Yazar "Çevirme, Leyla" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kronik obtrüktif akciğer hastalığı olan olgularda solunum fonksiyonlarının, yaşam kalitesinin, anksiyete ve depresyonun alevlenme sayısına etkisi(2008) Çevirme, Leyla; Gündeniz, AltıayKronik obstrüktif akciğer hastalığı Dünya’da ve Türkiye‘de sık görülen morbidite ve mortalitesi artan bir hastalıktır. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı’na eşlik eden hastalıkların tanı ve tedavisi hastalığın kontrolünü kolaylaştırmakta, yaşam kalitesinin değerlendirilmesi ve düzeltilmesi ise hastalığın takibinde önemli bir yer almaktadır. Bu nedenle çalışma kronik obstrüktif akciğer hastalığı’nda solunum fonksiyonlarının, yaşam kalitesinin, anksiyetenin ve depresyonun alevlenme üzerine etkisini araştırmayı amaçlamıştır. Mayıs 2007-Mayıs 2008 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Polikliniğine başvuran, ayaktan ardışık 70 kronik obstrüktif akciğer hastalığı tanılı hasta çalışmaya alındı. Hastalara ilk görüşmede yaşam kalite anketleri ve anksiyete, depresyon değerlendirme ölçeği uygulandı. Hastalar alevlenme sayısı açısından 1 yıllık takibe alındı. Çalışmadaki olguların yaş ortalaması 64 idi. Çalışmada erkek hasta oranı %88.6, kadın oranı ise %11.4 idi. Cinsiyet ile atak sayısı arasında anlamlı ilişki saptandı (p=0.045). Olguların %70’i ilkokul mezunu idi ve eğitim düzeyi ile atak sayısı arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p=0.989). Hastaların medeni durumu ile atak sayısı arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.599). Ortalama FEV1 düzeyi 1.57±0.66 litre idi. 0-1 atak geçirenlerin FEV1’i 1.62±0.73 litre ve ?2 atak geçirenlerin ise 1.48±0.52 litre idi. Solunum fonksiyonları ile atak sıklığı arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.368). Depresyon sıklığı %10 olarak bulundu. Depresyon skoru 2.84±3.70 idi ve 2 (%2.9) hastaya major, 5 (%7.1) hastaya hafif depresyon tanısı kondu. Ancak depresyon ile atak sıklığı arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.134). 41 Anksiyete skoru, 0-1 atak geçirenlerde 13.48±6.18 ve ?2 atak geçirenlerde ise 18.38±5.52 idi. Atak ile anksiyete arasında orta derecede pozitif korelasyon saptandı (p<0.001, rs=0.468). Yaşam kalite anket skorları düşük olan hastaların anlamlı olarak daha sık alevlenme geçirdiği saptandı.Öğe Montelukast ile ilişkili Churg Strauss sendromu(2008) Özlen, Burcu; Çevirme, Leyla; Eskitütüncü, Banu; Soy, Mehmet; Hatipoğlu, Osman Nuri; Kurtar, Nazan; Özdemir, LeventOn beş yıldır astım öyküsü olan 47 yaşında bir kadın hasta antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen radyolojik infiltrasyonu nedeniyle hastanemize sevkedildi. Hasta 2 yıldır montelukast kullanıyordu. Periferik kanda eozinofili (%38), bronkoalveoler lavajda eozinofili (%54), nazal polip, akciğer grafisinde geçici infiltrasyonlar saptanması üzerine Churg-Strauss Sendromu (CSS) tanısı koyduk. Hastanın montelukast kullanmadan önceki periferik kan incelemelerindeki eozinofil oranları normal iken, ilacı kullanmaya başladıktan sonra eozinofil oranlarının %10’un üzerinde seyrettiği eski kayıtların incelenmesi ile öğrenildi. Bu hastada CSS’nin montelukast kullanımı ile ilişkili olduğu düşünüldü. Sadece montelukast tedavisinin kesilmesi ile hastanın klinik ve radyolojik bulgularında, eozinofil sayısında düzelme (%20) sağlandı. Kortikosteroid veya sitotoksik tedavi vermeksizin iyileşme gösteren montelukast kullanımı ile ilişkili CSS’li bu olguyu sunmayı uygun bulduk.Öğe Solunum yoğun bakım hastalarında mortalite oranları ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi(2007) Altıay, Gündeniz; Tabakoğlu, Erhan; Özdemir, Levent; Tokuç, Burcu; Çevirme, Leyla; Hatipoğlu, Osman Nuri; Çağlar, TuncayBu çalışmanın amacı solunum yoğun bakım ünitesinde mortalite oranları ve bunu etkileyen faktörleri belirlemektir. Mayıs 2003 – Mayıs 2005 tarihleri arasında solunum yetmezliği ile başvuran, ardışık toplam 150 hasta Trakya Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünde, ileriye yönelik olarak değerlendirildi. 135 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışma dışı bırakılan hastalar; ilk 24 saat içinde ölenler (n:8) ve malign hastalığı olanlar (n:7) idi. Hastaların 92’si erkek, 43’ü kadın ve yaş ortalaması 64.9 ± 12.9 idi. Mortalite oranı %32.6 (44 hasta) idi. En yüksek mortalite oranı (%54.2) ağır pnömoni/ sepsis olgularında idi. Hastanede ölen ve yaşayanların karşılaştırılmasında t-testi ve ki-kare testi kullanılmıştır. Hastanede ölümü belirleyen bağımsız faktörler lojistik regresyon analizi ile bulunmuştur. Mortalite artışını bağımsız olarak etkileyen durumlar; aritmi varlığı (Odds oranı (OR): 8.10; %95 CI: 2.67 – 24.58, p<0.05), invaziv mekanik ventilasyon gereksinimi (OR: 6.04; %95 CI: 1.88 – 19.34, p<0.05), kardiyotonik ihtiyacı (OR: 5.36; %95 CI: 1.67 – 17.22, p<0.05) ve ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişimi (OR: 5.21; %95 CI: 1.54 – 17.63, p<0.05) idi