Tuna savunma hattında bir Osmanlı istihkamı : Askeri ve mali yönleriyle İbrail kalesi'nin organizasyonu (1711-1829)
Özet
Tuna Nehri, eski çağlardan itibaren birçok kültür ve medeniyetin iltisak ettiği
ve siyasi teşekküllerin stratejik olarak birçok manada istifade ettiği doğal bir
güzergâh olarak, her çağda önemini korumuştur. Osmanlı Devleti, bilhassa XIV.
yüzyıl ortalarından itibaren Tuna Nehri’ni stratejik bir hedef olarak belirlemişti.
Ancak bu havzada Osmanlı ilerleyişi, belli bir sistematik içerisinde peyderpey devam
eden faaliyetler silsilesiydi. Bu bağlamda İbrail, Tuna havzasının stratejik manada en
anlamlı bölgelerinden biriydi. Osmanlılar, bu önemli şehri XVI. yüzyıl ortalarına
doğru idaresine katmıştı. XVIII. yüzyıl başlarından itibaren askeri mahiyeti ön plana
çıkmış ve özellikle bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren de Aşağı Tuna savunma
hattının en önemli kalelerinden biri olmuştu. Kale, 1711-1829 yılları arasında
cereyan eden tüm Osmanlı-Rus savaşlarında, Rus ordularının temel harekât
noktalarındandı. Bu suretle Osmanlılar, serhad bölgelerin tamamında olduğu gibi
İbrail Kalesi’ni de büyük ölçüde tahkim etmiş ve teşkilatlandırmıştı. Dolayısıyla bu
çalışma, 1711-1829 yılları arasında İbrail Kalesi’nin tahkimat yapısı, askeri tertibatı,
savunma giderleri ve savaşlardaki pozisyonunu, birinci elden kaynaklar kullanılarak
bir bütün olarak değerlendirmektedir. Bu sayede, Osmanlıların sınır hattındaki
stratejik kalelerinin askeri yapılanmasının anlaşılması amaçlanmaktadır. The Danube river has maintained its importance in all ages as a natural route
that many cultures and civilizations have joined together since ancient times and that
political organizations benefited from strategically in many ways. Especially since
the middle of the fourteenth century, the Ottoman empire had determined the Danube
river as a strategic target. However, the Ottoman advance in this region was a series
of activities that continued gradually in a certain systematic. In this context, Braille
was one of the most strategically meaningful regions of the Danube basin. The
Ottomans had captured this important city towards the middle of the sixteenth
century. Since the beginning of the eighteenth century, its military nature has come
to the forefront, and especially since the second half of this century, it has been one
of the most important fortresses on the Lower Danube line of defence. It was one of
the main operating points of the Russian armies during all the Ottoman-Russian wars
that took place between 1711 and 1829. In this way, the Ottomans fortified and
organized the fortress of Braille to a large extent as in all of the frontier regions.
Therefore, this study evaluates the fortification structure, military equipment,
defence expenses and position of the fortress of Braille between 1711 and 1829 as a
whole by using primary sources. By this way, it is aimed to understand the military
structure of the strategic fortresses of the Ottomans on the border line.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [2146]