu gibi indükleyen ve inhibe eden faktörleri beraberinde götürmemektedir. Bu da kanser sürecini başlatan bir mekanizma olabilir. CDX2 bu anlamda midenin intestinal tip adenokarsinomlarının tetikçisi olabilir. Bu açıdan bakıldığında bütün bu basamakların başlangıcı olan H. Pylori gastriti kanserin öncüsüdür denilebilir. Anahtar kelimeler: CDX2, intestinal metaplazi, Helicobacter Pylori, MUC2, MUC5AC.