Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKangal, Özlem Tuğçe
dc.contributor.advisorTuran, Sibel
dc.date.accessioned2022-09-30T08:35:25Z
dc.date.available2022-09-30T08:35:25Z
dc.date.issued2022en_US
dc.date.submitted2022
dc.identifier.urihttp://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/8107
dc.description.abstractBu çalışmada 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile ortaya çıkmış bir kavram olan münhasır ekonomik bölge çerçevesinde Doğu Akdeniz’de kıyıdaş devletlerin uygulamalarıyla ortaya çıkan deniz yetki alanları uyuşmazlığı uluslararası hukuk bağlamında incelenecektir. Bölgede keşfedilen petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla birlikte bölgenin stratejik önemi ve bölgeye yönelik olarak gerek bölge aktörlerinin gerekse bölge dışı aktörlerin Doğu Akdeniz’den daha fazla yarar sağlamak için ilgileri artmıştır. Nitekim GKRY ve Yunanistan başta olmak üzere Doğu Akdeniz’deki devletlerin denizde keşfedilen kaynakları paylaşmak amacıyla münhasır ekonomik bölgelerini, bölgedeki İsrail, Mısır ve Lübnan gibi üçüncü devletlerin haklarını gözetmeksizin tek taraflı olarak ilan etmeleri ve iki taraflı anlaşmalar yapmaları gerginliği arttırmakta ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de Antalya Körfezi’ne hapsetmeyi amaçlamaktadır. Türkiye ve KKTC tarafından bu anlaşma ve uygulamalar uluslararası hukuka uygun olmadıkları gerekçesiyle kabul edilmemektedir. Bunun yanında Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğal kaynaklara ilişkin olarak Türkiye’nin kıyıdaş devletlerle bugüne dek herhangi bir uluslararası anlaşma akdetmemiş olması, hali hazırda Ege Denizi’nde Yunanistan’la var olan karasuları ve kıta sahanlığı sorununa eklemlenmiş, bölgedeki deniz yetki alanları sınırlandırma sorununu içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Türkiye deniz yetki alanlarına ilişkin sorunların tüm bölge ülkelerinin katılımı ile uluslararası hukuka uygun olarak hakkaniyetli bir biçimde çözülmesini istemektedir. Hakkaniyetli çözüme ulaşmada uluslararası sözleşmeler son derece önemli olmakla birlikte, uluslararası sözleşmelerin soyut ve genel niteliğinden dolayı gerçekleşen her somut uyuşmazlığa çözüm sunabilme kabiliyeti sınırlıdır. Çünkü her somut olay kendine özgü özelliklere sahiptir. Dolayısıyla uyuşmazlığa bu özel durumlar göz önünde bulundurularak, devlet uygulamaları ve uluslararası yargı kararları ışığında çözüm sunmak daha işlevsel olacaktır. Bu çalışmada Doğu Akdeniz’in jeopolitik ve jeostratejik önemiyle birlikte Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması kapsamında bölge ülkelerinin münhasır ekonomik bölge politika ve uygulamaları incelenecektir. Ayrıca uluslararası mahkemelerin deniz yetki alanı sınırlandırması uyuşmazlıklarında verdikleri kararlar ışığında ve hakça ilkeler çerçevesinde Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarının korunması için yapılması gereken MEB anlaşmaları ve muhtemel MEB sınırlarının nasıl olması gerektiği ortaya konulacaktır. Bu anlamda bu tez, Doğu Akdeniz’de yapılacak sınırlandırmada kullanılması gereken ilke ve yöntemlerin neler olduğu sorusunun cevabını aramakta ve sınırlandırma ihtilaflarının uluslararası hukuk perspektifinden nasıl çözüleceği üzerine öneriler sunarken ileri sürebileceği olası argümanları ortaya koymaktadır.en_US
dc.description.abstractIn this study, the maritime jurisdiction disputes that emerged with the practices of the coastal states in the Eastern Mediterranean within the framework of the exclusive economic zone, a concept that emerged with the 1982 United Nations Convention on the Law of the Sea, will be examined in the context of international law. With the oil and natural gas resources discovered in the region, the strategic importance of the region and the interest of both regional and non-regional actors in order to benefit more from the Eastern Mediterranean have increased. As a matter of fact, the states in the Eastern Mediterranean, especially the Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus and Greece, in order to share the resources discovered in the sea unilaterally declare their exclusive economic zones and make bilateral agreements, regardless of the rights of the thirds states in the region such as Israel, Egypt and Lebanon, increasing the tension and aiming to imprison Turkey in the Antalya Bay in the Eastern Mediterranean. These agreements and practices are not accepted by Turkey and the TRNC on the grounds that they do not comply with international law. In addition, the fact that Turkey has not concluded any international agreement with the coastal states regarding the natural resources discovered in the Eastern Mediterranean, has already been added to the problem of territorial waters and continental shelf with Greece in the Aegean Sea and made the problem of delimitation of maritime jurisdiction areas in the region inextricable. Turkey wants the problems related to maritime jurisdiction areas to be solved in a fair manner in accordance with international law with the participation of all regional countries. Although international agreements are extremely important in reaching a fair solution, the ability to offer a solution to every concrete dispute that occurs due to the abstract and general nature of international agreements is limited. Because each solid event has its own characteristics. Therefore, it will be more functional to offer a solution to the existing dispute according to state practices and international judicial decisions, taking these special circumstances into account. In this study, together with the geopolitical and geostrategic importance of the Eastern Mediterranean, within the scope of delimitation of maritime jurisdiction areas in the Eastern Mediterranean, the exclusive economic zone policies and practices of the countries in the region will be examined. In addition, decisions of international courts in maritime jurisdiction limitation disputes and within the framework of equitable principles, the EEZ agreements that should be made for the protection of Turkey’s interests in the region and how the possible EEZ borders should be will be revealed. In this sense, this thesis seeks the answer to the question of what are the principles and methods that should be used in the delimitation to be made in the Eastern Mediterranean and presents possible arguments that can be put forward while presenting suggestions on how to resolve the delimitation disputes from the perspective of international law.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherTrakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectDoğu Akdenizen_US
dc.subjectUluslararası deniz hukukuen_US
dc.subjectDeniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıen_US
dc.subjectMünhasır ekonomik bölgeen_US
dc.subjectEastern Mediterraneanen_US
dc.subjectInternational law of the seaen_US
dc.subjectDelimitation of maritime jurisdictionen_US
dc.subjectExclusive economic zoneen_US
dc.titleDeniz yetki alanlarının paylaşımı çerçevesinde Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölgeye ilişkin sorunlar, beklentiler, öncelikleren_US
dc.title.alternativeProblems, expectations, priorities of exclusive economic zone in the Eastern Mediterranean in the framework of sharing maritime jurisdictionen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster