Yazar "Çapar, Gonca Duygu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alt yirmi yaş dişlerinin mandibular kanalla olan ilişkisinin panoramik radyografilerde ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinde incelenmesi(2016) Yalçın, Gül Merve Ülker; Ersan, Nilüfer; Tomruk, Ceyda Özçakır; İlgüy, Dilhan; Şençift, Mehmet Kemal; Çapar, Gonca DuyguAmaç: Alt yirmi yaş dişlerinin çekimi öncesinde, oluşabilecek inferior alveolar sinir hasarının önlenmesi için radyografik değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı alt yirmi yaş dişlerinin kökleri ile mandibular kanalın ilişkisini sunan panoramik radyografilerdeki göstergelerin, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KBIT) görüntüleri ile karşılatırılarak, güvenilirliğinin belirlenmesidir.Gereç ve yöntem: Çalışmada 73 hastanın 105 alt yirmi yaş dişi değerlendirilmiştir. Panoramik radyografilerde mandibular kanal devamlılığının kaybolması ve kök ucunda radyolusensi olması kriterlerine bakılarak, KBIT görüntüleri ile karşılaştırılmış ve bu üç boyutlu görüntülerde kökler ile inferior alveolar sinirin ilişkisi ve lingual korteksin durumu değerlendirilmiştir.Bulgular: Araştırmacılar arası güvenilirliğin sağlanması amacı ile kappa hesaplaması yapılmış ve bu hesaplamanın sonucunda Kappa değeri 0,88 olarak çıkmıştır. Panoramik radyografide kanal devamlılığının kaybolduğu 39 yirmi yaş dişinde (%81,25), KBIT görüntüleri incelendiğinde kökler ve kanal arasında ilişki görülürken; kök ucunda radyolusensinin görüldüğü 47 yirmi yaş dişi (% 82,46) incelendiğinde kökler ve kanal arasında ilişki görülmüştür. Kök ucunda radyolüsensi gözlenmesi ve kanal devamlılığının kaybolması durumları istatistiksel olarak anlam teşkil etmektedir. Panoramik radyografide kanal devamlılığının kaybolduğu 11 yirmi yaş dişinin (%19,3), KBIT görüntüleri incelendiğinde kökün veya köklerin lingual korteksi perfore etmiş olduğu gözlenmiştir. Kök ucunda radyolusensinin görüldüğü yirmi yaş dişlerinden sadece 1 tanesinde (%2.08) lingual kortekste perforasyon gözlenmiştir. Kök ucunda radyolusensi gözlenmesi ve kanal devamlılığının kaybolması durumları, lingual korteksin durumu istatistiksel olarak bir anlam teşkil etmemektedir.Sonuç: Bu çalışmanın sonucuna dayanarak, panoramik radyografilerde bu kriterlere sahip mandibular yirmi yaş dişlerinin cerrahi çekimi öncesinde inferior alveoler sinir hasarının önlenmesi amacı ile tomografi görüntülerinin değerlendirilmesini öneriyoruz.Öğe Oral bifosfonat kullanımına bağlı çene kemiği osteonekrozu olgusunda patolojik mandibular kırık: derleme ve olgu sunumu(2016) Çapar, Gonca Duygu; Cabbar, Fatih; Tomruk, Ceyda ÖzçakırBifosfonatlar (BP) osteoporoz, metastatik kemik tümörleri ve multiple myeloma gibi hastalıklarda iskeletsel komplikasyonların engellenmesi amacı ile kullanılan ilaçlardır. Bu durumlarda kullanıldıklarında her ne kadar hastaların yaşam kalitelerini arttırsalar da; sebep oldukları bazı yan etkiler bulunmaktadır. İlaca bağlı çene kemiği osteonekrozu da (İÇKON) diş hekimliğini yakından ilgilendiren yan etkilerinden biridir. İÇKON'un oluşumundaki risk faktörlerinin en önemlilerinden biri de BP'nin tipi ve verilen total dozudur. Özellikle intravenöz BP ile tedavi edilen hastalarda osteonekroz oluşma riski, oral BP kullanımına oranla çok daha yüksektir. Oral yolla BP kullanımında komplikasyon görülme sıklığı az olmasına rağmen; nadir de olsa İÇKON lezyonları görülebilmektedir. İÇKON'da, lezyonlar genellikle sarımsı beyaz renkli kemik alanları şeklindedir. Lezyon etrafında ülserasyonlar ve ekstraoral veya intraoral fistüller görülebilmektedir. Tedavi seçenekleri hastalığın evresine göre değişmektedir. İÇKON'un başlangıç evrelerinde semptomatik lokal ve/ veya sistemik antimikrobiyal ve analjezik tedavi tercih edilirken ilerleyen evrelerde lezyonun cerrahi olarak debrimanı veya rezeksiyonu tercih edilmektedir. İÇKON'un son evresinde mandibulada patolojik kırıklar oluşabilmesi ve bölgede azalan yara iyileşmesi potansiyeli bu durumu karmaşıklaştırmaktadır. Bu olgu raporunda, oral ibandronat kullanan 82 yaşındaki kadın hastada sol retromolar bölgede oluşan osteonekrotik alanın debrimanını takiben iyileşme sağlandıktan bir yıl sonra oluşan patolojik angulus kırığı sunulmaktadır.Öğe Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin HIV/ AIDS konusundaki farkındalıkları, bilgi düzeyleri ve tutumları(2016) Günbatan, Murat; Tolonay, Berk; Tomruk, Ceyda Özçakır; Çapar, Gonca DuyguAmaç: Bu çalışmanın amacı,Yeditepe Üniversitesi DişHekimliği Fakültesi öğrencilerinin, HIV/AIDS açısından riskgrubunda olan bireyleri belirlemek, HIV/AIDS'in olası bulaşyolları, HIV/AIDS'in teşhis ve doğrulanmasında kullanılantestler, HIV'nin bulunabileceği vücut sıvıları, ve AIDS'inağız içi belirtileri ile ilgili bilgi düzeylerini saptamak, bilgiyeulaşım yollarını belirlemek, AIDS hastalarına karşı tutum vegörüşlerini, tedavi etmedeki yeterliliklerini ve farkındalıklarınıdeğerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Yeditepe Üniversitesi Diş HekimliğiFakültesi'nde, 250 öğrenciye, HIV/AIDS bilgi düzeyleri, AIDShastalarına karşı tutum ve görüşleri konusundaki 77 sorudan oluşan anket formları dağıtıldı. Verilerin istatistiksel analizindeKruskal Wallis test, Mann Whitney test, Continuity (Yates)Correction, ki kare test ve Fisher Exact ki kare test kullanıldı.Veriler p<0,05 anlamlılık düzeyinde değerlendirildi.Bulgular: Ankete katılım oranı %90,9 ve katılanöğrencilerin yaş ortalaması 21,66 idi. Öğrencilerin HIV/AIDS risk grubundaki bireyler (%94) ve bulaş yolları(%85,7) konusunda bilgidüzeyleri oldukça yüksekti. ELISAdışındaki HIV/AIDS tanı ve doğrulama testleri hakkındakibilgidüzeyleri düşüktü (63,5%).Ankete katılan öğrencilerinhepsi HIV'in bulunabileceği vücut sıvılarından kanı doğrucevapladı. Ancak, tükürük, anne sütü, serebrospinal sıvıve ter hakkındaki bilgi düzeyleri düşüktü (%52). 5.sınıföğrencilerinin HIV/AIDS'in ağız içi belirtileri konusundakibilgi seviyeleri (%95,3) birinci sınıföğrencilerinden yüksektir(%15,3). Öğrencilerin büyük çoğunluğu (%90,8) her hastayıpotansiyel enfeksiyöz olarak kabul etmekte idi.Öğrencilerinçoğu (%77,8) hastaları tarafından enfekte edilmektenendişelenmekteydi. Öğrencilerin %81,6'sı HIV/AIDShakkındaki bilgilerini yetersiz görmekte, %87,2'si ise HIV/AIDS hakkında ilave eğitim almak istemektedir.Sonuç: Diş hekimliği öğrencilerinin HIV/AIDS karşıfarkındalıklarını arttırmak için düzenli olarak eğitim verilmelive öğrenci derslerinin bilgi düzeyini arttırmada en etkiliyöntem olduğu göz önüne alınırsa 1. ve 2. sınıf öğrencilerinedaha fazla önem verilmelidir.